GÜNDEM - 27 Mayıs 2025 Salı 15:22

Özcan Geçim: "YHT Bursa’ya 2026’nın ilk yarısında gelecek"

A
A
A
Özcan Geçim: "YHT Bursa’ya 2026’nın ilk yarısında gelecek"

Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) InnoCon’25-Modern Yapı Zirvesi’nin açılışı gerçekleştirildi. İki gün süren etkinlikte; deprem, yapı yönetim, malzeme bilimi, geoteknik, ulaşım, su kaynakları, sürdürülebilir çevre, yapı kent estetiği gibi konular ele alındı. Programın ilk gününde konuşan Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, "Bursa’da 50 yıl içinde büyük bir deprem olma ihtimali fazla" derken, Harita ve Etüt Müdürü Özcan Geçim ise yüksek hızlı trenin Bursa’ya 2026’nın ilk yarısında geleceğini ifade etti.


Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da, BTÜ Modern Yapı Topluluğu tarafından ikincisi gerçekleştirilen etkinliğe; BTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Tözün Bingöl, akademik odaların ve sektörün temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, "İki yıldır büyük bir heyecanla düzenlen etkinliğimiz, üniversitemiz öğrenci topluluklarının; heyecanını, girişimci ruhunu, vizyonunu ve emeğini yansıtan çok değerli bir organizasyondur. İki gün sürecek bu faydalı programın, özellikle genç mühendis adaylarımız için ilham verici, öğretici ve ufuk açıcı geçmesini diliyorum. Bu tür etkinliklere ve öğrencilerimizin gelişimine her zaman destek olmaya devam edeceğiz" dedi.


Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Tözün Bingöl ise "Bursa Teknik Üniversitesi genel anlamıyla dinamik ve öğrencilerini çalışma hayatına empoze olabilecek şekilde yetiştiriyor, bu anlamda üniversitemizi kutluyorum. Bugün gerçekleştirilen etkinlik, öğrencilerin multidispliner çalışmasının altlığını oluşturuyor. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman öğrencilerimiz destekliyoruz" diye konuştu.


Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı Zehra Candan Çakır, oda olarak akademi ile iç içe öğrenciler ile yan yana yürümeye önem verdiklerini vurguladı. Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, etkinlik kapsamında multidisipliner çalışmayı öğreten öğrencileri kutlayarak, bu tür etkinliklerin sektöre değer, profesyonel camiaya ise nitelik kattığını söyledi. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, gerçekleştirilen bu tür etkinliler ile depreme karşı dayanıklılık oluşturulmasının önünün açıldığını dile getirdi. BTÜ Modern Yapı Topluluğu Başkanı Batuhan Özman, "İkinci kez düzenlediğimiz zirve ile sadece mesleki bilgiyi değil, birlikte üretmenin gücünü de paylaşmayı hedefliyoruz" dedi.


Açılış konuşmalarının ardından Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, "İki ülkenin deprem önleme farklılıkları" üzerine sunumunu gerçekleştirdi. Deprem konusunda Türkiye ve Japonya’yı karşılaştıran Yoshinori Moriwaki, Türkiye’de 6, Japonya’da ise 4 deprem levhasının olduğunu söyledi. Türkiye tarihinde en büyük depremin 7.9 büyüklüğü ile Erzincan depremi olduğunu belirten Moriwaki, Japonya’da ise 9 şiddetini gören depremin yaşandığını söyledi. Türkiye’nin depremde hayatını kaybedenler sıralamasında dünyada üçüncü, Japonya’nın ise yedinci olduğunun altını çizen Moriwaki, önemli olanın depremin şiddetinin değil yapıların sağlamlığı olduğunu belirtti.



"Türkiye’de yapıların yüzde 50’si kaçak"


İstanbul’u etkileyen son iki büyük depremin 1509 ve 1766 yıllarında olduğunu aktaran Yoshinori Moriwaki, "Marmara Denizi altındaki fayların, Kuzey Anadolu Fayı’nın yüzeyindeki parçaları gibi 200 ile 250 sene civarında bir tekrarlama periyodu olduğunu düşünürsek, günümüzde İstanbul’u etkileyen büyük bir deprem olacağı kaçınılmazdı. Şimdi de aynı şekilde Bursa’da gelecek 50 yıl içinde büyük bir deprem olma ihtimali bir hayli fazla. Bursa’da gerekli önlemler bir an önce alınmalı. Bursa’nın yanında Balıkesir ve Çanakkale de risk altında. Türkiye geneline baktığımızda 21 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 50’sinin kaçak olduğunu görüyoruz. Bu nedenle hep birlikte bina ve zemin anlamında depreme hazır olmalıyız" ifadelerini kullandı.


Yoshinori Moriwaki’nin sunumlarının ardından Yapı ve Kent Estetiği Paneli’ne geçildi. Panelde; Mimar Osman Can Bagatır, Yüksek Şehir Plancısı Nazlı Yazgan ve Şehir Plancısı Aslıhan Özaslan Ayradilli konuşmacı olarak yer aldı. Bu panelin ardından Bursa Beton Pazarlama ve Satış Müdürü Mehmet Savaş Aydın, "İş Hayatı ve Sosyal Yaşam Üzerine", Turner Company’den İnşaat Mühendisi Ertuğrul Aksoy, "Proje Yönetim Süreçlerinde teknoloji Kullanımı ve Dijital Dönüşüm" başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. BIM4Turkey’den Mimar Bora Akın ve Artı&Artı Teknoloji’den İnşaat Mühendisi Recep Eliaçık, "BIM’in Yükselişi Küresel Yaygınlık ve Gelecek Öngörüleri" sunumunu yaptı. Günün son konuşmasını ise Quvars Invest’den Şehir Plancısı Rümeysanur Celep "Arsadan Kente Bir Şehir Plancısısın Gözünden Arsa/Arazi Geliştirme Süreci" başlıklı konuşmasıyla gerçekleştirdi. İlk günkü programlar, workshop ile son buldu.


İnşaat mühendisliği, mimarlık, peyzaj mimarlığı ile şehir ve bölge planlamadan uzmanları bir araya getiren zirvenin ikinci gününde Kanyon Holding Harita ve Etüt Müdürü Özcan Geçim, Bandırma - Bursa - Yenişehir - Osmaneli Yüksek Hızlı Tren Hattı projesi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Hattın 188 kilometre uzunluğunda olduğunu belirten Özcan Geçim, projenin Bursa’ya kadar olan kısmını 2026’nın ilk yarısında tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. Geçim, projenin Karacabey-Bandırma yönündeki çalışmaların sürdüğünü ancak zorlu arazi şartları nedeniyle buradaki takvimde gecikme yaşandığını dile getirdi.


Özcan Geçim, projenin tamamlanması ile Ankara-Bursa seyahat süresinin 2 saat 15 dakika, İstanbul-Bursa arasının 2 saat 15 dakika, Bursa-Bilecik arasının 35 dakika, Bursa-Eskişehir arasının 1 saat, Bursa-Konya arasının 2 saat 20 dakika ve Bursa- Sivas arasının 4 saat olacağını belirtti.


Osmaneli-Bursa arasında 5 durak olacağını belirten Özcan Geçim, "Osmaneli, Yenişehir, Yenişehir Havalimanı, Gürsu ve Bursa istasyonları olacak. Bursa Garı’ndan TEKNOSAB, Karacabey, Dağkadı ve Bandırma istasyonlarına ulaşım sağlanacak. Bursa Gar inşaat çalışmalarımız hızla sürüyor. Burada Bursa’nın tarihine uygun, Osmanlı mimarisi ile bir yapı inşa ediyoruz. Gara hafif raylı sistem ile de direkt ulaşım olacak" diye konuştu.


Program, Procons Şirketi CEO’su Kemal Kaplan’ın "İnşaat Sektöründe Dijital Dönüşüm", Proje Tasarım Merkezi Ofisi Kurucusu Peyzaj Mimarı Engin Aktaş ve Peyzaj Mimarı Hasan Marat’ın "BIM Tabanlı Peyzaj Mimarlığı" başlıklı konuşmaları ile devam etti. Zirvenin öğleden sonraki bölümünde ise BTÜ Rektör Yardımcısı, İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan "Bursa’da Deprem Tehlikesi, Yapı Güvenliği, Sismik İzolasyon" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.


Anadolu Ajansı Yeşilhat Muhabiri Biriz Özbakır’ın moderatörlüğündeki "Yeşil Hat Akademi Paneli"nde ise BTÜ Rektör Yardımcısı Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sinan Uyanık, İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Egemen Aras ve Doç. Dr. Babak Vaheeddoost yer aldı.


Mimar Şenol Şimşek’in "Bir Mimarın Bursa Üzerinden Kent Okuması" ve Mimar Tolga Kezer’in "Mimarlıkta İlk Adımlar Kurgu Deneyim ve Gerçeklik" konuşmalarının ardından zirve, atöyle etkinlikleri ile son buldu.



Özcan Geçim: "YHT Bursa’ya 2026’nın ilk yarısında gelecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Kayseri Kayseri’de Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayi OSB için bakanlıktan onay alındı Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) öncülüğünde Kayseri’ye kurulması planlanan Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylandı. Gelişmeyi Kayseri sanayisi adına tarihi bir adım olarak değerlendiren KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, "Bu gelişme, şehrimizin yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek üretim hedefleri açısından son derece önemli bir dönüm noktasıdır" dedi. Kayseri’nin köklü sanayi kültürü, girişimci yapısı ve üretim gücüyle Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden birisi olduğuna dikkat çeken Başkan Büyüksimitci, "Uzay, havacılık ve savunma sanayisi gibi stratejik bir alanda ihtisaslaşacak bu OSB ile birlikte, Kayseri sanayisi yeni bir lige yükselmiş olacak. Bu proje, sadece yeni bir sanayi alanı değil, aynı zamanda teknoloji, Ar-Ge, nitelikli istihdam ve ihracat odaklı bir üretim ekosistemi anlamına gelmektedir" diye konuştu. Bölgenin tam kapasiteye ulaştığında Kayseri’nin ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlayacağını ifade eden Büyüksimitci, "Yaklaşık 323 hektarlık alan üzerinde planlanan İhtisas OSB’de; uzay, havacılık ve savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalar bir araya gelecek, ortak altyapılar, Ar-Ge merkezleri, test ve modernizasyon alanları ile güçlü bir sanayi kampüsü oluşturulacak. Bölgenin, tam kapasiteye ulaştığında 4 bine yakın nitelikli istihdamla birlikte şehrimizin ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlayacak. Aynı zamanda yerli ve milli üretimin güçlenmesine, dışa bağımlılığın azaltılmasına ve savunma ile havacılık alanlarında ülkemizin teknolojik kabiliyetlerinin artırılmasına önemli katkılar sağlayacak" dedi. Kayseri’nin havacılık geçmişi, mevcut askeri ve sivil havacılık altyapısı, üniversiteleri, teknoparkları ve yetişmiş insan kaynağı ile bu projeyi hayata geçirecek güç ve kabiliyette olduğuna vurgu yapan Büyüksimitci, "Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayinde OSB sayesinde, savunma ve havacılık sanayinde faaliyet gösteren firmalarımız daha rekabetçi hale gelecek, tedarik zinciri güçlenecek ve yüksek teknoloji yatırımlarının Kayseri’ye yönelmesi hız kazanacaktır" dedi. Kararın Kayseri için hayırlı olmasını temenni eden Başkan Büyüksimitci, "Bu önemli sürecin hayata geçmesinde başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır başta olmak üzere, Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’e, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kayseri Milletvekilimiz Sayın Hulusi Akar’a, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç’a, Melikgazi belediye Başkanımız Sn. Mustafa Palancıoğlu’na, Kocasinan Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbaydar’a, tüm milletvekillerimize, emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Kayseri Sanayi Odası olarak, bundan sonraki süreçte de projenin en hızlı ve en sağlıklı şekilde hayata geçirilmesi için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Uzay, havacılık ve savunma sanayisinde söz sahibi bir Kayseri hedefiyle; bu kıymetli yatırımın şehrimize, sanayicilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.