GENEL - 06 Ağustos 2019 Salı 16:52

Kirazlı’da kurulacak tesis dünya standartlarında

A
A
A
Kirazlı’da kurulacak tesis dünya standartlarında

Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü Çağın Şen, son günlerde gündeme gelen Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi ile ilgili bilgiler verdi.

Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü Çağın Şen, son günlerde gündeme gelen Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi ile ilgili bilgiler verdi. Projenin dünya standartlarında olduğunu kaydeden Şen, liç siyanürlü solüsyonun kullanılacağı liç alanlarının da Atikhisar Barajı havzası dışına konumlandırıldığını belirtti.


Kaz Dağları’nda maden faaliyeti kampanyasının özellikle sosyal medyada çok hızlı gündeme geldiğini belirten Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü Çağın Şen, “Projemiz Çanakkale şehir merkezine yaklaşık 35 kilometre mesafede. Kaz Dağları’nın 40 kilometre kadarda Kuzey’inde yer almaktadır. Yine sıklıkla gündeme gelen Atikhisar Barajı Çanakkale’mizin içme ve kullanma suyu sağlayan barajına da 14 kilometre mesafede" dedi.



Dünya standartlarında bir tesis kurulacak


Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü Çağın Şen, Kirazlı bölgesinde yapılacak olan Altın ve gümüş Madeni projesi hakkında bilgiler verdi. Projenin, ÇED sürecinde konunun uzmanlarınca detaylıca değerlendirildiğini söyleyen Şen, siyanürün kullanılacağı liç alanının da Atikhisar barajı havzası dışına konumlandırıldığını belirtti.


Proje’de liç alanının Atikhisar barajı havzası dışında konumlandırıldığını da söyleyen Şen, "Atikhisar Barajının her içme suyu sağlayan su barajı gibi kendine ait bir yağış alanı yani havzası vardır. Biz şu havzayı şöyle anlatırız; Buraya düşen yağmur taneleri, yağış, bu su yapısı içerisinde toplanır. Kirazlı projemiz kapsamındaki siyanürü kullanacağı herhangi bir alan kesinlikle su havzası içinde değildir. Bu alana biz ‘liç’ alanı deriz. Sızdırmazlığı sağlanmış, bütün dünya standartlarında önlemlerin alınmış olduğu bu alan Atikhisar Baraj havzası sınırlarının dışında kalacak şekilde konumlandırılmıştır” şeklinde konuştu.



Alandaki verimli toprak, rehabilitasyonda kullanılacak


Kirazlı bölgesinde ağaç kıyımı yapıldığı iddialarına da açıklık getiren Çağın Şen, “Bu görüntü 2 sene önce burada herhangi bir arazi hazırlığı faaliyetinin olmadığı, herhangi bir inşaatın olmadığı, buranın doğal dokusu. Burada Orman İdaresi tarafından açılmış yollar haricinde doğal dokuda herhangi bir çalışmanın yapılmadığı bir dönem. Şu iki fotoğrafı ben size yan yana göstermek istiyorum. Şuanda göstermiş olduğum fotoğrafta ağaç kesiminin büyük ölçüde tamamlandığını görürsünüz. Maden projeleri belirli süreler içerisinde yapılır. Kirazlı projesinin de maden ömrü yaklaşık 6 yıldır. Proje esnasında rehabilitasyon çalışmaları ve doğaya yeniden kazandırma çalışmaları başlar. Aynı şekilde olmazsa olmazlardan bir tanesi de bitkisel üst toprağın proje öncesinde sıyrılarak rehabilitasyon çalışmalarında kullanılmak üzere muhafaza edilmesidir. Bu bir zorunluluktur. Sıyırma işlemi verimli toprağın muhafaza altına alınması gerçekleşmeden rehabilitasyon çalışmaları yapılamaz. Rehabilitasyon çalışmaları sırasında bu toprağı sıyırmak istediğinizde, kamuoyunu meşgul eden fotoğraf bu sanıyorum. Burada bir felaket yaşanmış bir görüntü algı yaratılmaya çalışılıyor. Şu iki fotoğrafın arasındaki tek fark, rehabilitasyon çalışmalarında kullanılmak üzere üst toprağın sıyrılarak muhafaza edilmesi çalışmasından ibarettir” ifadelerini kullandı.



Dünya standartlarında bir tesis olacak


Altın madenciliği arama faaliyetlerinde kesinlikle siyanür kullanılmadığını kaydeden Şen, şunları kaydetti:


“Siyanür yönetmesi çok kolay bir kimyasaldır. Güvenli bir şekilde bütün altın madenciliği uygulamalarında başarıyla kullanılmaktadır. Tesisimizde de dünya standartlarında, en yüksek standartlarda bütün güvenlik önlemleri alınmış şekilde, sızdırmazlığı sağlanmış, özel alanlarda kullanılacaktır. Sızıntıyla ilgili yeraltı sularına etkilerle ilgili bu süreçlerin tamamı Çevresel Etki Değerlendirme sürecinde fazlasıyla çok derinlemesine konunun uzmanlarıyla etraflıca tartışılmıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi bütün maden projelerinin olmazsa olmazıdır. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci aslında bir faaliyetin sürdürülebilir olarak yapılabileceğinin de teminatıdır. Eğer herhangi bir faaliyet Çevresel Etki Değerlendirme süreci içerisinde başka bir faaliyeti sürdürülemez hale getirdiğine kanaat getirilirse, yada projenin etkilerinin tahammül edilemez, geri dönülemez boyutlarda olduğu değerlendirilirse olumlu olarak bu süreç sonuçlanamaz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis Eren Üniversitesi, 201 üniversite arasında ilk 10’da yer aldı Bitlis Eren Üniversitesi, YÖK tarafından yayımlanan 2025 İzleme ve Değerlendirme Raporu’na göre 201 üniversite arasından ilk 10’da yer aldı. Yükseköğretim Kurulu tarafından, 67 farklı gösterge doğrultusunda Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizleri içeren "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. Yükseköğretim ekosisteminin en kapsamlı analiz belgelerinden biri olan rapor, eğitim ve öğretim, araştırma-geliştirme, proje ve yayın, uluslararasılaşma, sürdürülebilirlik ve topluma hizmet ve sosyal sorumluluk olmak üzere 5 ana kategori altında toplam 67 göstergeye dayanmaktadır. Rapor kapsamında Bitlis Eren Üniversitesi, akademik başarılarına bir yenisini daha ekleyerek, Türkiye genelinde değerlendirilen 201 üniversite arasında, TR Dizin tarafından taranan dergilerde öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı göstergesinde 9. sırada yer alarak ilk 10 üniversite arasına girdi. Bu başarı, Bitlis Eren Üniversitesi’nin akademik alanda gösterdiği istikrarlı yükselişi ve bilimsel üretkenliğini ortaya koyuyor. Üniversite öğretim üyeleri, bilimsel çalışmalarını ulusal ve uluslararası saygın dergilerde yayımlayarak hem akademik görünürlüğü hem de bilimsel etki gücünü artırıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, elde edilen başarının üniversitenin akademik vizyonunun ve kalite odaklı yönetim anlayışının bir sonucu olduğunu belirterek, "YÖK tarafından yayımlanan 2025 İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda üniversitemizin, TR Dizin kapsamındaki yayın performansında Türkiye genelinde ilk 10 üniversite arasında yer alması bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Bu başarı, akademik kadromuzun özverili çalışmaları ve bilimsel üretime verdiğimiz önemin somut bir göstergesidir. Bitlis Eren Üniversitesi olarak nitelikli araştırma, yayın ve topluma katkı odaklı çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. Bitlis Eren Üniversitesi, önümüzdeki dönemde de araştırma, yayın ve proje faaliyetlerini güçlendirerek ulusal ve uluslararası düzeyde akademik başarısını artırmayı hedefliyor.
Samsun Samsun Balkan Türkleri’nden geleneksel dayanışma gecesi Samsun Balkan Türkleri Derneği’nce kuruluşunun 38’inci yıl dönümü vesilesiyle Geleneksel Dayanışma Gecesi gerçekleştirildi. İlkadım Belediyesi Derebahçe Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen geceye protokol üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Samsun Balkan Türkleri Kültür Haberleşme ve Dayanışma Derneği Başkanı Adem Tuğral, derneğin 38 yıldır kültür alanında misyonuna uygun faaliyetler yürüttüğünü belirtti. ’Asırlık Mübadil Lezzetler’ üçüncü baskıya hazırlanıyor Başkan Adem Tuğral, 7 yıldır sürdürülen Asırlık Mübadil Lezzetler projesi kapsamında hazırlanan yemek kitabının ikinci baskısının dağıtıma başladığını ve üçüncü baskı için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Halk oyunları başarısı Adem Tuğral, "Türkiye Halk Oyunları Federasyonu ve Gençlik Spor Bakanlığı’yla yaptığımız çalışmada artık halk oyunları yarışmalarında Balkan Türkleri oyunları olarak yarışmaya girme hakkı kazandık. Bu çalışmayı da kendilerine ilettik, onlar da onayladılar. Önümüzdeki yıldan itibaren halk oyunları yarışmalarında kendi oyunlarımızı sahneleyebileceğiz" dedi. Dayanışma artacak Başkan Tuğral, bu gecede masalara yerleştirilen karekodlar aracılığıyla üyelerin bilgi, istek ve önerilerini toplayacaklarını, ayrıca yapılacak çalışma ile Balkan Türklerinin mesleki bilgilerin toplanarak bir iletişim ve dayanışma ajandası oluşturulacağını belirtti. Ata toprakları ziyareti Tuğral her yıl Temmuz ayında düzenlenen ata toprakları seyahatiyle ilgili bir müjde de paylaşarak, "Bu sene de inşallah Temmuz ayında üçüncüsünü yapacağız ve dedelerimizin geldiği köyleri, toprakları tekrardan ziyaret edeceğiz" diye konuştu. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, geçmiş dönem Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cevat Öncü, Tekkeköy Belediye Başkan Yardımcısı Halil İnci, Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’i vekaleten katılan Nakif Yılmaz ve İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz da yaptıkları konuşmada Balkan Türkleri ve kültürünün Samsun için önemine vurgu yaptı. "Bunun sırrı buradaymış" Başkan Kurnaz, "Mübadil kazan pilavı niye bu kadar lezzetli diye merak etmiştim. Derecik’te bir bayram münasebetiyle program yapılmıştı ve o akşam ikram edilecek kazan pilavının bir tanesini demlemek bize nasip oldu. Ve gerçekten birkaç saatte pişen bir pilavmış bu. Bunun sırrı buradaymış. Dolayısıyla mübadil hemşehrilerimizin yemekleri gerçekten çok lezzetli ve herkes tarafından sevilen yemekler. Bizzat bir tanesini de ben yaparak bunu öğrenmiş oldum" dedi. Eğlenceli dakikalar Protokol üyelerinin katılımıyla kesilen pastanın ardından Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korusu Ses Sanatçısı Bahar Çalık Yener ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Yener Balkan ezgileriyle sahne aldı. Balkan Türkleri arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışmayı güçlendiren gece katılımcılara eğlenceli dakikalar yaşattı.