ASAYİŞ - 21 Mart 2012 Çarşamba 10:28

BDP BİNASINA TÜRK BAYRAОI ASTILAR, POLİSE DİRENMEKTEN 4 YIL 10 AY HAPİS CEZASI ALDILAR

A
A
A
BDP BİNASINA TÜRK BAYRAОI ASTILAR, POLİSE DİRENMEKTEN 4 YIL 10 AY HAPİS CEZASI ALDILAR

Bursa`da 5 ay önce düzenlenen teröre lanet yürüyüşünde polise direndikleri iddia edilen 4 kişiye 4 yıl 10 ay hapis cezası verildi. "Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Ahmet Y., "Bizim tek suçumuz BDP binasına Türk bayrağı asmaktı. Kimseye direnmemiz söz konusu değildi. Bu suç ise herkes Türk bayrağı asıyor" dedi. Gençlerin cezası ertelendi.
13. Asliye Ceza Mahkemesi`nde "görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, kamu malına zarar verme ve tehdit" suçlarından yargılanan Ahmet Y., Yunus Emre Y., Tufan C. ve Eyüp K., son kez hakim karşısına çıktı. Son sözü sorulan sanıklardan Ahmet Y., "Bir önceki mahkemeye gelen görevli memurlar kendilerini savunmak için yalan söyledi. Biz olay günü binaya çıktık. Türk bayrağını asıp öptük ve aşağı indik. Kimseye mukavemet etmedik" dedi.
Diğer sanıklar ise olayla hiçbir ilgilerinin olmadığını ifade ederek beraatlerini talep etti.
Mahkeme, sanıkları "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan önce 12`şer ay hapis cezasına çarptırdı. Ardından sanıkların duruşmadaki iyi hali sebebiyle cezaları 10 aya indirdi. Sanıklardan Yunus Emre Y., ayrıca "görevli memura küfür ve hakaret" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıkların, attıkları iddia edilen taşların parti binasına zarar vermemesi sebebiyle "mala zarar vermek" suçundan ayrı ayrı beraatlerine karar veren mahkeme, cezaların ertelenmesine hükmetti.
"BİNAYA BİZDEN ÖNCE ÇIKIP BAYRAK ASANLAR OLDU"
"Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Ahmet Y., adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Hakkari`de 24 kişinin şehit edilmesinin ardından Türkiye`nin her yerinde olduğu gibi Bursa`da da gösteri ve yürüyüşler yapıldığını ifade eden Ahmet Y., "Yürüyüş yapanların hepsi BDP il binasına gitmişti. Bizden önce BDP il binasına 3 kişi çıkıp bayrak astı. Bayrağı astıktan sonra yine o şahıslar o bayrağı alıp aşağıya indi. Bizler de polislerden
izin almadan binaya çıktık. Yanımızda götürdüğümüz Türk bayrağını kaldırıp öptük. Polisler inmemizi söyleyince de indik. Madem bayrak asmak suçtu bizden önce çıkan şahıslara polis neden bir şey yapmadı? Ama bizi gözaltına aldılar. Ters kelepçeleyip halkın tepkisini almamak için 40-50 dakika binanın içinde beklettiler" ifadelerini kullandı.
"ORADA TÜRK BAYRAОI ASAN 20 KİŞİ VARDI"
Gözaltına alındıktan sonra karakola götürüldüklerini ifade eden Ahmet Y., "Ertesi gün sevk edildiğimiz adli makamlarca tutuklandık. 3 gün sonra da şikayetlerin geri alınması üzerine serbest bırakıldık. Orada Türk bayrağı asan 20 kişi vardı. Türkiye`nin neresinde görülmüş Türk bayrağı astığı için tutuklanan biri. Bize, `Polise mukavemet` diye bir kulp buldular. Bizim onlara mukavemet etme gibi bir lüksümüz yoktu. Olamaz da. Onlar orada 20 kişiydi, biz ise sadece 4 kişiydik. Fiziki olarak, mantıken böyle
bir şey olamaz. Yanımızdaki bir çocuk vardı, asıl dayak yiyen oydu. Polislerin hiçbirisinde darp yok iz yok, yara bere yok. Onlara nasıl mukavemet etmiş, nasıl direnmiş oluyoruz?" iddialarında bulundu.
"2.5 GÜN CEZAEVİNDE KALDIK"
Olaylar sebebiyle 2.5 gün cezaevinde kalmalarının sadece devlete zarar olduğunu ifade eden Ahmet Y., sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kağıtlara zarar. Yoksa biz vatansever olmakla yanlış mı yapıyoruz? Mukavemet diye bir şey olamaz. Ben Türk bayrağı asmak için izin almam ki? Ben istediğim yere Türk bayrağını asarım. Bu suçsa ben bu suçu işlerim. 20 kişi vardı. Sadece biz kurban olduk."
Ahmet Y. ayrıca, gerekçeli karar açıklandıktan sonra temyize gitmeyi düşündüklerini de sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’de bal ormanı için 5 bin fidan toprakla buluştu Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Dünya Toprak Günü’nde anlamlı bir etkinliğe imza atarak Ayhan Şahenk Vakfı ve Orman İşletme Müdürlüğü iş birliğiyle "Bal Ormanı Kurulumu" programı düzenledi. Bor ilçesindeki Ayhan Şahenk Tarımsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik kapsamında, bal ormanı oluşturulması için 5 bin fidan toprakla buluşturuldu. Programa katılan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, üniversitenin tarımsal araştırma alanlarının genişliği ve üretim kapasitesine dikkat çekerek, "Üniversitemizin Tarımsal Araştırma Merkezleri’nde bugün 1000 dönümün üzerinde ekili alan bulunuyor. Geri kalan boş alanlarımızı ise bal ormanı dikerek değerlendiriyoruz. Hem eğitim hem üretim noktasında önemli bir adım attık. Dünya Toprak Günü’nde 5 bin fidanı bereketli topraklarımızla buluşturduk. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte buradayız. Ürün çeşitliliğini 300-350’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Sürecin her aşamasında yanımızda olan İl Orman Müdürlüğü’ne ve Şahenk Vakfımıza teşekkür ediyorum" dedi. Ayhan Şahenk Vakfı Genel Müdürü Zafer Nuri Eraslan ise çevre çalışmalarına verdikleri önem doğrultusunda Türkiye’nin farklı noktalarında yürüttükleri projelerden örnekler verdi. Vakfın ülke genelinde 7 orman ve toplam 570 bin dikili ağaca sahip olduğunu belirten Eraslan, Niğde’deki bal ormanının bu çalışmalar arasında özel bir yere sahip olduğunu söyledi ve "Kamu yararına faaliyet gösteren bir vakıf olarak çevre projelerine büyük önem veriyoruz. Üniversite bünyesinde oluşturulan bu ormana destek verirken eğitime, uygulamaya ve üretime katkı sağlamayı amaçladık. Toprak Günü’nde böyle anlamlı bir etkinlikte yer almaktan mutluluk duyuyoruz" diye konuştu. Konuşmaların ardından öğrenciler, akademisyenler ve protokol üyeleri hep birlikte fidan dikerek bal ormanı için fidanları toprakla buluşturarak can suyunu verdi.
Malatya Başkan Er, öğrencilerle bir araya geldi Kariyer Günleri ziyaretlerine devam eden Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Battalgazi Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ile bir ara gelerek, onlarla sohbet etti. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Kariyer Günleri kapsamında Battalgazi Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ile bir ara geldi. Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, kentle ilgili sohbet ettiği öğrencilere, "Türkiye’nin en büyük rezerv alanı Malatya’da. Malatya’mız tarihinin en büyük kentsel dönüşümünü yaşıyor. Malatya son bir yılda ayağa kalktı" dedi. "Azim olursa başarı gelir" Kendisinin çiftçi bir ailenin çocuğu olduğunu ve öğrencilik yıllarını anlatarak, onlara tavsiyelerde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, "Çocukluğum köyde geçti. Kendi oyuncağımızı kendimiz yapardık. Köyde büyüdüm. İlkokul 4’üncü sınıftan sonra Arapgir’e gittim. İyi, başarılı bir öğrenciydim. İlkokul ve ortaokulu Arapgir’de okudum. Malatya Turan Emeksiz Lisesi’nde okudum. Liseden sonra üniversiteye gittim, üniversitede çalışarak okudum. Gündüz çalıştım, gece okula gittim. 36 saat hiç uyumadan çalıştığımı biliyorum. Azimle ve kararlılıkla olduğunda başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. Yeter ki azmedin. Azim olursa başarı gelir. İş ve okul hayatınızda asla doğruluktan taviz vermeyin. Doğrulukla yaptığınız işin semeresini alırsınız. Ben doğal halim neyse öyleyim, başkası olmaya çalışmam. Her zaman kendiniz olun, başkası gibi olmaya çalışmayın. Çalıştığınız yerde doğruluktan ödün vermeyin" diye konuştu. "Türkiye’nin en büyük rezerv alanı Malatya’da" Malatya’nın 6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşadığını ifade eden Başkan Er, "Malatya’nın ayağa kalkmasından çok mutluyuz. Malatya çok kötü durumdayken, deprem konutları ve iş yerleri bitme aşamasında. Yakın bir zamanda şehir tamamen ayağa kalkmış olacak. 2026 yılının mayıs ayına kadar da çalışmalar bitmiş olacak. Malatya’da 2026 yılı, peyzaj yılı olacak, yolları yapacağız. Şehri yaşanabilir, güzel hale getirmenin çabası içindeyiz. Allah devlete zeval vermesin. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şehirler ayağa kalktı. Her ülkenin bunun altından kalkacağı kapasitesinin olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’nin en büyük rezerv alanı Malatya’da. Malatya son bir yılda ayağa kalktı. İnsanlarımızın ve gençlerimizin gönlüne dokunmamız gerektiğini biliyoruz. Malatya’ya dair çok güzel işler, projeler var. Malatya’da yepyeni bir dönem başlatıyoruz" dedi. Gençleri çok önemsediklerini dile getiren Başkan Sami Er, konuşmasına şöyle devam etti: "İnönü Üniversitesi’nin karşısında Spor Köyü, Büyükşehir Belediyesi binası içinde 815 kişilik bölgenin en büyük kütüphanesini inşa ediyoruz. Aynı zamanda eski askerlik binası ve Buğday Müzesi’nin olduğu alanda gençler için yaşam alanları oluşturuyoruz. "Genç Kart uygulamamız var. Genç Kartla, belediyenin tesislerinden indirimli istifade ediyorsunuz. Anlaşmalı olduğumuz onlarca işletmeden indirimli faydalanabiliyorsunuz." "Tarım Lisesi üreten bir okul" Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’e teşekkür eden İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır ise kısa bir konuşma yaparak, "Millî Eğitim Bakanlığımızın sevgili gençlerimize sunduğu imkanlar mühim, önemli ve kıymetlidir. Büyükşehir Belediye Başkanımız da okullarımız ve sizlerle ilgili talepleri arz ettiğimizde kendisi ve ekibi yardımınıza koşuyorlar. Tarım Lisesi üreten bir okul. Ürettiğiniz memlekete katma değer sağladınız için sizlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, okula spor malzemesi desteğinde bulunarak, malzemeleri öğrencilere takdim etti. "Engelsiz bir şehir kurma hedefimiz var" Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, daha sonra Battalgazi Özel Eğitim Uygulama Okulunu da ziyaret ederek, ’Engelsiz dünya için el ele’ etkinliğe katıldı. İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır ile birlikte okul ziyaretinde bulunan Başkan Er, okulda eğitim gören çocuklarla yakından ilgilendi. ’Engelsiz dünya için el ele’ etkinliğe katılan Başkan Sami Er, burada yaptığı konuşmada, "Evlatlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Malatya’mız depremde ağır hasar aldı. Daha güçlü ve yaşanabilir bir Malatya inşa ediyoruz. Engelsiz bir şehir kurma hedefimiz var. Engelli bireylere yönelik çalışmalar, çözümler yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul BAU’ya "Turquality" ödülü Türk markalarının uluslararası rekabetine destek sağlamak için başlatılan ve 20. yılını kutlayan Turquality Destek Programı’nda Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) hizmet ihracatı alanında ödül aldı. Ödülü, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in elinden alan BAU Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, "Turquality programına katılan ilk üniversiteyiz. Programın 20’nci yılına denk gelen bir dönemde bu ödülü almaktan gurur duyuyoruz" dedi. Türk markalarını küresel alana taşımak ve uluslararası rekabet gücünü artırmak için başlatılan Turquality Destek Programı’nın 20’nci yılı kapsamında Turquality Vizyon Buluşması ve Markalaşma Konferansı düzenlendi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde (TİM) düzenlenen etkinlikte Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Turquality programının kurucusu Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de konuşma yaptı. Törende, Turquality Destek Programı’nda yer alan ve ihracat başarısı gösteren firmalara da ödül verildi. Program’da yer alan 544 marka arasında ihracat başarısı gösteren Bahçeşehir Üniversitesi de "İslam İş Birliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Ülkelere Çok Hizmet İhracatı Yapan Turquality Şampiyonu" ödülünü aldı. Bir haftada 2 ödül 57 üyesi bulunan İİT ülkelerine eğitim ihracatı başarısı gösteren BAU adına ödülünü Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in elinden alan Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, bir hafta önce de Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) tarafından düzenlenen "Türkiye’nin 500 Büyük İhracatçısı Ödülleri"nde "Eğitim İhracatı" kategorisinde ödül aldıklarına dikkat çekti. Hatipoğlu şunları söyledi: "Turquality Destek Programı’nın 20’nci yıl dönümüne denk gelen programda bu ödülü almaktan büyük gurur duyuyoruz. Turquality programına katılan ilk üniversite olarak sekiz yıldır programı başarıyla devam ettiriyoruz ve bundan sonra da aynı heyecan ve iradeyle devam ettireceğimizi düşünüyorum. Üniversite olarak hizmet ihracatı ve eğitim ihracatı alanında bir hafta içinde aldığımız bu ikinci ödülümüz, başarımızla gurur duyuyorum. Süreçte emek veren tüm ekibimi kutluyorum her biri çok ciddi çalışmalar yaptılar."