GÜNDEM - 25 Mart 2025 Salı 11:16

Bayram öncesi baklavada ıspanak, bezelye ve yer fıstığı oyununa gelmeyin

A
A
A

Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala, baklavacıları da tatlı bir telaş sardı. Bayrama ikramlık baklava düşünenlerin tepsi tepsi siparişleri gelirken, baklava ustaları ise merdiven altı diye tabir edilen ucuz baklavadaki ıspanak, yer fıstığı ve bezelye oyununa dikkat çekti.

Ramazan ayının sonlarına geldiğimiz şu günlerde baklavacılar da tatlı bir koşuşturmacanın içerisine girdi. Ramazan Bayramı’nda ziyaretlerde sofraların vazgeçilmezi baklava ikram etmek isteyenler, tepsi tepsi tatlı siparişlerini vermeye başladı. Bir tepsi fıstıklı baklava 3 kilo 300 gram gelirken, 1 kilosu bin 200 liradan satışa sunuluyor. Cevizli bir tepsi baklavanın kilosu ise 800 liradan tezgahta yerini alıyor. Şerbetiyle birlikte fokurdayan baklavalar insanın iştahını kabartırken, merdiven altı diye tabir edilen ucuz baklavalardaki ıspanak, bezelye ve yer fıstığı gibi bir çok farklı hileler ise ustalar tarafından tek tek gün yüzüne çıkarıldı. Cevizli ve fıstıklı baklavadaki oyunların insanın cebine hitap ettiğini ancak ağız tadını ve insan sağlığını da olumsuz etkilediğini söyleyen 55 yıllık geçmişe sahip Hacı Hasan Oğulları Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Aktaş, "Bayram için verilen siparişlere yetişmeye çalışıyoruz. Yaklaşık 200 çeşit baklava var. Fıstıklı baklavadan dilber dudağına, ballı kadayıftan gelin bohçasına kadar binbir çeşit ürünlerimizle tezgahlardaki yerimizi alıyoruz. Ancak bunların başını fıstıklı ile cevizli baklava çekmektedir. 3,5-4 kiloluk tepsiye 600 gram fıstık gidiyor. Bizim üretmiş olduğumuz baklava çeşitlerinin kilosu 800 liradan başlamaktadır. Türkiye’de kaliteli baklava dendiği zaman, 800’den başlayıp bin 800 liraya kadar özel üretim baklava fiyatları vardır. Kaliteli deyip de, 300-450 liraya satıyorsan, bunun içerisine 100 gram fıstık koyup tereyağı koymazsın ancak maliyetini karşılarsın. Baklava, baklavacıdan alınır. Her yerden baklava alınmaz. İnsanlarımız artık alacakları yeri iyi biliyor. Biz kaliteden ödün vermeden gerçek cevizli baklavayı 800’den, fıstıklı baklavayı bin 200 TL’den başlayan fiyatlara satabiliyoruz. Bunun altında baklava olmaz" dedi.

Bayram öncesi baklavada ıspanak, bezelye ve yer fıstığı oyununa gelmeyin

"Baklavada oyuna gelmeyin"

Arge laboratuvarı, 2 adet dev soğuk hava deposu, çalışanlara ayrılan odalarıyla dikkat çeken 10 bin metrekare kapalı alana sahip baklava fabrikasında tamamen steril ortamda yapılan baklava üretimini ve baklava çeşitlerini anlatan Yüksel Aktaş, merdiven altı üretim yapanların bayram üzeri yaptığı hileleri anlattı. Aktaş, "Fıstıklı baklava yapmak için yola çıkan, ancak fıstık yerine bezelye, ıspanak veya yer fıstığı boyayıp fıstığa benzetip baklavanın içine koyuyor. Fıstığın kilosu bin 500 lira, yer fıstığının kilosunu ise 50 liraya bulabilirsin. Yer fıstığına boya katıp, bir çuval fıstıkla bir çok baklavayı yaparsın. Ispanağı öğütüp içine bir tutam fıstık koyduğun zaman görüntüsü, fıstıklı baklava gibi olur. Ancak yediğin zaman ne yediğini bilemezsin. Fıstıklı baklavada olduğu gibi cevizli baklavada da hileler yapılıyor. İrmik, ekmek kırıntısı ve yeşil mercimeğe kadar hileye başvuruluyor. Vatandaşlarımız ağız tadı ile baklava yemek veya sipariş etmek istiyorsa, fiyatı kadar aldığı yerin markasına da önem göstersin" diye konuştu.

Bayram öncesi baklavada ıspanak, bezelye ve yer fıstığı oyununa gelmeyin

"Laboratuvar gibi üretim tesisi"

Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Bölümü Başkanı Prof. Dr. Utku Çopur ile bu fabrikayı inşa etmek için gerekli Ar-Ge çalışması yaptıklarını ifade eden Aktaş, "Yaklaşık 2 yılda bu tesisi inşa ettik. Türkiye’de hatta dünyada böyle baklava tesisinin olduğunu düşünmüyorum. Biz yüreğimizi koyduk. Bu işte birinci olmak istedik. Türkiye’de baklava denince akla Gaziantep geliyor. Ancak biz bunu kırarak Bursa’nın adını duyurmak istiyoruz. Bütün yağından hamuruna, süslemesinden fırınlanmasına, şerbetlenmesinden paketlenmesine kadar her şey otomasyonla otomatik olarak ilerliyor. Bütün her şey gramajı gramajına, kaliteli bir şekilde insanların damağına hitap ediyor. Herkesin bu fabrikayı gezmesini istiyoruz. Yatırımlarımızın karlığında da bu güzelim tatlılarımızı çıkarmış oluyoruz" dedi.

Bayram öncesi baklavada ıspanak, bezelye ve yer fıstığı oyununa gelmeyin

"5 kıta 100 ülkeye ihracat yapıyoruz"

Sadece Bursa’ya değil, Türkiye’ye ve dünyaya baklava çeşitlerini gönderdiklerini belirten Aktaş, "Üretimimizin yüzde 95’ini dünyanın dört bir yanına gönderiyoruz. Orta Doğu ve Avrupa olmak üzere 5 kıta 100 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2025 yılında Amerika, Almanya, Dubai, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin gibi ülkelerde şube açmayı düşünüyoruz. Bursa’nın ve Türkiye’nin tadını oradaki insanlara ulaştıracağız" diye konuştu.

Bayram öncesi baklavada ıspanak, bezelye ve yer fıstığı oyununa gelmeyin

Orta Doğu’ya Suriye tatlılarını ihraç ediyor

Yapılan çalışmaların sadece Bursa’ya veya Türkiye’ye özgü olmadığını belirten Aktaş, "Yaptığımız araştırmalarla, Suriye tatlılarının aldığımız ustalarla üreterek bir çok ülkeye ihraç etmeye başladık. Çünkü bizim ürünlerimizle aynı malzemelerle yapılıyor. Bugün yaptığımız çalışmaların karşılığında, Suriye tatlılarını, Umman, Dubai, Sudi Arabistan, Katar gibi bir çok Orta Doğu ülkesine ihraç ediyoruz. Gerçekten de o bölgenin insanlarının ilaç gibi tükettiği tatlılar" şeklinde konuştu.

Abdullah Çibir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Kurnaz: "Cenaze hizmetlerimizi 7/24 ulaşılabilir hale getirdik" İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, belediyenin cenaze hizmetlerinin 7 gün 24 saat devam ettiğini söyledi. İlkadım Belediyesi, cenaze hizmetlerinin kapsamını genişletti. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz’ın talimatı doğrultusunda cenaze hizmetlerinin ekipman ve araç sayısı artırıldı. İlkadım Belediyesi Cenaze Hizmetleri Müdürlüğü, bu doğrultuda çalışma süresini de 7 gün 24 saat olarak güncelledi. İlkadım Belediyesi’nin sosyal belediyecilikte önemli roller üstlendiğinin altını çizen Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Belediyemiz bünyesinde değer ve kıymet verdiğimiz hizmetlerden birisi de cenaze hizmetleridir. Vatandaşlarımızın güzel günlerde yanında olduğumuz gibi zor günlerinde de yanlarında olmak asli görevlerimizdendir. Bu noktada Cenaze Hizmetleri Müdürlüğü ekiplerimiz, cenazesi olan hemşehrilerimize en hızlı sürede ulaşarak ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Cenaze hizmetlerimiz kapsamında hemşehrilerimize çadır, sandalye, masa, pide, çay ve su temin ediyoruz. Cenazesi olan vatandaşımızın bu ihtiyaçları düşünmemesi için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz. Ayrıca cenaze hizmetlerimizde kullandığımız ekipmanlarımızın ve bu ekipmanları taşıdığımız araçlarımızın sayısını artırdık ve cenaze hizmetlerimizi 7 gün 24 saat ulaşılabilir hale getirdik. Her zaman dediğimiz gibi vatandaşlarımızın her anında hep yanındayız" dedi.
Antalya Kepez’de "Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar" konuşuldu Kepez Belediyesi, Türk kadınlarının seçme ve seçilme hakkını kazandıkları 5 Aralık’ta ‘Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar’ mottosuyla akademisyen ve hukukçuları buluşturan panele ev sahipliği yaptı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok ülkeden önce 5 Aralık 1934’te Türk kadınlarına armağan ettiği seçme ve seçilme hakkının 91. yılı, Kepez’de düzenlenen ‘Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar’ paneliyle kutlandı. Kepez Belediyesi ev sahipliğinde,Konyaaltı Lions Kulübü işbirliğiyle Antalya Bilim Merkezi’nde düzenlenen panelde hukukçu ve akademisyenler bir araya geldi. Moderatörlüğünü Burçin Çakın Boyacı’nın üstlendiği panelde Hukukçu Figen Çalıkuşu ‘Erkek Egemen Toplumda Kadın Olmak’, Prof. Dr. Nurşen Adak ‘Türkiye’de Kadın Hakları Mücadele ve Kazanımları’, Av. Pınar Toğaç Bulut ise ‘Türk Kadınının Siyasi Tarihi’ başlıklı konuşmalar yaptı. "Kadınlar değişirse dünya değişir" Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın, Başkan Mesut Kocagöz’ün sevgi ve selamlarını ileterek başladığı konuşmasında, "Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere açtığı yolda, Cumhuriyetimizin kadınlarını ön plana çıkaran tarihi bir güne hep birlikte eşlik ediyoruz. Bugünü ‘Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar’ başlığıyla daha da anlamlandırarak değerli konuklarımızı ağırlıyoruz. Bu anlamlı günde bizlere destek veren tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz. Konyaaltı Lions Kulübü’ne belediyemizle gerçekleştirdikleri iş birliği için ayrıca şükranlarımızı sunuyoruz" dedi. Neşet Ertaş’ın "Kadınlar insandır, biz erkekler ise insanoğlu" sözlerini hatırlatan Yalçın, "Kadınlar değişirse dünya değişir. Kadınlar güzelleşirse, dünya güzelleşir" diye konuştu. "Kadınlar cephede erkeklerle birlikte ülkenin kurtuluşu için büyük mücadeleler verdi" CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı da, kadınların cephede erkeklerle birlikte ülkenin kurtuluşu için büyük mücadeleler verdiğini ve önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Atatürk’ün eğitim devrimini hayata geçirirken birçok kadını yurt dışına öğrenim görmeye gönderdiğini hatırlatan Kamacı, "Onlar orada aldıkları eğitimle adeta birer ateş olarak ülkemize dönmüş ve kadın devriminin kıvılcımını yakmışlardır" dedi. Kamacı, kadınların 91 yıl önce elde seçme ve seçilme hakkını kazandıklarını belirterek, "Bu büyük kazanımı elde eden tüm kadınlarımızı kutluyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Panelin moderatörü Burçin Çakın Boyacı, "Bugün kalbimiz biraz buruk fakat boynumuz bükük değil. Hala istediğimiz noktada değiliz; kırgınız ama küs değiliz. 91 yıl sonra kadın kotasının hala dolmuyor oluşu bizleri rahatsız etse de, mücadelemizi yüreğimize katık ettik. Yılmayacağız; başımız dik, hak ettiğimizi er ya da geç alacağız" dedi. Seçme ve seçilme hakkının 91. yılını kutladıklarını belirten Boyacı, "Aslında bunu yalnızca bir seçme ve seçilme hakkı olarak görmemek gerekir. Bu hak, kadınların toplumsal hayatta var olabilmesinin, eşitlik mücadelesinin ve özgürleşmesinin temel taşlarından biridir" ifadelerini kullandı. "Kadınlar aktif olarak hayatın içinde" Eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve eski Antalya Milletvekili Hasan Subaşı ise, "Henüz birçok ülkede kadınlara bu haklar verilmemişken, Atatürk Türk kadınına bu hakları kazandırmıştı. Bugün geldiğimiz noktada öğretmenlerimize, doktorlarımıza ve pek çok meslek grubuna baktığımızda kadınlarımızın aktif olarak hayatın içinde yer aldığını ve eşitliği görüyoruz. Ancak kadınların her zaman dile getirdiği ve mücadele verdiği gibi siyaset hayatında bu haklar verildiği günden bu yana ilerleme değil, ne yazık ki zaman zaman gerileme olduğunu da müşahede ediyoruz. Sorun kadınların mücadelesinde değil, belki de Türk siyasetinin çok çekişmeli, çok zorlu bir yapıya dönüşmesindedir. Bu nedenle kadınların mücadelesinin yanında, siyasetin de topyekün bir düzenleme ve iyileştirmeye ihtiyaç duyduğu açıktır" dedi. Konyaaltı Lions Kulübü Başkanı Av. Pınar Toğaç Bulut, 5 Aralık ve 8 Mart’ın toplumda çoğu zaman yanlış anlaşıldığını belirterek, "Kadınlar bu haklarını büyük bir mücadeleyle kazandılar. 1934 yılı öncesinde kadınların başlattığı çok ciddi bir hak arayışı ve örgütlü bir mücadele vardır. Ancak biz bunları çoğu zaman görmezden geliyoruz. Bu nedenle Türk kadını olarak asıl kutlamamız gereken gün bugün. Bugün bizim günümüz; hepimiz için mutlu ve kutlu olsun" diye konuştu. "Sadece kadınların problemi değil" Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve AÜ Kadın Çalışmaları-Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurşen Adak, konuşmasında kadın sorunlarının kadın haklarıyla olan bağını ele aldı. Adak, "Kadın sorunu, sadece kadınların sorunu değildir; aslında kadın–erkek eşitsizliğinin sebep olduğu toplumsal sorunlardır. Bu sorunlar hem kadınların hem erkeklerin sorunudur ve ancak birlikte çözülebilir. Örneğin siyasetteki sorunları sadece kadınlarla konuşarak çözebilir miyiz? Hayır. Bunları erkeklerle dayanışma ve iş birliği içinde çözebiliriz" dedi. "Boşanan kadınlarda şiddet daha yüksek" Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet araştırmalarının verilerini paylaşan Prof. Dr. Adak, evli ve boşanmış kadınlar arasındaki şiddet oranlarının arttığını söyledi. Adak, evli kadınların yüzde 26’sının, boşanmış kadınların ise yüzde 62’sinin psikolojik şiddet gördüğünü, ekonomik ve fiziksel şiddet oranlarında da boşanmış kadınların yine daha çok şiddete maruz kaldığını bildirdi. Bu verilerin boşanmış olmanın doğrudan şiddete maruz kalma ihtimalini artırdığını gösterdiğini belirten Adak, "Kadınlar şiddet gördüğü için boşanıyor ancak boşandığı için de şiddet görmeye devam edebiliyor. Bu döngüyü kırmak ise ne yazık ki sanıldığı kadar kolay değil" ifadelerini kullandı. Panelin son konuşmacısı Hukukçu Figen Çalıkuşu, "Erkek egemen toplumda kadın olmak nasıldır? Erkek egemen bir toplumda zamanla bazı şeyler değişebilir; ancak özünde erkek kendisine hak gördüğünü kadına yasak görür" dedi. Kadınlara yönelik şiddet ve yargı süreçlerine de dikkat çeken Çalıkuşu, tahrik indirimlerine değindi. Çalıkuşu, erkek egemen toplumda yetişen birinin kendisini bir kadının yerine koyamayacağını, kadının gözünden bakamayacağını da sözlerine ekledi. Kadınların cinsiyetçi bir sistem fanusu içine hapsedildiğini savunan Çalıkuşu, "Bugün 5 Aralık" diyerek, Atatürk’ün 5 Aralık’ta kanunun kabul edilmesinin hemen ardından söylediği bir sözü şöyle hatırlattı: "Bu sözü özellikle önemsiyorum. Atatürk o konuşmasında sıcağı sıcağına şöyle diyor: ‘Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Kanunu, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir.’ Belli ki Mustafa Kemal Atatürk şunu düşündü: Eğer kadın seçme ve seçilme hakkına kavuşursa, toplum sosyal hayatta da büyük bir dönüşümü başaracaktır. Ama biz bunu başaramadık" dedi.