YEREL HABERLER - 23 Nisan 2017 Pazar 11:27

Köy Enstitülerinin 77. kuruluş yıldönümü Nilüfer’de kutlandı

A
A
A
Köy Enstitülerinin 77. kuruluş yıldönümü Nilüfer’de kutlandı

Cumhuriyet yönetiminin toplum yapısını yönlendirici uygulamalarının en belirgin örneklerinden biri olan Köy Enstitülerinin kuruluşunun 77.

Cumhuriyet yönetiminin toplum yapısını yönlendirici uygulamalarının en belirgin örneklerinden biri olan Köy Enstitülerinin kuruluşunun 77. yılı Nilüfer’de kutlandı.


Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu’da, hem okuma yazma oranını yükseltmek hem de köy ilkokullarına öğretmen yetiştirmek amacıyla 17 Nisan 1940 yılında açılan Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 77. yıl dönümü Nilüfer’de kutlandı. Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Kent Konseyi ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği Bursa Şubesi iş birliğiyle Konak Kültürevi’nde düzenlenen etkinliğe geniş katılım oldu. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Her yıl Köy Enstitülerini anmaya, o yılki şartları biraz tartışmaya, biraz ‘Onları neden kaybettik?’ diye sorgulamaya çalışıyoruz. ‘Türkiye’nin aydınlık meşalesini söndürenler kimlerdi?’ Bunları hâlâ daha bilmiyoruz. Belki bunu tartışmamız gerekiyor. ‘O dönemde gerçekten bu meşale kimler tarafından söndürüldü?’ Onu net olarak bilmiyoruz. İhtimaller var, onun için bunu bu zamanda ortaya çıkarmak lazım. Biz de dahil geleceğimizin de bunu bilmesi gerekiyor” dedi.


Köy Enstitüleri’nin kapatılmasıyla birlikte önemli bir fırsatın kaçtığına dikkat çeken Başkan Bozbey, “Aydınlanma meşalesini yakalamışız, elimize tutuşturanlar bir müddet sonra birilerinin baskısıyla bizim elimizden aldılar. Bu bizim topraklarımızda yaşayan bunca insana yapılmış büyük bir hakarettir. Onun için bu günleri yaşıyoruz, onun için yıllarca kardeş kardeşi vurdu, yıllarca etnik kimlik, dinsel kimlik tartışıldı ve birbirimizi yok etmeye çalıştık. Eğer Köy Enstitüleri devam etmiş olsaydı belki bugün biz uzayla ilgili, bilimle ilgili tartışmaları yapar duruma gelirdik ve ekonomimizin de çok ileri seviyede olacağını düşünüyorum. Böyle güçlü bir ülke olacaktık biz ama bizi bu duruma sokanları ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak geleceğimiz adına asla affetmiyorum” diye kaydetti.


Nilüfer’de sanatla, sporla ve eğitimle ilgili etkinliklerde Köy Enstitüleri’nin küçük bir modelini uygulamaya çalıştıklarını söyleyen Bozbey, bu ülkenin büyük ölçekte bunu yapmasına ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Mustafa Bozbey, “Köy Enstitüleri bilgiyi, pratiği, dayanışmayı, insan sevgisini öğretiyordu. Bizim şimdi aradığımız değerler bunlar. İnsanlar dürüst olsun, doğru söylesinler, tartışma ortamı yaratsınlar ve uzlaşsınlar, topluma doğru bilgiler aktarsınlar istiyoruz. İşte o Köy Enstitüleri bunları öğretiyordu. Karamsar olmaya gerek yok, biz ileriye bakacağız, güneş hiçbir zaman için balçıkla sıvanmamıştır, her sabah yeniden doğuyor ve her sabah hem sıcaklık veriyor hem de aydınlatıyor. Onun için güneşi takip etmeye devam edeceğiz. Her sabah uyandığımızda yeniden düşüneceğiz, eksiklerimizi görerek yola devam edeceğiz ama dürüstçe, insanca, insan haklarına saygıyı en üst düzeyde tutarak bunu yapmak zorundayız. Aksi takdirde gerçekten dünyanın en güzel ülkesine sahip olan biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak üzüntü çekebiliriz” şeklinde konuştu.


Etkinlikte , “Bozkırda Açan Çiçekler” isimli belgeselin de gösterimi yapıldı. Yönetmenliğini Sedat Akar’ın yaptığı ve Köy Enstitüleri mezunlarının Köy Enstitüleri’ni anlattığı belgeseli izleyenler göz yaşlarına hakim olamadı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir, Arı Günü etkinliklerine ev sahipliği yaptı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi “Arı Varsa Hayat Var” sloganı ile gerçekleştirilen 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Programda konuşan Başkan Ahmet Akın “Gelecek arının kanadındadır. Arı yetiştiriciliğinde de hedefimiz, Türkiye’de bir numara olmak. Onun için çalışacağız ve destekleyeceğiz.” dedi. 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” etkinliklerinin 14’üncüsü “Arı Varsa Hayat Var” sloganı ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Her yıl arıların önemini vurgulamak ve onların korunmasına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Arı Günü etkinlikleri kapsamında Avlu Yaşam Merkezi’nde bir kortej yürüyüşü gerçekleştiren arıcılar hemen ardından Kongre Merkezi’nde kurulan stantları incelemeye geçtiler. Stant incelemesinin ardından da protokol konuşmalarına geçildi. “Arıyı Yaşat ki dünya yaşasın” 2 bin 600 üye ile Balıkesir’in, Türkiye’de ilk altının içinde yer aldığını belirten Balıkesir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Yazıcı “250 bine yakın kovan adetiyle de yine bu sıralamalarda önemli yer arz etmekteyiz. Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla her yıl yaklaşık 6 bin adet ana arı teslimi yapılmaktadır. Bu katkılarından dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerimi sunuyorum. Arıcılığın sadece bal üzerinde değil tarımsal olarak da etkisi çoktur. Arıyı yaşat ki dünya yaşasın” dedi. “Gıda krizine ancak arılar umut ışığı olabilir” “Türkiye’de 20 yıldır arıcılıkta hangi sorun var ise o soruna neşter vurduklarını ifade eden Türkiye Merkez Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin “Proje ürettik, ARGE ürettik. Bilim insanlarına da saygılarımı iletiyorum. Doğada tüketmeden üreten tek canlı, bal arılarıdır. Ülkemiz bir tarım hayvancılık ülkesidir; arı vazgeçilmezdir diyoruz ama unutuyoruz, unutmamak gerekiyor. Gıda krizine ancak arılar umut ışığı olabilir. Türkiye ziraat odalarının görmediği arıyı bu vesilesiyle biz göstermek istiyoruz. Biz; tarımcılarla bir bütün olmak istiyoruz, çağrı yapıyorum. Başında da bakanlık olmalı. Arıcılık sektörü stratejiktir. Umuyoruz ki arıcılarımızın ürettiği arı ürünleri kayıt altına alınır, ovadan sofraya kadar izlenebilirlik olur diyoruz, üreticilerimizin tüketicilerimizin hakkı da korunur. Emeğimizin hakkını istiyoruz” dedi. “Hedefimiz Türkiye’de bir numara olmak” Balıkesir Arı Yetiştiricileri Birliği ile Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın “Gelecek arının kanadındadır. Hakikaten çok güzel bir söylem. Bal, propolis ve diğer arı ürünlerini pandemi dolayısıyla artık herkes çok daha yakından tanıyor. Ne kadar önemli olduğunu gördük. Arının sağlık olduğunu herkes anladı. Bizim desteklerimiz de artarak devam edecek. Göreve geldiğimde ilgili birimimizle görüştük. Ne yapabilirsek arıcılığı daha çok destekleyebiliriz diye ve ortaya koyduğumuz vizyonla arıcılıkla uğraşan tüm hemşehrilerimizin yanında olacağız. Türkiye’de bal çeşitliliğinde bir numarayız. Bunu arttırmak için de elimizden gelen desteği ortaya koyacağız. Hedefimiz belli. Arı gibi çalışan bir belediyemiz var, inşallah arı yetiştiriciliğinde de hedefimiz Türkiye’de bir numara olmak. Onun için çalışacağız ve destekleyeceğiz.” diye konuştu. “Arı varsa tarım var” ‘Geleceğimiz Arıların Kanatları Altındadır’ sloganıyla 14’üncüsü düzenlenen Arı Günü’nü kutlayan Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Taşkın “Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre ülkemiz koloni varlığı Dünya’da, Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. 2002 yılında 74 bin ton olan bal şuan 115 bin tona kovan sayımız da 9,2 milyona çıkmıştır. Bakanlık olarak da önümüzdeki süreçlerde en büyük gayemiz ve hedefimiz kovan balına düşen verimi artırmaktır. Dünya’daki endemik bitkilerin büyük çoğunluğu bizde yetişmektedir. Özellikle zirai üretimde, tarımsal üretimde arıların yeri başkadır. 2008 yılında bakanlık tarafından arıcılık kayıt sistemi oluşturulmuş ve kovanlarımız kayıt altına alınmaya başlamıştır. 2024 yılında bakanlık politikaları tarafından arıcılara ciddi destekler vereceğiz. Özellikle genç ve kadın üreticilerimize ilave destekler vereceğiz. Gezginci arıcılarımıza da planlı üretim desteği adı altında destek vereceğiz. Arı varsa tarım, tarım varsa üretim, üretim varsa gelecek vardır. Kısacası ara varsa hayat vardır” dedi. “Yaşanan hak gaspının takipçisi olacağız” Arı Günü dolayısıyla gerçekleştirilen etkinliklere katılım sağlayan tüm vatandaşlara teşekkür eden Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı “Gazi Mustafa Kemal’in de vurguladığı gibi gençler geleceğin teminatıdır. Arı üreticilerinin ne kadar zorlu koşullarda üretim yaptıklarını biliyorum. Hepsinin bu mücadelesinde yanında olacağım. Sahte ballarla ilgili yaşanan hak gaspının da takipçisi olacağız. Denetimlerin etkin ve yetkin olması için belediye başkanımızın da elinden geleni yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini görüyorum” dedi.