EKONOMİ - 09 Haziran 2021 Çarşamba 09:00

Hizanlı kadınlardan 150 yıl ömürlü halılar

A
A
A
Hizanlı kadınlardan 150 yıl ömürlü halılar

Bitlis’in Hizan ilçesinde kadınlar, Orta Asya’dan günümüze kadar gelen ve nakış nakış işledikleri el emeği göz nuru halıları 5-6 işlemden geçirdikten sonra metrekaresini bin 250 TL’den satışa çıkarıyor.

Bitlis’in Hizan ilçesinde kadınlar, Orta Asya’dan günümüze kadar gelen ve nakış nakış işledikleri el emeği göz nuru halıları 5-6 işlemden geçirdikten sonra metrekaresini bin 250 TL’den satışa çıkarıyor.


Hizan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kurulan halı dokuma tezgahlarında bütün marifetlerini sergileyen kadınlar, ilmek ilmek halı dokuyor. Orta Asya’dan günümüze kadar gelen halıcılık geleneğini sürdüren genç kızlar, hem bir geleneği yaşatıyor hem de aile bütçelerine katkıda bulunuyor.


Hizan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ercan Özdemir, yıl içerisinde 150’nin üzerinde değişik kurs açtıklarını ancak halı dokuma kursunun 35 yıllık bir gelenek olduğunu söyledi. Özdemir, “Halı kursumuz İş-Kur Müdürlüğüyle yaptığımız protokolle açılan bir kursumuzdur. Burada Hizanlı gençlerimize istihdam da sağlıyoruz. Genç kızlarımız el emeği göz nurlarını bu halılara işliyorlar. Halılarımızda bölgemizin ve Türkiye’nin değişik yörelerinin desenleri işleniyor. Şu anda Uşak halılarını dokuyoruz. Ürettiğimiz halıları Malatya’da anlaştığımız bir şirkete satıyoruz. Son dönemlerde pandemiden dolayı satışlarımız olmadı. Ancak daha öncesinde özellikle yurt dışına halılarımızı satıyoruz. Bu kursun dışında birçok kursumuz var. Ancak halı kursu Hizan’da 35 yıldır devam eden bir kurstur. Halılarımızın malzemelerini de Malatya’dan getiriyoruz. Kök yün ipliklerini çeşitli renklerde alarak getiriyoruz. Bu halılar eğer yanmazsa, 150 yıl kadar uzun süre dayanabiliyor” dedi.


Kurs Eğitmeni Nazife Demir ise 15 kursiyeri olduğunu belirterek, günfr 8 saat çalışarak ortalama 2 ayda bir halı ürettiklerini söyledi. Demir, “Kursumuz 14 Temmuz’da sona erecek. Kursiyerlerimiz 6 metrekarelik Uşak halısı dokuyorlar. İş-Kur üzerinden verdiğimiz eğitimlerimizde kursiyerlerimize günlük 45 TL ücret ödeniyor. Burada halı, kilim, seccade, duvar halıları gibi ürünler işliyoruz. Burada kızlarımız hem meslek öğreniyor hem de kendilerine küçük bir getiri sağlıyorlar” ifadelerini kullandı.


Kursiyerlerden Zehra Kurt da yeni bir meslek öğrendiğini ifade ederek, Önceden de farklı işlerde çalıştım. Ancak halı dokuma işinden çok memnunum. Emeği geçenlere teşekkür ederim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”