TEKNOLOJİ - 28 Ağustos 2025 Perşembe 12:31

7. TechXtile Challenge başvuruları açıldı

A
A
A
7. TechXtile Challenge başvuruları açıldı

UTİB tarafından düzenlenen 7. TechXtile Challenge Tasarım Yarışması için başvurular başladı. "Verimlilik" ana temasıyla gerçekleştirilecek yarışma, tekstil sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir projeleri öne çıkaracak. Final ve ödül töreni 26 Mart 2026’da yapılacak.


Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde ve Ticaret Bakanlığı desteğiyle düzenlenen 7. TechXtile Challenge Tasarım Yarışması için başvurular başladı.


Bu yıl ‘verimlilik’ ana temasıyla gerçekleştirilecek yarışma, tekstil sektöründe katma değer, dijitalleşme, üniversite-sanayi iş birliği, ileri malzemeler, proses ve üretim teknolojileri, çevre ve sürdürülebilirlik, teknik tekstiller, yerlilik ve millilik, pandemi sonrası çözümler ve deprem ile mücadeleye yönelik teknolojiler gibi kritik alanlarda yenilikçi projeleri bekliyor.


Yarışma Level-Up ve Scale-Up olmak üzere iki kategoriden oluşuyor. Level-Up kategorisi henüz fikir aşamasındaki girişimlere ürünleştirme sürecinde destek sağlarken, Scale-Up kategorisi ise halihazırda ürün veya hizmet geliştirmiş girişimlerin pazarda güçlenmesine katkıda bulunuyor.


Ödül töreni 26 Mart’da yapılacak


Yarışmaya, tekstil sektörüyle ilgisi bulunan profesyonellerden akademisyenlere, Ar-Ge çalışanlarından tasarımcı, girişimci ve öğrencilere kadar geniş bir kitle katılabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 18 yaşını doldurmuş herkes bireysel ya da ekip olarak başvuru yapabiliyor. Katılımcıların tekstil sektörüne yönelik özgün ve yenilikçi projeler sunması şartı aranırken, seçilen projeler eğitim ve mentorluk imkanlarından faydalanarak geliştirilme fırsatı buluyor.


Katılımcılar, yarışmaya 3 Ekim 2025 tarihine kadar www.techxtile.net adresinden başvuru yapabilecek. Ön eleme sürecini geçen adaylar eğitim ve mentorluk imkanlarından faydalanacak, projelerini sektör liderleri, yatırımcılar ve akademisyenlerden oluşan jüriye sunma fırsatı bulacak. Final ve ödül töreni ise 26 Mart 2026’da gerçekleştirilecek.


Yarışmada her iki kategoride ilk üçe giren projeler ödüllendirilecek. Ayrıca Bahar Korçan Sürdürülebilirlik Özel Ödülü ve Kadın Girişimci Özel Ödülü de sahiplerini bulacak.


"Tasarımın sağladığı katma değer, küresel rekabet avantajı sağlıyor"


Yarışmaya ilişkin yaptığı değerlendirme yapan UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, "Sektörün en prestijli etkinliklerinden biri haline gelen bu yarışma, girişimcilere, tasarımcılara, akademisyenlere ve sektöre ilgi duyan herkese kapılarını açıyor. TechXtile Challenge, sadece bir yarışma olmanın ötesinde, Türk tekstil sektörünün geleceğini şekillendiren bir vizyon platformudur. Biz UTİB olarak inovatif fikirlerin hayata geçmesine, genç tasarımcıların ve girişimcilerin sektörle buluşmasına, Ar-Ge ve tasarım kültürünün güçlenmesine öncülük ediyoruz" dedi.


Tekstil sektörünün Türkiye’nin ihracatında lokomotif bir rol üstlendiğini kaydeden Engin, sözlerini şöyle tamamladı:


"Tasarımın sağladığı farkındalık ve katma değer bizi küresel rekabette bir adım öne taşıyor. Gelecek dönemde de bu yarışmayla birlikte daha fazla girişimcinin, sürdürülebilirlikten dijitalleşmeye kadar birçok alanda projeler geliştireceğine ve Türkiye’yi dünya tekstilinde lider ülkelerden biri haline getireceğine yürekten inanıyoruz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yaralı pelikanın yürek ısıtan dostluğu Adana’da yaralı halde bulunarak tedavi altına alınan pelikanın, kendisini tedavi eden görevliyle kurduğu bağ görenlerin içini ısıttı. Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Adana Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerince Yumurtalık ilçesindeki bir lagünde avcı kuşların saldırısıyla yaralanan pelikan bulundu. Koruma altında tutularak tedavisine başlanan pelikanın, bir hafta sonra doğaya salınmasının planlandığı belirtildi. Yaralı pelikanı hem tedavi eden hem de onunla gece gündüz ilgilenip yemeğini yediren görevli Kazım Baykurt, hayvanın avcı kuşların saldırısına uğradığını, göğüs kısmında yara bulunduğunu ifade etti. Baykurt, tedavi sürecinde pelikanla aralarında özel bir dostluk oluştuğunu söyleyerek, "Yemeğini vermem nedeniyle aramızda bir bağ oluştu. Balıkla besliyoruz, akşamları da ilaçlarını veriyorum. Bana karşı hiç saldırgan değil. Hatta sakin ve uyumlu davranıyor" dedi. Pelikanın, kendisine alıştığını belirten Baykurt, hayvanın zaman zaman başkalarına karşı temkinli davrandığını ancak kendine karşı güven duyduğunu, gün geçtikçe aralarındaki bağın daha da güçlendiği dile getirdi. Baykurt, "Bir hafta sonra doğal yaşam alanına bırakacağız. Gitmesine üzülüyorum çünkü aramızda güzel bir dostluk oluştu. Ama ne kadar alışsak da onların yeri doğa. İyileştikten sonra özgürce yaşaması için ait olduğu yere bırakacağız" diye konuştu.
Van Van’da soba başında 83 yıllık çay geleneği Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve yaklaşık 83 yıllık geçmişiyle kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan tarihi çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, özellikle kış aylarında odun sobası etrafında oluşan sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının kokusu mekânı sararken, geçmişten bugüne taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski günleri hatırlatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı çay evi, huzurlu ortamıyla her kesimden ziyaretçiyi ağırlıyor. 12 bardak çayı tek seferde servis ediyor Çay evinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çay servisi. Tepside çay sunmayı tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda eline alarak masalara servis yapıyor. Yılların verdiği alışkanlıkla yapılan bu sunum, mekânın kendine has kültürünü ve ustalığını gözler önüne seriyor. "Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil" İHA muhbirine konuşan 56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, mekânın Van kültürünü yaşatmak amacıyla korunduğunu belirtti. Kentin en eski çay evi olduğunu ifade eden Öztürk, "Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Biz burada eskiyi canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Büyüklerimizin geçmişte yaşadıklarını, örfünü ve adetlerini kaybetmek istemiyoruz; bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Bakıyorsunuz; sobamız eski, sandalyelerimiz eski, demliklerimiz eskidir. Hepsini geçmişe dayanarak kullanıyoruz. Çünkü diyoruz ki, büyüklerimizin örfü, adeti kaybolmasın. Bunları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Burada bir bilgi bankası oluşuyor" Bu tür kahvehanelerin dostluklarının çok farklı olduğunu dile getiren Öztürk, "Buraya gelen insanların bilgi ve birikimi çok kıymetlidir. Biz onlara adeta birer ‘kitap’ diyoruz. Çünkü aralarında büyük esnaflar, önemli bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde adeta bir bilgi bankası oluşuyor. Gençler buraya geliyor ve bu insanlardan çok şey alıyor" diye konuştu. Her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara yasaklandığı gün biz de kahvemizde yasakladık. Bu çok güzel bir uygulama oldu. Ayrıca burası siyasetin olmadığı bir ortamdır. Herkese açık bir yerdir. Her kesimden insan gelir ve herkes buradan memnun ayrılır. İnsanlar geliyor, eskiyi yad ediyor; sandalyeye, masaya, çaya bakıyor. Zaten bir tezgâh yaklaşık 84 yıl ayakta durmuşsa, bilin ki onun verdiği bir tat, bir emek vardır. Çünkü bu memleketin değerlerine sahip çıkılması gerekiyor. Eğer biz bunları yaşatmaz, sahip çıkmaz ve korumazsak, ileride hepsi yok olur." "Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım" 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen her gün bu çay evine geldiğini ifade eden Ferzende Olgun ise "Buraya genellikle esnaflar ve emekli olan insanlar gelir. İnsanlar burada dinlenir, sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Ben kendi adıma söyleyeyim; emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden bu yana hep buraya geliyorum" dedi. "Çok güzel ve nostaljik bir mekândır" 1980’li yıllardan beri aynı çay evine geldiğini söyleyen Burhan Çap da, "Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Buraya geldiğimde interneti, teknolojiyi, her şeyi unutuyorum. Eski zamanlar, eski hatıralar, arkadaşlar geliyor aklıma. Öğrencilik yıllarımızda da buraya gelir, hep çay içerdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası güzel bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekândır" şeklinde konuştu.