GENEL - 14 Aralık 2016 Çarşamba 14:12

15 Temmuz’da ölen erin ailesinden açıklama

A
A
A
15 Temmuz’da ölen erin ailesinden açıklama

Ankara’da 15 Temmuz darbe girişimi gecesi öldürülen ve darbeci mi yoksa şehit mi olduğu belirlenmeyen Diyarbakırlı er Hasan Karakaş’ın babası Hüseyin Karakaş, “Oğlum gitti, gelmedi. Oğlum suçsuzdur. Çocuğumun şerefini iade etsinler” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında, Ankara’da, emniyet binasına sığınırken öldürüldüğü ileri sürülen Diyarbakırlı er Hasan Karakaş’ın darbeci mi yoksa şehit mi olduğu henüz belirlenemedi. Baba Hüseyin Karakaş, “Oğlum gitti, gelmedi. Kimler tarafından yapıldı bilmiyoruz. Devletimden yardım istiyorum. Oğlum suçsuzdur. Çocuğumun şerefini iade etsinler. Askerde olan emir kuludur. ‘Git oraya’ derler, gider. ‘Gel buraya’ derler, gelir. Benim çocuğum daha iki aylık askerdi. Oğlumu götürdüler yok ettiler. Kimler tarafından yapıldı bilinmiyor” dedi.

“Kardeşim şehit kardeşi olacaksınız diyordu”
Hasan Karakaş’ın ablası Gülşah Karakaş aralarında 1,5 yaş fark olduğunu ifade ederek, “Askere gitmek için daha çok vakti vardı ama bir an önce gidip gelmek istediğini, evini barkını kurmak istediğini söyledi. Bedelli yapmasını istedik ama gitmeyi de çok istiyordu. Bazen bize, ‘Ben şehit olacağım, siz de şehit kardeşleri olacaksınız’ diyordu. Biz ona kızıyorduk, ‘Öyle deme, git askerliğini yap gel’ diyorduk. Olacağı varmış” diye konuştu.

“Emniyete sığınırken kurşunların hedefi oluyor”
Ağabey Nevzat Karakaş ise, o geceyi kardeşinin asker arkadaşının ablasından öğrendiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
“O gece komutanları tarafından tatbikat bahanesiyle dışarı çıkarılıyor. Daha sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü’nü teröristlerin bastığı ve onları kurtarmaya gittikleri söyleniyor. Bu çocukları alıp Ankara Emniyetinin önüne getiriyorlar. Zırhlı araçların içerisinden indiriyorlar. Çocuklar orada ne olup bittiğini anlamaya çalışırken her taraftan silah sesleri geliyor. Orada adının Mustafa Astsubay olduğunu öğrendiğimiz komutanları, ‘Çocuklar gelin emniyete sığınalım. Olaylar çok farklı bir şekilde gelişiyor’ demiş. Çocuklar emniyete sığınmaya çalışırken, nereden geldiği belli olmayan kurşunların hedefi oluyorlar. Emniyete sığınmaya giderken ellerinde silah olmadığını biliyoruz. Kardeşim ve yaralı arkadaşlarını emniyetin içerisine taşıyorlar. Polis memurlarına durumu anlatmaya çalışıyorlar. Çatışma devam ettiği için çocukları hastaneye yetiştiremiyorlar. Arkadaşları kanamayı durdurmak için tampon yapmış. O gece kardeşime ulaşmaya çalıştık. Ulaşamadık. Sabah birliğini aradık. Kardeşimin emniyette gözaltında olduğunu ve durumunun iyi olduğunu söylediler.”

“Hiçbir yerden destek alamadık”
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın sonraki günlerde erlerin suçsuz olduğunun söylemelerine rağmen hiçbir yetkili makamdan destek almadıklarını anlatan Karakaş, şu ifadelerde bulundu:
“Olayın 6. günü uzman çavuş olduğunu söyleyen biri bizi aradı. Kardeşimin vefat ettiğini ve Keçiören’de adli tıp kurumunda olduğunu söyledi. Gidin cenazesini alın dediler. Cenazesini almaya gittiğimizde, yer olmadığından dolayı et taşınan kamyonlardan birinde bulduk. Kendi imkanımızla kardeşimizi Diyarbakır’a getirdik. Kardeşimin ölüm raporunu verdiler. Ölüm nedeni olarak da dışarıda vurulma diye geçiyor. 1 ay sonra da nüfustan kaydını düşürmek için ölüm belgesi gönderdiler. Nüfustan düştükten sonra herhangi bir bilgi verilmedi” diye aktardı.

“Kardeşi, 13 isim arasında yer alıyor”
Gazeteden okuduğu bir haberde 13 isim yazdığını ve o 13 ismin içerisinde kardeşinin de olduğunu aktaran Karakaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlar darbeci mi, yoksa şehit mi diye bir yazı çıkmıştı. Bizim gönlümüzden geçen bu çocuklar şehittir, kahramandırlar. Çünkü vatanına ihanet etmemişler. Bu insanların tek amaçları vardı. Bunun için de askere gittiler. Zaten 15 Temmuz gecesinde gördük. Birçok vatandaş, er olan askerleri kurtarmaya çalışıyordu. Askerlerin, ne olduğunu bilmediği ortaya çıktı. Onları o ateş çemberine atan üstleridir. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan ricamız tutuklu olan erler veya vefat erlerimizin şereflerinin, onurlarının iade edilmesini istiyoruz. Benim kardeşim darbeci olamaz, FETÖ ile bir bağlantısı olamaz. Orada canlarını kurtarmaya çalışan halka ateş etmeyen birçok asker gördük. Kaldı ki emre itaatsizlik ettiği için komutanı tarafından vurulan askeri de gördük ve bu medyada yayınlandı. ’Ben halka ateş etmem’ deyip de öldürülen askeri de gördük. Bizim erlerimiz suçsuzdur. Bizim erlerimiz de tıpkı bir Ömer Halisdemir gibidir. Onların da şehitliklerinin verilmesini ve şereflerinin iade edilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da Başbakanımızın da bu konuda bize yardımcı olmasını istiyoruz. Mağdur olan er ailelerini tutuklu veya benim kardeşim gibi şu an vefat etmiş olan erlerin de şereflerini iade etsinler ve o aileleri de toplum içinde zan altında bırakmasınlar. Mağdur etmesinler. Kardeşimizin nasıl öldürüldüğünü, kim tarafından öldürüldüğünü öğrenmek için davacı olduk. Maddi herhangi bir şey için dava açmadık. Kardeşimi kimin öldürdüğünü öğrenmek ve öldürenlerin en ağır bir şekilde cezalandırılmaları için dava açtık. Darbe gecesinden 1 ay sonra kardeşimin asker arkadaşının ablası ulaştı bize. Ablası kardeşinin ağzından bize olayı anlattı. Bize kardeşimin tamamen suçsuz olduğunu, o gece emniyete sığınırken vurulduğunu ve yaralı halde emniyete kadar kendisinin taşıdığını ve şehitliğinin verilmesi gerektiğini de söylemiş.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Yeşilyurt’ta yılbaşı öncesi denetimler arttı Yeşilyurt Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, yeni yıl öncesinde vatandaşların sağlıklı ve güvenli koşullarda alışveriş yapabilmesi amacıyla ilçe genelindeki denetimlerini yoğunlaştırdı. Alışveriş hareketliliğinin arttığı bu dönemde marketler, kasaplar, fırınlar, pastaneler ve temel tüketim ürünlerinin satışının yapıldığı işletmelerde kapsamlı kontroller gerçekleştirildi. Ticaret İl Müdürlüğü ekiplerinin yer aldığı denetimlerde, iş yerlerindeki hijyen şartları, raflardaki ürünlerin son kullanma tarihleri, etiket ve kasa fiyatlarının uygunluğu, fiyat listeleri ve etiket görünürlüğü, ürün gramajlarının mevzuata uygunluğu ve depolama, üretim ve satış alanlarının standartlara uyumu titizlikle incelendi. Ekipler, fahiş fiyat uygulamalarına karşı mücadele verirken, aynı zamanda vatandaşların sağlıksız ya da son kullanma tarihi geçmiş ürünlerle karşılaşmaması için aralıksız görev yapıyor. Bu sayede hem tüketici hakları korunuyor hem de işletmelerin fiyat etiketi yönetmeliğine uygun hareket etmesi sağlanıyor. Kurallara uymadığı tespit edilen işletmelere gerekli uyarılar yapılırken, mevzuat hükümlerine aykırı davranan iş yerleri hakkında ise idari işlem uygulandı. Yeşilyurt Belediyesi Zabıta Müdürlüğü yetkilileri, yıl boyunca devam eden denetimlerin yılbaşı öncesi yoğunlaştığı, vatandaşların mağduriyet yaşamaması, sağlıklı ürünlere ulaşması ve ticari hayatın belli bir düzen içerisinde yürütülmesi adına çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğü belirtilerek, "Hemşerilerimizin güvenli alışveriş yapması önceliğimizdir. Yasal yükümlülükleri yerine getirmeyen işletmelere karşı gerekli adımlar atılırken, kurallara uygun çalışan esnaflarımız da desteklenmektedir. Toplum sağlığını önceleyen, tüketiciyi koruyan ve esnafı bilinçlendiren denetimlerimize aralıksız devam edeceğiz" diye konuştular. Yetkililer, zabıta ekiplerinin 7 gün 24 saat esasına göre görev yaptığını vurgulayarak, vatandaşların karşılaştıkları olumsuz durumları da belediyeye bildirmelerini istedi. Böylece ilçe genelinde daha sağlıklı ve adil bir ticaret ortamı sağlanması hedefleniyor.
Isparta Ellerinde beyzbol sopası yüzlerinde kar maskesiyle gece yarısı vatandaşa kabusu yaşattılar Isparta’da gece saatlerinde kar maskeli şahıslar tarafından beyzbol sopalarıyla darbedilen bir vatandaş ağır yaralandı. Olay öncesi şüpheliler tarafından yapılan hazırlıklar ile saldırı anı çevredeki güvenlik kameralarına anbean yansırken, gözaltına alınan 4 şüpheliden 1’i ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 1 şüphelinin yakalanması için ise arama çalışmaları sürerken, emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli adliyeye sevk edildi. Isparta’da 5 Aralık Cuma günü saat 04.10 sıralarında bir tekel iş yeri önünde meydana gelen olayda, Sinan B. isimli kişi, yüzleri kar maskeli ve ellerinde beyzbol sopası bulunan 3 erkek şahıs tarafından darbedildi. Ağır yaralanan Sinan B., olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Saldırı anını böyle anlattı Hastanede tedavisi süren Sinan B. ile yapılan görüşmede, kafa arka kısmında açılma olduğu, sırtında ise çok sayıda darp ve sopa izi bulunduğu, bilincinin açık olduğu ve hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Sinan B. emniyet ifadesinde, arkadaşı Sinan U. ile bir eğlence mekanından çıktıktan sonra köpeğini tuvalete çıkarmak amacıyla arkadaşının işlettiği iş yerine geldiklerini, bu sırada arkalarından gelen bir araçtan inen 3 kişinin saldırıyı gerçekleştirdiğini söyledi. Saldırı öncesi hazırlık kamerada Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonucunda saldırıya karıştıkları tespit edilen şüphelilerin Kosat E.Ö., Hüseyin T., Hasan E., Beyza A. ve Muhittin A. olduğu belirlendi. Şüphelilerin olaydan önce bir kafeden çıktıktan sonra araçlarının bagajına sopa koydukları, kıyafetlerini değiştirdikleri ve araç plakalarını söktükleri kamera kayıtlarından anbean tespit edildi. Takip edip iş yeri önünde saldırdılar Şüphelilerin darp edilen Sinan B.’ye ait aracı yaklaşık 25 dakika boyunca takip ettikleri, işletme önünde park halindeki araçtan çıkardıkları Sinan B.’yi kar maskesi takarak tahta sopalarla darbettikten sonra olay yerinden kaçtıkları belirlendi. Yapılan operasyonla Kosat E.Ö., Hüseyin T. ve Hasan E. geçtiğimiz gün yakalanarak gözaltına alındı. Muhittin A. ifadesinin ardından serbest bırakılırken, Beyza A. il dışında olduğu ve yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 3 adet bıçak ile 50 adet dolu 9x19 çapında fişek ele geçirildi. Gözaltındaki 3 şüphelinin bugün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi.