ASAYİŞ - 30 Kasım 2025 Pazar 14:40

Trafik kazasında şehit düşen polis memuru toprağa verildi

A
A
A
Trafik kazasında şehit düşen polis memuru toprağa verildi

Manisa’nın Alaşehir ilçesinde trafik kazasında şehit düşen polis memuru Hatice Ünal, memleketi Çankırı’da son yolculuğuna uğurlandı.


Kaza, 15 Kasım günü Manisa’nın Alaşehir ilçesi Alaşehir-Sarıgöl kara yolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğinde görevli polis memurları Hatice Ünal (24) ile Ali Barut’un bulunduğu araç, önündeki tıra arkadan çarptı. Sıkıştıkları araçtan çıkartılan polislerde Ali Barut olay yerinde şehit olurken, Hatice Ünal ise 14 gündür tedavi gördüğü hastanede şehit oldu.


Şehit polis memuru Hatice Ünal’ın naaşı, Manisa İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Çankırı’nın Yapraklı ilçesine getirildi. Kavak Mahallesi’nde kılınan cenaze namazının ardından Ünal’ın naaşı gözyaşları arasında, aile mezarlığında toprağa verildi.


Cenaze törenine Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, askeri erkan, protokol üyeleri, şehidin annesi Şerife, babası İbrahim Ünal, kardeşleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Öte yandan, Hatice Ünal’ın Kastamonu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun olduktan sonra, Ankara Akyurt Polis Meslek Eğitim Merkezinde polislik eğitimini tamamladığı ve 9 Eylül 2024 tarihinde Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde göreve başladığı öğrenildi. Bekar olan şehit Hatice Ünal’ın Şerife ve İbrahim Ünal çiftinin 4 çocuğunun en büyüğü olduğu belirtildi.



Trafik kazasında şehit düşen polis memuru toprağa verildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanı Güler: "Sosyal yardım bütçesi, genel bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerine görüşmeler devam ediyor. Bütçe üzerine söz alan TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Küresel ekonomik dengelerin yeniden şekillendiği, siyasi risklerin derinleştiği bir dönemden geçiyoruz. Enerji arz güvenliğinden gıda tedarikine, finansal piyasalardan jeopolitik dengelere kadar hemen her alanda yeni bir düzen arayışı yaşanmaktadır. Dijital dönüşümün getirdiği belirsizliklerden iklim krizine, göç dalgalarından artan refah eşitsizliklerine birçok etken sadece ülkeler için değil, küresel ölçekte öngörülemezlik ortamını da maalesef çok kötü bir hâle getirmektedir. Küresel büyüme hızının yüzde 3’ün altına düştüğü, borç yükünün 310 trilyon doları aştığı bir dünyadayız. İşte tam da bu ortamda Türkiye, ülkemiz, üstelik hem sıcak savaşların hem de konjonktürel belirsizliklerin jeopolitik olarak tam da ortasında olan bir ülke olarak üretimini artıran, sosyal harcamalarını koruyan, bütçe disiplinini bozmadan büyüyen az sayıdaki ülkeden biri olmayı başarmıştır" şeklinde konuştu. AK Parti’nin tüm iktidarları boyunca günü kurtarmaya değil, geleceği kurma vizyonuna göre hareket ettiğini dile getiren Güler, "Daha önceki hükümetler gibi sadece günü kurtarma politikalarıyla günü geçirebilir, hatta kolay olanı seçip ülkemizi bir belirsizlik çukuruna götüren birçok işlere imza atabilirdi ama biz yeni bir vizyon belirledik. Yarının Türkiye’sini kurmak için atacağımız her adımını bugünün Türkiye’sini de güçlü kılacağını bilerek hareket ettik. 2023 vizyonumuz da, 2053 vizyonumuz da, 2071 vizyonumuz da bu iddianın tam karşılığıdır. AK Parti hükümetleri olarak hazırladığımız bütün bütçeler bir yanıyla uygulayacağımız maliye politikalarının önceliklerini belirleyen metinlerdir ama aynı zamanda bu iddiamızın da sayısal ölçekleridir. Dolayısıyla 2026 yılı bütçemiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 8’inci bütçesi olarak istikrar ve güven içinde büyüyen ve Türkiye Yüzyılı hedefine doğru emin adımlarla yürüyen ülkemizin kararlılığının göstergesi olması bakımından da son derece önemlidir" dedi. "2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük" 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni istikrar ve refah bütçesi olarak tanımlayan Güler, "Hazırlanan bütçe teklifinde toplumun hiçbir kesimi dışlanmadan her bir vatandaşımızın büyümenin sağlayacağı imkânlardan adil biçimde yararlanması esas alınmıştır. Kalkınma planı ve orta vadeli programımız ışığında fiziki altyapının güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve üretken kapasitenin artırılması bu yılki bütçe teklifimizin ana eksenini oluşturmaktadır. 2026 yılı bütçesi, emeğin değerini koruyan, sosyal adaleti gözeten ve çalışma hayatının tüm paydaşlarını destekleyen bir yaklaşım temelinde hazırlanmıştır. Kadınların ve gençlerin ekonomik yaşama tam katılımını destekleyen politikalar kapsayıcı büyüme vizyonumuzun ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Değerli başkanım, saygıdeğer milletvekilleri 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde bütçe giderlerinin 18 trilyon 929 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 216 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. 2026 yılı bütçemizde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için bugüne kadar 3.6 trilyon TL harcanmıştır. Bu yıl ise toplam 653 milyar lira kaynak ayırıyoruz. 2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük. Merkezi yönetim bütçesinden 2002’de yalnızca 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2026 yılında yüzde 15,3 oranında pay ayırıyoruz. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi, 2026 yılında 1 trilyon 944 milyar liraya yükselecektir. Yükseköğretimi de dâhil ettiğimizde eğitim bütçemizi 2026 yılında 2 trilyon 896 milyar liraya yükseltmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu. "Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" Vatandaşların sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 2026 yılında 1 trilyon 594 milyar lira kaynak ayırdıklarını söyleyen Güler, "Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları ile Sosyal Güvenlik Kurumunda yapılacak sağlık harcamaları dikkate alındığında sağlık alanında kamu kaynaklarına ayrılan toplam tutarın 3 trilyon 307 milyar liraya ulaşmasını bekliyoruz. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun bütün katmanlarına yaymaya kararlıyız. Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir. 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranını 2026 yılında yüzde 1,2’ye yükseltmiş bulunuyoruz. Ülkemizde tarımsal hasıla 2002 yılında toplam 36 milyar 9 milyon lira iken, 2024 yılında 2 trilyon 428 milyar liraya çıkmıştır. Dünya Bankası tarımsal hasıla verilerine göre ülkemiz Avrupa’da 2002 yılında 24,5 milyar dolar ile İtalya, Fransa ve İspanya’nın arkasında 4’üncü sırada iken, 2024 yılında 74 milyar dolar ile 1’inci sıraya yükselmiştir. 2026 yılında bütçemizden tarıma 888 milyar lira kaynak ayırıyoruz. 2026 yılında savunma harcamalarında kullanılmak üzere 1 trilyon 202 milyar lira, iç güvenlik için 953 milyar olmak üzere toplam 2 trilyon 155 milyar lira ödenek öngörülüyor" dedi. "Türkiye, AK Parti döneminde bugüne kadar yaklaşık 282 milyar dolar doğrudan yatırım çekmiştir" Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırma yönündeki kararlılığını sürdürmekte olduğunu belirten Güler, "Bunun somut göstergesi olarak milli gelirimiz de artmaya devam ediyor. Ekonomik büyüklüğümüz 2024 yılı itibarıyla 1,3 trilyonun üzerine çıkmıştır. Sayın başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye artık Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon ve Cumhur İttifakı’nın güçlü dayanışması sayesinde hedeflerini birer birer aşmakta ve önemli başarılara imza atmaktadır. 2003’ten önceki otuz yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, AK Parti döneminde bugüne kadar yaklaşık 282 milyar dolar doğrudan yatırım çekmiştir. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösterirken, bugün ise 87 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerin üretim faaliyetlerinin araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, satın alma ofisleri, lojistik üsleri ve bölgesel üretim merkezleriyle desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüşmüştür. Hükümetlerimizin uyguladığı politikalar sayesinde sayıları 369’u aşan organize sanayi bölgeleri ve 52 endüstri bölgesiyle Türkiye artık üretim üssü hâline gelmiştir" diye konuştu. "Türkiye’yi küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri hâline getirdik" Türkiye Yüzyılı’nda yerli ve milli, yenilikçi ve yeşil üretim ekonomisi anlayışıyla, milli teknoloji hamlesinin desteğiyle sanayiden tarıma her alanda dünyadaki rekabet gücünü artıracaklarını ifade eden Güler, "Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri 2025 Raporu’na göre Türkiye, tarihinde ilk kez en büyük 20 patent ofisi arasında yer almıştır. Sıralamada 23’üncü sıradan 18’inciliğe yükselen Türkiye, tarihinde ilk kez dünyanın en büyük 20 patent ofisi arasına girdi. Bu gurur verici bir durum. Aynı rapora göre 2024 yılında yapılan 10 bin 4 yerli patent başvurusuyla dünya sıralamasında 12’den 10’uncu sıraya yükseldik. Yine, aynı yıl 41bin 875 yerli tasarım başvurusuyla dünya 3’üncüsü olduk. Ayrıca patent iş birliği anlaşması kapsamında yüzde 26,1’le kadın buluşçu oranında dünyada ilk sırada yer aldık. İleri teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli, istihdamı artıran üretim alanlarını destekleyerek Türkiye’yi küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri hâline getirdik. Sayın başkanım, değerli milletvekilleri; size gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkelerin bütçe büyüklükleri, ayrılan paylar ve karşılaştırılan bazı rakamlardan bahsetmek istiyorum. Öyle ya, 2020 yılından itibaren gerek tedarik zincirinin bozulması gerekse de pandemi sürecini yaşadık. O günden bugüne Almanya, Japonya, Güney Kore, Arjantin ve Türkiye kıyaslamasını sizlere izah etmeye çalışıyorum. Türkiye’de ve diğer ülkelerde 2020 ve 2026 yılları arasında yani Almanya, Japonya, Güney Kore, Arjantin, Güney Afrika arasında ABD doları cinsinden bütçe büyüklüklerinin değişimine bakıldığında, Türkiye’nin bütçe büyüklüğünü 2020 yılından bu yana yüzde 164,6 oranında artırdığını ve bütçe artışı bağlamında bu ülkelerin önünde olduğunu görüyoruz. Yine, seçilmiş ülkelerde 2026 yılı bütçesinde eğitime en fazla kaynak ayıran 2’nci ülke yüzde 15,3 payla Türkiye olmuştur" dedi.
İstanbul Burak Yılmaz: "Buradan 1 puan alabilmek her türlü kolay değil" Gaziantep FK Teknik Direktörü Burak Yılmaz, Beşiktaş maçı sonrası yaptığı açıklamada, zor bir deplasmanda berabere kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Gaziantep FK, deplasmana karşılaştığı Beşiktaş ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gaziantep FK Teknik Direktörü Burak Yılmaz, takım olarak iç sahada ve deplasmanda farklı oyun anlayışları üzerinde çalıştıklarını vurgulayarak, "Benim antrenörlük anlayışım tamamen rakip analizine göre şekilleniyor. İç saha ve dış saha da farklı oyun anlayışı ve farklı oyun dizilişiyle oynuyoruz. Bugün için yaptığımız plan program tamamen geçiş oyunu üzerineydi. Çünkü Beşiktaş’ın orta alanında oyun tarzı sebebiyle büyük boşluklar olacağını analiz ettik. Biz de geçişlerle o boşluğu kullanıp tamamen kontra atak üzerine oynadık. İlk devrede final paslarını yapabilseydik, dört tane gol atabileceğimiz pozisyonumuz vardı. Netice itibarıyla bugün buradan 1 puan alabilmek her türlü kolay değil. Oyuncularımı tebrik ediyorum" diye konuştu. "Mohamed Bayo, gol attıkça daha iyi bir oyuncu olacak" Gaziantep temsilcisinin santrforu Mohamed Bayo hakkında da konuşan Burak Yılmaz, "Mohamed Bayo’yu ben transfer ettim. Ona inanıyorum. Şu anda potansiyelinin yüzde 40, yüzde 50’si ile oynuyor. Daha farklı özellikleri de olan bir oyuncu. Gol attıkça, kendine güveni geldikçe daha da iyi bir oyuncu olacak. Böyle bir oyuncuya sahip olduğumuz için mutluyum" şeklinde konuştu. Kariyeri hakkında konuşan Yılmaz, "Beşiktaş’ın başında bir antrenör var. Ben Gaziantep FK’nın antrenörüyüm. Buna evet ya da hayır demek etik olmaz. Herkesin gönlünde yatan hayalleri var. Fakat şu anda bütün konsantrasyonumun sebebi sadece Gaziantep FK" ifadelerini kulllandı. ‘Mevcut milli takımda forma giymek ister miydiniz?’ sorusuna şöyle cevap verdi: "İstemezdim. Futbolculuk benim için bitti. Futbol oynamayı özlemiyorum. Forvet Burak olarak da anılmak istenmiyorum. Ben artık teknik direktörüm. İyi işler yaptığımı düşünüyorum. Ekibimden Allah razı olsun. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Kendimizi geliştirerek yolumuza devam ediyoruz."
İstanbul Beşiktaş’tan TFF Başkanı Hacıosmanoğlu’na çağrı Beşiktaş, Gaziantep FK karşılaşmasını yöneten hakem Kadir Sağlam’ın takdir haklarını rakipten yana kullandığını belirterek TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na çağrıda bulundu. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Beşiktaş, Tüpraş Stadyumu’nda karşılaştığı Gaziantep Futbol Kulübü ile 2-2 berabere kaldı. Müsabakanın ardından siyah-beyazlılar sosyal medya hesabından açıklama yayımladı. Maçın orta hakemi ve Video Yardımcı Hakemi’n (VAR) kararlarına yönelik yapılan açıklamada şu ifadeler yer verildi: "Takımımızın Trendyol Süper Lig’de Gaziantep FK ile oynadığı müsabakanın hakemi Kadir Sağlam ile Beşiktaş düşmanlığıyla bilinen VAR hakemi Halil Umut Meler, sergiledikleri rezil yönetimle maçın skoruna direkt etki etmiştir. Ofsayt çizgisi dahi çizmekten aciz oldukları için rakibimizin öne geçmesine neden olan VAR ekibi, ne hikmetse futbolcumuz Jota Silva’nın ceza sahasında rakibinin müdahalesiyle yerde kaldığı pozisyonda net penaltıyı süzememiştir. Maçın hakemi Kadir Sağlam, maç boyunca takdir haklarını rakipten yana kullanmış ve rakibin oyunu soğutma stratejisine kayıtsız kalmıştır. Birkaç gün önce bir televizyon kanalının canlı yayınına katılan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "Bunlar köpeksiz köy bulmuşlar, çomaksız dolaşıyorlar. Döner dönmez herkesle hesaplaşacağım, gerekeni yapacağım" demişti. Sayın Hacıosmanoğlu’na soruyoruz; Köpeksiz köy bulanlar kim? Köpeksiz bulduğu köyde çomaksız dolaşanlar kim? "Bunlarla döner dönmez hesaplaşacağım" dediniz. Ne zaman hesaplaşacaksınız? "Gerekeni yapacağım" dediniz. Tam olarak ne yapacaksınız? Hacıosmanoğlu’nu sorularımıza ivedilikle cevaplamaya, cevaplamak da yetmez, Türk futbolunun geleceği için acilen harekete geçmeye davet ediyoruz."