EKONOMİ - 09 Temmuz 2025 Çarşamba 15:00

DTO Başkanı Erdoğan; "Denizli, geleneksel üretimden dijital endüstriye geçiyor"

A
A
A
DTO Başkanı Erdoğan; "Denizli, geleneksel üretimden dijital endüstriye geçiyor"

Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli iş dünyası ile üniversitenin el ele çalışarak Denizli ekonomisini geleneksel üretimden dijital endüstriye geçişe hazırladığını söyledi. DTO’nun Denizli Teknik tekstil Dönüşüm Merkezi’nin (DTMM) bunun ilk ve en önemli adımlarından biri olduğuna dikkat çekti.



DTO olarak 140’ın üzerinde farklı konuda farklı sektörlerdeki çalışanlar ile iş verenlerden oluşan 11 bin 500 vatandaşa ücretsiz kişisel ve mesleki gelişim eğitimleri vererek üretimden dijital endüstriye geçişin alt yapısını da hazırladıklarını vurguladı. Erdoğan, etkinlikle ilgili olarak, "Ekonomi ve ticaretin evrildiği aşamayı değerlendirerek sektörlerimiz ve üyelerimiz açısından adaptasyon sürecinin nasıl daha aktif hale dönüştürülebileceğine dair görüşlerimizi akademik çevreyle de paylaştık. Gösterilen ilgiden ve misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederiz" dedi.


Açış konuşmasını Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmud Güngör’ün yaptığı Uluslararası Ekonomi Yaz Seminerleri (EYS) kapsamında gerçekleştirilen Denizli Ekonomisi Paneli’nde konuşan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, odalarının Denizli ekonomisine ve sektörlerine katkısını, hizmetleri ile projelerini anlattı.



"11 bin 500 vatandaşımıza ücretsiz eğitim verdik"


Başkan Erdoğan, dünyadaki yeni ekonomik düzende önemli bir yer tutan dijitalleşme ve verimlilik, temiz üretim ile katma değerli üretim üzerine neler yaptıklarını da aktardı. Erdoğan, "Başta küresel pandemi olmak üzere savaşlar, krizler ve bunların neden olduğu maliyet artışlarıyla, dünya ve küresel ticaret yeni bir sürece girdi; o nedenle işletmelerde yeniden yapılanmak ve günün şartlarına göre kendini güncellemek şart oldu. Ekonomik davranmak, maliyetleri azaltmak ve verimliliği artırmak, iş dünyası olarak önceliğimiz haline geldi. Dolayısıyla, tüm sektörlerde dijital bir alt yapı oluşturma ihtiyacı da doğdu. Rekabeti sürdürebilmek açısından da artık bu bir zorunluluk haline geldi. Denizli’miz, bu dönüşümde aktif bir adaptasyon sürecindedir Sektörlerimizde, kurumsal ihtiyaç kaynak planlama sistemleri, otomatik üretim hatları, enerji izleme sistemleri gibi çözümler uygulanmaktadır. Denizli Ticaret Odası olarak biz de bu sürecin bir parçasıyız Uyguladığımız teknik destek projelerimiz ile, bu geçişi hızlandırmak istiyoruz. Dijitalleşme alanında da 2024’ün şubat-temmuz döneminde, Avrupa Birliği fonları desteğiyle yürüttüğümüz iki projemiz vardı... 600 bin euro bütçeli Geleceğin Meslekleri Projemizde 40 firmamızın çalışanlarına, Ne Eğitimde Ne İstihdamdaki Gençlerin Eğitimi ile İş Gücüne Kazandırılması Projemizde de üniversite mezunu iş arayan 42 vatandaşımıza dijital becerilerinin geliştirilmesine yönelik 1.080 saatlik eğitim verdik. Üniversitemizin iş birliğiyle yürüttüğümüz bu projelerimiz sayesinde, Ekonomi Yaz Seminerlerinin içeriğini sektörlerimize, çalışanlarımıza ve iş gücüne katılacaklara ulaştırdık; Yönetim Bilişim Sistemlerini uyguladık. Ayrıca, yine üniversitemizle, tarımsal üretim işletmelerinde ve gıda sektöründe verimliliği artırmak ve israfı önlemek amacıyla Topraktan Çatala Food Chase Projemizi de sürdürüyoruz. Bu arada, işletmelerimizde ve çalışanlarımızda verimliği artırmak için de kişisel ve mesleki eğitimler düzenliyoruz... Bugüne kadar 140’ın üzerinde başlıkta 11.500 vatandaşımıza ücretsiz uygulamalı eğitim verdik Örneğin zaman kaybını ve hataları önlemek, işleri hızlandırmak amacıyla pazarlama, ön muhasebe, e-ticaret, dış ticaret, iş İngilizcesi ve Almancası, finansal yönetim, yazılım ve bilgisayar operatörlüğü eğitimlerimiz bunlardan bazılarıdır. Makine Mühendisleri Odası Denizli Şubemiz ile Enerji Verimliliği Projemizi gerçekleştirdik. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerimizin enerji verimliliklerini ücretsiz olarak ölçtük, raporladık. Sonuç olarak, Denizli’mizi, geleneksel üretimden dijital endüstriye geçişe hazırlıyoruz" dedi.



"Fuarlar, KOBİ’lerimizi ihracatçı yapıyor"


Başkan Erdoğan, göreve geldikleri günden bu yana fuarları önemsediklerini ve öncelikleri arasına aldıklarını da belirtti. Erdoğan, "Sektörlerimizi desteklemeye yönelik çalışmalarımızın başında fuar organizasyonlarımız geliyor. Bu sayede, lokomotif sektörlerimize inşaat, mobilya ve gıda gibi alanlar da eklendi, çeşitlendi. Yatırımlarımızın çeşitliliği de artmaktadır. KOBİ’lerimiz, ihracatçı oldular Üyelerimizden, Almanya’da Avrupa’nın en büyük mobilya mağazasını açan oldu. Yabancı ortaklı yatırımcı sayımız 429’a ulaştı. Burada da farklı sektörlerde yatırımlar olduğunu görmekteyiz. Önümüzde Çin’deki Uzak Doğu’nun en büyük organizasyonu 138. Kanton Çin İthalat Fuarı ile İtalya Verona’daki Marmomac Mermer, Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı var; bunlara hazırlanıyoruz. Talep her zamanki gibi yoğun" diye konuştu.



"Sektörlerimize, finansal destek sağladık"


DTTM ile KOBİ’lere hem ücretsiz danışmanlık hem de teknik destek verdiklerini de anlatan Başkan Erdoğan, "Avrupa Birliği’nin yanı sıra Güney Ege Kalkınma Ajansı gibi ulusal ve yerel fonlar ile proje kaynaklarından üyelerimiz ile sektörlerimize finansal destek sağladık. Rekabet güçlerini artırdık" diye konuştu.


Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, panelin sonunda Başkan Erdoğan’a teşekkür için hazırlanmış plaketi verdi.


PAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin (İİBF) öncülüğünde düzenlenen uluslararası panelde Denizli Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, Denizli Ticaret Borsası (DTB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tefenlili, Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu ile Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) Genel Sekreteri Ümit Gülyağı da yer aldı.



Moderatörlüğünü PAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ersan Öz’ün üstlendiği etkinlik, günü anısına toplu fotoğraf çektirilmesi ve panelistlerin Rektör Güngör’ü makamında ziyaretiyle sona erdi.



DTO Başkanı Erdoğan; "Denizli, geleneksel üretimden dijital endüstriye geçiyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal