ASAYİŞ - 20 Mayıs 2024 Pazartesi 10:39

Sahte genç kız profili açarak vatandaşları dolandıran çete çökertildi

A
A
A

Bursa’da Whatsappta sahte genç kız profili açarak 4 kişiyi 609 bin lira dolandıran çete çökertildi. Çete üyelerinin kurbanlarını tuzaklarına düşürmek için kullandıkları mesajlar ortaya çıktı. 8 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonda 9 kişi gözaltına alındı.

Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, C.Y.(61), A.T.(25), Y.A.(36) ve M.U.(40) isimli şahısların sahte genç kız profilleri ile toplam 609 bin lira dolandırılmasının ardından harekete geçti. Polis fiziki ve teknik takip başlattı.

Sahte genç kız profili açarak vatandaşları dolandıran çete çökertildi

Sahte barkodlu belge oluşturarak güven kazandılar

Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde soruşturmayı derinleştiren Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, dolandırıcıların önce sahte kız profili açarak kurbanlarına ’Numaranızı rehberime kaydetmişim, hatırlayamadım? Kimsiniz?’ şeklinde mesaj attığını belirledi.

Çete üyelerinin daha sonra kendilerini genç kızın babası olarak tanıtıp telefondaki kişileri tehdit ettiği, başka bir çete üyesinin de kendilerini avukat, uzlaştırmacı ya da savcı olarak tanıttığı tespit edildi.

Şüphelilerin; mağdurları, "yaşı küçük kız çocuğuna cinsel istismar suçundan ceza alacaksın” yalanı ile korkuttukları ve böylece tuzaklarına düşürdükleri belirlendi. Yalanı sürdüren dolandırıcılık çetesi üyelerinin 4 kişiden 609 bin lira dolandırıcılık yaptığı kaydedildi.

Sahte genç kız profili açarak vatandaşları dolandıran çete çökertildi

8 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi

Soruşturmayı tamamlayan Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri şüphelileri yakalamak için operasyon başlattı. Mersin, Şanlıurfa, Van, Bingöl, Hakkari, İstanbul, İzmir ve Antalya olmak üzere 8 ilde 11 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyon sonrası 9 şüpheli gözaltına alındı.

Çok sayıda kredi ve hesap kartı ele geçirildi

Şüphelilerin evlerinde ve işyerlerinde yapılan aramalarda 14 adet cep telefonu ve sim kartı, 44 adet kredi ve hesap kartı, flash bellek, hafıza kartları, 1 adet silah şarjörü ile 9 mm çapında fişek ele geçirildi. Emniyetteki sorgusu tamamlanan çete üyelerinden 7’si Bursa’da adliyeye sevk edilirken A.K. Hakkari’de Y.B. ise Bingöl’de adliyeye sevk edildi.

Ahmet Berke Erdal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Epoksi ürünler ‘Sanatın Işıltısı’ ile sanatseverin beğenisine sunuldu Denizli’de kursiyerler tarafından hazırlanan ve 200 epoksi eserin yer aldığı ‘Sanatın Işıltısı’ temalı sergiyle sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Denizli’de geçtiğimiz Kasım ayından bu yana devam eden epoksi kursunda eğitim alan 26 kursiyerin el emeği ürününden oluşan sergi ziyarete açıldı. 200’e yakın eserin yer aldığı, ‘Sanatın Işıltısı’ temalı serginin açılışına İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sefa Ateş, Milli Eğitim Şube Müdürü Yavuz Çağlar, Pamukkale Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Cengiz Sarıca, Merkezefendi Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Harun Maden, davetliler ve vatandaşlar katıldı. Sergide eserleri yer alan kursiyerlere teşekkür eden Müdür Sarıca, "Burada, doğanın dokularından ilham alarak insan eliyle yapılan büyüleyici bir dünyanın kapılarını aralıyoruz. Epoksi sadece bir malzeme değil; hayal gücünün akışkan hali, sabrın ve emeğin reçineyle buluşmuş hâlidir. Bu sergide yer alan her bir eser, sanatçılarımızın ruhlarını ve ellerinin izlerini taşımakta. Saydam yüzeylerin altındaki katmanlar, tıpkı insan hikâyeleri gibi; bakıldıkça derinleşiyor, hissedildikçe çoğalıyor. Bu özel serginin ortaya çıkmasında emeği geçen tüm sanatçılarımıza, destek veren kurumlara ve elbette bugün burada bulunarak bu anı bizimle paylaşan siz değerli konuklarımıza gönülden teşekkür ederim. Umarım bu sergi, sizlere sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda hayal gücünüzü yeniden canlandırır, üretmenin ne kadar kıymetli bir süreç olduğunu bir kez daha hatırlatır" dedi. İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sefa Ateş ve protokol üyeleri tarafından açılışı yapılan sergi yarın akşama kadar açık kalacak.
Tokat Gökmedrese, bilim ve kültür merkezi olacak 2020 yılında başlanan restorasyon çalışmaları tamamlanan Gökmedrese, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne devredilerek bilimsel ve kültürel etkinliklerin merkezi olacak. Tokat’ın en önemli tarihi yapılarından biri olan Gökmedrese, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ile Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan protokol kapsamında üniversiteye devredildi. Devir teslim töreni Gökmedrese’nin tarihi atmosferinde gerçekleştirildi. Rektör Prof. Dr. Fatih Yılmaz: "Gökmedrese bilimin ve kültürün merkezi olacak" Törene katılan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz yaptığı konuşmada Gökmedrese’nin tarihsel önemine değindi. Gökmedrese’nin yalnızca mimari bir miras değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel bir merkez olarak değerlendirileceğini vurguladı. Rektör Prof. Dr. Fatih Yılmaz, "Bu değerli yapıyı üniversitemizin kültürel, sanatsal ve akademik etkinliklerinde kullanmak üzere devralıyoruz. Gökmedrese, geçmişle gelecek arasında bir köprü olacak" ifadelerini kullandı. "Tarihi yapılarımızı geleceğe taşımak görevimiz" Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan ise konuşmasında yapının oldukça önemli bir tarihi eser olduğunu ifade ederek Gökmedrese gibi tarihi yapıların korunarak geleceğe aktarılmasının önemine dikkat çekti. Tarihi yapının üniversiteye devri ile bu yapının çeşitli bilimsel ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapacağını söyledi. Devir teslimin ardından Gökmedrese’nin akademik, kültürel ve sanatsal amaçlarla değerlendirilmesi planlanıyor. Üniversite yönetimi tarafından yapılacak çalışmalarla birlikte bu tarihi yapı, sempozyum, sergi, konferans ve çeşitli sosyal etkinliklere ev sahipliği yapacak bir merkez haline gelecek.
İstanbul İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner ‘Dünyada görülmeyen rakamlar’ diyerek açıkladı: "Her gün 170 bin radyoloji görüntülemesi yapılıyor" Sağlık sistemine ilişkin açıklamalarda bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, "2025 yılının ilk 3 ayında 40 milyon 913 bin muayene oldu, yüzde 78’i kamu hastanelerinde. En çok iç hastalıkları, çocuk hastalıkları, kadın doğum, göz ve ortopedi branşlarında muayene talepleriyle karşılaşmış, yaklaşık yüzde 16’lık bir muayene artışını 2025’te sağlamış durumdayız. İstanbul’da her gün 170 bin radyoloji görüntülemesi yapılıyor, dünyada görülmeyen rakamlar aslında İstanbul’da Sağlık Bakanlığı olarak çok büyük bir hizmet veriyoruz. Amacımız; İstanbul’un bütün yataklarının hem nitelikli yatağa dönüşmesi hem de muhtemel bir deprem anında bile sağlık hizmeti sunacak şekilde dayanıklı hale getirilmesi" dedi. İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, basın mensuplarıyla Bakırköy’de bir restorandaki kahvaltıda bir araya geldi. Programda Doç. Dr. Güner, İstanbul’un sağlık sistemine ilişkin bilgiler ve veriler paylaştı, basın mensuplarıyla sohbet etti. "2025 yılının ilk 3 ayında 40 milyon 913 bin muayene oldu" İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, İstanbul’da 53 kamu, 144 özel, 6 kamu üniversitesi hastanesi, 12 vakıf üniversitesi hastanesi olmak üzere toplam 215 hastane ile vatandaşlara sağlık hizmeti sunulduğunu söyledi. Doç. Dr. Güner, "Sayısı 4 bin 900’leri geçen aile hekimliği birimi ile birinci basamak sağlık hizmetlerimiz kesintisiz şekilde devam etmekte. Ana problemlerimizden bir tanesi neydi; vatandaşımıza üst düzeyde, kalitede, ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Vatandaşımız 2024 senesinde ortalama 12 kez sağlık kuruluşlarına başvurmuş. 2025 yılının ilk 3 ayında 40 milyon 913 bin muayene oldu, şunu anlıyoruz ki; ilk çeyrekte takribi olarak yine kişi başı 3 kez sağlık kuruluşlarına başvurulmuş. Türkiye’nin ürettiği tıbbi hizmet puanının yaklaşık yüzde 40’ını üreten ve her gün 650 binden fazla muayene kapasitesine ulaşmış, vatandaşa sağlık hizmeti sunan bir sistemden bahsediyoruz. Bunun da muayene olarak yüzde 78’i kamu hastanelerinde gerçekleştirmiş durumda. En çok iç hastalıkları, çocuk hastalıkları, kadın doğum, göz ve ortopedi branşlarında muayene talepleriyle karşılaşmış durumdayız. Yaklaşık yüzde 16’lık bir muayene artışını 2025 yılında aynı periyoda göre sağlamış durumdayız. MHRS’ye ulaşımla ilgili talep bırakan kişi sayısında yüzde 40’lık bir azalma oldu. Her gün bunlar bizde analiz ediliyor. Aslında randevuya ulaşmakla ilgili İstanbul’da tercih kenara konduğunda 16’ncı günde randevuya bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Kendi alışkın olduğu hastanesine ulaşmak istemesinden dolayı talepte, yönetilmede bir sıkıntı yaşıyoruz. Bunu da inşallah en yakın zamanda aşacağız" dedi. "Her gün 170 bin radyoloji görüntülemesi yapılıyor, dünyada görülmeyen rakamlar" Muayene sayısı arttıkça diğer işlemlerde de artış olduğunu ifade eden Doç. Dr. Güner, "Muayene sayıları arttıkça ameliyat sayıları da gün geçtikçe artıyor. İstanbul’da günde 9 bin 624 ameliyat gerçekleşiyor. Toplam ameliyatın yüzde 62’sini kamu yapıyor. İstanbul’da her gün 170 bin radyoloji görüntülemesi yapılıyor. Dünyada görülmeyen rakamlar aslında, bu kadar sağlık hizmetine rahat ulaşımın olduğu ve bunun ücretsiz verildiğini düşündüğünüzde İstanbul’da Sağlık Bakanlığı olarak çok büyük bir hizmet veriyoruz. İstanbul’da aile hekimine uğramamış, aile hekimini tanımayan bir kişi bile bırakmak istemiyoruz çünkü İstanbul’da ortalama 7 dakika yürüyerek aile hekimine ulaşabilme imkanınız var. Vatandaşın bir kan vermek için artık Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne gitmesine gerek yok. 2025 yılında 120 binden fazla kanser taraması yaptık. Numune Hastanesi, Siyami Ersek, Süreyyepaşa Hastaneleri yeniden yapımları şu anda planlanmış durumda. Çam ve Sakura Şehir Hastanemizin ikizi olan Anadolu Yakası’nda Türkiye’nin en büyük hastanelerinden bir tanesi Sancaktepe Şehir Hastanesi’nin hali hazırda inşaatı devam etmekte 5 bin yatak da inşa halinde. Esenyurt Hastanemiz yakın zamanda açılacak" ifadelerini kullandı. "Eksiklerimizi bulursak bir afetle karşılaştığımızda kesintisiz hizmeti sunabilmiş olacağız" Sağlık sisteminin muhtemel depremlerde de işlerliğini korumak amacıyla birçok çalışma içerisinde olduklarını aktaran Doç. Dr. Güner sözlerine şöyle devam etti: "Amacımız; bütün İstanbul’un bütün yataklarının hem nitelikli yatağa dönüşmesi hem de muhtemel bir depreme yönelik kesintisiz, deprem anında bile sağlık hizmeti sunacak şekilde dayanıklı hale getirilmesini istiyoruz. Büyük İstanbul depremi tatbikatını yaptık. 18 il iştirak etti, yaklaşık 2 binden fazla sağlık personeli İstanbul’a geldi. Muhtemel bir depremde İstanbul’da sağlık hizmetinin kesintisiz bir şekilde devam etmesi için dışarıdan gelecek olan kişi eğer Trabzon’dan gelip ortopedi servisine Kartal Lütfi Kırdar’a geçecekse önceden tanıması. 23 Nisan’daki depremde, 5.8’deki Silivri depreminde olsun sağlık sistemimiz kesintisiz bir şekilde devam etti biz şunu biliyoruz ki eksiklerimizi bulmaya çalışıyoruz he planda. Plandaki eksiklerimizi bulursak gerçekte bir olay, bir afetle karşılaştığımızda vatandaşımıza kesintisiz bu sağlık hizmetini sunabilmiş olacağız. Biz eğer 2025 yılında hala daha çocukluk çağı aşılarını tartışır bir durumdaysak ahla daha bir otizm taramasıyla ilgi çocuklarımızı aile hekimliklerine getirmekte zorluk yaşıyorsak bunların mücadelesini hep beraber vereceğiz. 200’den fazla ülkeden kişi İstanbul’a sağlık turizmiyle şifa bulmaya geliyor, yüksek derece, büyük, volümlü ameliyatlar için"
Kahramanmaraş Başkan Görgel:"Türkiye Yüzyılının teminatı gençlerimizin yanındayız" Kahramanmaraş, teknoloji ve bilim alanında gençleri teşvik edecek önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Büyükşehir Belediyesi ve paydaş kurumlar iş birliğiyle Kahramanmaraş Robotik ve Teknoloji Festivali" düzenlendi. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrenciler, 20 farklı kategoride hazırladıkları projelerle yeteneklerini sergiledi. Büyükşehir Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Onikişubat Belediyesi, Bilim Teknolojileri Eğitimcileri Derneği, "gençtek" ve "ede-ro" iş birliğiyle düzenlenen festival, gençlerin teknolojiye olan ilgisini de gösterdi. Merkez Spor Kompleksi’nde gerçekleştirilen festivale ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde öğrenim gören öğrenciler yoğun katılım sağladı. Öğrenciler, 20 farklı kategoride hazırladıkları projelerle yeteneklerini sergiledi. Otonom robotlardan yapay zekâ uygulamalarına, kodlama temelli projelerden akıllı şehir çözümlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan çalışmalar, ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. Festival alanında ayrıca eğitici ve eğlenceli atölyeler, interaktif deneyim alanları ve teknoloji stantları da kuruldu. Katılımcılar, hem proje sunumlarını izleme hem de uygulamalı etkinliklerle teknolojiye daha yakından dokunma fırsatı buldu. "Gençlerimiz hem bugünümüz hem de yarınımız" Festivalde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel," Gençlerimiz şehrimiz ve ülkemizin hem bugününün hem de yarınının teminatı. Onların hayallerine ulaşmalarına destek olmak bizim için bir onur ve sorumluluktur. Bilimde, teknolojide, inovasyonda ilerlemeden büyük hedeflere ulaşamayız. Bu nedenle gençlerimize her alanda destek vermeye devam edeceğiz" dedi. Konuşmasını sürdüren Başkan Görgel, "Gençlik Meclisimiz, yeni kütüphane ve gençlik merkezlerimiz, kodlama atölyeleri, teknoloji ve yazılım eğitimlerimiz ile sadece bugünü değil, geleceğin Türkiye’sine imza atacak gençleri yetiştiriyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna da atıfta da bulunan Başkan Görgel , "Gençlerimiz, dünyayı değiştirecek buluşlara imza atacak nesillerimiz. Türkiye Yüzyılı’nın sahibi yine bu gençler olacak. Bundan birkaç yıl önce hayalini kurduğumuz projeler bugün gerçeğe dönüşüyor. TEKNOFEST gibi organizasyonlarda ülkemizin adını dünyaya duyuruyoruz"diyerek sözlerini tamamladı.
Samsun Fındık bahçelerinde bakım işlemlerinin önemi İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, " Fındık üreticilerimizin, bütün bahçelerde olduğu gibi, don zararı olan bahçelerde de; gübreleme, budama, sürgün kontrolü, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi bakım işlemlerini aksatmamaları gelecek yılın ürünü için çok önemlidir" dedi. Samsun’da 1 milyon 249 bin 679 dekar alanda fındık üretimi yapılıyor. İklim değişikliklerinin etkisi ile bazı yıllarda meydana gelen olumsuz hava koşulları ve düşük sıcaklıklar nedeniyle, fındık üretimi etkileniyor ve verimi düşüyor. Geçen günlerde yaşanan don nedeniyle oluşan hasar tespit çalışmaları devam ederken, fındık üreticilerine yönelik Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam açıklamalarda bulundu. "Yeni oluşmaya başlayan meyveler dona karşı çok hassas" Bitkilerin yetişme ortamındaki atmosfer sıcaklığının 0 derecenin altına düşmesi ile don olayı meydana geldiğini belirten Müdür İbrahim Sağlam, "Bu durum etkilenme biçimine göre, kültür bitkilerinde ekonomik anlamda önemli kayıplara sebep olmaktadır. Fındık, fenolojik evrelerine bağlı olarak meydana gelecek donlardan büyük ölçüde zarar görmektedir. Fındık bitkisinin gövdesi tam dinlenme döneminde -25 dereceye dayanabilmektedir. Gelişmenin başlamasıyla bu dayanıklılık azalmaktadır. Erkek çiçekler yani püsler açmadan önce anterler içerisinde iken -8 derecede, fenerlenme döneminde ise çiçek tozları -4 derecede zarar görmeye başlar. Karanfil olarak adlandırılan dişi çiçekler ise yine -8 dereceden itibaren zarar görmeye başlamakta ve – 16 derecede tamamen ölmektedir. İlkbaharın geç donları, tomurcukların kabardığı, karanfillerin sap oluşturmaya başladığı dönemde -2 dereceden itibaren zarar görmektedir. Yeni oluşmaya başlayan meyveler dona karşı çok hassastır. Hasar oranı donun şiddeti ve süresine bağlı olarak değişmektedir" diye konuştu. "Bakım işlemlerini aksatmamaları gelecek yılın ürünü için çok önemli" Müdür Sağlam, "İklim değişiklikleri nedeniyle, kış aylarında son yıllarda sıcaklıklar yüksek seyredebilmektedir. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden bu sıcaklıklar diğer bitkilerde olduğu gibi fındıkta da bitkinin erken uyanmasına neden olabilmektedir. Erken uyanan bitki ise soğuklara karşı hassas hale gelmekte ve ilkbaharda meydana gelebilecek olan donlardan büyük oranda zarar görebilmektedir. İlimizde Nisan ayının ikinci haftasında meydana gelen düşük sıcaklıklar nedeniyle, ağırlıklı olarak yüksek kuşakta ve nispeten orta kuşakta bulunan fındık alanlarında don zararı meydana gelmiştir. Fındık üreticilerimizin, bütün bahçelerde olduğu gibi, don zararı olan bahçelerde de; gübreleme, budama, sürgün kontrolü, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi bakım işlemlerini aksatmamaları gelecek yılın ürünü için çok önemlidir. Gelecek yılda fındık dallarında, sağlıklı ve güçlü oluşabilecek sürgünlerden verim alınabileceği hususunu göz önünde bulundurarak, bakım ve besleme işlemlerini tekniğine uygun biçimde yerine getirmeleri gerekmektedir" şeklinde konuştu. "Tekniğine uygun şekilde ve zamanını geçirmeden gübreleme yapılması gerekiyor" Fındık yetiştiriciliğinde bitkinin normal gelişimini sürdürebilmesi, bol ve kaliteli ürün vermesi için bilinçli ve dengeli bir gübreleme yapılması gerektiğine dikkat çeken Müdür Sağlam, "Fındık bitkisinin yıl içinde ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin belirlenebilmesi için tekniğine uygun şekilde toprak ve yaprak örnekleri alınır ve analizleri yaptırılır. Analiz sonuçlarına göre belirlenen besin maddeleri yani gübreler, bitkiye topraktan ve yapraktan uygulanır. Uygulama zamanlarına göre kışlık ve yazlık gübreleme olarak bilinir. Bitkiler ihtiyaç duydukları besin maddelerini kökleri ile alırlar ve bu besin maddelerinin çoğunu topraktan uygulanan gübreler ile karşılarlar. Bitkinin kök dağılımı eğimli ya da düz arazilerde aynı biçimde dağılım göstermez. Eğimli arazilerde kökler eğim yönünde daha fazla iken, düz arazilerde her yönde eşit dağılmaktadır. Gübreleme yapılırken eğimli arazilerde köklerin yukarıya doğru 1-2 m, aşağıya doğru 2-3 m kadar geliştiği göz önünde bulundurulmalıdır. Fındık yetiştiriciliğinde tekniğine uygun şekilde ve zamanını geçirmeden gübreleme yapılması verim ve kaliteli ürün elde edilmesi için önemli olup gübreler bitkinin taç iz düşümüne verilmelidir" ifadelerini kullandı. " Bu yıl olduğu kadar gelecek yılın verimi için de önemli" Yazlık gübre olarak ta bilinen Azotlu gübrelerin fındığın gelişiminde azota en fazla ihtiyaç duyduğu dönemler dikkate alınarak yılda iki defa toprağa verilmesini belirten Sağlam şunları söyledi: Toprak analiz sonuçlarına göre, tavsiye edilen miktarın yarısı sürgün büyümesi başlamadan önce ve tomurcuklar uyanırken fındık dal iz düşümü altında 30-40 cm genişliğindeki banda düzgünce serpilip 5-10 santimetrelik toprak derinliğine çapa ile karıştırılır. Tavsiye edilen Azotlu gübrenin diğer yarısı ise Mayıs ayı sonunda aynı şekilde verilmelidir. Ayrıca Mayıs ayı sonunda Fındık bahçelerinde dip sürgünü temizliği de yapılmalıdır. Mikroelement gübreleri, eksiklikleri belirlendiğinde yapraktan ve topraktan uygulanabilir. Fındık bahçelerinde hasat sonrası yaptırılacak analiz sonuçlarına göre de sonbaharda Kasım ayından itibaren Şubat ayına kadar fosforlu gübreler, potaslı gübreler, çiftlik gübresi ve kireç verilebilir. Fındık yetiştiriciliğinde bakım ve gübreleme işlemlerinin ihmal edildiğinde, toprak verimliliğinin yıldan yıla azalış göstereceğini, söyleyerek, özellikle don zararı görülen bahçeler başta olmak üzere, bütün fındık bahçelerinde üreticilerimizin fındığın yetiştirildiği koşulları dikkate alarak eğimli ya da düz arazilerde, eksikliği görülen gübreleri tekniğine uygun şekilde zamanını geçirmeden bahçelerine vermelerinin bu yıl olduğu kadar gelecek yılın verimi için de önemli. Üreticilerimizin yaşanan olumsuzluklardan en az oranda etkilenmesini temenni ediyor, her zaman olduğu gibi bu dönemde de üreticimizin yanında olduğumuzu vurguluyorum."