EKONOMİ - 26 Şubat 2025 Çarşamba 14:39

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay: "Döviz cinsi borçlanmanın önündeki engeller kaldırılmalı"

A
A
A
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay: "Döviz cinsi borçlanmanın önündeki engeller kaldırılmalı"

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, piyasalarda döviz borçlanma önündeki engellerin kalkması gerektiğini söyledi. İbrahim Burkay, "Özellikle dövizdeki dalgalanmaların yaşandığı dönemde tedbir uygulamak doğruydu ama bizim artık para politikasını maliye politikası ile destekleyerek yola devam etmemiz lazım" dedi.


BTSO Şubat Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur’un başkanlığında, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve meclis üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda ekonomideki gelişmeler ile Odanın proje ve çalışmaları görüşüldü. Toplantıda konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, son yıllarda küresel ekonomide çok büyük dalgalanmaların meydana geldiğini söyledi. Özellikle Donald Trump’ın ABD Başkanlığı koltuğuna yeniden oturmasıyla başlayan sürecin etkilerinin tüm dünyada hissedildiğini ifade eden Başkan Burkay, siyasetten ekonomiye, ticaretten sermayeye kadar her alanda müthiş bir değişim ve dönüşüm yaşandığını ifade etti. Türkiye’nin bu süreci çok iyi okuması gerektiğini ifade eden Başkan Burkay, "Biz ülke olarak tarih boyunca hiç kolay işlerin içinde olmadık. Özellikle bulunduğumuz coğrafi konum itibariyle, komşularımızın durumu ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluğun gereği olarak hep zorları başardık. Türkiye, inşallah dünyanın yeniden şekillendiği bu süreçten de başarıyla çıkacaktır" diye konuştu.


Ekonomideki zorlukların sadece Türkiye’de değil G-7 ülkeleri de dahil olmak üzere tüm dünyada yaşandığını ifade eden Burkay, ekonomik buhranın yılın üçüncü çeyreğine kadar devam edeceğini öngördüklerini kaydetti. İbrahim Burkay, temel görevlerinin yüzde 98’ini KOBİ’lerin oluşturduğu 57 bin BTSO üyesinin bu süreci en az hasarla atlatmalarını sağlamak olduğunu belirterek, "Bunun için 155 meclis üyemizin tamamı, komite başkanlarımız ve komite üyelerimiz, sektörlerini ilgilendiren konularda başta yerelde olmak üzere en üst makamlarla görüşüyor, meselelerini anlatıyor. Toplantılar ve kurum ziyaretleri gerçekleştiriyor. Bursa iş dünyasını layıkıyla temsil eden bir yapıya kavuşan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, birlik ve beraberliği ile Türkiye’ye örnek oluyor. Bu tamamen yönetişim modeli ile alakalı. Sektörlerinin gerçek sahibi olan, alanında uzman isimlerin yer aldığı BTSO Meclisimizin yapmış olduğu çalışmalardan gurur duyuyorum. Tüm meclis üyelerimizi gayretleri için kutluyorum" şeklinde konuştu.


Bursa’da KOBİ’lerin karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Burkay, KOBİ OSB konusunun 7 yıldan fazla bir süredir gündemlerinde olduğunu hatırlattı. KOBİ Konseyi’nin şehrin tüm paydaşları ile bir araya gelerek bu konuda kamuoyu oluşturmayı hedeflediğini belirten Burkay, "Şehrin içindeki plansız üretim alanlarında yangın çıkıyor ancak müdahale edemiyorsunuz. O bölgeye ne itfaiye ne ambulans girebiliyor. Kent olarak bunu yaşamak zorunda değiliz. Bunun için yapmamız gereken tek şey planlama." dedi.


KOBİ’lere yönelik devreye alınan yeni destek programlarından bahseden Başkan Burkay, daha çok BTSO üyesinin bu desteklerden faydalanması gerektiğini ifade etti. Burkay, "Şu anda finansmana erişim hiç kolay değil. Bu anlamda 50 milyon lira üst limitli ve 36 aya kadar vadeli finansman için 20 puanlık geri ödemesiz faiz desteği sağlanan Küresel Rekabetçilik Destek Programı ve Kapasite Geliştirme Destek Programı işletmelerimiz için çok önemli. Ayrıca Dijital Dönüşüm Destekleri ve konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerindeki KOBİ’lerimize çalışan başına aylık 2 bin 500 liraya kadar destek sağlanan İstihdamı Koruma Programı da üyelerimizin mutlaka başvurması gereken destek programları. Bu desteklere ilişkin yakın zamanda bir bilgilendirme toplantısı da düzenlemeyi planlıyoruz" diye konuştu.


Ekonomi yönetiminin para ve maliye politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Burkay, Merkez Bankası’nın döviz rezervinde tarihi zirvelere ulaştığını belirtti. Krizin başladığı dönemde dolarizasyon tedbirlerinin alındığını söyleyen Başkan Burkay, artık piyasalarda döviz borçlanma önündeki engellerin kalkması gerektiğini ifade etti. "Direkt ihracatçı olmayan ama ihracatçıya çalışan şirketlerimizin döviz bazlı borçlanmalarının önünü açmak lazım" diyen İbrahim Burkay şöyle devam etti:


"Bu konuda her platformda taleplerimizi dillendiriyoruz. Tedbir ayrı politika ayrı. Özellikle dövizdeki dalgalanmaların yaşandığı dönemde tedbir uygulamak doğruydu ama bizim artık sadece para politikaları değil mali politikalarla bu programı güçlendirerek yola devam etmemiz lazım."


İbrahim Burkay, BTSO’nun çalışmaları ile Türkiye’ye örnek olduğunu söyledi. Odanın 57 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşları arasında yer aldığını ifade eden Burkay, "2013’ten bu yana ortaya koyduğumuz mottolar aslında başarıya giden yolu en iyi şekilde anlatıyor. Başlangıçta bir vizyon ortaya koymak gerekiyordu. Projelerimizin başarılı olması için ortak aklın eseri olması gerekir. Bu yüzden ‘Ortak Aklın Gücüyle Geleceğin Kentine’ mottosunu belirledik. Sonrasında bu projelerin Bursa’ya ait olması yeterli değil, devletimizi yöneten aklın, ülkemize çizdiği vizyona hizmet eden projelerin olması lazımdı. Makro düzeydeki strateji planlara uyum sağlayacak proje vizyonunu ortaya koyduk. ‘Bursa Büyürse Türkiye Büyür’ dedik ve TEKNOSAB, GUHEM, BUTEKOM, Bursa Business School bunların neticesinde kentimizde hayat buldu" dedi.


‘Kendine İnan Ülkene Güven’ mottosunu ise dünyada güven bunalımının yaşandığı bir dönemde ortaya koyduklarını belirten Burkay, "Şükürler olsun biz 10 yıldır icraat yapıyoruz. İşte kısa süre önce kuruluşunu tamamladığımız TEKNOSAB Lojistik Teknopark Girişim Sermayesi Yatırım Fonumuz Türkiye’nin en büyük fonu haline geldi. Aslında bu bizlere, BTSO’ya ve ülkemize olan güvenin bir eseri. Bizim başarımızın en büyük temeli birlik beraberliğimiz. Hep birlikte güveni inşa edeceğiz. Bunun en büyük mimarları bizler olacağız inşallah" diye ifade etti.


BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, Türkiye’nin son birkaç yılda pandemi, doğal afetler ve küresel ekonomik dalgalanmalardan kaynaklanan zorluklar yaşadığını belirterek, "Belki de başka hiçbir ülke iş dünyasının altından kalkamayacağı yükleri sırtlandık ancak çok şükür ayakta kalmayı başardık. Bugün artık tüm bu sıkıntıları aşarak ekonomik toparlanmanın güçlü sinyallerini almaya başladığımız bir döneme doğru ilerliyoruz. Bu süreçte bizleri bir arada tutan ve eskisinden de güçlü kılan en önemli unsur, birliğimiz ve beraberliğimiz oldu. Bizler biliyoruz ki şehrimizin ve ülkemizin refahı bir ve beraber olanların gayretinde saklıdır. Odamız, ne mutlu ki bunu en güzel şekliyle gerçekleştiren kurumların başında yer almaktadır. Bu çatı altında sergilediğimiz örnek birliktelik diğer şehirlerimize de rol model oluşturmakta. Bu birlikteliğe katkı sağlayan ve ekonomimize değer katan tüm meclis üyelerimize şükranlarımı sunuyorum" dedi.



BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay: "Döviz cinsi borçlanmanın önündeki engeller kaldırılmalı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta eksi 28 derece: Göletler dondu, çatılarda buz sarkıtları oluştu Muş’ta gece saatlerinde hava sıcaklığının eksi 28 dereceye kadar düşmesiyle göletler dondu, binaların çatılarında metrelerce buz sarkıtları oluştu. Muş’ta etkili olan dondurucu soğuklar, kent genelinde günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Gece saatlerinde hava sıcaklığının sıfırın altında 28 dereceye kadar düşmesiyle birlikte göletler tamamen donarken, çatılarda buz sarkıtları oluştu. Aşırı soğuklar nedeniyle vatandaşlar araçlarını korumak için brandayla örtme yoluna giderken, soğuk hava özellikle sabah ve gece saatlerinde yaşamı zorlaştırdı. Kent genelinde birçok noktada buzlanma meydana gelirken, yetkililer sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Çam ve diğer ağaçların dallarında oluşan kar örtüsü kartpostallık görüntüler oluşturdu. Dondurucu soğuklara rağmen çocuklar parkları mesken tutarak karın keyfini çıkarırken, ortaya çıkan manzaralar kente ayrı bir güzellik kattı. Soğuk havanın önümüzdeki günlerde de etkisini sürdürmesi bekleniyor. Parkta gezen vatandaşlardan İrfan Acar, kendisi için karın bereket anlamına geldiğini dile getirdi. Yağan karın toprağı ve ağaçları besleyerek gelecek yılın verimini artıracağını belirten Acar, zahmet çekilmeden bereket elde edilemeyeceğini vurgulayarak, "Köyde tarımla uğraşıyorum. Memurluktan emekli olduktan sonra günümüzü tamamen tarıma verdik. Ağaç dikiyor, büyütüyoruz. Beş yıldır emek vererek ağaç yetiştiriyoruz. Millet bu karı gördüğü zaman hep ‘soğuk’ diyor, kışın sertliğini görüyor. Ben ise bu karı gördüğümde hoşlanıyorum. Çünkü bu kar bize su olacak; ağaçlarımızı ve toprağımızı besleyecek. Biz zahmeti çekmeden, onun ertesi yılki bereketini göremeyiz. İnsanlar ‘soğuk oldu, donuyoruz, doğal gaz geldi’ diyor. Tamam ama bu kar da yağsın ki biz seneye bunun nasibini yiyelim. Üretelim; ceviz üretelim, badem üretelim, her şeyi üretelim. Ama üretmek için de bu kar lazım. Ben bu soğuğu keşfetmek için bazen doğada geziyorum. Allah nasip ederse, seneyi de görürsek, bir şeyler üretirsek toplumumuz da bu karın bereketinden faydalanır. Dün gece eksi 28’i gördük. Saat 22.00 gibi dışarı çıktım, yarı yolda eve dönerken ellerim dondu. Kendimi bir markete attım, eldiven aldım. Eksi 28 derece gerçekten çok soğuk. Allah var, eve kendimi nasıl attım bilmiyorum. Göletler donuyor. Her ne kadar dayanmak zor olsa da ben soğuğu da seviyorum. Muş’un iklimi çok ağır ama kendimizi koruduğumuz müddetçe güzel günler yaşarız. Önemli olan bu zorluğun da tadını çıkarabilmek" dedi. Kar yağışını fırsata çevirerek gönüllerince eğlenen çocuklardan Kasım Bozkurt, havanın soğuk olmasına rağmen karın keyfini çıkardıklarını söyledi. Bozkurt, "Yaz aylarında parklarda, kaydıraklarda oynardık. Şimdi ise kar yağdığı için kızağımızı alıp karın üstünde kayıyoruz. Her ne kadar hava soğuk olsa da karın keyfini çıkarıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte kayıyor, oyunlar oynuyoruz. Karın üstünde oynadıktan sonra ıslanıyoruz. Islak elbiselerle eve gittiğimizde ise annem, ben ıslandım diye bana kızıyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul Artaş Holding, yoğun ilgi üzerine lansman kampanyasını 5 Ocak’a kadar uzattığını duyurdu Artaş Holding, satışa sunduğu 3 yeni projesinde gelen yoğun ilgi üzerine lansman kampanyasını 5 Ocak’a kadar uzattığını duyurdu. Gayrimenkul sektörünün önde gelen şirketlerinden Artaş Holding, satışa sunduğu 3 yeni projesine gelen yoğun ilgi üzerine lansman kampanyasını 5 Ocak’a kadar uzattığını duyurdu. Anadolu Yakası’nda Yamanevler bölgesinde konumlandırılan Avrupa Residence Oryapark, Şişli’de yükselen Avrupa Residence Şişli-2 ve Güneşli’de inşa edilmekte olan Avrupa Konutları Güneşli projeleri, alıcıların beğenisine sunuluyor. Avrupa Residence Şişli-2 İstanbul’un hareketli ve prestijli bölgelerinden biri olan Şişli’de yükselen Avrupa Residence Şişli-2, 6 konut bloğundan oluşuyor. Projede, bölgenin ticari dinamizmini destekleyen mağaza alanlarının yanı sıra ailelerin ihtiyaçlarını karşılayacak özel bir kreş de yer alıyor. Projede 1+1’den 3+1’e kadar farklı daire alternatifleri de bulunuyor. Şehrin önde gelen alışveriş merkezlerine, popüler caddelerine ve sosyal yaşam noktalarına yakınlığıyla dikkat çeken projenin; Mecidiyeköy metro ve metrobüs hatlarına yürüme mesafesinde bulunduğu aktarıldı. Mecidiyeköy, Levent, Zincirlikuyu ve Maslak gibi İstanbul’un önemli iş ve finans merkezlerine yakın bir konumda bulunan projenin, Beşiktaş İskelesi ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne de kısa sürede ulaşılabilen bir konumda yer aldığı kaydedildi. Avrupa Konutları Güneşli İstanbul’un yükselen yaşam ve yatırım akslarından biri olan Güneşli’de hayata geçirilen Avrupa Konutları Güneşli, 1+1’den 4+1’e kadar uzanan toplam 1.556 konuttan oluşuyor. Projede 24 ticari ünite de yer alıyor. 72 bin 148 metrekarelik geniş bir arsa üzerinde konumlanan proje, yaklaşık 345 bin metrekarelik inşaat alanıyla bölgenin en büyük projeleri arasında bulunuyor. Proje; yansıma havuzlarıyla çevrili verandalı ve bahçeli daireleri, kapalı yüzme havuzu, spor alanları, yürüyüş parkurları ve çocuk oyun alanlarıyla dikkat çekiyor. Ulaşım imkanlarıyla da öne çıkan projenin, Basın Ekspres Yolu, E5 ve TEM otoyollarına yakın bir konumda yer aldığı belirtildi. Eğitim kurumları, sağlık merkezleri, ticari alanlar ve alışveriş merkezlerinin yakınlarında bulunan Avrupa Konutları Güneşli; İkitelli-Ataköy metro hattına da yakın bir konumda yer alıyor. Avrupa Residence Oryapark Avrupa Residence Oryapark, Avrupa Konutları Yamanevler’in ardından Anadolu Bölgesi’nde dikkat çekecek projelerden biri olarak yer alıyor. Konut, ofis ve cadde mağazalarını aynı projede bir araya getiren Avrupa Residence Oryapark’ta 1+1 ve 2+1 tiplerinde toplam 317 rezidanstan bulunuyor. Yamanevler ve Çakmak metro istasyonlarına yakın bir konumda bulunan projenin, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri, sağlık tesisleri ve ana ulaşım akslarına da yakın bir konumda yer alıyor. Ayrıca proje; 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 6 kilometre, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne ise 7 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. 22 ve 34 katlı iki bloktan oluşan projede, bloklara doğrudan bağlantılı kapalı otopark alanları da bulunuyor. Avrupa Residence Şişli-2 projesi ile Avrupa Konutları Güneşli projesi 2027’de, Avrupa Residence Oryapark projesi 2026’da teslim edilecek.
İstanbul Novo Nordisk’ten obezite farkındalığı için "Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş" kampanyası Novo Nordisk, obezitenin hekime başvurularak tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğuna dikkat çekmek amacıyla "Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş" farkındalık kampanyasını başlattı. Novo Nordisk Türkiye, obezite hakkında toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla "Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş" kampanyasını başlattı. Kampanya, kilo yönetiminde bireysel çabalarla çözüme ulaşmak yerine, obezitenin karmaşık biyolojisini en iyi bilen hekimlere danışılması için çağrıda bulunuyor. Şirket, bu kampanya ile obezitenin bir kilo ve irade sorunu olmanın ötesinde, tedavi gerektiren ciddi ve kronik bir hastalık olarak ele alınması için farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Kampanya kapsamında, kilo yönetimi konusunda toplumu bilimsel ve güvenilir bilgilerle buluşturmak amacıyla hayata geçirilen kilovesaglik.com web sitesine de yönlendirme yapılıyor. Platform, obezite ve fazla kilonun nedenleri, sağlık riskleri ve tedavi yaklaşımlarına dair güncel ve kanıta dayalı zengin içerikler sunuyor. Obezite verileri dünyada ve Türkiye’de alarm veriyor Bundan 30 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bir hastalık olarak tanımlanan obezite, bugün kalp-damar hastalıklarından tip 2 diyabete, bazı kanser türlerinden kas-iskelet sistemi ve ruh sağlığı sorunlarına kadar 200’den fazla hastalıkla ilişkili, ciddi, kronik ve ilerleyici bir hastalık olarak kabul ediliyor. Dünya genelinde obezite görülme sıklığı son yıllarda hızla artarken, Türkiye de bu tablodan ciddi şekilde etkileniyor. Türkiye’de yetişkin her 3 kişiden 1’i obeziteyle, 1’i ise fazla kiloyla yaşıyor. Yetişkin nüfusun yarıdan fazlasının fazla kilolu veya obeziteli olduğu bu tabloda, obezite hem bireysel sağlık hem de sağlık sistemleri açısından giderek büyüyen bir yük oluşturuyor. Araştırmalar, obezite veya fazla kilo ile yaşayan bireylerin çoğunlukla diyet, egzersiz, bitkisel takviyeler gibi kendi buldukları çözümlerle kilo yönetimini sürdürmeye çalıştığını gösteriyor. Buna karşın, etkili kilo yönetimi için hekime danışanların oranı oldukça düşük. Bu durum hem başarısız kilo verme girişimlerine hem de obeziteye bağlı hastalıkların ilerlemesine neden olabiliyor. Uzmanlara göre, obezite yalnızca yaşam tarzı değişiklikleriyle çözülemeyecek kadar karmaşık biyolojik mekanizmalara dayanıyor. Etkili ve sürdürülebilir bir kilo yönetimi için bu mekanizmaları en iyi bilen uzmanların desteği gerekiyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Obeziteyi yalnızca alınan ve harcanan kalori üzerinden açıklamak bugün için yetersizdir. Açlık ve tokluk sinyalleri, hormonlar, genetik yatkınlık gibi birçok biyolojik mekanizmanın yanı sıra psikolojik ve çevresel birçok faktör kilo kontrolünde belirleyici rol oynamakta. Bu nedenle obezite, bireyin iradesiyle kısa sürede çözülebilecek bir durum olmaktan çıkıyor. Eşlik eden hastalıkların ve hasta öyküsünün değerlendirilmesiyle birlikte hekim kontrolünde uygulanacak medikal tedaviyi içeren uzun soluklu bir takip gerektiriyor. Erken dönemde başvurulan profesyonel destek hem kilo yönetiminde başarıyı artırıyor hem de obeziteyle ilişkili diyabet, hipertansiyon ve kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde kritik rol oynuyor." Obezite tedavisinde 20 yıllık uzmanlığa sahip Novo Nordisk’in Türkiye Genel Müdürü Bike Başaklar, şunları söyledi: "Novo Nordisk olarak 100 yılı aşkın süredir diyabet ve obezite alanlarına odaklanan, ’daha sağlıklı bir gelecek’ vizyonumuz ve vakıf şirketi olma özelliğimizle uzun vadeli toplumsal değer oluşturmayı amaçlayan bir sağlık şirketiyiz. Yaklaşık 20 yıl önce, obezitenin yalnızca yaşam tarzı tercihlerinden ibaret olmadığını, arkasında karmaşık ve güçlü bir biyoloji bulunduğunu bilimin rehberliğinde ortaya koyarak, bu alanda sorumluluk almaya karar verdik. Obeziteyi kronik ve ciddi bir hastalık olarak ele alan bu yaklaşımla, bugün obezite tedavisinde bilimsel dönüşümün öncülerinden biri olmaktan gurur duyuyoruz. ‘Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş’ kampanyamızla obezitenin bireylerin hekim desteği almadan çözülemeyecek bir sağlık sorunu olduğuna ve sağlığa kavuşmak için doktora danışılması gerektiğine dikkat çekiyoruz." Kampanya; influencer iş birlikleriyle dijital mecralarda, outdoor uygulamalarla spor salonları, alışveriş merkezleri ve metro ekranlarında hayata geçiriliyor. Şirket, bu çok kanallı iletişim yaklaşımıyla Türkiye’de obezite ve tedavisi hakkında farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Detaylı bilgiye kilovesaglik.com web sitesi üzerinden ulaşılabilecek.