YEREL HABERLER - 15 Aralık 2011 Perşembe 10:14

ÇOMÜ’DE SİVİL ANAYASA KONUŞULDU

A
A
A
ÇOMÜ’DE SİVİL ANAYASA KONUŞULDU

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ortak Akıl Tarihi-Kültürel Değerleri Araştırma ve Tanıtma Topluluğu tarafından düzenlenen "Değişen Türkiye’de Gençlere Düşen Görevler ve Sivil Anayasa" konulu konferans Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ve Gazeteci-Yazar Faruk Mercan’ın katılımıyla Troia Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Ortak Akıl Topluluğu Başkanı Vahap Özsüer, “Kısa bir süre önce kurulan topluluğumuz anlamlı çalışmalara imza attı. Bizler genç arkadaşlarımızın ufkunu genişletmeyi, ülke meselelerine duyarlı hale gelmelerini hedefliyoruz. Anayasa konusunun gündemde olduğu bu günlerde bizlere de büyük görevler düşüyor. Bugün burada yeni anayasa düzenine gençlerin penceresinden bakacağız. Konferansa katılan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
ÇOMÜ Rektörü Prof Dr. Sedat Laçiner de yaptığı konuşmada Çanakkale’nin Türkiye’nin manevi başkenti olduğunu belirterek, “Siz değerli hocalarımızı böylesine değerli bir kentin üniversitesinde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde şuan birçok derslik ve laboratuarda ders işleniyor. Ancak burada derslerde öğrenebileceğinizden daha fazlasını bulacaksınız Bugün diplomalarınızı daha da anlamlandıracak, içini dolduracaksınız. Bu açıdan her birinizin çok şanslı olduğunu düşünüyorum” dedi. Rektör Laçiner üniversitede her gün bir etkinlik yapıldığını da belirterek, “Akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz sürekli bilimsel, akademik, toplumsal faaliyetler gerçekleştiriyor. ÇOMÜ’de 200’e yakın öğrenci topluluğu var. Ortak Akıl Topluluğu da en aktif topluluklardan bir tanesi. Bizler burada her görüşün herkesin önemsediği kişileri ağırlamak, ÇOMÜ’de karma ve özgürlükçü yapıyı oluşturmak, zihin sepetimize bir fikir de bu şekilde eklemek istiyoruz. Bu bağlamda tüm akademisyenlerimizi, öğrencilerimizi ve öğrenci topluluklarımızı etkinlik yapmaya davet ediyorum. Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ve Faruk Mercan gibi görüşlerinden ilham aldığım fikir adamlarını ÇOMÜ’de görmek beni çok mutlu etti. Konferansta emeği geçen ve burada bulunan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Türköne ve Mercan’ın özgeçmişlerinin sunulmasının ardından başlayan konferansta yeni Türkiye, değişen Türkiye, sivil anayasa ve gençlerin yaklaşımları konuşuldu. Gazeteci Yazar Faruk Mercan konuşmasında pek çok bakımdan “Yeni Türkiye” kavramından bahsedebileceklerini ifade ederek; “Ancak Türkiye’nin sorunları çözmede yeni parametreler geliştirdiği, yeni stratejiler uyguladığı ve bunlardan olumlu sonuçlar aldığı zaman tam anlamıyla değişen ve yeni Türkiye kavramından bahsedebiliriz. Türkiye’nin uzun yıllardır çözülemeyen terör sorunu, günümüzde sıkça konuşulan anayasa sorunu gibi artık kökleşmiş sorunlarına karşı tavrı ve yaklaşımı çok önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti çok karma bir yapıya sahiptir. Bu karma yapının bir arada, istediği standartlarda yaşadığı ve haklarının korunduğundan şüphe duymadığı, terör sorununun halledildiği, birlikte yaşama iradesine sahip bir Türkiye’den bahsedebildiğimiz gün, yeni Türkiye kavramından da bahsedebiliriz. Yeni Türkiye’yi kurmak için en başta anayasayı düzenlemek ve Yeni Anayasayı oluşturmak gerekir. Herkesin fikir beyan etmesiyle ortak akılla çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Bu bağlamda devletin tüm kurumlarının kapılarının açılması, işlerin daha çabuk ilerlemesi için bürokratik işlemlerin azalması, değişen dengelere uyum sağlanması şarttır. Son olarak tüm bunlar siz gençlerin fikirlerini söylemesi, yönetime katılması ve kendi haklarınızı korumak ve savunmak için sivil anayasa oluşumuna katkı sunması gerekmektedir” dedi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ise yaptığı konuşmada ÇOMÜ’nün çok özgürlükçü bir üniversite olduğunu belirterek, “Yöneticilerin öğrencilerle buluştuğu, onlardan fikir aldığı ve öğrencilerin fikrini söyleme hakkını savunduğu bir üniversite. Bir yerde özgürlük varsa, karşıtlıklardan bile olağanüstü güzellikler ortaya çıkar. Sizler böyle bir dönemde, böylesine özgürlükçü yapıya sahip bir üniversitede okuduğunuz için çok şanslısınız. Bugün burada sivil anayasayı ve sizlerin yaklaşımını konuşuyoruz. Gelişen değişen ve yeni Türkiye kavramlarından bahsediyorsak eğer, yıllar önce günün şartlarına göre yapılmış bir anayasanın hala uygulanabiliyor olmasını kabullenemeyiz. Halkın iradesinden üstün tutulan, halkın hakları konusunda fikir beyan edemediği anayasanın değiştirilmesi ve bunun sivil irade ile sağlanması gerekmektedir. Dolayısıyla bizim irademiz ve bizim gücümüzle anayasamızı oluşturmalı ve aynı toplumda eşit haklarla ortak bir hayatı paylaşmalıyız. Sizler ülkenin aydınlık zamanlarını yaşıyorsunuz. Karanlık dönemler geride kaldı. Artık yöneticilerinizle bir araya geliyor yönetime katkı sunabiliyorsunuz. Bunu iyi değerlendirmelisiniz. Bu ülkede refah içinde yaşayabileceğimiz, birbirimizin hakkına ve özgürlüğüne saygı duyacağımız bir anayasa oluşturmalıyız. Söz bizim olursa söyleyeceğimiz şeyler de güzel olacak” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Rektör Laçiner konuklara günün anısına çeşitli hediyeler verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "17 Aralık, bu milletin hafızasından silinmeyecek" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; 17 Aralık 2016’da Kayseri’de gerçekleştirilen hain terör saldırısının 9’uncu yıl dönümünde yayımladığı mesajda, "Şehitlerimizin hatırası, bu şehrin vicdanında ve milletimizin yüreğinde sonsuza kadar yaşayacaktır. 17 Aralık, bu milletin hafızasından silinmeyecek" dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 17 Aralık 2016 tarihinde Kayseri’de çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan halk otobüsüne yönelik gerçekleştirilen hain terör saldırısının 9’uncu yıl dönümü dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı. Başkan Büyükkılıç, mesajında birlik, beraberlik ve kararlılık vurgusu yaparak, Türk milletinin teröre karşı dimdik ayakta olduğunu ifade etti. Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, mesajında ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu ’Terörsüz Türkiye’ vizyonuna da dikkat çekerek, Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu güçlü irade ile Türkiye’nin yarım asırlık terör belasından tamamen kurtulması için kararlılıkla mücadele edildiğini vurguladı. 17 Aralık’ın Kayseri için sadece bir tarih olmadığını vurgulayan Başkan Büyükkılıç; bu günün, vatan uğruna can veren kahramanların emaneti olduğunu belirtti. Saldırıda şehit düşen 15 askerin Türk milletinin onur nişanesi olduğunu kaydeden Büyükkılıç, şehitlerin hatırasının asla unutulmayacağını söyledi. Başkan Büyükkılıç, 15 aziz şehidin yanı sıra, yaralanarak gazi olan 54 askerin de bu milletin onur nişanesi olduğunu vurgulayarak, Türk milletinin teröre karşı birlik ve beraberlik içinde mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü ifade etti. Başkan Büyükkılıç mesajında şu ifadelere yer verdi; "17 Aralık 2016’da Kayseri’de yaşanan hain saldırı, milletimizin birlik ve beraberliğini hedef almıştır. Ancak bu aziz millet, her zaman olduğu gibi acısını yüreğine gömerek daha da kenetlenmiştir. Abdulsamet Özen, Kenan Döngel, Yunus Emre Duran, Serdar Amak, Fehmi Barçın, Uğur Korkmaz, Mustafa Cihan, Arif Tuğ, Kamil Tunç, Hasan İlhan, Raşit Yücel, Ahmet Taş, Muhammet Ali Ocak, Göksel Ağaçyetiştiren ve Mesut Yaşar. O gün şehitlerimizin isimlerini tek tek yüreklerimize kazıdık. 15 şehit evladımızı rahmetle anıyor, saldırıda yaralanarak gazi olan 54 kahramanımıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Şehitlerimizin hatırası, bu topraklarda ve gönüllerimizde sonsuza kadar yaşayacaktır. 17 Aralık, bu milletin hafızasından silinmeyecek." Şehit ailelerinin emanetinin tüm milletin emaneti olduğunu vurgulayan Büyükkılıç; "Bu topraklar, şehitlerimizin kanlarıyla vatan olmuştur. Vatanımıza, bayrağımıza ve şehitlerimizin emanetine ilelebet sahip çıkacağız. Kayseri’deki hain saldırının 9’uncu yıl dönümünde aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyor, kederli ailelerimize sabır diliyorum" dedi.
İstanbul Büyükçekmece Televizyon Kulesi hava trafiği için tehlike saçıyor Büyükçekmece’de bulunan 230 metre uzunluğundaki televizyon kulesinde hava trafiği için hayati öneme sahip olan ikaz lambaları çalışmıyor. Havada çekilen görüntülerde adeta karanlığa gömülen kulenin hiçbir aydınlatmasının çalışmadığı dikkat çekiyor. 2017 yılında meydana gelen kazada, kuleye çarpan helikopterde bulunan 7 kişi hayatını kaybetmişti. Büyükçekmece’de bulunan 230 metre uzunluğundaki televizyon kulesinde, özellikle sisli havalarda ve gece vakitlerinde hava trafiği için hayati öneme sahip ikaz lambalarının çalışmadığı görüntülendi. İkaz lambalarının çalışmaması alçak irtifada uçan hava araçları için risk oluştururken, 2017 yılında Esenyurt’ta bir fabrikadan havalanan helikopterin kuleye çarpması sonucu 7 kişi hayatını kaybetmişti. Öte yandan 2023 yılı Ağustos ayında Büyükçekmece 1. İcra Dairesi tarafından 249 milyon 395 bin 434 liraya satışa çıkarılan kulenin şu anki akıbeti ise bilinmiyor. "İkaz ışığı olması lazım, burada bir risk oluşturuyor" Yanmayan ikaz lambalarının risk oluşturduğunu ifade eden bir vatandaş, "En azından bir uyarı ışığı bir kırmızı ışık olması lazım. Sonuç olarak yüksekte bir yerde. Helikopterlerde geçiyor, uçaklarda geçiyor bir ikaz ışığı olması lazım. Sonuçta burada bir risk oluşturuyor" dedi. " Sabah olsun, akşam olsun bir aydınlatma yok" İkaz lambaları çalışmayan kuleyle ilgili konuşan çevre sakini Erdinç Avcı, "Ben de her sabah buradan geçen bir vatandaşım. Sisli havalarda, sabah olsun akşam olsun bir aydınlatma yok. Burada olumsuz bir kaza yaşanmıştı. İnşallah aydınlatırlar, bekliyoruz" diye konuştu. " Helikopter kazasını haberlerde gördüm. İkaz lambaları çalışmıyor. Önlem de alınmıyor" 2017 yılında yaşanan helikopter kazasını da hatırlatan Levent Erol isimli vatandaş, "Yaklaşık 10 kilometre ileride bahçıvandım. Haberlerde görmüştüm helikopter kazasını. İkaz lambaları çalışmıyor. Bununla ilgili de bir önlem alınmıyor" şeklinde konuştu.
Ankara ODTÜ’de Lefter’e vefa: ‘Bir Ordinaryüs Hikayesi’nin özel gösterimi öğrencilerle buluştu Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden, ’Ordinaryüs’ lakabıyla hafızalara kazınan Lefter Küçükandonyadis’in hayatını konu alan ‘Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi’ filminin özel gösterimi Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) gerçekleştirildi. Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden, ’Ordinaryüs’ lakabıyla hafızalara kazınan Lefter Küçükandonyadis’in hayatını konu alan ‘Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi’ filminin özel gösterimi ODTÜ’de öğrencilerle, akademisyenlerle ve sinemaseverlerle buluştu. Türk sporuna damga vuran efsane futbolcunun yaşam öyküsünü beyaz perdeye taşıyan film, ODTÜ’de düzenlenen etkinlikle izleyicilerle buluştu. Özel gösterimde, Lefter Küçükandonyadis’in futbol sahalarındaki başarılarının yanı sıra, sporculuk disiplini, karakteri ve Türk spor tarihine bıraktığı derin izler ele alındı. Belgesel ve dramatik anlatımı bir araya getiren yapım, Lefter’in yalnızca bir futbolcu değil, aynı zamanda bir değer ve motivasyon kaynağı olduğunu gözler önüne serdi. ODTÜ’lü öğrenciler, akademisyenler ve sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliğin, genç kuşaklara spor tarihinin önemli figürlerini tanıtmayı amaçlayacağı belirtildi. Gösterimin ardından filmle ilgili değerlendirme ve söyleşi yapıldı. "Lefter, ahlakıyla ve profesyonelliğiyle örnek olmuş bir sporcu" Lefter’in Fenerbahçe’ye ama özellikle Türk futboluna damga olmuş bir isim olduğunun altını çizen ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, "Lefter gerçekten sadece sporculuğuyla değil, ahlakıyla ve profesyonelliğiyle de örnek olmuş bir sporcu. Onun hayatından da böyle bir yapımı, ODTÜ’de konuşmak bizim için gerçekten çok önemli. Ama tabii bunun bir diğer yönü de filmde kullanılan teknolojiler. ODTÜ biliyorsunuz birçok alanda, yapay zekada ve diğer sektörlerde çok ciddi çalışmalar yaptı. Bizim animasyon ve oyun teknolojileri merkezimiz birçok oyun ve animasyonla ilgili birçok şeye ev sahipliği oluyor. Filmin perde arkasında birçok teknoloji mevcut ve biz bu teknolojilerin nasıl olduğunu ve buradaki film sektöründe bir araya getirmek istedik" ifadelerini kullandı. "Böyle bir projede oynamak tarif edilemez bir gurur" Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi filminde oynamaktan mutluluk duyduğunu ve bu projenin gençlere motivasyon kaynağı olacağını belirten filmin başrol oyuncusu Erdem Kaynarca ise, "Böyle bir projede oynamak tarif edilemez bir gurur. Birçok erkek çocuğun bir filmde futbolcuyu oynaması hayalidir. Bir de Lefter gibi büyük bir ikonun sadece Fenerbahçe’ye değil, bütün Türk futboluna ve futbolun da üstüne çıkmış bir ikonun hayatını canlandırmak büyük bir sorumluluk ve büyük bir gurur. Filmde sadece bir can alıcı nokta maalesef söyleyemiyorum. Ya da iyi ki söyleyemiyorum. Çok dokunan ve hala izi olan bir sürü yer var. Ailesiyle olan iletişimi, takımıyla olan iletişimi, aidiyetiyle, nereye ait olduğu, bunların hepsi benim için çok vurucu yerler. Lefter benim için bir motivasyon kaynağı diyebilirim" diye konuştu. "Lefter filmimizin yolculuğu yaklaşık 3 sene önce başladı" Lefter filminin uzun süreçli bir proje olduğunu ve yapım aşamasını en ince ayrıntısına kadar işlediklerini vurgulayan filmin yönetmeni Can Ulkay ise, "Lefter filmimizin yolculuğu yaklaşık 2 buçuk, 3 sene önce başladı. Uzun bir yolculuktu. Özellikle hazırlığı, araştırmaları, peşinden senaryosu ve hikayesi uzun sürdü. Çekimleri geçen sene bitti. Yaklaşık yedi, sekiz aylık bir post-produksiyon süreciyle birlikte 14 Kasım’da dijital platformda yayın hayatına geçti. Bizim için çok önemliydi. Çünkü topluma mal olmuş bir kahramanın hikayesini anlatmak, onun duygularını, onun hissettiklerini anlatmak çok önemliydi. O yüzden iyi bir iş yaptığımızı söyleyebiliriz" şeklinde konuştu. "Bu heyecanı her dakika yaşıyorum" Lefter filminin projesinde yer almaktan ötürü duyduğu mutluluğu ifade eden Onur Durmaz ise, Lefter’in Türkiye’de önemli bir kişilik olduğunu ifade ederek, "Bu deneyimi yaşayabilen az sayıdaki insanlardan biri olduğum için çok mutluyum ve bu durumu ne kadar anlatmaya çalışsam da çok anlatamayacağım sanırım. Hele ki bir de Fenerbahçeli biri olarak bu heyecanı hala her dakika, Lefter’in ismi geçtiğinde yaşıyorum. Lefter’in hayatı sadece futbol ya da sadece Fenerbahçe değil, yakın Türkiye’nin tarihine de güzel göz kırpışları var" cümlelerini kullandı. Etkinliğe Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof.Dr. Ahmet Yozgatlıgil, yönetmen Can Ulkay, filmin oyuncularından Erdem Kaynarca ve Onur Duymaz, yapım ekibinden Fatih Dağlı ve Oğuz Hidayetoğlu ile 1000Volt Genel Müdür Murat Akbulut ve ekibi katıldı. ODTÜ Direktörü Burcu Camcıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide, filmin yapım süreci ele alındı.