SAĞLIK - 22 Aralık 2021 Çarşamba 15:03

Akıllı lens uygulamasının avantajları

A
A
A
Akıllı lens uygulamasının avantajları

Özel Denizli Tekden Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanı Op.

Özel Denizli Tekden Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanı Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, teknolojinin gelişmesiyle görme konusunda birçok kişiye daha net görüş imkanı sağlayan akıllı lensler ve faydaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.



Günümüzde birçok alanda olduğu gibi göz sağlığı alanında da teknolojik anlamda gelişmeler yaşanmaktadır. Yaşanan bu gelişmelerin en önemlilerinden biri olan akıllı lens ile görme sorunlarının önüne geçilebilmektedir. Akıllı lensler kişiye uzağı, yakını ve ara mesafeyi görme konusunda imkan sağlıyor. Özel Denizli Tekden Hastanesi Göz Hastalıkları uzmanı Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, teknolojinin gelişmesiyle görme konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Lensin insan gözünün doğal kırıcı ortamlarından biri olduğunu söyleyen Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, "Lens yaşla birlikte bazen şeker, romatizma gibi hastalıklarla ya da ilaç kullanımına bağlı olarak kesifleşir ve kataraktlaşır. Hastada görme bulanıklığı, çift görme gibi şikayetler olur. Kataraktın tek tedavisi cerrahi yöntemdir. Günümüzde katarakt cerrahisi sonrasında kullanılan lens sistemleri çok gelişmiştir. İnsanın doğal merceğine yakın mercekten üretilmeye başlandığı için akıllı mercek olarak kullanılmaktadır. Doğal merceğe çok yakın olduğu için uzağa, yakına odaklanma özelliği de o kadar gelişmiştir. Bu mercekler bazen hafif kataraktlarda ya da katarakt olmaksızın yakın problemi fazla olan kişilerde görmeyi düzeltmek için kullanılmaktadır. 40 yaşından sonra doğal olarak yakını görememe süreci başlar. Bu süreçte de konulan bu akıllı merceklerle yakın görme kusuru da düzeltilir” şeklinde bilgi verdi.



“Günlük hayat aktivitesinde çok rahat olduğu için akıllı lensler yaşam kalitesini olumlu etkiliyor”


Özel Denizli Tekden Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, “Klinik pratiğimizde ameliyat sonrası gördüğümüz hastalar akıllı lens taktırdıkları için çok memnun. Özellikle yıllardır gözlük takan, yakın problemi gelişmiş, kataraktı ilerlemiş hastalara bu tür uzağı, ara mesafeyi ya da yakını gösteren lensler taktığımız zaman hasta her mesafede, araba kullanırken, bilgisayar karşısında, kitap okurken günlük işlerinde ne yapıyorsa günlük hayat aktivitesinde çok rahat olduğu için yaşam kalitesini olumlu yönde etkilemektedir. Tabi akıllı lens bazı hastalara uygulanamamaktadır. Glokom, diyabetik, retinopati, konjenital retina distrofileri, retinitis pigmentera (tavuk karası) gibi gözün diğer tabakalarının hastalıkları olan kişilerde akıllı lens genellikle uygulanamıyor. Dolayısıyla gözün korneasında ya da retinasında herhangi bir patoloji olmayan hastalarda, 45 yaş üstüne yani akıllı lense uygun olan kişilere öneririm” dedi.



“Cerrahi sonrasında bakım ve damlaların kullanımı çok önemli”


Akıllı lens uygulamasının katarakt cerrahisinden farklı bir yöntem olmadığını belirten Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, “Katarakt ameliyatı esnasında uzağı, yakını, ara mesafeyi görebilen lensler takıyoruz. Dolayısıyla katarak ameliyatı oluyorsunuz. Cerrahi işlemi genellikle lokal anestezi dediğimiz bölgesel uyuşturma yöntemi ile yapıyoruz. Bazen damla yöntemi ile ya da çok kataraktlaşmamış şeffaf lensinizi alarak yerine akıllı lensleri takıyoruz. Özel bir cerrahi işlem uygulandığı için mikrop kapmaması açısından cerrahi sonrası bakım ve damlaların kullanımı çok önemlidir. Katarakt cerrahisi diğer cerrahilere kıyasla yaşamınızda çok fazla değişiklikler gerektirmez. Sadece gözlerinizi ovalamamak, duşa girerken ilk bir hafta gözü korumak, kaşımamak, öne doğru eğilmemek gibi basit sınırlamalarla bu süreci rahatlıkla geçirebilirsiniz” dedi.



“Akıllı lensin amacı gözlüğü çıkarttığınızda kör gibi kalmayı önlemektir”


Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özge Güngör Akkuş, “Amacımız gözlük ihtiyacının ortadan kalkmasını sağlamak. Teknolojinin bize vadettiği de bu. Ameliyat öncesi çok hassas ölçümler yapıyoruz. Ancak bazen korneanın yara iyileşmesi göze taktığımız lensin göz içindeki pozisyonu gibi değişkenlik gösteren birçok faktöre bağlı olarak ufak numaralar kalabilmektedir. Bu her zaman gözlük takmak gerektiği anlamına gelmez. Örneğin yüksek astigmatı olan hastalar var. Bu operasyonla hem yüksek astigmatı yeni hem yakın kusurunu hem de uzak kusurunu düzeltiyoruz. Bu astigmatlarda bazen hafif derecede numarada kalma oluşabiliyor. Hastalara ameliyat öncesinde bu konu ile ilgili de bilgi veriyoruz. Yüksek astigmatlı bir hastada düşük bir astigmat kaldığı zaman da gözlük takmayı gerektirmez. Hastaların çoğu da 0,75 ile 1 derece numaralı olan gözlükleri takmaz. Yaşla birlikte zamanla sarı noktada ufak problemleriniz olabilir. Başka rahatsızlıklara bağlı göz tutulumlarınız olabilir. Yakını da daha fazla büyütme ihtiyacı duyabilirsiniz. Bu tür yaşa bağlı değişimlerde düşük numara yakın büyütmeler takılabilir. Akıllı lensin amacı gözlüğü çıkarttığınızda kör gibi kalmayı önlemektir. Ama bu tür teknolojilerin parıldama, yansıma, gece araba kullanmada zorluk gibi istenmeyen yan etkileri de mevcuttur. Doktorunuza ne istediğinizi, ameliyattan sonra ne beklediğinizi çok net olarak ifade ederseniz, hekim-hasta uyumuyla maksimum memnuniyet sağlanmış olur” şeklinde bilgilendirmelerde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bulgaristan’da ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’ sanatseverlerle buluştu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosluğu, Filibe Belediye Başkanlığı, Filibe Ressamlar Derneği ve Nöbet Tepe Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübü iş birliğiyle düzenlenen ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, Bulgaristan’ın kültür başkenti Plovdiv’de sanatseverlerle buluştu. Plovdiv Belediye Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen serginin açılışı, yoğun katılım ve güçlü diplomatik temsil ile görkemli bir atmosferde gerçekleşti. Açılışa Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav başta olmak üzere diplomatik temsilciler, yerel yöneticiler, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever katıldı. Küratörlüğünü Aynur Mahmudova Kaplan’ın üstlendiği sergide, 30 Türk ve 30 Bulgar sanatçının 120 eseri yer aldı. Resim, özgün teknikler ve çağdaş yorumlarla zenginleşen eserler; iki ülke arasındaki ortak kültürel hafızayı, tarihsel bağları ve sanat yoluyla kurulan dostluğu görünür kıldı. Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav yaptığı konuşmasında, iki ülkenin gerek coğrafi gerek kültürel benzerliklerinden bahsederek, bu tür etkinliklerin daha da artmasını diledi. Organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Birsen Çeken ve ekibine de teşekkür belgesi sunuldu. ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, 15 Ocak 2026 tarihine kadar Plovdiv Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Aydın Aydınlı sağlık ekibi birinciliği bırakmadı Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ekibi, çocuk yoğun bakım alanında yürüttükleri bilimsel çalışmalarla üst üste dört yıldır ödül almayı başarırken, bu yıl da birincilik ödülüne layık görüldü. Geçtiğimiz ay Antalya’da düzenlenen Uluslararası Katılımlı 21. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ile 17. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi’nde, Türkiye’nin saygın üniversiteleri ve eğitim araştırma hastanelerinin yer aldığı kategoride, Aydınlı ekibin çalışması birincilik ödülü aldı. Birincilik ödülüne layık görülen çalışma, kongrede ekip adına Selma Albayrak tarafından sunulan "Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde; Hemşire Odaklı Bispektral İndeks (BIS) İzlemiyle Uygulanan Sedasyon Protokolünün Klinik Sonuçlara Etkisi: Prospektif, Randomize Kontrollü Çalışma" başlığını taşıyor. Sağlık ekibi geliştirdikleri yeni protokol sayesinde, solunum cihazına bağlı çocuklarda kullanılan anestezik ilaçların miktarını belirgin şekilde azaltmayı başardı. Çocuk Yoğun Bakım ekibinin sorumlusu Doç. Dr. Ekin Soydan, başarıya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Bu kongrelerde Türkiye’nin en saygın hastaneleri yer alıyor. Bildiğimiz kadarıyla dört yıl üst üste ödül alan başka bir merkez bulunmuyor. Bu nedenle elde edilen başarı bizim için ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı. Ekip arkadaşımız Selma Albayrak, yıl boyunca araştırmamızın bulgularını titizlikle derleyerek kongrede son derece başarılı bir sunum gerçekleştirdi. 1.lik ödülünü tekrar kazanmamızı sağladı. Yaklaşık 3,5 yıldır Aydın’da görev yapan bir hekim olarak, hasta bakımında son derece özverili, insani ve mesleki açıdan güçlü bir yoğun bakım ekibiyle çalışıyorum. Bu başarının arkasındaki en önemli güç, ekip arkadaşlarımdır. Önceki yıllarda birincilik ödülü alan çalışmalarımızın yurt dışında saygın dergilerde yayımlanacak olması bizi ayrıca mutlu etti. Çalışmalarımızda ve mesleki eğitim sürecimde büyük katkıları bulunan, İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden Prof. Dr. Hasan Ağın hocama da buradan özellikle teşekkürlerimi iletmek isterim’
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.