KÜLTÜR SANAT - 25 Mayıs 2018 Cuma 10:17

Bir şehir kaç hikaye anlatır?

A
A
A
Bir şehir kaç hikaye anlatır?

Türkiye’nin en uzun soluklu kültürel etkinliklerinden biri olan 57.

Türkiye’nin en uzun soluklu kültürel etkinliklerinden biri olan 57. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında hazırlanan ’Bursa-Bellek Bir Şehir Kaç Hikaye Anlatır?’ başlıklı sergi, 21 Haziran’dan itibaren izlenime sunulacak.


Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından organize edilen 57. Uluslararası Bursa Festivali’nde geri sayım tüm hızıyla sürüyor. Zengin içeriği ile şehri sanata bürüyecek olan festival, dünyaca ünlü sanatçıların katılımıyla kültür rüzgarı estirecek. Farklı kültürlerin harmanlanacağı festival kapsamında ’Bursa-Bellek Bir Şehir Kaç Hikaye Anlatır?’ başlıklı sergi de 21 Haziran’dan itibaren izlenime açık olacak. Toplam 120 eserin yer alacağı sergi, 28 Haziran tarihine kadar Merinos AKKM Osmangazi Salonu Fuayesi’nde ziyaret edilebilecek. Sergi ayrıca, 1-31 Temmuz tarihleri arasında da Merinos Göç Tarihi Müzesi’nde sanatseverler tarafından gezilebilecek.


‘Bursa-Bellek bir şehir kaç hikaye anlatır?’ başlıklı serginin toplantısı, etkinlikte eserleri yer alacak sanatçılar katılımıyla BKSTV atölye salonunda yapıldı. Proje Danışmanı Prof. Ahmet Şinasi İşler, Küratör Meryem Uzunoğlu, Koordinatör Huri Aykut Ülker ve BKSTV Genel Sekreteri Ahmet Erdönmez ile BKSTV Vakıf Müdürü Hacer Özbek, 57. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında düzenlenecek olan sergi hakkında sanatçılara bilgi aktardı. Bursalı sanatçıların kentle temas ettikleri noktaların izini sürmeyi hedefleyen sergi, ayrıca bireysel belleklerdeki kesişmelerin, ayrılma ve sıçramaların panoramasını oluşturarak kent belleğine katkı sunmayı amaçlıyor. Bursa’da yaşayan ya da yaşanmışlıkları olan tüm sanatçılara, etkinlik vesilesiyle çıkacakları bellek yolculuğunda tutunmaları için bazı sorular yöneltiliyor. Yapılan toplantıda, sözkonusu sorular şu cümlelerle ifade edildi: ’Neden biriktirir, neleri saklarız?’, ’Hatırladıklarımız her zaman yaşadıklarımız mıdır?’, ’Neden geçmişe özlem duyuyoruz?’, ’Bir an kaç kez yaşanır?’, ’Bir şehrin hangi yönleri zamana direnir?’, ’Aynı mekan, ses, koku ya da nesneler, ortak anılar mı oluşturur yoksa ortak duygular mı?’, ’Bellek mekanları, yaşamı dönüştürme potansiyeli taşır mı?’, ’Kentin simgeleri nasıl oluşur?’, ’Neden bazı anıtlar hayatta kalırken bazıları yok olup gider?’, ’Geçmişte yaşadığımız mekanların sesleri, kokuları var mıdır?’, ’Anılar renkli midir?’, ’Yeni yaşamlar eski değerleri sahiplenir mi?’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”