POLİTİKA - 18 Kasım 2017 Cumartesi 20:01

MHP Bursa Teşkilatları İznik’te kampa girdi

A
A
A
MHP Bursa Teşkilatları İznik’te kampa girdi

MHP Bursa Teşkilatları Eğitim ve Bilgilendirme Toplantısı, İznik DSİ Tesisleri’nde MHP Bursa İl Başkanı Tevfik Topçu’nun açılış konulmasıyla başladı.

MHP Bursa Teşkilatları Eğitim ve Bilgilendirme Toplantısı, İznik DSİ Tesisleri’nde MHP Bursa İl Başkanı Tevfik Topçu’nun açılış konulmasıyla başladı.


Toplantıda Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Serhan Koyuncu, teşkilatlara algı yönetimi, siyaset, medya iletişim konularında bilgi verdi. Koyuncu, ’özellikle sosyal medyada kontrollü olunması gerek’ diyerek, "Kontrolsüz iletişim iletişim değildir. İletişimde önce kaynak ve hedef kitle önemlidir. Gönderici mesajının etkili olmasını istiyorsa, alıcıyı yani hedef kitleyi iyi tanımalı. Kitlenin eğitim, sosyo ekonomisi ve demografisini iyi bilmeli" dedi.


17 Kasım Cuma günü başlayan toplantı pazar günü sona erecek. Toplantıya MHP Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Kenan Tanrıkulu, Sadir Durmaz ve Genel Sekreter İsmet Büyükataman da katıldı. Katılımcılar, Bursa MHP teşkilatlarına, Türkiye’nin ve Bursa’nın ekonomik gerçekleri, yerel yönetim anlayışı ile MHP Türkiye ve Bursa hedeflerini anlattılar.


MHP Bursa İl Başkanı Tevfik Topçu, "Bursa teşkilatları olarak kongrelerimizi tamamladık. Bu anlamda Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlere dair çalışmalarımıza başlamış durumdayız. Bunun ilk ayağı olarak bütün teşkilatlarımızı, il, ilçe ve kadın kolları başkanlarımızı bir araya getirerek, 3 günlük bir eğitim kampı düzenledik. Burada yerel yönetim anlayışımızı ve yol haritamızın çalışmalarına başladık. MHP Bursa teşkilatları olarak inşallah Mart 2019 yerel seçimlerinde Bursa’dan en yüksek katkıyı verecek ve bütün belediyelerdeki iddiamızı tekrar ifade ediyoruz. Bütün belediyelerde kazanacak şekilde ve Bursalı hemşehrilerimize en iyi hizmeti verecek şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.


Genel Başkan Yardımcıları Tanrıkulu, Durmaz ve Genel Sekreter Büyükataman da kamptaki konuşmaları öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladılar.



"Uyduruktan yapılan bir açıklama tatmin edici değil"


Ahmet Kenan Tanrıkulu, öncelikli olarak gündemdeki NATO skandalına değindi. "Bir kere Türkiye uzun süredir NATO’nun hem siyasi kanadı, hem de askeri kanadında yer almış olan ve NATO’ya eldeki tüm ekonomik imkanlarıyla katkı sunan bir ülkedir. Norveç’teki plan tatbikatının kabul edilebilir olması Türkiye tarafından asla mümkün değildir. Öte yandan yapılan ilk soruşturmalarda plan tatbikatında istenmeyen menfur olayla ilgili olarak, irade koyan iki tane askeri görevlinin görevine son verildiği belirtiliyor. Bizim milli değerlerimize, hep birlikte sahip çıkmamız gereken unsurlara açıkçası bir hakaret olarak görülmektedir. Bu yeterli midir. Biz MHP olarak takibi uzun dönem de değerlendirmeler ile bu fikrimizi belirtiriz. İleride ne tür tavır alınacak ona bakarız ama, şu an gelen bilgiler çerçevesinde kabul edilebilecek bir olay değil. Uyduruktan yapılan açıklamalar ve iki arterin görevden alınması yeterli ve tatmin edici değil. Öte yandan Ekonomi Bakanı coşan bir ekonomiden bahsediyor ama, birazdan içeride de anlatacağımız gibi Türkiye ekonomisiyle ilgili gerçekleri, özellikle Bursa ekonomisini ve ticari hayatının nereden nereye geldiğini rakamlarıyla görme fırsatı bulacaksınız" dedi.



"Barajın esas sahibi 12 Eylül rejimidir"


"AK Parti’nin teşkilatlardaki görevden almalar seçimleri nasıl etkiler. MHP’nin bu yöndeki çizgisi ne olur" sorusuna Sadir Durmaz, "Bir başka siyasi partinin önümüzdeki seçimlere hazırlık mahiyetinde yapmış olduğu kendi iç değerlendirmelerin sonucunda bir takım görevden almalar ya da kadronun metal yorgunluğu dedikleri değişiklikler, doğrusu bizi çok fazla ilgilendirmiyor. Biz başka bir siyasi partinin iç işlerine karışmama konusunda Sayın Genel Başkanımızın koyduğu bir prensip var. Başkalarının da bizim işimize karışmalarını çok doğru bulmuyoruz. Biz MHP olarak, cumhuriyet tarihinde belki de bir ilk diyebileceğimiz bir şekilde 2014 seçimlerine hazırlanırken, ortaya yerel yönetimler vizyon belgesi koymuştuk. Yani bir başka siyasi partide olmadığına inandığımız bir hazırlıktı. Adına üretken belediyecilik dediğimiz birlikte yönetim ilkesine dayanan yerel yönetim vizyon belgesi hazırladık. Ve öyle girdiğimiz bir seçimdi. Bugün de şimdiden 2019’da yapılacak yerel seçimlere hazırlığımızın startını vermiş ve başlatmış olarak giriyoruz. Şunu da söylemeliyim yerel yönetimlere en hazır parti yine MHP’dir" yanıtını verdi.


AK Parti ile ittifak konusu ve barajın yüzde 10’un altına çekilmesini de değerlendiren Durmaz, "Barajın esas konma sebebi, 12 eylül rejimi tarafından o zaman MÇP ve MSP’nin meclis dışında kalmasına yönelikti. Ve biz bu barajları yara yara yıka yıka Allah’a şükürler olsun bugünlere geldik. Bugün de MHP’nin bir takım çevrelerin her seferinde dile getirdikleri gibi kurgulanmış bir şekilde MHP’nin baraj sorunu olduğunu ifade ediyorlar. Biz hangi seçime girdiysek öncesinde bazı çevreler kasıtlı olarak MHP’yi barajın altında bırakma hevesiyle bu konuyu gündeme taşıyorlardı. Bunu bir algı operasyonu yapıyorlardı. Biz onların hepsini yıka yıka geldik. Bugün de MHP’nin çok şükür Cenab’ı Allah’a asla baraj kaygısı, korkusu yoktur. Türkiye’de anayasa değişikliği söz konusu olmuştur. Anayasa değişikliğine bağlı olarak uyum yasaları Türkiye’nin gündemine gelecek meclisimiz yoğun bir mesai içerisine girecek. Burada gündeme gelebilecek muhtemel konulardan bir tanesinin bu olması sebebiyle Genel Başkanımız bu konuyu dile getirmiştir. Yani yürütme de istikrar, yürütmenin barajı yüzde 50’ye çıkmışken, yürütmede bir istikrarın emin edileceği kesindir. Temsilde adaleti de sağlamak gerekir. Bu münasebetle de barajın tartışılması gerekiyor. Kaldı ki bizim dışımızdaki bütün partiler, barajın düşürülmesinde neredeyse bir ittifak halindeler. Bir mutabakatları var. Kaldı ki 12 denilecek. 15’e çıkacak onu da bilmiyoruz yani" dedi.



"ARGE mutfağımızda çok ciddi hazırlıklarımız var"


Son olarak Genel Sekreter Büyükataman da, "MHP olarak Sayın Genel Başkanımızın da zaman zaman dikkatlerimize sunmuş şekli ile önümüzde üç önemli siyasi olay var. 1’incisi nasip olursa 18 Mart 2018 tarihinde 12. büyük kurultayımız. Bununla ilgili kongrelerimiz büyük ölçüde tamamlandı. Bu ay sonunda da kalan 3-4 ilimizin kongresi yapılacak. Büyük kurultayla ilgili çok ciddi hazırlık içerisindeyiz. Bunu MHP’ye yakışan yaraşan şekilde yerine getireceğiz. 2’ncisi Mart 2019’da yapılacak olan mahalli seçimleri, 3’üncü önemli siyasi olay da Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle eş zamanlı olarak olan 2019 milletvekili seçimleri. Bu üç konuyla ilgili ciddi çalışma içerisindeyiz. Bu kapsamda özellikle Bursa’da yerel yönetimlere çok ciddi bir hazırlık yapıyoruz. MHP teşkilatları olarak, geçmiş dönemde de yerel yönetimlerde bir iddia ortaya koyan bir vizyon projeyle kamuoyunun önüne çıkan tek siyasi parti biz olduk. Hatırlanacaktır 2009 yılı mahalli idareler seçiminde 2023 yerel metropol Bursa vizyon proje ile Bursa kamuoyuna takdim gayret içerisinde olduk. Hazırlık ve iddiamızı gündeme taşıdık. Belki o gün yeterince bu konudaki hazırlığımız ve iddiamızı Bursalı hemşehrilerimizle paylaşmamış olmaktan umut ettiğimiz netice hasıl olmadı ama, memnuniyette şunu gördük ki, teşkilat yönetim kademelerinin bugün çok büyük emekle oraya koymuş oldukları vizyon proje, daha sonra yerel yönetimlerin yol haritası oldu. MHP dünkü tecrübelerini de hesaba katarak, önümüzdeki yerel seçimlerde Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da ARGE mutfağında çok ciddi hazırlıkları başlattı. Eminim, umut ediyorum ki bu defa Bursalı hemşehrilerimizin gerçekten dikkate alıp değerlendireceği ve hakkı sahibine teslime inşallah mümkün olabilecek bir iradeyi de ortaya koyabilecek vesile olacak" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.