POLİTİKA - 26 Ağustos 2025 Salı 13:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenlerin kazanacağını belirterek, "Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar eninde sonunda kaybedecektir. Şunu da biliyoruz ki kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz. Tekrar ediyorum. Biz tüm bölgemizde kalıcı barışın tesisinden yanayız" dedi.

Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümü kutlamalarına katılmak üzere dün geldiği Bitlis’in Ahlat ilçesinde geceyi geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki MHP Lideri Devlet Bahçeli ve bakanlarla öğle saatlerine doğru Muş’un Malazgirt ilçesine geldi. Burada toplanan kalabalığa hitap eden Erdoğan, "Sevgili Muşlu kardeşlerim, ülkemin dört bir yanından şu anda Malazgirt’te bir araya gelen kardeşlerim, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, siyasi partilerimizin saygıdeğer genel başkanları, yarınlarımızın teminatı sevgili gençler, kıymetli hanımefendiler, değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin şahsında Hakkari’den Edirne’ye, Muğla’dan Kars’a, Hatay’dan Sinop’a 81 ilimizdeki 86 milyon vatandaşımızın tamamına selamlarımı sevgilerimi gönderiyorum. Yine buradan İsrail’in barbar saldırıları altında hayat ve haysiyet mücadelesi veren Gazzeli, Filistinli kardeşlerimizi selamlıyor. Kendilerine dayanışma mesajlarımızı iletiyorum. Dün Ahlat’ta gençlerimizle hasret giderdik. Kubbetül İslam’ın o ferah ve vakur iklimini doya doya teneffüs ettik. Ardından kabine toplantımızı Cumhurbaşkanlığı Ahlat Külliyemizde gerçekleştirdik. Akabinde milletimize yine Ahlat’tan seslendik. Bugün de sizlerle birlikte o müstesna zaferin 954. yıl döneminde Malazgirt’teyiz. Bu meydanı hıncahınç doldurarak heyecanımıza ortak olan siz kıymetli kardeşlerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi.

"Gençler, dünyaya biz buradayız ve kıyamete kadar da burada olacağız mesajını en güçlü şekilde verdiğimiz Malazgirt Zaferi’nin 954. yılı mübarek olsun" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Büyük komutan Sultan Alparslan ve yiğit askerlerinin, gazilerin, akıncı birliklerinin, o kahraman ordunun, her bir neferinin, aziz ruhları şad olsun. Kıymetli kardeşlerim, zaferin müjdecisi olan o kutlu gündü. İslam coğrafyasının dört bir ucundaki camilerde, minberlerde şu hutbe irade ediliyordu. ‘Allah’ım, İslam’ın sancağını yükselt ve Alparslan’a yardım et. Onun niyet ve azmini başarıyla neticelendir. O nasıl senin çağrına uyup dininin korunmasını rehavet göstermeden emrine uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak geceyi gündüze katmışsa sen de ona zafer kısmet eyle. Dileklerinde ona yardımcı ol. Kaza ve kaderini onun için tecelli ettir.’ Sultan Ertuğrul’dan 26 Ağustos cuma namazını eda ettikten sonra kefen niyetine giydiği beyaz elbisesiyle ordusunun huzuruna çıkmış ve gaza erlerine şu tesirli sözlerle hitap etmişti. Gençler, burayı iyi dinleyin. ‘Ey askerlerim ve komutanlarım daha ne zamana kadar biz azınlıkta, düşman çoğunlukta olmak üzere böyle bekleyeceğiz. Ben bizzat Müslümanların minberlerde bizim için dua ettikleri bu saatte düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu ettiğimiz sonuç hasıl olacaktır. Aksi takdirde şehit olarak cennete gideceğiz.’ Evet. Atının kuyruğunu bağlayıp düşmanın üstüne korkusuzca atılan Sultan Alparslan ve ordusunu bugün bir kez daha kemal-i hürmetle yad ediyoruz. Ahlat ve Malazgirt önlerindeki ilk akınlardan fethin ilk günlerinden bugüne vatan için, bayrak için, millet ve ümmet için canlarını feda eden şehit ve gazilerimizin tamamına Cenabı Allah’tan rahmet niyaz ediyor."

"954 yıl önce Malazgirt Ovası’nda yazılan kahramanlık destanından aldığımız cesaret ve öz güvenle istikbale yürüyoruz"

Malazgirt’te düşmanı bozguna uğratan, Anadolu’nun cümle kapısını ardına kadar açan o gücün bugün burada olduğunu ifade eden Erdoğan, "Şu anda Malazgirt’teki gazilerin Allah adına and içtikleri minberin önünde ve Allah’a yükselen ellerin üstünde minberdeki yeşil perdenin harp meydanlarından gelen rüzgârla kabardığını adeta görüp gibiyim. Ben bugün Nurettin Topçu üstadımızın işte bu sözlerle tarif ettiği o güçlü ruh bugün hamd olsun Malazgirt meydanındadır. Malazgirt’te omuz omuza destan yazan kahramanların uğruna hayatlarını feda ettikleri mukaddes değerler işte buradadır. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Sünni’si ve Alevisi’yle Anadolu’nun gönül harcını muhabbetle yoğuran kurucu irade bugün buradadır. Asırlar boyunca yeryüzüne nizam vermiş İlah-ı Kelimetullah’ı bu davayı müdafaa etmiş. O sarsılmaz inanç bugün ham olsun buradadır. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Sultan Artuklu’nun zaferini Selahaddin-i Eyyubi ve ordusu ile buluşturan, Sultan Fatih’in emanetini Yavuz Sultan Selim’e ulaştıran işte bu imandır. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. Mevlana’da Yunus Emre’yi, Hacıbektaşi Veli’yi de İdris-i Bitlisi’yi, Ahmet-i Hani’yi gören işte bu aşktır. Hazreti Ömer’i, Hazreti Ali’den, Selman-ı Farisi’yi, Süheyl-i Rumi’den ayıran o hikmetli bakış işte bu topraklarda mahfuzdur. Şimdi bakınız değerli kardeşlerim, millet olarak bundan 954 yıl önce Malazgirt Ovası’nda yazılan kahramanlık destanından aldığımız cesaret ve öz güvenle istikbale yürüyoruz. Ecdadın mübarek kanlarıyla bizlere Vatan eylediği bu toprakları, ebedi yurdumuz olarak muhafaza etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Her türlü engele, her türlü engellemeye, her türlü sabotaja rağmen yeniden büyük ve güçlü Türkiye için kelimenin tam anlamıyla çırpınıyoruz. Şunu burada samimiyetle ifade etmek isterim. Bugün bekası söz konusu olduğunda hiçbir güce boyun eğmeyen bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bugün kendi vatandaşlarıyla birlikte mazlum ve mağdurların da umudu haline dönüşen bir devlete sahibiz. Bugün Filistin davasına her platformda tüm imkanlarıyla sahip çıkan, İsrail’in alçak zulümleri karşısında Gazzeli kardeşlerini asla yalnız bırakmayan bir ülkemiz ve hükümetimiz var. Mektup diplomasiyle telefon görüşme uluslararası toplantılarla 102 bin tonu aşan yardımlarımızla Gazze’nin hakkını ve hukukunu en güçlü şekilde savunuyoruz. Kim ne derse desin bize ve milletimize yakışan tavır neyse eğilmeden bükülmeden ve hiç kimseden çekinmeden yerine getiriyoruz" diye konuştu.

Yürütülen sürece de değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sevgili kardeşlerim şimdi bütün bu emeklerin neticelerini alacağımız bir sürecin içindeyiz. Milletimizin fertleri arasına örülen fitne duvarlarını tamamen yıkmak için başlattığımız terörsüz Türkiye sürecinde hamdolsun kısa sürede önemli mesafe kat ettik. Kandan ve çatışmadan beslenen çevrelerin süreci kundaklama çabalarına rağmen tüm kurumlarımız çalışmalarını asırlık birlikten sonsuz kardeşliğe hedefiyle adeta bir kuyumcu titizliğiyle sürdürüyor. Milletimizle yürütülen çalışmaları dikkatli olduğu kadar son derece umutlu bir yaklaşımla yakından takip ediyoruz. Kimin sürece samimiyetle destek verdiği, kimin de alakası gündemlerle süreci zehirleme gayretinde olduğu milletimiz tarafından not ediliyor. Şurası bir gerçek ki Türkiye terör meselesini tamamen çözme yönünde yol aldıkça saldırı, sabotaj ve tuzaklar da artacaktır. Bunu kimi zaman yalan ve dezenformasyonla yapacaklar. Kimi zaman toplumun hassasiyetlerini kaşıyarak yapacaklar. Kimi zaman insanlarımız arasında korku yayarak yapacaklar. Kimi zaman yurt içi ve yurt dışındaki ajanlarını kullanarak yapacaklar. Kimi zaman da sureti haktan görünerek yapacaklar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bu sefer başaramayacaklar. Allah’ın izniyle milletimizin desteğiyle oluşan umut havasının önünde bu defa kimse duramayacak. Ayrılıktan, bölünmüşlükten, kardeşler arası nifaktan yıllarca rant ve çıkar devşirenler inşallah bu sefer kazanamayacak. Değerli kardeşlerim, şunu sizlerle birlikte aziz milletimin de çok iyi bilmesini arzu ediyorum. Biz hepimiz 86 milyon olarak tarihin, kültürün, ortak medeniyetimizin, inançlarımızın bir araya getirdiği büyük bir aileyiz. Aynı milletin efradıyız. Hepimiz aynı bayrağın, aynı gök kubbenin altında yaşıyoruz. Nazlı Hilal’in güven veren gölgesinde. Unutmayın, hepimize yer vardır. Rengini şehitlerimizin alkanından alan bu bayrak bizim. Her karış toprağın altında bir yiğit yatan bu cennet vatan bizim. Bu ülke bizim, hepimizin."

"Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak"

"Türkiye’miz aynı zamanda sınırlarımızın ötesindeki kardeşlerimizin başı dara düştüğünde sığınacağı en güvenli limandır" diyen Erdoğan, "Bakınız, bunu Irak’ta gördük. Bunu 14 yıl boyunca komşumuz Suriye’de gördük. Bunu daha önce Balkanlar’dan Kafkasya’ya gönül coğrafyamızın Birçok köşesinde gördük. Yarın da zulme uğrayanların, ötekileştirenlerin, baskı görenlerin, ölümle burun buruna gelenlerin eman yurdu yine Türkiye ve Türk milleti olacaktır. Dolayısıyla Suriye’deki tüm kardeş halklar gibi Kürtlerin de güvenliğinin, huzurunun, esenliğinin teminatı Türkiye’dir. Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak. Kardeşlik ve komşuluk hukukunu gözeten kazanacak. Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar ise eninde sonunda kaybedecektir. Şunu da biliyoruz ki kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz. Tekrar ediyorum. Biz tüm bölgemizde kalıcı barışın tesisinden yanayız. Biz sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesinden yanayız. Kimse unutmasın. Türkler, Araplar, Kürtler olarak bu coğrafyada kıyamete kadar hep beraber yan yana yaşayacağız. Müslüman kanından beslenenler tarih sahnesinde çekildikten sonra bile biz yine burada olacağız. Unutmayın Malazgirt’te olacağız. Türkiye yüzyılını büyük ve güçlü Türkiye’yi önce terörsüz Türkiye’yi ardından da terörsüz bölgeyi gönül gönüle vererek el birliğiyle gerçeğe dönüştüreceğiz. Ayrılık türküleri değil, inşallah kardeşlik türküleri söyleyeceğiz. Kayıplarımızın arkasından ağıtlar yakmayacak, ortak başarılarımızın zafer marşlarını hep beraber coşkuyla terennüm edeceğiz. Terörün, kanın, gözyaşının, ayrılığın karşısındaki her bir vatandaşımızın bu çalışmalarımıza destek olmasını özellikle bekliyorum. Bu milletin bugünlere gelmesinde emeği geçen başta komutanlarımızı, Mehmetlerimizi hayırla yad ediyorum. ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda canı cananı bütün varımı alsa da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Malazgirt Zaferimizin 954. sene-i devriyesinin ülkemiz, milletimiz ve İslam alemi için tekrar hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Programımızı teşrif eden siz kıymetli kardeşlerime teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Erdoğan, konuşmasının ardından Ankara’ya gitmek üzere Malazgirt’ten ayrıldı.

Mehmet Salih Akkuş - Yılmaz Sönmez - İshak Güngör  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da müzeleri 600 bini aşkın kişi ziyaret etti Samsun’da farklı temalardaki müzeleri 2025’te 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda ziyaretçi sayılarımızı artırmakta, şehrimizin güzelliklerini herkese tanıtmakta kararlıyız" dedi. Samsun, sahip olduğu müze çeşitliliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki farklı temalardaki 6 müze kentin kültür zenginliğine katkı sunuyor. 2025 yılında bir önceki yıla göre ziyaretçi sayısı yüzde 27,3 artarak 600 bini aşkın ziyaretçi sayısına ulaştı. Ziyaretçiler için tarihi ve kültürel bir deneyim Kurtuluşa giden ilk adımının atıldığı şehir Samsun, müzeleriyle hem geçmişi yansıtıyor hem de ziyaretçilerine yaşayan bir tarih deneyimi sunuyor. Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Samsun Kent Müzesi, Havza Atatürk Evi, Bafra Tütün Müzesi, Alaçam Mübadele Müzesi ve Amazon Köyü yılın her dönemi turizm rotalarının durakları arasında yer alıyor. Farklı temalardaki müzeler dikkat çekiyor Birbirinden farklı temalardaki müzeleri ziyaret edenler şehrin tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık ediyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkışını anlatan, hem Samsun’un hem de Türkiye’nin simge tarihi değerlerinden Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi yıl boyunca binlerce tarih meraklısını ağırladı. Havza’da bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret eden çok sayıda kişi ise Milli Mücadele ruhunu yakından deneyimleme fırsatı buldu. Bafra Tütün Müzesi’ni ziyaret edenler Samsun’un ekonomik ve sosyal hayatında önemli yer tutan tütün kültürünü her yönüyle tanırken Alaçam Mübadele Müzesini ziyaret edenler ise göç ve mübadele döneminin izlerini görme fırsatı yakalıyor. Amazon Köyü ise ziyaretçilerini tarih ve mitolojiyle buluşturuyor. Turizmde ivme hep yukarıyı göstermeli Her yönüyle Odak Samsun vurgusu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimiz turizmin her alanında önemli zenginliklere sahip. Doğa, tarih, kültür ve nicesi Biz en başından bu yana Odak Samsun diyerek turizmde yeni bir soluk kazandırmak adına yola koyulduk. Turizmin her alanında ivme yukarıyı göstersin istiyor, bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müzelerimiz de şehrimizin tarihini ve kültürel değerlerini yansıtan önemli unsurlarımız. Samsun her alanda olduğu gibi müzeler noktasında da zengin bir şehir. Büyükşehir sorumluluğunda bulunan müzelerimizi bu yıl 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu rakam, şehrin kültür turizmine olan ilgisinin giderek arttığını, Samsun’un kültür turizminde de yükselen bir marka olduğunu gösteriyor. Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda rakamları artırmakta kararlıyız" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta güvenlik altyapısı güçleniyor: İlk karakol Ardıçlı’ya Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlçede toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale sağlamak amacıyla hayata geçirilen karakol projelerinin ilkini Ardıçlı Mahallesi’nde başlatıyor. Başkan Vekili Can Aksoy, "ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale edebilmek amacıyla planlanan karakol projelerinin ilki Ardıçlı Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, Ardıçlı Mahalle Muhtarı Mustafa Kalem ve ilçe protokolü ile birlikte yapımı devam eden karakol binasında incelemelerde bulundu. Başkan Vekili Aksoy, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. İnceleme sırasında değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşların huzur ve güvenliğini önceleyen projeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirterek, "Ardıçlı Mahallemizde başlattığımız bu proje, ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi’nin, ilçenin farklı noktalarında yeni karakol projelerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü ifade edildi.