GENEL - 01 Nisan 2012 Pazar 09:36

300 MİLYON YILLIK TUZLAR ŞİFA KAYNAОI

A
A
A
300 MİLYON YILLIK TUZLAR ŞİFA KAYNAОI

Himalaya dağlarındaki 300 milyon yıllık tuzlar şifa kaynağı oldu.
300 milyon yıldır keşfedilmeyi bekleyen Himalaya kristali günümüzde şifa kaynağı oldu. Vücudun düzgün çalışabilmesi, adalelerimizin kasılabilmesi, beynimizdeki hücrelerin birbiriyle haberleşmesi, kalbimizin atması ve diğer fonksiyonlarımız için su ve tuz dengesinin önemli olduğunu belirten uzmanlar, Himalaya kristali olarak bilinen tuzun sağlık kaynağı olduğunu ifade ediyor.
30 - 31 Mart 2012 tarihleri arasında Bursa`da Merinos Kongre ve Kültür Merkezi`nde düzenlenen Naturel Beden, Zihin ve Ruh Sağlığı Festivali`nde stant açarak Himalaya tuzunu tanıtan Ünal Güner, doğru tuzu kullanmanın önemine dikkat çekti. Güner, "Himalaya kristali 300 milyon yaşındadır. Himalaya tuzu, insan vücudunda bulunan bütün mineralleri ve elementler ihtiva ediyor. Himalayalarda 300 milyon yıl boyunca gün ışığını emen bu kristaller sağlığa çok faydalı. Bedenimizde su ve tuz eksikliği birçok
hastalığın sebebi. Doğru suyu ve doğru tuzu doğru miktarda kullanmak lazım. Su ve tuzun dengelenmesi ile vücut kendi kendini iyileştirir" dedi.
Himalaya tuzlarının aynı zamanda radyasyonu nem yolu ile emerek ortama faydalı iyonlar yaydığını anlatan Güner, "Bu da bizi cep telefonlarımızın ve çeşitli elektronik cihazların zararlı etkilerinden korur. Bunun yanında astım, solunum yetmezliği olan kişiler tuz mağarası ve tuz odalarında tedavi olabilir. Tuz odaları bildiğimiz gibi Osmanlı döneminde özellikle İç Anadolu bölgesinde kullanılırdı. Astım olan kişiler içine girip belli bir süre kaldığında büyük fayda görür. Ülkemizde tuz odaları ve tuz
mağaraları yapılmasına başlandı. Bunun yanında sularınızı Himalaya kristali ile minerallendirdiğinizde sularınızı canlandırmış olursunuz. Yemeklerinizde ise rafine tuz yerine Himalaya tuzu kullandığınız zaman tuz ihtiyacınızı daha doğal ve sağlıklı yoldan karşılamış olursunuz" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Hastaneden dönen karı koca kaza yapıp hastanelik oldu Aksaray’da hastanedeki muayenesinin ardından eşiyle birlikte Taşpınar beldesine giden karı koca yolda geçirdiği trafik kazası sonucu hastanelik oldu. Kaza, Aksaray - Adana Karayolu organize sanayi yakınlarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray’dan Adana istikametine seyreden Süleyman D. (52) idaresindeki 70 BF 450 plakalı Scanıa marka tır, hastanedeki muayeneden Aksaray’ın merkeze bağlı Taşpınar beldesindeki evlerine giden Durmuş A. (62) yönetimindeki Fiat marka hafif ticari araç ile kavşakta çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle hafif ticari araç refüje çıkarak durabilirken, araç sürücüsü ve yanında yolcu konumundaki eşi Lefan A. (62) hafif şekilde yaralandı. Kazayı gören diğer araç sürücüleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Kısa sürede kaza yerine gelen sağlık ekipleri yaralı kadını ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırırken, sürücü Durmuş A. ise tedaviyi reddetti. "Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedim" Yaşanan kazayı anlatan Durmuş A., "Ana yola çıkarken bu taraf serbestti, diğer yönden tır geliyordu. Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedik çarpıştık" dedi. Polis ve jandarma ekipleri kazayla ilgili inceleme yaparken karayolunda bir başka kazanın yaşanmaması için güvenlik önlemleri alındı. Kazayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde tahkikat başlatıldı.
Ankara Kümeste yaşamaya mahkum edilen çocuklar kurtarıldı Ankara’da amcaları ve yengeleri tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen biri engelli 3 kardeş kurtarıldı. Ankara’da yengeleri ve amcaları tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen engelli Adnan ve kardeşleri, sosyal medya fenomeninin yayınladğı video ile durumun ortaya çıkmasının ardından kümesten kurtarıldı. Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğuna kendi evinde baktığı, biri engelli olan 3 yeğenini de güvercinlerin ve tavukların olduğu kümese attığı ortaya çıktı. Mahalledeki bir vatandaş, olayı fark etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Ankara Valiliği’ne ve sosyal medya fenomenine ihbarda bulundu. Fenomenin dün akşam saatlerinde çocukları kümesten çıkarttığı video, sosyal medyada gündem oldu. Yenge ve amcaya çocuklara bakmaları için maaş bağlandığı ancak çiftin çocuklara bakmadığı iddia edildi. "Yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar" Sosyal medya fenomenine ve bakanlığa kümeste kalan çocuklar için ihbarda bulunan Volkan Altınışık, engelli Adnan ve iki kardeşinin kümeste kaldığını 28 Kasım’da öğrendiğini belirtti. Ardından Valiliğe ve bakanlığa da haber verdiğini söyleyen Altınışık, aynı zamanda "Ankara Abisi" isimli sosyal medya fenomenine de ihbarda bulunduğunu dile getirdi. Altınışık, "Bu çocuklar burada yatıyor kümes gibi bir yerde. Yengesine maaş bağlamışlar, düzenli olarak her ay maaş veriyorlarmış. Dedim ki ‘Bu kadın buna bakmıyor. Bakıyorum diye sizi kandırıyorlar, yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar’ diye kendilerine söyledim" şeklinde konuştu. "Para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" Çocuklara mahallelinin yardım ettiğini ama kendilerinin durumu yeni öğrendiğini aktaran Altınışık, "Bu konunun devamlı takipçisiydim. Şimdi soğukta yatıyorlar. Vicdanen dayanamıyordum artık. Yapacağım bir şey yoktu. Ankara Abisi’ni aradım. Ankara Abisi de hemen ilgilendi, videoları attım. Hemen geldiler. Onların da hazır kurulu bir evleri vardı, oraya yerleştirdiler. Ondan sonra Sosyal Hizmetler geldi dün. Çocukları oradan da aldılar. Tabii almaları gerekiyordu. Adnan engelli olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. Zaten yengesinin dört tane çocuğu var. Dört kardeş de bunlar. 8 tane çocuğa kadın da bakamaz bir nevi ama para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" ifadelerini kullandı. "İnşallah sıcak bir yuvaları olur" Kümeste sadece Adnan’ın kalmadığını, diğer kardeşlerinin de orada yaşadığını dile getiren Altınışık, "Şimdi bunların annesi yok, babası yok. Babası Suriye’ye kaçmış, annesi burada başkasıyla evlenmiş. Ben ihbarda bulundum. Artık değerlendirdiler, sağ olsun her kurum ilgilendi, geldiler. İnşallah sıcak bir yuvaları olur. Tek dileğimiz bu. Sadece engelli Adnan kalmıyordu. Adnan’ın kardeşi vardı dedi. "Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş" Altınışık, ailenin Suriye uyruklu olduğunu anlatarak, "Yenge kendi çocuklarına tabii yukarıda bakıyordu, bunlar burada kalıyordu. İşte karınları aç oluyordu. Yemek getiriyordum, bir şeyler getiriyordum. Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş. Ben buraya yeni geldim, bir sene oldu. Arka taraf yıkılıp bu taraf açılınca ben bunları görmeye başladım bu taraftan. Daha önce görsem daha önce müdahale ederdim ben bu olaya" diye konuştu. "Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, biz giderken çocukları atıyordu" Mahalle sakinlerinden Suna Niga ise, "Üç senedir sağdan soldan yardım getiriyorum çocuklara. Ama yenge bakmıyordu. Yenge alıyordu, kendi çocuklarına giydiriyordu, Adnanlara giydirmiyordu. Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, giderken atıyordu, yani öyle oluyordu. Yengeyle amcayı yakaladılar sonra neden atıyor diye" açıklamasında bulundu.