ASAYİŞ - 01 Haziran 2024 Cumartesi 12:30

Boşanma aşamasındaki eşini öldüren polis memura indirimli ceza

A
A
A
Boşanma aşamasındaki eşini öldüren polis memura indirimli ceza

Çorum’da boşanma aşamasındaki eşini dört el ateş ederek öldüren polis memuruna, indirim uygulanarak 24 yıl hapis cezası verildi. Ölen kadının ailesi hem verilen cezaya hem de çocuğunun velayetinin katilin ailesine verilmesine tepki gösterdi.


Olay, 1 Ağustos 2023 tarihinde Çorum’un Sungurlu ilçesi Demirşeyh köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yol kenarında çalılık alanda bir kadının hareketsiz şekilde yattığını gören köylüler, durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, başından ve göğsünden silahla vurulan Gülten Ataklı’nın hayatını kaybettiğini belirledi. Olayla ilgili inceleme başlatan jandarma ekipleri, Gülten Ataklı’yı boşanma aşamasında oldukları eşi Mürsel Ataklı’nın öldürüldüğü tespit edildi. Samsun İl Emniyet Müdürlüğü’nde polis memuru olduğu belirlenen cinayet zanlısı, Samsun’un Havza ilçesinde yakalanarak gözaltına alındı. Mürsel Ataklı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.



Sanık hakkındaki karar verildi


Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık hakkında açılan davada, tutuklu sanık Mürsel Ataklı, hakkında karar verildi. Mahkeme heyeti Mürsel Ataklı’yı 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Duruşmanın ardından verilen karara tepki gösteren Gülten Ataklı’nın ailesi, mahkeme heyetinin tartışmayı başlatanının belli olmaması sebebiyle ağırlaştırılmış müebbet cezasını 24 yıla düşürdüğünü belirtti. Mahkemenin ardından karara itirazda bulunan Gülten Ataklı’nın ailesi, kendilerini şoke eden bir kararın da Gülten Ataklı’nın 11 yaşındaki oğlunun velayetinin cinayet zanlısının ailesine verilmesi olduğunu söyledi.



“Hepimiz tekrar büyük bir acı yaşadık”


Karar duruşmasının ardından konuşan Gülten Ataklı’nın kardeşi Hasan Hüseyin Kızılkoca, “Geçen yaz öldürülen Gülten Ataklı’nın erkek kardeşiyim. Bugün kardeşim ile ilgili davanın karar duruşması vardı. Karar verildi. Kardeşim cinayet maması polisi eşi tarafından planlı ve kasten tasarlayarak, annemin köyünün yakınında öldürüldü. Fakat bugün ceza ile ilgili açıklanan kararda olayı kimin başlattığına dair yeterli delilin bulunmaması gerekçe gösterilerek mahkeme ağırlaştırılmış 24 yıl hapis cezasına çevirdi. Hepimiz tekrar büyük bir acı yaşadık. Adalet bekleyişimiz yerle bir oldu. Herkesin malum olduğu bir konu. Son yıllarda Türkiye’de çok fazla kadın hayatını kaybetti. Birçoğu da eşi tarafından katledilerek öldürülen kadınlar. Gerekçe gösterilen durum bizim ya da ceza kanunun kendisine aykırı bir durum. Kardeşim olay yerine eşi ile birlikte su doldurmak için gitmişti. Daha sonra araç içerisinde başlayan tartışma sonrasında kendisini öldürmeye çalışan eşinden kurtulmak için kaçıp tarlaya koşmuş. Bir terliği araçta, diğer terliği olay yerinde bulundu. Ayaklarından dikenler çıkartıldı. Verilmiş karara aykırı, somut deliller mevcut. Benim kardeşim 60 kilo. 180 santim boyundaki 17 yıllık polis memurunu öldürmek için oraya gitmedi. Eşi tarafından oraya götürüldü. Akla sığmayacak bir karar var ve bu bizim canımızı çok yakıyor. Biz adalet için sonuna kadar süreci takip edeceğiz. Bu durumun tüm Türkiye’deki kadınlar için emsal olacak bir ceza kararını alana kadar takipçisi olacağız” dedi.



“Ben yeğenimi 10 aydır görmüyorum”


Gülten Ataklı’nın ablası Sultan Kızılkoca da kız kardeşinin oğlunu 10 aydır göremediklerini belirterek, “10 aydır kardeşimin oğlu olan 11 yaşındaki Ali’yi bağrımıza basamadık. Mahkeme vasi olarak başvurdum. Başvurularım onaylandı. Samsun’da yetiştirme yurdunda kalan çocuk psikolojik olarak değişti. Babaannesi de sürekli yanına gidip geldi. Çocuk sonradan bana karşı değişmeye, ‘seni istemiyorum’ demeye başladı. Özel okulundan odasına kadar her şeyini hazırlamıştım. Mahkemeye de sundum. Çocuğun babasını sevmediğine dair kayıtların da olmamasına rağmen çocuğun beynini yıkadılar ve o tarafa çektiler. Mahkeme de buna onay verdi ve şu anda çocuk babaannesinin evinde kalıyor. Ben yeğenimi 10 aydır görmüyorum. Kardeşimin emaneti olan Ali’yi kaybettik” diye konuştu.



“Biz ibretlik bir ceza beklerken hakim gerekçesiz bir indirim verdi”


Gülten Ataklı’nın ablası Canan Kızılkoca da sanığın cezasına indirim uygulanmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, “Biz ibretlik bir ceza beklerken hakim gerekçesiz bir indirim verdi. Hiçbir iyi hal, pişmanlık göstermemiş bir katile indirim uygulandı. Bu kararı kabul edemeyiz. Buradan yetkililere sesleniyorum. Sesimizi duyun. Sonuna kadar adalet arayacağız” şeklinde konuştu.



Boşanma aşamasındaki eşini öldüren polis memura indirimli ceza

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.