- 18 Temmuz 2018 Çarşamba 11:18

(Özel) İkinci el eşya satarak hasta eşine ve çocuğuna bakıyor

A
A
A
(Özel) İkinci el eşya satarak hasta eşine ve çocuğuna bakıyor

Diyarbakırlı 39 yaşındaki İbrahim Yavuz, 25 yıldır ikinci el eşya satarak geçimini sağlamaya çalışıyor.

Diyarbakırlı 39 yaşındaki İbrahim Yavuz, 25 yıldır ikinci el eşya satarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Evi kira olan Yavuz, böbrek hastası eşi ve astım hastası kızının tedavilerinin yapılması için yetkililerden yardım bekliyor.


Dokuz çocuklu bir ailede dünyaya gelen İbrahim Yavuz, ailesinin maddi durumunun yetersiz olması nedeniyle okula gitmedi. Küçük yaşlardan itibaren çeşitli işlerde çalışan Yavuz, 14 yaşında babasının açtığı ikinci el eşya dükkanında çalışmaya başladı. Vatandaşlardan ikinci el eşya alıp küçük bir kar payı ile satan Yavuz ailesi için ilk zamanlar işler yolunda gidiyordu. Diğer kardeşleri farklı işlerde çalışan İbrahim Yavuz, bir binanın bodrum katında bulunan ikinci el eşya dükkanına adayarak geçimini sağlamaya başladı. Babası öldükten sonra tamamen dükkana kapanan Yavuz, 16 yıl önce evlenerek iki kız çocuğu babası oldu. Yavuz ailesi, 8 yıl önce kucaklarına aldıkları çocuklarının astım hastası olduğunu öğrendi. Çocuğunun tedavi ettirilmesi için çalmadık kapı bırakmayan Yavuz’un eşi de 3 yıl önce böbrek hastalığına yakalandı. İbrahim Yavuz, ikinci el eşya satarak kazandığı paranın sadece kira ve mutfak masrafını karşıladığını belirterek hasta eşi ve kızının tedavi edilmesi için yetkililerden yardım istedi.



“Kazandığım parayla evin kirasını zor ödüyorum”


İHA muhabirine açıklamalarda bulunan İbrahim Yavuz, "20-25 senedir bu işi yapıyorum. Vatandaşlar ikinci el eşyalarını bana satıyor, ben de küçük bir kar payı bırakarak başkalarına satıyorum. Bu benim babamın mesleği. Uzun yıllardır babam bu işi yapıyordu, ben de onun yanına gelerek bu işi sürdürdüm. Evliyim iki çocuğum var. Eşim böbrek hastası, yaklaşık 3 yıldır bu hastalığı çekiyor. Kızım da doğuştan astım hastası. Evim kira, gelirim yok, burada iş olursa eve ekmek götürebiliyorum ama iş olmazsa bir şey yapamıyorum. Burada yaptığım işle evimi geçindiremiyorum. Anca kira ve bazen mutfak masrafını karşılıyor. Eşimin çocuğumun hastane masrafını karşılayamıyorum. Çocuğum eşim hasta, ailemin bazı ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Yetkililerden bana yardım etmelerini istiyorum. Kazandığım parayla evin kirasını zar zor ödüyorum, çoğu zaman kirayı geciktiriyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor Osmaniye’de yaşayan Mümine-Mine kardeşler ve kuzenleri Muhammed Kayra Kalkan ender görülen Mukopolisakkaridoz (MPS) hastalığı ile hayat mücadelesi veriyor. Osmaniye’de yaşayan Ayşe ve Mehmet Kalkan çifti, 25 yaşındaki Mümine ve 21 yaşındaki Mine’nin 5 yaşına geldiklerine yaşıtlarına oranla bedensel gelişimlerinin geri olduğunu fark etti. Kalkan ailesi, kızlarını götürdükleri hastanede evlatlarının 200 bin kişide bir görülen MPS hastası olduğunu öğrendi. MPS hastalığına karşı mücadeleleri 5 yaşında başlayan kardeşlerin kuzeni olan 16 yaşındaki Muhammed Kayra Kalkan’da da aynı hastalık teşhis edildi. İlerleyen yaşlarına rağmen 2 kardeş ve 1 kuzenin vücut iskeletleri gelişmedi. Bakanlık tarafından verilen ilaçları yürüsün veya yürümesin bütün MPS hastalarının almasını istediklerini söyleyen baba Mehmet Kalkan, "İki MPS hastası kızım var, Mümine Kalkan, Mine Kalkan bir de yeğenim Muhammed Kayra Kalkan bunlar üçü de MPS hastası. MPS hastası Mukopolisakkaridoz, 200 binde bir kişide görülen bir hastalıktır. Kemik bozukluğu, iskelet bozukluğu iç organlar büyüyor ama bedenen büyümüyor. Nefes darlığı var, astımı var, yürümede sıkıntı yaşıyorlar, elinden tutmasak zaten yürüme şansı yok. 5 yaşından sonra meydana çıktı rahatsızlıkları, tedavisi şu an için yok. Bu hastalığın sadece hastalığın ileri gitmemesi için, geriye düşmemesi için bu aldığımız ilacı kullanıyoruz. Yurt dış ilaçlarımız var, Sağlık Bakanlığı’ndan bize Ankara’dan kargoyla evimize kadar geliyor. Şu an için bir tanesi 900 euro olarak belirlenmiş haftada 20 doz kullanıyoruz. 20 flokum, 11 flokum birine kullanıyoruz, 9 flokum birine kullanıyoruz. Rapor alırken yürüme testine giriyoruz, merdivene çıkma testine giriyoruz, salonun testine giriyoruz. Bunlar onaylanmasa zaten bize yurt dışı ilaçları da veremiyorlar. Bütün MPS hastalarının bu ilaçlarını yürüsün veya yürümesin, hepsini almasını istiyoruz" dedi. Hayalinin üniversiteye gidip psikoloji veya öğretmenlik okumak olduğunu söyleyen Mine Kalkan, "MPS hastasıyım, bu hastalıktan dolayı pandemi döneminde kalp rahatsızlığımız, daha öncesinde astım, alerjik rahatsızlıklarımız çıktı. Bazen çok uzun konuşamıyoruz, kelimelerimiz yetmiyor. Bazen de nefes alıp verme konusunda sıkıntılarımızı yaşıyoruz. Yürürken birinin desteğiyle yürüyoruz. Yani yanımızda biri olmayınca kendimizi güvende hissetmiyoruz veya her an düşecek gibi oluyoruz. Rapor alırken sürekli bir sıkıntı yaşıyoruz, yürüme testinde biz büyük zorluk yaşıyoruz. Pandemi döneminde liseyi bitirdim, üniversite hayalim vardı o da sağlık sorunlarım nedeniyle sınava giremedim. Bu yüzden de üniversitede okuyamadım sağlıklı olsaydım eğer psikoloji bölümünde okumak isterdim veya öğretmenlik bölümünde okumak isterdim" diye konuştu. Kuzenleri Mümine ve Mine gibi Mukopolisakkaridoz (MPS) ile mücadele eden, hastalığın ilerlemesini durduran ilacı yürüyemediği için kullanamayan Muhammed Kayra Kalkan (16) ise, "Şu an açıktan okuyorum, pandemi oldu işte, deprem oldu. Onlardan dolayı sınavlara giremedim. Günümün çoğunu televizyon izleyerek ve telefonda oyun oynayarak geçiriyorum. Onun dışında bir şey yapamıyorum. Küçüklükten beri hayalim beyin cerrahı olmaktı" dedi.