GENEL - 11 Mart 2018 Pazar 15:12

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın? Sürekli terör örgütleri oradan bizi taciz ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da yanımızda yer alacaksın? Sürekli terör örgütleri oradan bizi taciz ediyor. Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Sürekli ben, arkadaşlarım bunları mı söyleyecek. Ama maalesef şu ana kadar olumlu bir ses ve söz yok" dedi.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bolu İl Teşkilatı 6. İl Olağan Kongresi’ne katıldı. Karaçayır Mahallesi’ndeki Karaçayır Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede Erdoğan’a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mustafa Ataş ile Ravza Kavakcı eşlik etti.


Büyük bir coşkuyla salona giren Erdoğan, "Kongremizin Bolu ile birlikte ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bolu 16 Nisan halk oylamasında yüzde 62’lik ’evet’ oranıyla, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yüzde 66’lık destekle yanımızda yer almıştı. Bolulu tüm kardeşlerime özellikle teşekkür ediyorum. Bizim Bolu’den beklentimiz daha büyük. 2019 yerel ve hükümet sistemi seçimlerinde Bolu’yu çok daha üst sıralarda görmek istiyoruz. Mavi berelileri de burada aman ha yalnız koymayın. Ana kademe 2019’a kadar kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Kadın kolları 2019’a kadar her eve girmeye, her gönüle dokunmaya, her eli sıkmaya hazır mıyız? Sevgili gençler 2019’a kadar liselerden, üniversitelere, öğrencisinden çalışanına kadar tüm gençlerimize ulaşmaya hazır mıyız? İşte özlediğimiz, görmek istediğimiz Bolu budur" diye konuştu.



"Fatih Sultan Mehmet karadan gemileri yürüttüyse onun torunları olarak biz de denizin altından Marmaray’ı inşa ettik"


Fatih Sultan Mehmet’in karadan gemileri yürüttüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışarıda bunun iki misil kongreye gelen vardı. Onları selamlamadan içeriye giremezdik. Onları da selamladık. Ama ben bugün Bolu’yu gerçekten daha farklı gördüm. Fakat inanın şu anda ülkemin her yanı aynen böyle. Dün Mersin’deydim, Antalya’daydım. Biraz sonra Sakarya’da olacağım. Biliyorum ki Sakarya’da böyle. AK Parti milletimize aşık. AK Parti bu vatana aşık. Sizin aşkınız zaten bizi deli divane etti. Aşkınan yürüyen yorulur mu? Onun için yorulmadık. Onun için bu yolda gece gündüz demedik yürüdük. Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik ve gidiyoruz. Biz bu aşkla Ferhat olduk, milletimiz Şirin oldu. Dağları delerek Şirin’e ulaştık. Bolu dağını kimse delemiyordu ama biz deldik. Onlar ne diyorlardı, ’burayı patates deposu mu yapsak, yoksa doğalgaz mı pompalasak.’ Biz siz ne diyorsunuz dedik. Buralardaki trafik kazalarıyla nice canlar gitti. Onları unutmuyoruz. Biz bu dağı deleriz dedik ve deldik. Ve şimdi oralardan bir ucundan girip bir ucundan geçiyor. Öbür tarafta Şirin’e ulaşıyoruz. Fakat biz ne dağları deldik. Türkiye’nin genelinde geldiğimizden bu yana açmadığımız tünel kalmadı. Yeri geldi tüneller açtık, yeri geldi denizin üzerinde köprüler yaptık. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Bayrakları başörtüsü yapan kızlarımızı kutluyorum ve tebrik ediyorum. Onunla da kalmadık. Sadece köprü bize yetmez. Tuttuk Marmaray’ı yaptık. Benim ecdadım Fatih sultan Mehmet karadan gemileri yürüttüyse onun torunları olarak biz de denizin altından Marmaray’ı inşa ederiz dedik. Ve Marmaray’ı yaptık. Şu ana kadar milyonlar denizin altından geçti. Yetmedi biz dedik ki araçların da denizin altından geçmesi için bir tünel yapalım. Ve Avrasya tünelini yaptık. Şimdi denizin altından araçlar da geçiyor. Neden işte bize bu yakışır da onun için" diye konuştu.



"Sefer görev emriyle önce ben yola çıkarım"


Salonda erkeğiyle kadınıyla katılımcıların büyük bir çoğunluğunun askeri kıyafet ve mavi bere taktığını gören Erdoğan, "Bizi Afrin’e götür" sloganlarına da şu yanıtı verdi:


"Her gün ben komuta kademesiyle, Genelkurmay Başkanımla ’ihtiyaç var mı’ diyorum. Verdiği cevap, ’Sayın Cumhurbaşkanım olsa bunu size söylerim, ordumuz Evelallah şu anda yolunda kaim, daim devam ediyor cevabını alıyorum. Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman sefer görev emrini ilan ederiz. Önce ben yola çıkarım ardından da beraber yürürüz. "



"Ülkemizi hedef alan şer odaklarının hedefi AK Parti olmuştur"


Vesayetçilerden, darbecilere, terör örgütlerinden, dış güçlere kadar Türkiye’yi hedef alan şer odaklarının hepsinin hedefinin Ak Parti olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:


"AK Parti milletimizle yol yürümüş bir partidir. Türkiye’yi yolundan, rotasından, rayından çıkartmak isteyen hedeflerinden uzaklaştırmak isteyen herkes önce bizim üzerimize yürümüştür. Partimizi kapatmaya gayret ettiler. Ne oldu olmadı. Çünkü onlar bir şeyi bilmiyordu. Onlar zannediyordu ki ’Biz hesabı yaptık, tezgâhı kurduk, hemen AK Parti’yi kapattık bitti’ diyorlardı. Anayasayı değiştirme gücüne sahip bir partiyi kapatmaya çalıştılar. Ama hesap tutmadı. Çünkü hesapların üzerinde bir hesap vardı. Kaderin üzerinde bir kader vardı. Ve Allah bu hesapları da bozdu. En büyük hesap Allah’ın hesabıdır. Karşılaştığımız onca kumpasın maruz kaldığımız onca provokasyonun, uğradığımız haksızlığın ve hatta yer yer hukuksuzluğun üzerinden milletimizin desteği sayesinde geldik. Ülkemize ve milletimize olan borcumuzu da çalışarak, hizmet ederek, yatırım yaparak, proje üreterek, eser inşa ederek ödemenin gayreti içinde olduk. Bu anlayışıyla geçtiğimiz 15 yılda Bolu’ya da 11 katrilyon yatırım yaptık. Eğitimde öğretimde 800’e yakın dersliği, yükseköğretim yurtlarını hizmete soktuk. Bu yıl merkezde 2 bin 800 kişilik, önümüzdeki yıl Gerede’de 300 kişilik yeni yurtları hizmete alacağız. İnşa ettiğimiz 13 spor tesisiyle, gençlerimizin rahat ve düzenli şekilde spor yapabilmesini sağladık. Sağlıkta 16 tesisi tamamladık. Halen 13 tesisin inşası sürüyor. Toplu konutta 5 bin 441 konutta şehrin çehresini değiştirdik. Bolu’nun bölünmüş yol uzunluğunu 300 kilometreye çıkardık. 155 bin dekar alanı sulayacak tekke barajı ile birlikte üç barajın inşaatı da sürüyor. Dedeler ve Hasanlar Barajlarının inşasına da yakında başlıyoruz. Bolu gerçekten hayranlık verici tabiat güzelliklerine, ormanlara ve milli parkalar sahip şehrimiz. Allah’ın bu nimeti karşısında ne kadar hamd etsek azdır. Yedigöller, Abant ve Gölcük Tabiat Parkları başta olmak üzere Bolu’nun sahip olduğu güzellikleri tüm ülkenin hizmetine sunmak için çalışıyoruz. Hem İstanbul’a, hem Ankara’ya mevcut yakınlığı, Bolu’nun imkânlarının değerlendirilmesini de kolaylaştırılıyor. Artık bu güzelliklerin günü birlik turizmin ötesine taşımamız gerekiyor. Yılın 365 ve haftanın 7 gününe yayılmış bir turizm hareketliliği için üzerimize düşeni yapmalıyız. Halen haftada 2 günlük konaklama ortalaması ile 1 milyona yaklaşan turisti ağırlayan Bolu’nun her adımında yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Biz bir yandan ülkemizin 81 vilayetini işte bu şekilde eserlerle, hizmetlerle, yatırımlarla donatırken diğer yanda da istiklalimize ve istikbalimize yönelik tehditlerle mücadele ettik. Afrin mücadelesinde bu günkü rakam 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirdik. Mücadele devam ediyor. Kararlılıkla devam ediyor. Biz de kimini söyleyebildiğimiz kimini söyleyemediğimiz pek çok şey yaşadık. Önümüze hangi engellerin çıkarıldığını, ayağımıza hangi tuzakların kurulduğunu anlatmaya kalksak Bolu dağını aşar. Milletimiz dirayetiyle hep hakkın yanında, haklının yanında yer almıştır. 15 yıllık iktidarımızı başka şeylere değil milletimizle birlikte hakkın ve haklının şanında saf tutmamıza borçluyuz."



"Terör örgütleri kimi zaman nöbetleşe kimi zaman topyekûn saldırıya geçtiler"


Terör örgütlerinin nöbetleşe ve topyekûn saldırıya geçtiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 4-5 yıl hepimiz için gerçekten çok zor ve yoğun geçti. Terör örgütleri kimi zaman nöbetleşe kimi zaman topyekûn saldırıya geçtiler. Gabar’da, Tendürek’te, Besler deresinde geçtiler. Kandil’den idare ettiler. Dedik ki ’inlerine gireceğiz.’ Ne oldu girdik. Kaçacak delik arar hale geldiler. İşte birileri Penisilvanya’ya kaçtı. Kimileri onun oradaki devasa çiftliğinde kimileri Avrupa’nın değişik ülkelerine tokaçtı. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Yurt dışından üleşimize yönelik tacizlerde zirveye çıktı. Sokakların terörize edilmesinden, mahallelerin çukurlarla kesilip emsali görülmeyen engellerle karşılaştık. Devletin tüm kritik kurumlarına yerleştirilmiş tüm FETÖ ardı ardına geçtikleri darbe teşebbüsleri bizi gerçekten haf salımızı aşan durumlarla bıraktı. Kimileri hayırla, ibadetle meşgul olduğu görülürken diğer yandan böylesi ihanetin içine düşebileceğine asla ihtimal vermedik. Rabbimizin sizin hayır bildiklerinizde şer emri mucizesi burada da kendini gösterdi. Türkiye 17-25 Aralık ve 15 Temmuz süreçlerinde daha tehlikeli hale gelmeden bertaraf ettik. Düşünün 251 şehit verdik, 2 bin 193 gazımız oldu. Gazilerimize inşallah şifalar lütfetsin" diye konuştu.



"Terör koridoru oluşturmak isteyenler maskelerini indirip niyetlerini ifşa ettiler"


Suriye ve Irak sınırları boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenlerin yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:


"Ülkemizi ve milletimizi esir etmek, ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek için bu saldırılarımızı boşa çıkartır çıkartmaz hemen bir başka tehdit başımıza musallat edildi. Suriye ve Irak sınırları boyunca bir terör koridoru oluşturmak isteyenler maskelerini indirip niyetlerini ifşa ettiler. Bunun üzerine hemen kararlı bir şekilde harekete geçtik. Kimsenin ummadığı, ihtimal vermediği operasyonları başlattık. Ülkemizin de içinde bulunduğu bölgede uygulanmaya çalışılan plan bizim işbirliği yaptığımız güçleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı. Müttefikimiz hatta dostumuz dediğimiz güçlere bakışımızı bize söylenen sözlere değil sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. İçinde bulunduğumuz NATO’nun en güçlü üyesiyiz. Herhangi bir yerde bir sıkıntı olduğu zaman NATO’dan bize bir görev olduğunda yeri geldi Balkanlarda olduk, yeri geldi Somali’de olduk, yeri geldi Afganistan’da olduk. Biz bütün buralarda olurken şu anda Suriye’de bu olaylar olurken ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın. 911 kilometre bizim sınırımız var. Sürekli terör örgütleri oradan bizi taciz ediyor. Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Sürekli ben, arkadaşlarım bunları mı söyleyecek. Ama maalesef şu ana kadar olumlu bir ses ve söz yok. Aynı şekilde diğer bir takım hususlarda çıkarlarımızın çatıştığı kimi başka güçlerle de bölgedeki fiili durumlar çerçevesinde ortak hareket etmenin yollarını aradık. Elbette bu çabaların içinde çok ciddi sıkıntılar ve engellerle karşılaştık. Ama milletimizin 15 Temmuz’da koyduğu iade öyle güçlüydü ki kimsenin bu kıyam karşısında direnme şansı kalmadı. Önce Fırat Kalkanı harekâtıyla terör koridorunun bağrına adeta bir hançer sapladık. 3 bin DEAŞ’lıyı oralardan derbest ettik. Kuzey Irak’ta oradaki oyunu da bozduk. Şimdi de Afrin bölgesinde Zeytin Dalı Harekatı’nı yürütüyoruz. Bölgede teröristlerden arındırdığımız alanın büyüklüğü bin kilometre kareye yaklaşıyor. Tabii ki bu mücadele bedelsiz olmuyor. Terörle mücadelede, 15 Temmuz’da, sınır harekâtlarımızda bedel ödedik. Biz bin yıldır bu toprakları kanlarımızla sulayarak vatanımız haline getirdik. Tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, milletimize sabır ve gazilerimize şifalar diliyorum. Bugünkü özgürlüğümüzü ecdadın dün yaptığı fedakarlıklara borçluyuz. Bugünde biz bu fedakarlığı yapacağız ki bizden sonrakilere güvenli, güçlü, huzurlu, müreffeh bir Türkiye bırakalım. Rabbim istiklali ve istikbali için gerektiğinde canını ortaya koyan milletten Allah razı olsun."



"Topraklarımız 780 bin kilometre kare. Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldi"


Türkiye’nin sınır içi ve dışındaki operasyonlarının amacının ortak olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Türkiye’nin gerek sınırları içinde ve ötesinde yaptığı operasyonların amacı ortadadır. Haklıya hakkını, haine de cezasını vermekten ibarettir. Bu ülkenin ve bu milletin canından aziz bildiği değerlere karşı yapılan saldırılar karşısında susup oturmak bize yakışır mı? Birliğimizi beraberliğimizi, vatanımızı savunmak bizim namus borcudur. Asıl bunu yapmazsak milletimizden aldığımız emanete sahip çıkmazsak ne milletimizin karşısına başımız dik çıkamayız. Türkiye yıllarca ne ben kimseye dokunayım, ne de kimse bana dokunsun diyen idare-i maslahatçılardan çok çekti. Ülkesine âşık işadamları çıktı. Fabrika kurdu, uçak yaptı, silah yaptı. Kimileri çıktı eserler verdi, gayret ortaya koydu. Sonra başka birileri çıktı silindirle ezercesine bunları yaptı. Kimi menfaat için, kimi ihanet için taammüden yaptı. Bu ihanete karşı çıkması gereken siyasetçilerimiz, yöneticilerimiz sırf kendi ikballeri ve beklentileri için hep seyirci kaldı. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda 2. Dünya Savaşı’nda beraber yola çıktığımız ülkelerin fersah fersah önümüzde olduğunu görüyoruz. Bizim topraklarımız 780 bin kilometre kare. Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldik. Devamlı kaybettik, devamlı verdik. Kimse o kaybedenlere nasıl bu toprakları kaybettik diye sordu mu? Dik duracağız. Biz iktidara geldiğimizde attığımız her adımda bize olmaz, yapamazsınız, başarmamızsınız, haddinizi aşmayın dediler. IMF ile masaya oturduk, ’Paranı al ama bizi yönetmeye kalkma. Türkiye’yi yönetecek olan benim’ dedi. 2013’te 23.5 milyar dolar borcumuzu tamamen bitirdik, sonra IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. Bugün borç alan yarın da emir alır. Bunlar zaten o mantıkla çalışıyor. Merkez Bankamızın döviz rezervi şimdi 129 milyar dolar civarında dolaşıyoruz. Şimdi hamdolsun 160 milyar dolar ihracatımız var. Sadece bu değil ki, artık savunma sanayinde yüzde 60-65 yerli üretim yapıyoruz. Artık bizi kapılarında silahlı, silahsız İHA almak için müracaat ettiğimizde süründürenler, şimdi artık biz kendimiz üretiyoruz. Hepsini de biz kendimiz üretir hale geldik. Hani olmaz diyorlardı, bak oldu işte. Yanlış komşular, bizi mülk sahibi yaptılar. Daha neler olacak neler. Olmaz dedikleri ne varsa hayata geçirdik. Başaramazsınız dedikleri ne kadar mücadele varsa hepsinin de içine adeta gözü kapalı daldık. Haddinizi aşmayın diyenlere hadlerini bildire bildire bugünlere geldik. Türkiye Marmaray projesine başladığında pek çokları dudak bükmüştü. ’Yapamazlar, edemezler’ dediler. Ne oldu yaptık" şeklinde devam etti.



"2023’de 150 milyon kapasiteli havalimanını açıyoruz"


Yıllık kapasitesi 90 milyon olacak olan havalimanı hakkında bilgi veren Erdoğan, "Şimdi dünyanın en büyük bilemedin ilk üç içerisindeki havalimanını açıyoruz. Yıllık kapasitesi 90 milyon, 2023’te bu 150 milyona çıkacak. Bununla da kalkmıyoruz. Kanal İstanbul’u açıyoruz. Onun da ihalesi yapılıyor. Dünyaya en ileri teknolojide bir kanal yapıyoruz. Bunu da sizler de göreceksiniz, bizler de görecek ve yaşayacağız. Yapacağız, bize bu yakışır. Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak böyle olur, lafla olmaz. Öyle terör estirerek, terörize ederek, bu şekilde parlamentoya girerek bir yere varamazsınız. Onlarla kol kola girerek bir yere varamazsınız. Bunlar için önce bu millete aşık olacaksınız. Bu vatana aşık olacaksınız. Ve sizin bu aşkınız Allah’ın izniyle bu yatırımların da neticeye ulaşmasını sağlayacaktır. Dün bize dudak bükerek bakan birileri bugün Türkiye’nin bu işlerin nasıl yapıldığına şaşıyorlar. Ziyaretimize gelen liderler şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. Bakıyorsunuz bir başkası, ’10 sene önce geldiğimde İstanbul başkaydı, bugün bir başka’ diyor. Dert, dert, dertli olmak. Bolu’nun 20 yıl öncesinde böyle miydi? Daha da başka olacak. Daha çok şaşıracaklar. Kendilerini dev aynasında görenler 2023 hedeflerinde herhalde dudakları uçuklayacaktır" şeklinde konuştu.



"Elde ettiğimiz her başarı bizimle birlikte dostlarımızın da yüzünü güldürüyor"


Özellikle savunma sanayindeki gelişmeleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin teknolojik alandaki başarısının dost ülkelerin de yüzünü güldürdüğüne dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:


"Son dönemde yaşayacağımız hadise bir gerçeği adeta yüzümüze şamar gibi çarpıyor. Eğer bölgenizde ve dünyada söz sahip olmak istiyorsanız hiçbir konuda kimseye muhtaç olmayacaksınız. Nasıl olsa filanca yerde bunun hazırı var, öyleyse uğraşmaya gerek yok demek bizi hürriyetimizden mahrum edecek noktaya götürür. Elin oğlu en kritik anda musluğu keser. Hele hele savunma sanayi gibi kritik alanlarda bu durumun maliyeti çok ağırdır. Bir anda telsizler sustu. Buna susturma harekatı derler. Susunca askerimiz telsiz muhaberatını yapamadı. O bize Aselsan’ı kazandırdı. Biz geldik bu sefer bu kendi tesislerimizi kurduk. İnsansız hava araçları konusu da böyle oldu. Türkiye olarak bu araçların en iyisini yapan ülkelere gittik. Talip olduk, yok dediler vermediler. En son birisini ikna ettik. Her biri 30 milyon dolar. Şimdi biz onun çok çok altında bunu üretiyoruz. Tamir bakım, parça falan da vermiyor. En kritik anda vermiyor. Şimdi bunlar artık yapılıyor. Bu işi yapanlar o genç mühendislerimiz şimdi arazide. Askerimizle yan yana, el ele birlikte. İsrail gelir de senin askerinle zor günde yan yana durur mu? İşte onun için kendine yeteceksin. Şimdi kendimize yetiyoruz. Aynı yöntemi diğer savunma sanayi ürünlerinde de kullanıyoruz. Yüksek teknolojiye dayalı üretimleri uzun zaman da olsa Allah’ın izniyle yapacağız. Sabırlıyız, her konuda. Tasarımdan araştırma geliştirmesine, yazılımdan donanımına, testinden fiilen kullanımına kadar bu işleri de başaracağız. Biliyorsunuz bu konudaki kararlılık dağları bile aştırır. Bunu da yapacağız. Elde ettiğimiz her başarı bizimle birlikte dostlarımızın da yüzünü güldürüyor. Bu tür ürünlere sahip ülkeler öylesine tekel oluşturmuş ki hem maddi hem de siyasi olarak adeta kök söktürüyor. Biz de kullanım aşamasına getirdiğimiz her ürünü dostlarımızla paylaşıyoruz. Bugün geldiğimiz yer her şeyden önce milletimizin başarısının ifadesidir. Yanı sizin ifadenizdir. İnşallah 2019 seçimleriyle birlikte hem yeni yönetim sistemimizle, hem de tazeleyeceğimiz mücadele azmiyle ülkemizin önünde bambaşka dönem açacağız. Bolu’ya da çok büyük görev düşüyor. AK Parti olarak ak kadrolar olarak yeni dönemde de ülkemizi yönetme sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirmek için gece gündüz çalışmak zorundayız. Ben sizlere güveniyorum."


Erdoğan’a kongrede günün anısına çeşitli hediyeler verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.