GENEL - 12 Aralık 2018 Çarşamba 16:39

Bursa sevdalısı ‘Milli Şair’e Bursalı vefası

A
A
A
Bursa sevdalısı ‘Milli Şair’e Bursalı vefası

Bursa’nın Yunan işgalinin ardından Ankara’da meclis kürsüsüne siyah örtü örtülmesinden etkilenerek ‘Bülbül’ şiirini kaleme alan Milli Şair Mehmet Akif Ersoy, doğumunun 145, vefatının ise 82.

Bursa’nın Yunan işgalinin ardından Ankara’da meclis kürsüsüne siyah örtü örtülmesinden etkilenerek ‘Bülbül’ şiirini kaleme alan Milli Şair Mehmet Akif Ersoy, doğumunun 145, vefatının ise 82. yılında, ‘Bülbül’ şiirini yazdığı Tacettin Dergahı’nda, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da katıldığı törenle anıldı.


Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 96. yılı kutlamalarını bu yıl Ankara’ya taşıyan ve Bursa’nın işgalinin ardından 98 yıl önce mecliste alınan Puşude-i Siyah kararının tıpkıbasımını, Eylül ayında, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a hediye eden Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu kez Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’u anmak için Ankara’da farklı bir etkinliğe imza attı.


Bursa’nın işgaline çok üzülen ve meclis kürsüsüne siyah örtü örtülmesinden etkilenerek ‘Bülbül’ şiirini yazan Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un, şiiri kaleme aldığı Tacettin Dergahı’nda, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından anlamlı bir etkinlik düzenlendi.


Mehmet Akif Ersoy’u doğumunun 145, ölümünün ise 82. yılında anmak için gerçekleştirilen törene; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa milletvekilleri Osman Mesten, Müfit Aydın, Zafer Işık, Atilla Ödünç, Vildan Yılmaz Gürel ve Emine Yavuz Gözgeç, Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, Balıkesir Karesi Belediye Başkanı Yücel Yıldız ile Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon ve Ersoy’un yakın arkadaşı Hasan Basri Çantay’ın yeğeni Latif Çantay da katıldı.


Bursa’da işgal, Ankara’da yas


Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Taceddin Dergahı’ndaki törende yaptığı konuşmada, Bursa ve Ankara’nın tarihsel açıdan benzer özelliklerini anlattı. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bu iki şehri, “Biri Türk ruhunun en halis ölçülerine kendiliğinden sahip, ecdadımızın yeni baştan kurduğu bir şehir; diğeri “daima dasitani ve muharip”” sözleriyle anlattığını dile getiren Başkan Aktaş, “Biri Osmanlı’nın dibacesi, diğeri milli mücadelenin Birinin ayağına diken batsa, diğeri karalar bağlar. Nitekim Bursa’nın işgaline yas tutanların Ankara’da meclis kürsüsüne siyah örtüler sermesi en güzel örneğidir bu kardeşliğin... Selahaddin Eyyubi, Kudüs işgal edildiğinde başındaki beyaz sarığı çıkarıp, siyah sarık takmış. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de belki buradan ilhamla, Bursa işgal edildiğinde meclis kürsüsüne ‘Puşide-i Siyah’ örtülmesini istemiş. Puşide-i Siyah, kapkara duruşu ile meclis kürsüsünü uzun süre kapladı. Ona bakan her Türk evladı, her Türk mebusu o örtü orada durduğu sürece utandı, hicap duydu, öfkesini her dem taze tuttu. Ta ki, 11 Eylül günü Bursa Belediyesi binasına Türk bayrağı çekilene kadar” diye konuştu.


Anmak ve anlamak için


Merhum Mehmet Akif Ersoy’un, ömrü boyunca Balkanlarda kaybedilen topraklara ağıt yakmış bir şair olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, Ersoy’un ‘İslam’ın son yurdu’ dediği Anadolu’nun da işgal edildiği yıllarda, evini, ailesini terk ederek Ankara’ya geldiğini ve şiirleriyle, vaazlarıyla milli mücadeleye destek verdiğini kaydetti.


‘Puşide-i Siyah’ın meclis kürsüsüne asıldığı günlerde, Bursa ve Balıkesir gibi şehirlerin elim haberleri Ankara’ya ulaştıkça milli Şair’in kahrolduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Özellikle Yunan komutan Venezilos’un Osman Gazi’nin türbesindeki hakaretamiz ve saygısız tavırları, Akif’in duygularını galeyana getirmiş, bu olaylardan sonra ‘Bülbül’ şiirini yazmaya başlamıştır. Bülbül, işgal yıllarında bağrı yanan Anadolu’nun şiire durmuş ağıtıdır. İstiklal Marşı’mız gibi Bülbül de Taceddin Dergahı’nda kotarılmıştır. Doğumunun 145., vefatının 82. yılında hem İstiklal şairimizi anmak, hem de anlamak gayretiyle burada bir araya geldik. Bülbül’ün yazılmasına vesile olan şehrin temsilcileri olarak, ‘Bülbül’ yazılı bir tabloyu, Bülbül’ün yazıldığı mekânla bütünleştirmek istedik. Bu ay, merhumun adını sıkça duyacağımız, dualarımıza katacağımız, minnet duygularımızı ifade edeceğimiz bir ay olacak. Allah hepimize Akif’çe bir hayat yaşamayı nasip etsin” şeklinde konuştu.


Torunu Mehmet Akif’i anlattı


Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne, anlamlı jestten dolayı teşekkür eden Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Ersoy Argon ise dedesinin İstiklal Marşı’nı yazmaya nasıl ikna edildiğini anlattı. Dedesinin para için şiir yazma fikrine karşı olduğunu, bu nedenle de İstiklal Marşı için para ödüllü bir yarışma düzenlendiği için bu yarışmaya katılmak istemediğini dile getiren Argon, “Dönemin Maarif Vekili Hasan Basri Çantay, dedemle aynı evde kalan en yakın arkadaşı, mecliste de yan yana oturuyorlar. Hasan Basri dedemi şiir yazması için ısrar ediyor ve para işinin halledildiğini söylüyor. Bunun üzerine dedem 2-3 gün içinde şiiri yazıyor. İki üç okumadan sonra İstiklal Marşı’nın kabul edileceği belirleniyor. Son olarak Mustafa Kemal, şiiri bir kez kendisi dinlemek istiyor. O oturumda şiiri Hamdullah Suphi okuyor ve herkes çok etkileniyor. Mecliste “Yaşa, var ol” sesleri yükselince dedem utanıp, dışarıya kaçıyor. Şiir kabul edildikten sonra da hazineden dedemi arayıp, “Yarışmanın ödeneği çıktı, gel al” diyorlar. Dedem 500 liralık ödülü, tek bir şartla kabul ediyor ve paranın tamamını şehit gazi çocuklarına eğitim veren kuruma bağışlıyor ki o zaman cebinde sadece 2 lira varmış. Dedemin her yönünü seviyorum ama en çok samimiyetini seviyorum” açıklamasını yaptı.


Mehmet Akif Ersoy’u İstiklal Marşı’nın yazılması için ikna eden arkadaşı Hasan Basri Çantay’ın yeğeni Latif Çantay da amcasının küçük bir anısını paylaştı. Çantay, “Akif para için şiir yazmayacağı için İstiklal Marşı yarışmasına katılmak istemiyor. Amcam da onu ikna etmeye çalışıyor. Bir gün meclis sırasında amcam eline kağıt kalem alıp, Akif’e, “Madem sen yazmıyorsun ben yazarım” diyor. Bunun üzerine Akif, “Sen para için şiir mi yazıyorsun?” diyerek amcama çıkışıyor. Amcam da “Para işi halloldu” deyince, Akif böylelikle şiir yazmaya razı oluyor” dedi.


El yazması ‘Bülbül’ tablosu


Konuşmaların ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Tacettin Dergahı’na bağışlanmak üzere hazırlanan ‘Bülbül’ şiirinin el yazması tablosunu Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Ersoy Argon’a hediye etti. Törende ayrıca Tanpınar’ın Şehirleri Bacıbey Kent Kültür Derneği Başkanı Mutlu Çınar tarafından Başkan Aktaş ve törene katılan protokol üyelerine gözyaşı şişesi hediye edildi. Tacettin Dergahı’ndaki törenin ardından Mehmet Akif’in çıkardığı dergi olan Sebilür Reşat Dergisi’nde de bir tören düzenlendi. Buradaki törene Bursa Milletvekili Efkan Ala da katıldı. Törende yapılan konuşmalarda milli Şair Mehmet Akif Ersoy, rahmetle anıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”