ASAYİŞ - 05 Aralık 2025 Cuma 11:54

Kaza sonrası otomobilde bayılan sürücü donmak üzereyken bulundu

A
A
A
Kaza sonrası otomobilde bayılan sürücü donmak üzereyken bulundu

Bursa’nın İnegöl ilçesinde meydana gelen kazada bir otomobil, evin bahçe kapısına çarptı. Kazada yaralanarak baygınlık geçiren sürücü, saatler sonra donmak üzereyken bulundu.


Kaza, saat 01.00 sıralarında İnegöl’e bağlı kırsal Ortaköy Mahallesi yolunda meydana geldi. İnegöl’den Ortaköy Mahallesi istikametine seyir halinde olan Adem S. (59) yönetimindeki 16 PU 957 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkarak yol kenarındaki bağ evinin bahçe duvarına çarptı. Kazada yaralanan sürücü baygınlık geçirdi. Yaklaşık 9 saat sonra yoldan geçen bir sürücü, kaza yapan araçtaki sürücüyü baygın halde donmak üzereyken buldu. Yaralı, kaza yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.


Jandarma ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.



Kaza sonrası otomobilde bayılan sürücü donmak üzereyken bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Görünmeyen düşman, karbonmonoksit Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmethan Turan, karbonmonoksit gazının tatsız, kokusuz ve renksiz olması nedeniyle fark edilmeden solunabildiğini belirterek, "Özellikle tünellerde ve kapalı otoparklarda çalışanların değerlerine baktırmaları gerekiyor" dedi. Karbonmonoksit zehirlenmesinin içeriğinde karbon olan maddelerin yanması sonucu ortaya çıkan gazın inhalasyonu ile geliştiğini anlatan Turan, "Bu gaz renksiz, kokusuz, tatsız hatta soluyan kişiyi rahatsız etmeyecek derecede olma özelliği taşıyan bir gazdır. Kişiler bunu yavaş yavaş da alabilir, uzun süreli de alabilir. Ani ve yüksek alımlarda karbonmonoksit seviyesinin belli bir derecenin üzerine çıktığında da buna biz karbonmonoksit zehirlenmesi diyoruz" ifadelerini kullandı. "Baş ağrısı, bulantı, uykuya meyil ve en sonunda bayılma, kendinden geçme gibi sessiz bir klinik tablo" Dr. Turan, karbonmonoksit zehirlenmesinin akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrıldığını belirterek "Akut olanlarda yani ani oluşanlarda hastalar genelde çok bir şey hissetmez. Birazcık baş ağrısı, bulantı, uykuya meyil ve en sonunda bayılma, kendinden geçme gibi sessiz bir klinik tablo oluşturur. Hastalar uyur ve uyanamaz; bu tablo onu yoğun bakıma kadar götürür. Kronik zehirlenmelerde ise daha çok tünel işçilerinde, kapalı otopark işlerinde veya kendi evinde kapalı otopark kullanan, uzun süre egzoz gazına maruz kalan kişilerde görürüz. Kronik baş ağrısı, uykusuzluk, ajitasyon, kas ve eklem ağrıları gibi durumlar gözükür" dedi. "Kışın, zehirlenme vakaları artıyor" Farklı nedenleri olan karbonmonoksit zehirlenmesi vakalarının kışın artığına dikkat çeken Dr. Turan, "Isınmak için kömür sobaları, doğal gaz kombileri gibi cihazların bakımının iyi yapılmaması karbonmonoksit sızıntısına ve dolayısıyla zehirlenmesini artıran önemli bir faktör. O nedenle düzenli bakım ve temizliğin yapılması çok önemli. Ayrıca otomobillerin çıkardığı zehirli gaz uzun süre maruz kalmak da aynı sonuca yol açıyor" dedi. "Otopark ve tünel işçileri risk altında" Sigara içenlerde değerlerin yükseldiğini söyleyen Turan, "Normalde insanlarda karbonmonoksit hemoglobin düzeyi yaklaşık yüzde 1 ile 3 arasında olur ama sigara içenlerde bu yüzde 10’a kadar çıkabiliyor. Yani bu da bir kronik karbonmonoksit zehirlenmesi oluyor bir nevi. Bir sonraki aşaması ise az önce bahsettiğim kapalı otopark ve tünel işçilerinde oluşanlar. Onlarda da yüzde 20’ye kadar, yaklaşık yüzde 30’a kadar bazen gözüküyor. Onlar da risk altındalar. Bu kişilerin çalıştığı şartlara dikkat edilmeli" dedi. Gazın kandaki oksijen kullanımını engelleyerek ciddi organ hasarına yol açabileceğini vurgulayan Turan, "Hemoglobin hücreleri karbonmonoksite oksijenden yaklaşık 200-300 kat daha duyarlı. Bu yüzden karbonmonoksit hemen bağlanıyor, oksijen serbest dolaşıyor ve hücrelere verilemiyor. Bu durum tüm organlarda oksijen eksikliğine neden olur. Kalpte olursa kalp krizi, böbrekte olursa böbrek yetmezliği, beyinde olursa felç gibi ciddi sonuçlara kadar gidebilir" diye konuştu. "Baş ağrısı ve halsizlik karbonmonoksitin ilk işaretleri olabilir" Halsizlik, baş dönmesi, bayılma, uykusuzluk gibi şikâyetlerin önemsenmesi gerektiğini dile getiren Turan, "Akut durumda ani kalp krizi, felç, solunum durması gibi durumlar gelişebilir. Bu nedenle karbonmonoksitin nereden çıkabileceğini bilmek ve buna göre önlem almak çok önemli. Eğer kapalı ve egzoz gazının yoğun olduğu ortamlarda sık bulunuyorsak, bu tür şikâyetlerimiz varsa mutlaka doktora başvurup kan gazı dediğimiz değerde hemoglobin düzeylerine baktırmalarını öneriyorum" uyarısında bulundu.
Isparta Eğirdir Gölü’nde yürütülen projeler yerinde incelendi Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ekinci beraberindekilerle, Eğirdir Gölü’nde yürütülen projeleri yerinde inceleyerek bölgenin su yönetimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ekinci ile DSİ Sulama Dairesi Başkanı Oğuzhan Bektaş, çeşitli temaslarda bulunmak üzere DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Heyete DSİ 18. Bölge Müdürü Osman Erkan da eşlik etti. Heyet ilk olarak, Eğirdir Gölü Su Eylem Planı içinde kritik öneme sahip iki büyük yatırım alanında incelemelerde bulundu. Bu kapsamda Atabey Ovası Sulaması Yenileme Projesi ile Aksu Havzası’ndan Eğirdir Gölü’ne su aktarılması projesi sahada değerlendirildi. Projelerin ilerleme durumu, mevcut ihtiyaçlar ve planlanan çalışmalar uzman ekiplerle birlikte detaylı şekilde ele alındı. Saha incelemelerinin ardından heyet, Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer’i makamında ziyaret ederek bölgedeki su yönetimi ve gölün korunmasına yönelik devam eden çalışmalar hakkında istişarelerde bulundu. Projeler ve yeni yatırımlar masaya yatırıldı Program, DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen geniş katılımlı toplantıyla devam etti. Toplantıya Bölge Müdür Yardımcıları ve ilgili şube müdürleri katıldı. Burada, bölge genelinde yürütülen projeler ile planlama aşamasındaki yeni yatırımlar hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirildi. Özellikle Eğirdir Gölü’nün su kalitesinin korunması, tarımsal sulamanın modernizasyonu ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine yönelik adımlar masaya yatırıldı.