GENEL - 10 Ekim 2018 Çarşamba 21:26

AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş: “Bu coğrafyada oynanan oyunun adı ikinci Sykes-Picot’tur”

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş: “Bu coğrafyada oynanan oyunun adı ikinci Sykes-Picot’tur”

Diyarbakır’da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Prof.

Diyarbakır’da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Bu coğrafyada oynanan oyunun adı ikinci Sykes-Picot’tur. Bölge halkları arasına koyulan düşmanlığın, çatışmanın, ayrışmanın daha da artarak devam etmesi, yani birinci Sykes-Picot dediğimiz Birinci Dünya Savaşı sonrasında galiplerin yapmış olduğu o anlaşmanın bir şekilde ikinci sahnesinin oynanması, bu coğrafyanın insanlarının birbirinden ayrılması senaryosudur” dedi.


Bir dizi etkinliğe katılmak için Diyarbakır’a gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya geldi. Devlet Su İşleri Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Ebubekir Bal ve Mehdi Eker de katıldı. Burada bir konuşma yapan Numan Kurtulmuş, "Bu coğrafyada bir kere daha bir asır evvel oynanan oyunu tekrarlamak, yani Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu bölge halkları arasına koyulan düşmanlığın, çatışmanın, ayrışmanın, birbirinden uzaklaşmanın ve bütün bunların getirmiş olduğu yoksulluğun, geri kalmışlığın daha da artarak devam etmesi, yani Birinci Sykes-Picot dediğimiz Birinci Dünya Savaşı sonrasında galiplerin yapmış olduğu o anlaşmanın bir şekilde ikinci sahnesinin oynandığı ikinci Sykes-Picot ile bu coğrafyanın insanlarının birbirinden ayrılması senaryosudur" dedi.


DEAŞ’ın terör örgütü olarak birkaç ay içerisinde hem de elinde en ağır silahlarla Suriye ve Irak topraklarında toplanmasının tesadüf olmadığını dile getiren Kurtulmuş, “Bana kim anlatabilir ki? Birbirini tanımayan on binlerce insan bir araya geldi ve tesadüfen, çarşıdan, pazardan geçerken bombalar, silahlar aldılar ve dünyanın en eli kanlı terör örgütlerinden birisi oldular. Bunu birisi bana anlatsın. Ya da PYD/YPG denen bir örgütün Suriye’nin kuzeyinde bir şekilde en ağır silahlarla bir araya gelmesi ve Suriye’de kimlik kartları dahi olmayan insanlar arasından bir terör örgütü çıkarıldı. Bütün bunların hepsi bir uluslararası emperyal projenin parçasıdır. Bunların hepsini yerli yerine koymak zorundayız. Bu coğrafyada oynanan oyunun adı ikinci Sykes-Picot’tur. Yani bir asır evvel sınırlarını ayırdıkları bu bölge halklarının şimdi zihinlerini bölerek birbirinden ayırt etmek istiyor. Sınırlara bir bakın. Teyze çocukları, amca çocukları karşıda kalmış birbirlerinin arasında emperyalistler tarafından sınır koyulmuştur. Şimdi özellikle ABD’nin Irak’ı işgaliyle başlayan süreçse bu ayrışmayı derinleştirmek için başlatılan bir süreçtir. Bu ülkelerde birbirlerinden sınırları ayrıldı bu insanların ama gönülleri ayrılmadı. Bu oyunu bozmak zorundayız. Bu oyunu bozacak olan insanlar Türkiye’nin, Diyarbakır’ın insanlarıdır. Diyarbakır’ın onun için bir barış, dostluk, huzur kenti olması sadece Diyarbakır ile sınırlı kalacak bir şey değil aynı zamanda bütün coğrafyadaki barışı, kardeşliği sağlayacak önemli bir gelişmedir. Sağlanmış olan bu güven ve huzur ortamını korumak, geliştirmek ve daha da çoğaltmak mecburiyetindeyiz. Bir başka önemli mesele ise bu coğrafyadaki insanların bu kadar zenginlik içerisinde yoksulluk içerisinde perişan durumda olmalarıdır. Şöyle bir yakın geçmişimize bakalım. Özellikle terör örgütlerinin aktif hale geldiği dönemlerden bu yana halkların üzerine koyulan baskılar sayesinde bölge hakları cahil bırakılmış ve bölgenin ekonomik gelişmesi sağlanmamış, fabrikalar ve benzerleri buralarda oluşmamış. Çaresizliğin girdabına sokulan insanlar maalesef terör örgütlerinden medet umar hale getirilmişlerdir. Suriye’de böyle olmuştur. Diğer ülkelerde de böyle olmuştur. Biz bu coğrafyada daha fazla birlik ve entegrasyon istiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Zor şartlarda çalışan çiftçiler, 1 Mayıs’ta tarlalarını boş bırakmadı Kilis’te tarım işçileri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde tarlalarda üretim yaparak ekonomiye katkı sunmaya devam ettiler. Tüm Türkiye’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Kilisli üreticiler, ülke tarımına katkı sunmaya devam ediyor. Günün ilk ışıklarıyla birlikte tarlaların yolunu tutan işçiler, patlıcan ve biber fidelerini toprakla buluştur. ‘‘Çiftçinin bayramı yok’’ 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde tarım işçilerinin ve çiftçilerin hiç boş durmadan ülke ekonomisine ve tarımına katkı sunmak için çalıştığını söyleyen Kilis Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Güven Özdemir, ‘‘İşçi bayramında herkes bayram yaparken çiftçiler ülkenin tarımına katkı sunmak için sahada üretime devam etmektedir. Çiftçinin ve üreticinin bayramı yok. Çiftçilerin bayramı ne zaman eve para götürürse o gün onların en mutlu günüdür ve onların bayramıdır. Herkes evinde dinlenirken şu anda çiftçiler ve üreticiler sahada üretmeye devam ediyor’’ dedi. ‘‘Zabaran patlıcanı bayramda toprakla buluştu’’ Bölgenin tescilli ürünü olan zabaran patlıcanının fidelerini 1 Mayıs’ta toprakla buluştuğunu söyleyen Özdemir, ‘‘Çiftçilerimiz hiç boş durmadan 1 Mayıs’ta da biber ve tescilli patlıcan fidelerini toprakla buluşturdu. Türkiye’de biber üretiminde 2’inci olan Kilis’te biber fidelerini de toprakla buluşturdu. Çiftçilerin ne bayramı ne de tatili var’’ diye konuştu. ‘‘Herkes evinde tatilini yaparken bir burada çalışıyoruz’’ Tüm Türkiye’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Kilisli üreticilerin çalıştığını söyleyen Çiftçi Cuma Aygün, ‘‘1 Mayıs dolayısıyla herkes evinde tatilini yaparken biz burada ekonomi için çalışıyoruz. Aile büyüklerimizle birlikte uzun zamandan beridir çiftçilik işiyle uğraşmaktayız. Çiftçinin bayramı evine ne zaman para götürürse işte o gün onun bayramıdır’’ dedi.
Bursa İlk Muhtarlar Toplantısı Kaymakam Kafkas Başkanlığında Yapıldı Karacabey Kaymakamı Hakan Kafkas, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası yeni seçilen ve görevlerine devam eden mahalle muhtarlarıyla ilk toplantıyı gerçekleştirdi. Yeni dönemin Karacabey adına hayırlı olması temennisinde bulunan Kaymakam Kafkas, “Devleti temsil ettiğimizi unutmayalım. Her işimiz hukuki ve kayıtlı olsun. Devletin resmi dili yazıdır. Hangi konu veya hangi birim olursa olsun, tüm taleplerimizi, şikayetlerimizi ve önerilerimizi yazılı olarak bildirme gayretinde olalım. Halkımıza hizmet noktasında mutlaka istişareye önem verelim.” dedi. 100. Yıl Sadık Yılmaz İlçe Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen toplantıya Kaymakam Hakan Kafkas’ın yanı sıra, Belediye Başkanı Fatih Karabatı, İlçe Emniyet Müdürü Ümit Şahin, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Huzeyfe Bıçakcı, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Rahmi Çanakçı, daire amirleri, belediye yetkilileri ile muhtarlar katıldı. Toplantıya 85 mahalleden yalnızca 9 muhtarın katılmadıkları öğrenildi. Toplantının açılışında konuşan Karacabey Kaymakamı Hakan Kafkas, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası başta Karacabey Belediyesi olmak üzere, birçok mahalle muhtarlığında değişim yaşandığını belirterek, “Göreve yeni seçilen Belediye Başkanımız Fatih Karabatı’ya ve yeni muhtarlarımıza hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Mahallelerinde güven tazeleyerek yeniden göreve seçilen muhtarlarımıza da başarılar diliyorum. Yeni hizmet dönemimiz Karacabey’imize hayırlı uğurlu olsun. İnanıyorum ki 5 yıl boyunca uyum içinde ve koordineli bir şekilde çalışarak halkımıza hizmet edeceğiz.” ifadesini kullandı. Resmi görevlerde bulunan herkesin devleti temsil ettiğini unutmaması gerektiğine dikkat çeken Kafkas, “Bizlerin etkin çalışabilmesi için siz muhtarlarımıza önemli görevler düşüyor. Siz sorumlu olduğunuz mahalle ve köylerinizin daire amirisiniz. O mahalle ve köydeki en yetkili kişisiniz. Kısacası devleti temsil ettiğinizi asla unutmayın ve çalışmalarınızı ona göre yapın. Hukuktan, adaletten ayrılmadan doğrusunu yapmak zorundayız. Mahalle ve köylerimize ait talepler, beklentiler, şikayetler ve öneriler sözle değil, yazı ile olması gerekiyor. Çünkü devletin resmi dili yazıdır. Hangi konuda ve hangi birimle ilgili olursa olsun, tüm başvurularınız yazılı olmalıdır. Mahalle ve köyünüze ait yapacağınız ya da yapmayı düşündüğünüz her iş ve işlemleri bizlere anlatmanız ve kayıt altına almanız gerekmektedir. Böyle olursa emin olun tüm talepleriniz değerlendirilir ve çözüm noktasında çalışma başlatılır. Bu konuya özellikle dikkat etmenizi sizden istiyoruz. Tabii bu arada benim ve arkadaşlarımızın telefonları da sürekli açık olacak. Müsaitlik durumuna göre mutlaka sizlere geri dönüş yapılacaktır. Unutmayın ki, koordineli, uyumlu ve istişare içinde çalışmak çok önemli. Bunda en çok faydayı siz görürsünüz. Kaymakamlık olarak, Belediye olarak ve diğer resmi kurumlar olarak bizler, her zaman sizlerin yanındayız.” diye konuştu. Belediye Başkanı Fatih Karabatı ise, Karacabey genelindeki sorunlara bir an önce hakim olmaya çalıştıklarını belirterek, “İlçemizde beklenildiği üzere bir değişim yaşandı. Hizmet noktasında heyecanımız büyük. Daha yaşanılabilir Karacabey’i birlikte inşa etmeliyiz. Sizlerin emrindeyiz. ‘Söz uçar yazı kalır’ misali Sayın Kaymakamımızın da ifade ettiği gibi mahalle ve köylerinize ait tüm talep ve isteklerinizi bizlere yazılı göndermenizi istiyoruz. Yeni hizmet dönemimiz tüm Karacabey’imize hayırlı olsun.” dedi. Kaymakam Hakan Kafkas ve Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın konuşmaları sonrası söz alan İlçe Emniyet Müdürü Ümit Şahin ile İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Huzeyfe Bıçakcı da, faaliyet alanlarını ilgilendiren her konuda muhtarlarla etkin çalışmak istediklerini vurguladı. Muhtarların mahallelerinde başta asayiş ve güvenlik olmak üzere, ilgili birçok konuya hakim olduklarına işaret eden Şahin ve Bıçakcı, “İşimizi daha iyi yapabilmemiz, halkımızın güvenliğini sağlayabilmemiz için siz muhtarlarımızın desteğine ihtiyacımız var. Bizlerle sürekli iletişim halinde bulunabilirsiniz. Herhangi bir duyumunuz, şüpheniz bile bizler için önemli. O nedenle sizlerle koordineli bir şekilde çalışmalıyız. İlginize şimdiden teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Torpille bomba düzeneği kuran genç adliyeye sevk edildi Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Batuhan Y.’nin aracına torpil ile bomba düzeneği kurduğu iddiasıyla gözaltına alınan Serdar E. emniyetteki işlemlerinin ardından Karadeniz Ereğli Adliyesi’ne sevk edildi. İlçede yaşayan Batuhan Y.’nin babası oğluna ait aracın yağ kaçakları sebebiyle Kışla Sanayi Sitesi’ne götürdüğü burada aracın altında torpil ile bomba düzeneği kurulduğu tespit edilmesinin ardından gözaltına alınan Serdar E.’nin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Mühendislik mezunu olduğu öğrenilen Serdar E., ifadesinin alınmasının ardından Karadeniz Ereğli Adliyesi’ne sevk edildi. “Patlasaydı dükkan bile havaya uçabilirdi” Sahibinin yağ kaçağı şikayetiyle getirdiği aracın altına baktığında bomba düzeneğini fark ettiğini anlatan usta Ercan Yılmaz, düzeneğe yağ döküldüğünü söyleyerek şöyle dedi: “Aracı bana müşterim getirdi. Yağ kaçırıyor şikayetiyle geldi. Aracı kaldırdım. Yağ damlaması vardı. O anda üstten bir parça olduğunu tespit ettik. Far beyni zannettik. Tekrar baktığımızda iki torpil şeklinde fünyesi olduğunu uzaktan kumandalı bomba şeklinde gördük. Parçayı alıp dışarı bıraktık. Arabanın sahibi polis ekiplerine haber verdi. Araç sahibi de şok tepki verdi. Gerekli yerlere bildirdiler. Yanık yağ da dökmüş muhafazanın üzerine. Yağ kaçağı falan yok. Isınmadan dolayı ateşleyeceğini düşünüyoruz. Patlasaydı sonuçta burada benzin boruları geçiyor. Büyük bir sıkıntıdan kurtulduk. Dükkan bile havaya uçabilirdi.”