EKONOMİ - 17 Temmuz 2023 Pazartesi 10:39

Türkiye’nin ’Boz sığır’ ırkı koruma altına alındı

A
A
A
Türkiye’nin ’Boz sığır’ ırkı koruma altına alındı

Hastalıklara dayanma gücüyle ön plana çıkan Türkiye’nin büyükbaş hayvancılıkta milli gen kaynağı ’Boz sığır’ ırkı, Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından koruma altına alındı. Üniversitede çoğaltılan ırk, damızlık olarak ülke genelinde çeşitli bölgelere gönderilecek.


Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü hayvancılık tesislerinde, birçok çiftlik hayvanlarının hem eğitim, hem araştırma, hem de uygulama çalışmaları sürüyor. Sığırın farklı türleri, koyun, keçi, kaz, tavuk, deve kuşu ve arıcılık gibi hayvan türlerinin bulunduğu bölümün göz bebeğinin Boz ırk sığırlar olduğunu belirten Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ak, “Boz ırklar Türkiye’nin yerli hayvan gen kaynaklarından bir tanesidir. Ülkemizde özellikle Trakya ve Güney Marmara civarına yayılmış bir yerli ırkımızdır. Geçmişte bu bölgelerde eti, sütü ve iş gücünden yaralandığımız bir sığır ırkımızdı. Son yıllarda yüksek verimli kültür ırkları devreye girince, her türlü olumsuz şartlara daha dayanıklı ancak et ve süt verimi daha düşük olan Boz ırkların sayısı önemli düzeyde azaldı. Tarım ve Orman Bakanlığımızın yerli hayvan gen kaynaklarımızı korumakla ilgili önemli çalışmaları var. Bizler burada hem öğrencilerimize Boz ırkı tanıtıyor, hem de Boz ırkın korunmasına yönelik çalışmalara destek olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.



“Kırmızı et üretiminde ’Boz ırk’ sığırlardan daha fazla yararlanılmalı”


Boz ırkların özelliklerinin önemli olduğunu ifade eden Başkan Ak, “Bu ırklar, yetersiz bakım ve beslenmeye, hastalıklara ve kötü barınma şartlara dayanıklı bir hayvan ırkıdır. Tarım ve Orman Bakanlığımızın zorunlu tuttuğu bazı koruyucu aşılar dışında bu güne kadar herhangi bir hastalık ve tedavi giderimiz olmadı. Çünkü dediğim gibi diğer hayvanlara göre dayanıklı hayvanlar. İçlerinde boğa var, herhangi bir tohumlama masrafımız yok. Her yıl her inekten 1 buzağı alıyoruz. Şu ana kadar 8 buzağımız doğdu ve herhangi bir buzağı ölümümüz yok. Elektrikli çitle çevrili suni merada otlatıyoruz, fabrika besi yemi kullanmıyoruz ve çoban masrafımız yok. Bu ırk sığırlar uygun otlama alanı varsa otlayarak kendi besin ihtiyacını karşılayabiliyor. Fabrika yemi kullanmadığımız için de yem masrafımız yok denecek kadar az. Neredeyse sıfır masrafla sığırcılık yapıyoruz” şeklinde konuştu.



“Küresel ısınma ve kuraklığa dayanıklı yeni sığır ırklarının ıslahında Boz ırk sığırlardan gen kaynağı olarak yararlanılabilir”


Dünyada yapılan ıslah çalışmaları, uygun bakım besleme şartlarının sağlanması ile yüksek verimli kültür ırkı süt ineklerinin veriminin 10 kat artırıldığını belirten Ak, “Ama inekler genelde yılda sadece 1 buzağı doğuruyor. Dolayısıyla altyapısı uygun bölgelerde ülke kırmızı et üretimine destek olmak için bu hayvanlardan et üretimi amacıyla daha fazla yararlanmamız gerekiyor. Bu arada ülke olarak et ve süt ihtiyacımızı karşılamak için alt yapısı uygun bölge ve çiftliklerde yüksek verimli ineklerimizi yetiştirmeye de devam edeceğiz. Onlardan yüksek süt ve et verimini almaya devam edeceğiz. Ama bu hayvanlarımızdan da et üretimi açığımızı karşılamada mutlaka daha fazla yararlanmamız gerekiyor. Günümüzde küresel ısınma ve kuraklık dünyada tarımda bitkisel ve hayvansal üretimi olumsuz etkilen en büyük tehdit. Ve bu tehdit her geçen gün artarak devam ediyor. Bu nedenle her türlü olumsuz şartlara dayanıklı yerli hayvan gen kaynaklarımızdan sıcağa ve hastalıklara dayanıklılık gibi önemli konularda yapılacak hayvan ıslah çalışmalarında yararlanabilmemiz için yerli ırklarımızın korunması büyük öneme sahip. Yerli gen kaynaklarımız geçmişten bu güne bize emanet edilen çok değerli bir miras. Binlerce yıl her türlü olumsuz şartlara dayanıp bu günlere kadar yaşama şansı bulmuş yerli hayvan gen kaynaklarımız bundan sonrasındaki hayvan ıslahı çalışmalarında yararlanabileceğimiz değerli bir hazinemiz. Ülkemizin diğer bölgelerinde başka yerli ırklarımız da var. Biz bölgemizin yerli ırkı olan Boz ırk sığırla çalışıyoruz. Doğu Anadolu’da Doğu Anadolu Kırmızısı, İç Anadolu’da Yerli Kara, Güney Doğu Anadolu’da Kilis Sığırı gibi yerli sığır ırklarımız da var. Şu ana kadar projemiz oldukça iyi gidiyor. Hayvanlarımız gayet sağlıklı, herhangi bir sorunumuz yok. Burada sürüyü biraz daha büyütmek, daha sonrasında da bu ırkla ilgili et süt verimi ve kalitesi ile ilgili araştırma gayeli çalışmaları da yapmak istiyoruz” dedi.



“Hedefimiz 40 başlık bir sürü oluşturmak”


Bu hayvanların sütü ve etiyle de çalışmalar yapmak istediklerini belirten Ak, “Çünkü merada ve daha doğal beslenen hayvanların et ve sütleri sağlıklı beslenme açısından ve besin maddesi zenginliği açısından çok önemli. Bu manada da ilerde sığır sayımız arttığında araştırma amacıyla buradan birçok veri de almış olacağız. Şimdilik 14 hayvan var, hedef 40 baş damızlık sığıra ulaşmak. Alanımız yeterli olmadığı için daha fazlasını üretmekle ilgili sorunumuz var. Güney Marmara bölgesi Boz ırk yetiştiriciliği için uygun bir bölgemiz. Boz ırk sığırları gen kaynağı olarak korumakla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın Marmara Hayvancılık Enstitüsü bu konuda çalışmalar yapıyor. Yine Tarım ve Orman Bakanlığımızın yetiştirici elinde ıslah program çerçevesinde bölgede önemli çalışmaları var. Bizim Bursa’da Uluabat gölü kıyısında Eski Karaağaç Leylek köyünde mera ıslahı ile ilgili bir başka Boz ırk projesi de devam ediyor” diye konuştu.



“Şimdiden talep yoğun”


"Normal kapasiteye ulaştığımızda fazlalık olan erkek ve dişileri damızlık olarak yetiştiricilere vereceğiz" diyen Prof. Dr. Ak, “Erkeklerin damızlık talep fazlası ise kesime gidecek. Dişilerin damızlık olarak kullanılmasını hedefliyoruz. Şimdiden birçok yerden talep var. Ama henüz bizim hayvan sayımız yeterli değil. Çoğalttığımızda inşallah fazlalığını bu ırkı üretmek isteyen yetiştiricilere vereceğiz. Bilhassa makilik, ormanlık alanlarda bu hayvanlara barınak ve yeme ihtiyaç otlamadan sadece otlatarak beslemeniz mümkün. Doğada kendiliğinden yetiştirilme ve beslenme şansı var. Bu hayvan yetiştirme açısından önemli bir avantaj. Çünkü hayvancılıkta bizim en büyük işletme giderimiz yem gideri. Toplam işletme giderlerinin yaklaşık yüzde 70’ini yem oluşturuyor. Hayvansal üretimde yem gibi maliyeti yüksek olan bir girdiyi neredeyse sıfır maliyetle karşılıyorsanız bu hayvansal üretim açısından çok büyük bir avantaj. Sağlık ve veteriner gideri de yok denecek kadar az. Yüksek verimli hayvanlarda sık yaşanan sağlık sorunları ve tedavi için antibiyotik kullanımı bu ırk da yok denecek kadar az. Yüksek verimli kültür ırkı sığırlarda yaygın olarak görülen meme hastalığı (mastitis) bu ırkta pek görülmediği için antibiyotik kullanmak zorunda da kalmıyorsunuz” şeklinde konuştu.



“Gelişimini tamamlayan hayvan, bin litre daha fazla süt veriyor”


Proje başladığından beri hem buradaki hayvanları, hem de süt verimi yüksek olan siyah alaca ırk hayvanlarını anne ve buzağıları birlikte büyüttüklerini ve buzağılara daha fazla süt içirdiklerini ifade eden Ak, “Buzağılarımız anneleri ile birlikte büyüyor, daha uzun süre ve daha fazla süt emiyorlar. Son yıllarda yürütülen araştırmalarda daha uzun süre ve daha fazla sütle beslenen buzağılar kendi gelişimini daha iyi tamamladığı için doğumdan sonraki her süt verimi döneminde daha fazla süt verebileceğini gösteriyor. Ayrıca anne ve buzağının birlikte büyütülmesi hayvan refahı açısından da önem taşıyor. Bu nedenle biz anne ve buzağı birlikte büyütüyor ve erken sütten kesmiyoruz” dedi.


Türkiye’nin ’Boz sığır’ ırkı koruma altına alındı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Yumurtalı pastadan ölen öğrencinin ailesi konuştu: "Üç defa sormuşlar, şef içinde yumurta yok demiş" Ağrı’da yediği yumurtalı pastadan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden öğrenci Remziye Horuz, gözyaşları arasında memleketi Şanlıurfa’da toprağa verildi. 3 kişinin tutuklandığı olay sonrası konuşan Horuz ailesi, adalet istedi. Ağrı’da Abdurrahim Arvasi Kız Yurdu’nda kalan Remziye Horuz’a (25) arkadaşları 2 Aralık’ta doğum günü sürprizi yaptı. İddiaya göre, il merkezinde bir pastaneye giden 2 öğrenci, arkadaşlarının yumurtaya alerjisinin olduğunu belirterek, yumurta içermeyen pasta siparişi verdi. Aldıkları pastayla arkadaşlarının doğum gününü kutlayan öğrenciler, pastayı tükettikten sonra genç kızın fenalaştığını fark etti. Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Horuz, aynı gece yoğun bakıma alındı. Remziye Horuz, yapılan müdahalelere rağmen yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini kaybetti. Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, pastanede çalışan Y.A. (41), F.Y. (32) ve F.Y. (39) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 3 zanlı, çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklandı. Cenaze Şanlıurfa’da defnedildi Genç öğrencinin cenazesi, hastanedeki işlemlerin ardından defnedilmek üzere memleketi Şanlıurfa’ya gönderildi. Memleketi Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesine ulaşan cenaze, kılınan namazın ardından gözyaşları arasında defnedildi. Pasta incelemeye gönderildi Soruşturma kapsamında olay günü alınan pasta numunesinin, yumurta bileşeni içerip içermediğinin tespiti amacıyla İstanbul İl Tarım Müdürlüğü Laboratuvarı’na gönderildiği, yapılacak inceleme sonuçlarının dosyaya ekleneceği öğrenildi. "Hakkımızı arıyoruz" Baba Salih Horuz, cenaze işlemleri sonrası konuşmasında, "Çok zor, elimizden bir şey gelmiyor. Cumhurbaşkanımızdan adalet istiyoruz. Hakkımızı arıyoruz, adalet istiyoruz" dedi. "Kardeşim için adalet istiyoruz, üç defa sormuşlar, şef içinde yumurta yok demiş" Genç öğrencinin ağabeyi Bilal Horuz, "Bunda kimin ne suçu varsa, hastanenin, pastanenin, kimin ne suçu varsa cezasını bulsun. Hakkımızı istiyoruz. Kardeşim özellikle içinde yumurta var mı yok mu diye sormuş, yok demişler. Üç defa sormuş, en son şefi arayalım, şefi aramış, şef içinde yumurta yok demiş. Kız kardeşim için adalet istiyoruz. Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz. Bu işin aydınlatılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. "Kimin ihmali varsa hakkımızı arıyoruz" Abla Emine Horuz ise, "Kardeşimin durumunda kimin ihmali varsa hakkımızı arıyoruz. Kimsenin hakkına girmeye niyetimiz yok ama hakkımızı da kimseye bırakmıyoruz. Benim kardeşim yurtta kalıyor, milyonlarca öğrenci var, yurtta bir revir yok, ambulans yok. Ambulans geç geliyor. Nerede bir ihmal varsa hakkımızı arıyoruz. Kardeşimin hakkını kimseye bırakmayacağız. Bunun için hangi kurumlara başvurmamız gerekiyorsa başvuracağız" ifadelerini kullandı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Kocaeli Gebze’de adli süreçteki çocuklar için "Çocuk Görüşme Merkezi" inşa ediliyor Kocaeli’nin Gebze ilçesinde temeli atılan Çocuk Görüşme Merkezi, boşanma süreci ve diğer adli işlemlerde çocukların psikolojik sağlığını korumayı hedefliyor. Gebze Belediyeler Birliği tarafından hayata geçirilen Çocuk Görüşme Merkezi’nin temel atma töreni gerçekleştirildi. Törende konuşan Gebze Cumhuriyet Başsavcısı Metin Uslu, çocuk adalet sisteminin hassasiyetine dikkati çekerek, "Adalet hizmetlerinin en hassas noktalarından biri olan çocuk adalet sistemi için atılmış çok önemli bir adıma tanıklık etmek üzere buradayız. Boşanmış ya da boşanma sürecinde olan ailelerin çocuklarına, adliyenin soğuk koridorlarında değil; onların ihtiyaçlarına uygun, güvenli, sıcak ve şefkatli bir ortamda, uzmanlık desteğiyle hizmet sunulması çağdaş ve insan odaklı yargının bir gereğidir. Temelini attığımız bu mekan sadece bir bina değil, adaletin vicdani yönünü güçlendirecek bir yapıdır" dedi. Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, merkezin önemini vurgulayarak, "İnşallah çocuk haklarının maddi ve manevi olarak korunduğu bu merkez, bölgemiz için hayırlı olur" diye konuştu. Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ise Gebze Belediyeler Birliği olarak sürece destek verdiklerini belirterek, "Adli mercilerimizden gelen bu talebe memnuniyetle katkı vereceğimizi ifade etmiştik. Bugün de inşallah bu merkezin temelini atıyoruz. Hayırlı olmasını niyaz ediyorum" şeklinde konuştu. Gebze Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit de belediyelerin kamu ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarının önemine değinerek, projenin hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Ayrıca törene, Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, Gebze Adalet Komisyonu Başkanı Serdar Murat Yüksel, Darıca Belediye Başkanvekili Kenan Demirbaş, AK Parti Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya, MHP Gebze İlçe Başkanı Coşkun Öztürk, AK Parti Gebze Gençlik Kolları Başkanı Bilal Durmuş Kurt ile İlçe Sağlık Müdürü İlhan Kadıoğlu da katıldı.