EKONOMİ - 20 Ocak 2012 Cuma 14:28

AVRUPA`DAKİ KRİZ TÜRK TEKSTİLCİLERE YARADI

A
A
A
AVRUPA`DAKİ KRİZ TÜRK TEKSTİLCİLERE YARADI

Dünyanın en büyük ev tekstili fuarı Heimtextil’e katılan Türk firmaları, yıllarca peşinden koştukları Avrupalı önemli alıcılara yoğunluktan randevu veremiyor.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay, "Avrupa’da yaşanan kriz, önemli oyuncuların devre dışı kalmasına neden oldu. Bunların yerini Türk firmaları dolduruyor" dedi.
Almanya’nın Frankfurt kentinde 12 Ocak tarihinde başlayan ve aynı zamanda da Türk ev tekstili ihracatçılarının toplam ihracatlarının üçte birini gerçekleştirdikleri Heimtextil Fuarı’nda, büyük alıcıların tercihi Türk firmaları oldu. Avrupa’da yaşanan krizin sadece müşterilerini değil, rakiplerini de etkilediğini söyleyen UTİB Başkanı İbrahim Burkay, "Avrupa’da yaşanan kriz, önemli oyuncuların devre dışı kalmasına neden oldu. Bunların yerini Türk firmaları dolduruyor. Belirli bir kaliteye alışan Avrupalı
müşteri; Çin, Endonezya veya Pakistan yerine bizleri seçiyor. Ya sipariş veriyorlar ya numune istiyorlar" dedi.
Burkay, daha önce mal satabilmek için kendilerinin görüşme talep ettiği büyük alıcılara şu anda randevu veremeyecek durumda olduklarını söyledi.
"HEDEF 10 MİLYAR DOLAR İHRACAT"
Türkiye’nin tekstil ihracatında kriz öncesi yıl 2008’i aştığını ve o sene 6,8 milyar dolar olan ihracatın 2011’de 3,2 milyar doları ev tekstilinden olmak üzere 8 milyar dolara çıktığını ifade eden Burkay, "2011’de 2010’a göre yüzde 24 artış var. 2012’de 9,5-10 milyar dolarlık tekstil ihracatı bekliyoruz. 3.5 milyar doları ev tekstili olacak. Ev tekstili ihracatımızın 1,7 milyar dolarlık kısmını Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıyoruz. Tekstilde birinci pazar Rusya, ev tekstilinde ise Almanya" dedi.
"YATIRIMDA DEV ATAK"
UTİB Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’de 2011’in 11 aylık döneminde tekstilde 417 yatırım teşviki belgesinin açıldığını, toplam 4.7 milyar liralık yatırım teşviki başlatıldığını söyledi. Burkay, "Bu rakamların neredeyse hepsi kapasite artışı için yapılan yatırım ve son 5 yılın rekoru kırılmış durumda. Türk tekstil sektörünün 2012’de 50 bin kişilik yeni istihdam gerçekleştireceğini tahmin ediyoruz. Bu yüzden Heimtextil’e makine üreticileri de akın etti. 2011’de bu fuara 155 Türk firması katılmıştı. Bu yıl
ise 172 Türk firması katıldı. Firmalarımız Heimtextil’e bireysel katılıyor ancak biz tüm görüşmeleri onlar adına yapıyoruz" diye konuştu.
TÜRKLERDEN MAKİNECİLERE MORAL
UTİB Başkanı İbrahim Burkay, tekstil makinesi satan firmalara moral kaynağı olduklarını da belirtti. "AB’de krizin tekrar derinleşmesi bütün dünyada negatif algı yayıyor. Makineciler bize, ’Bu fuarda da İtalyan ve Belçikalılarla konuşunca moralimiz bozuluyor ama Türklerle konuşunca pozitif enerji alıyoruz’ diyorlar" şeklinde konuşan Burkay, bu durumu bir fırsat olarak gördüklerini sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa 11.Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu, bu pazar yapılacak Türkiye’nin en köklü ve etkili sivil toplum kuruluşlarından biri olarak, bağımlılıklarla mücadelede önemli bir rol üstlenen Yeşilay, sağlıklı yaşamın vurgulanması için saha çalışmaları ve farkındalık etkinlikleri düzenliyor. Yeşilay’ın 2011 yılından beri düzenlediği ve Türkiye’nin en büyük bisiklet organizasyonlarından biri olan Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’nun 11’incisi, 5 Mayıs Pazar günü ’Sağlıklı Yaşamın Keyfini Birlikte Sürelim’ sloganıyla gerçekleştirilecek. Türkiye Yeşilay Cemiyeti, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun iş birliğiyle düzenlenecek olan bu etkinlik, Türkiye’nin dört bir yanındaki bisikletseverleri bir araya getirerek bağımlılık konusunda farkındalık kazandırmak ve sağlıklı yaşam bilincinin artmasına katkı sağlayacak. Etkinlik öncesi, Yeşilay Bursa Şube Başkanı Suat Arvas, Bisiklet Federasyonu Bursa İl Temsilcisi Osman Tatlıcılar ve Yeşilay Spor Kulübü Temsilcisi Erhan Aydın basın açıklaması yaparak, etkinliğin detaylarını paylaştı. Suat Arvas, etkinliğin her yaştan profesyonel ve amatör bisiklet severlerin katılımına açık olduğunu belirterek şunları söyledi: "Hareketli yaşamı desteklemek ve bağımlılıkla mücadele amacıyla düzenleyeceğimiz on birinci Yeşilay Bisiklet Turu’nda bisiklet severler ve Bursalılarla birlikte pedal çevirerek bağımlılıklara karşı farkındalık oluşturacağız." Arvas, 11. kez pazar günü saat 10.30’da gerçekleştirecek bisiklet turunun; Yeşilay Şubeleri, Yeşilay Spor Kulüpleri, gönüllüler ve bisiklet severlerin katılımıyla 81 ilde eş zamanlı olarak düzenleneceğini belirtti, Suat Arvas, bisiklet turunun Bursa güzergahı ise, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndan başlayıp, Altıparmak Caddesi, Çekirge Caddesi, Kükürtlü Caddesi, Zübeyde Hanım Caddesi, Acemler Kavşağı, İzmir Yolu Caddesi, Orhaneli Kavşağı, Lefkoşa Caddesi, Beşevler Kavşağı, Mihraplı Caddesi ve Mihraplı Camii karşısında yer alan, Hüdavendigar Kent Parkı girişi Yeşilay Standı’nda son bulacak şekilde planladıklarını söyledi. Bisiklet turu güzergahı boyunca herhangi bir aksaklık yaşanmaması ve trafiğin aksamaması için Bursa Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri güvenliği sağlayacak. Sağlık ekiplerinin de yer alacağı bisiklet turunda, arızalanan ve yolda kalan bisikletler için Bursa Büyükşehir Belediyesi bir araçla destek verecek.
Erzurum Kent Meydanında 1 Mayıs İşçi Bayramı davul zurna eşliğinde kutlandı Erzurum’da Yakutiye kent meydanında 13 sendika başkanı ve üyeleri 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla davul zurna eşliğinde halaylar çekti. 1 Mayıs emeğin, alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın, yardımlaşmanın günü olduğunu ifade eden Türk İş Erzurum İl Temsilcisi ve Demir Yol İş Sendikası Şube Başkanı Yusuf Gökcan, günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanması vergide adaletin sağlanması gerektiğini söyledi. Gökçan, “1 Mayıs emeğin, alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın, yardımlaşmanın günüdür. Bu gün o gündür. Bugün biz emekçilerin; Günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanmasını; Vergide adaletin sağlanmasını; Özgürce örgütlenmemize imkan verilmesini; Tüm haklarımızın korunup geliştirilmesini; Gelişen üretim teknolojilerine uyum sağlayacak işçi eğitimlerinin yapılmasını; İş sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği şartlara uygun çalışma ortamlarının sağlanmasını, Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğimizi, meydanlarda haykıracağımız gündür. 17 Kasım 2019 tarihinde Çin’de başlayıp tüm ülkeleri etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin; 2022 yılında askeri operasyon ile başlayıp devam eden Rusya-Ukrayna Savaşının; İsrail’in Filistin topraklarına girip Filistin halkını hunharca yok etmek için başlattığı zulmün; Acımasızca oluşturulan terör eylemlerinin; Ülkemizi ve tüm dünya ülkelerinin ekonomisini olumsuz etkilemesi, tüm bu olayların yanında 6 Şubat tarihinde 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ülkemizde can ve mal kaybına da neden olması, ülkemizin olumsuz etkilenmesini daha da ağırlaştırmıştır. Ülkemizin ekonomide yaşadığı sıkıntıya bağlı olarak yüksek oranda devam eden enflasyonla mücadele ile sağlanan ücret artışlarına rağmen, ücretlerin reel değerini düşürmesi işçimizi, emeklimizi dayanılması güç geçim sıkıntısına sokmuştur. Adil olmayan vergi sistemimize bağlı olarak ücretlerden yüksek oranda vergi kesilmesi ile işçi Ocak ayında aldığı ücreti yılın yarısından itibaren alamamaktadır. Ücretlere uygulanan düşük vergi dilimlerinin oluşturduğu bu uygulama, işçinin örgütlü olmadığı işyerlerinde ücretlerin düşük gösterilmesine; İşçinin sosyal sigorta hakkını kaybetmesini dahi göze alarak kayıt dışı çalışmaya teşvik etmesine; Ülkenin bu nedene bağlı olarak önemli miktarda vergi kaybına yol açmıştır.” Kaçak İşçi Çalıştırılması Kolaylaştırıldı Yapılan mücadeleye rağmen halan sürmekte olan örgütlenmenin önündeki engeller, kaçak işçi çalıştırılmasını kolaylaştırıldığını belirten Türk İş Erzurum İl Temsilcisi ve Demir Yol İş Sendikası Şube Başkanı Yusuf Gökcan, iş sağlığı ve iş güvenliği şartlarına uygun olmayan ortamlarda çok düşük ücretlerle, çağdaş köle şartlarında işçi çalıştırılmasına devam edilmesi ülkenin önemli sorunlarından biri olarak devam ettiğini söyledi. Gçkçan, “İş sağlığı ve iş güvenliği şartlarına uygun olmayan ortamlarda çok düşük ücretlerle, çağdaş köle şartlarında işçi çalıştırılmasına devam edilmesi ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak devam etmektedir. Sendikaya üye olmak isteyen işçinin işten çıkartılması neredeyse normal bir uygulama haline gelmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çoğu haklarından mahrum olarak taşeron işçilerin çalıştırılmaya devam edilmesi önemli bir sorun olarak gündemdedir. Halen ülkemizde kayıt dışı çalıştırılan işçi oranı yüzde 30 seviyelerinde devam etmektedir. Geçmiş yıllardan beri devam eden işsizlik yapısal sorun haline gelmiştir. TÜİK’in 2024 Şubat ayı verilerine göre işsizlik oranı %8,7’dir. İşsizlik oranı erkeklerde %7,3 iken, kadınlarda %11,3 seviyesindedir. Genç nüfusun işsizlik oranı ise %15,6’dır. Genç nüfusun işsizlik oranının yüksek oluşu, geleceğimizin güvencesi olan Sosyal Güvenlik Kurumunun aktif pasif dengesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunun verilerine göre, ülkemizde her gün 5 işçi iş kazası sonucu hayatını kaybetmektedir. İş Sağlığı, İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre 2023 yılında 1929 işçi iş kazaları sonucu hayatını kaybetmiştir. Ülkemiz ölümlü iş kazalarında Avrupa ülkeleri içinde birinci sırada, İLO’nun 12 Temmuz 2023 tarihinde güncellenen verilerine göre, dünya ülkeleri sıralamasında ise ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından 11. ölümlü iş kazası sayısı bakımından 15. sırada yer almaktadır. Ülkemizde hemen hemen her gün en az bir kadın hunharca öldürülmektedir. Diğer bir kanayan yaramız ise çocukların her türlü şiddete karşı korunamaması ve çocuk işçiliğidir ve tüm bu konular gündemde yeteri kadar yer almamaktadır. Bugün Emek ve Dayanışma Günümüzde tüm sorunlarımızı bir kez daha haykırıyor, kamuoyu ile iktidar ve muhalefet partileriyle paylaşıyor, sorunlarımıza kısa sürede çözüm getirilmesini talep ediyoruz. Gece - gündüz, kış - yaz, soğuk - sıcak, yağmur - kar demeden çalışarak üreten biz işçiler, emeğimizin karşılığı olan ve geçim sıkıntısı çekmeden, aile bireylerimizle birlikte çağdaş düzeyde yaşayacak ücret istiyoruz. Asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde belirlenmesini istiyoruz. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini istiyoruz. Gelir vergisinde adaletin sağlanmasını, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını istiyoruz. Yapılacak yasal düzenlemelerle örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Ülkemiz şartlarına uygun projelerin uygulanarak, etkin denetimin yapılarak kayıt dışı istihdamın önlenmesini istiyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan taşeron işçilerinin, ilgili kurumların kadrolarına geçirilmelerini ve kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron işçi çalıştırılmasına son verilmesini istiyoruz. İşyerlerinin düzenli ve etkin denetimlerinin yapılarak mevzuatın ve teknolojinin gerektirdiği önlemlerin alınmasını ve ölümlü iş kazanlarının sonlanmasını istiyoruz. Başta sanayi olmak üzere istihdam imkanı sağlayacak yatırımların teşvik edilerek beyin göçünün önlenmesini ve işsizlik oranının kabul edilir bir düzeye çekilmesini istiyoruz. Çocukların her türlü şiddetten korunmasını ve ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerinin önlenmesini, faillerine caydırıcı ağır cezaların verilmesini ve bu tür eylemlerin son bulmasını istiyoruz. Çocukların çalıştırılmasındaki en büyük nedenlerden biri yoksulluk ve eğitimsizliktir. Erken yaşta çalışmaya başlayan çocukların, kendi yaşıtları ile oynayıp, eğlenip, güven içinde öğrenimlerini sürdürmelerini istiyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında kutladığımız Emek ve Dayanışma Günümüzde, haykırdığımız sorunlarımızın çözüme kavuşturulmasını bekliyor, tüm emekçilerimizin dayanışma gününü kutluyoruz.” diye konuştu.