EKONOMİ - 13 Temmuz 2021 Salı 19:47

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Öztürk: “Çorum’un ve üniversitenin önünü açacak en ciddi adım ihtisaslaşma”

A
A
A
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Öztürk: “Çorum’un ve üniversitenin önünü açacak en ciddi adım ihtisaslaşma”

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof.

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Hitit Üniversitesinin ihtisas üniversiteleri arasında yer aldığını belirterek, kalkınma, üretim ve gelişmeye odaklı bu yaklaşımın hem Çorum’un hem de üniversitenin önünü açacağını söyledi.



Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, düzenlediği basın toplantısıyla üniversite olarak yaptıkları çalışmalar hakkında açıklamada bulundu. “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi” kapsamında yürütülen faaliyetlerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, “Çorum’un ve üniversitenin önünü açacak en ciddi adım ihtisaslaşma. Hitit Üniversitesi tek bir ihtisaslaşmaya sahip üniversite. Diğer üniversitelerin ihtisaslaşma alanlarının hepsi birbirine benzer. Sadece bizim ki makine ve imalat teknolojileri. Çorum’un sanayisine, iş dünyasına, istihdamına ve geleceğine katkı sunmak istiyoruz. Birincisi ve en önemlisi Çorum, orta düzey teknoloji imalatında Türkiye ortalamasının üzerinde. Yüzde 37 seviyelerindeki orta düzeydeki teknolojiyi üst düzeye çekmemiz lazım. Bu ne demek daha çok ihracat, daha çok istihdam, daha çok ürün ve daha çok gelir. İkincisi iletişim çağı yapay zeka hepsi üst üste geldiğinde bir ürünün katma değerini ihracattaki verimliği, ithal ikame olmasını yerli ve milli üretimde aradığımız istediğimiz boşluğu dolduracak teknolojik gelişme ve dijital dönüşüm. Üç temel sektör seçtik. Birincisi savunma sektörü. Bu konuda neler yapabileceğimizi masaya yatırdık. Savunma sanayisinin ihtiyacı olan alanda üniversitemizin katkısını göreceğiz. İkinci sektörümüz sağlık sektörü. Pandemi ile birlikte sağlığın ne kadar kritik olduğunu gördük. Sağlık teknolojileri ve imalatına bakıyoruz. İmalat alt yapımız elverişli. Yükte hafif paha da yüksek ürünler üretelim. Son olarak gıda. Bunun da sanayi ve imalatı noktasında dönüşünü sağlamamız lazım. Bu alanda katkı sunmak üzere Cumhurbaşkanlığımıza projemizi sunduk. İki temel araştırma geliştirme laboratuvarı projesi kabul görürse Türkiye’de olmayan laboratuvarları şehre kazandıracağız” dedi.



Zorlu pandemi dönemini kayıpsız geçirdiklerini ancak etkisini hissettiklerini kaydeden Öztürk, “Korona virüs salgınından etkilenen en ciddi sektörlerden birisi de yüksek öğretim sektörü. Zor bir dönemi birlikte atlattık. Aşılama ve diğer tedbirlerle birlikte normal bir sürece yaklaşıyoruz. Beklentimiz gelecek dönemde inşallah yüz yüze eğitime başlamak. Pandemi döneminde toplu bir mücadele verildi. Sağlık çalışanlarımızın her biri, güvenlik güçlerimizin her biri özveriyle mücadele etti. Tıp Fakültemizin değerli hocalarına teşekkür ediyorum. Gecelerini gündüzlerine kattılar. Onların zor günlerde yaptıkları gayretli çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizden uzak kalmak bizi üzdü” diye konuştu.



Hitit Üniversitesi kuruluş aşamasındaki bir üniversite vasfından çıktığını belirten Öztürk, 2006 yılında kurulan diğer üniversitelerle kıyaslandığında Hitit’in artık delikanlılık çağını geçmiş yavaş yavaş olgunluğa erişmek üzere olan bir pozisyona sahip olduğunu ifade etti. Üniversite bünyesinde yeni bölümler açtıklarını dile getiren Prof. Dr. Öztürk, “Yeni bölümlerimiz kabul edildi. Programlara kontenjan verildi. 300’e yakın yeni öğrenci kontenjanını tamamlamış olacağız. Yeni programlar açarken önce şehrimize, iş dünyamıza ne kadar katkı vereceğimizi düşünerek yapıyoruz. Burada şu bölümü açarsak farkımız ne olur diye düşünüyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.



“Pandemi uzaktan eğitim anlamında hangi seviyede olduğumuzu büyük bir şokla gösterdi”


“Pandemi döneminin Türk yüksek öğretimine öğrettiği acı bir gerçek şu ki; bizim uzaktan eğitim anlamında hangi seviyede olduğumuzu büyük bir şokla bize gösterdi” diyen Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Dönem ortasında böyle bir şeyle karşılaşınca herkes beklemediği bir şeyle karşı karşıya kaldı. Üniversiteler buna hazır mıydı, değil miydi orası bir soru işaretiydi. Hitit Üniversitesi olarak Bilgi İşlem Dairesi’ndeki personellerimizin yoğun çalışmalarıyla elimizdeki imkanlarla bir gün dahi eğitimi aksatmadık. Canlı derslerimizi sürdürdük. Alt yapımızı güçlendirmemiz gerektiğini fark ettik. Pandemi nedeniyle muazzam bir alt yapıya sahip olduk” diye konuştu.



Diş Hekimliği Fakültesinden vazgeçmediklerini ancak önceliklerinin morfoloji binası olduğunu açıklayan Öztürk, “Diş Hekimliği Fakültesi kurulması için 2018 yılında karar alınmış. Göreve geldiğimizde iki konu üzerinde sorun olduğu dile getirildi. Birincisi fiziki ortam ikincisi afiliasyon. Diş Hekimliği Fakültesi temel alanda dersleri verebilmesi için kendi Tıp Fakültemizin kendi alanında ders verebilmesi gerekiyor. Bunun için Tıp Fakültesinin morfoloji binası olması gerekiyor. Bizim morfoloji binamız yok henüz. Tıp Fakültesi binamızı inşa etmeden, belirli bir seviyeye getirmeden Diş Hekimliği Fakültesi’ni kurma imkanımız yok. Diş Hekimliği Fakültesi’nden vazgeçmedik ancak önceliğimiz morfoloji binamız. Morfoloji binamızın temelini atıyoruz. Çok güzel bir hastanemiz var. Onun alt yapısından yararlanarak Tıp Fakültemizin çalışmalarını yürütüyoruz. Çok özel bir takiple Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimizin temelini inşallah yılsonu atılıyor”


şeklinde konuştu.



Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü;


“HÜBTÜAM Sağlık Bakanlığının akredite ettiği tek kuruluş. Sağlık Bakanlığı için Glukometri analizlerini yapan tek laboratuvar. Maske dahil diğer tüm test işlemlerini HÜBTÜAM’da gerçekleştiriyoruz. Bölgemizdeki iller ile yurt dışından Almanya ve Hollanda’dan test talepleri geliyor. İmplant çalışması devam ediyor. URAP ve Greenmetric sıralamasında iyi durumdayız. Kuzey Kampüsü’nde alt yapı ve ilahiyat fakültesi ikmal ihalesi yapıldı. İlahiyat bitti. Kampüs alt yapısının yüzde 78’i tamamlandı. Gelişimi önümüzdeki aylarda göreceğiz. Gelecek dönem öğrencilerimizi kampüsümüzde karşılayacağız. İİBF binasına 3 fakülteyi taşıyacağız. Dağınık üniversite tek merkezde toplanacak. Güney Kampüsü’nde tıp fakültesi morfoloji binasının projesi hazır. İhale için gerekli kaynak alındı. Temelini bu yıl sonunda atıyoruz. Yaklaşık 2 yılda bitirmeyi hedefliyoruz. Diş Hekimliği Fakültesi ile eşgüdümlü olması için Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin de bir an önce kurulması gerekiyor. Sağlık Bakanlığının Diş Sağlığı Merkezi’nin topoğrafik olarak yeri konusunda çekincesi oldu. Yeni yer tahsisi yapıldı, belediye, milletvekillerimiz ve valilik ile birlikte hareket ederek ADSM ihale aşamasına getirildi. Tıp Fakültesi Morfoloji ve ADSM benzer zamanda bitecek, böylece diş hekimliği için düğmeye basacağız. Çok geciktirmeyeceğiz. Kuzey Kampüs tamamlanınca 2023 yılı üniversite için sıçrama olacak. Bölgemizde ilk 3 üniversite arasında oluruz. ARGE’de (19 Mayıs Üniversitesi) dışında rakibimiz yok. Hitit Üniversitesi olarak 2000 yılından sonra kurulan üniversitelere nitelik anlamında kafa tutmaya çalışıyoruz.



Çorum, üniversite şehri. Güveni, temiz, aile ortamı, öğrenciler için ulaşılabilir. Büyük şehirlerden avantajlı. Bu bulunmaz bir fırsat. Burası özel konumuyla özel noktalar gelebilecek üniversite. Kampüs altyapısını tamamlayıp programlarını kalitesini artırdığımızda Çorum cazibe merkezine dönecek. Uluslararasılaşma da bu noktada önemli. Uluslararası öğrenciler hep İstanbul’a gideyim, Boğazı göreyim bakmıyor. Sakin, temiz, aile ortamı, suç oranı olmayan kentlere bakıyor. Çorum’da böyle bir şehir. Şuanda 768 yabancı uyruklu öğrenci üniversitemizde eğitim görüyor. Çorum için özel, nitelikli kaliteli öğrencileri çekmeye çalışacağız. Hitit Üniversitesi olarak topluma karşı vazifemizi yapıyoruz. Şehidimizin kanıyla, vatandaşın verisiyle bize sunulan imkan var biz bunu geri döndürmek zorundayız. Eğitim, öğretim bunlar bizim vazifemiz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.