GENEL - 07 Kasım 2019 Perşembe 16:59

AP üyesi Zdechovsky’den HDP önünde evlat nöbeti tutan ailelere ziyaret

A
A
A
AP üyesi Zdechovsky’den HDP önünde evlat nöbeti tutan ailelere ziyaret

Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Tomas Zdechovsky, çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 66 gündür HDP Diyarbakır il binası önünde evlat nöbeti tutan aileleri ziyaret etti.

Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Tomas Zdechovsky, çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 66 gündür HDP Diyarbakır il binası önünde evlat nöbeti tutan aileleri ziyaret etti. Ailelerle tek tek görüşen AP üyesi Tomas Zdechovsky, ailelerin acılarını paylaştıklarını söyledi.


AP üyesi Tomas Zdechovsky, çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiası 3 Eylül’de HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan aileleri ziyaret etti. AP üyesi ve AP İstihdam ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan Yardımcısı Zdechovsky, ziyarette ailelerle tek tek görüştü.


Görüşme sırasında aileler düşüncelerini AP üyesi Tomas Zdechovsky’ye anlattı. Oturma eylemindeki annelerden Ayşegül Biçer, “Bizler buraya gelen herkesten bizlere destek vermesini istiyoruz. Burada PKK’nın ecdadına başkaldırmış anneler var. Sesimizi duyurun, yeter artık anne yüreği yanmasın" dedi.


Zdechovsky de, “Burada bulunma sebebim barışçıl bir çözüm bulmasını istiyorum. Bu yüzden burada sizlerle görüşmeye geldim. Ben ailenin her zaman önemli olduğunu düşünüyorum. 4 tane çocuğum var ve onlara çok bağlıyım. Bu yüzden sizin feryadınızı çok iyi anlayabiliyorum” diye konuştu.



"Artık sesimizi duysunlar haykırıyoruz buradan"


2014 yılında, lise 3’üncü sınıf öğrencisiyken PKK tarafından kaçırılan ve o tarihte 17 yaşında olan kızı Hayal için 1 buçuk yaşındaki kızı Asmin Nisa ile birlikte Ağrı’dan gelen Süheyla Demir ise, "Küçük çocukla 66 gündür bekliyoruz. Bizde çocuklarımızı istiyoruz. Bizim çocuklarımız neyin bedelini ödüyor? Beş yıldır biz bu acıyı dört duvar arasında yaşıyoruz. Artık sesimizi duysunlar haykırıyoruz buradan. Çocuklarımızı istiyoruz bizlere bir çözüm bulsunlar" şeklinde konuştu. Zdechovsky de, 1 buçuk yaşındaki Asmin Nisa’yı severek çok üzgün olduğunu söyledi.


Ailelerden Süleyman Aydın ise oğlunun 4 yıl önce kandırılarak dağa kaçırıldığını dile getirerek, "66 gündür buradayız. Onlardan açıklama beklerken il başkanlığını terk ettiler. Çocuklarımızı bunlar dağa götürüyorlar. Bizi her gün tehdit ediyorlar. Bizi öldürmekle tehdit ediyorlar. Bize ’Giderseniz oraya önce çocuklarınızı sonra sizi öldürürüz.’ diyorlar. Biz onlardan sadece çocuklarımızı istiyoruz. Avrupa Birliği’nden artık terör örgütü PKK’ya destek vermesini istemiyoruz” dedi. Bunun üzerine Zdechovsky de, "PKK’yı desteklemiyoruz, bizim için kara listede. Silah taşıyan birileriyle biz diyalog kurmayız. Diyalog kurmak istiyorlarsa silahları bir kenara bırakıp gelmeleri gerekiyor. Saldırı gerçekleştiren bir örgütle biz de görüşmeyiz" diye konuştu.



"Artık PKK’lıları Avrupa’da barındırmasınlar"


Aydın bunun üzerine, televizyonda Avrupa’da terör örgütü lehine düzenlenen gösteride polislerin terör yandaşlarını koruduğunu gördüğünü belirterek, "Avrupa Birliği gerçekten insan haklarına değer veriyorsa buyurun 15 yaşındaki çocuğumu kandırıp, zorla dağa götürüyorlar. İnsan hakları nerede? Artık PKK’lıları Avrupa’da barındırmasınlar. Bunların iç yüzünü görsünler" şeklinde konuştu.


Zdechovsky ise gerçekleştirdiği bu ziyarete ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Burada olma sebebimiz bu. O yüzden sizleri destekliyoruz. Bu nedenle barış yoluyla bir çözümü destekliyorum. Bu sorunun çözülmesi için çalışacağız. Siz ve çocuklarınız için dua edeceğim. Umarım bir dahaki gelişimde çocuklarınızın dönüşünü kutluyor olacağız" dedi.


Zdechovsky, ailelerle görüşmesini tamamladıktan sonra bölgeden ayrıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kaza süsü verilen cinayette sanıklar hakim karşısına çıktı AK Parti Develi İlçe Başkan Yardımcısı Eyüp Aslantürk’ü kaza süsü vererek öldüren sanıkların yargılanmasına başladı. Sanık B.E., "Maktulü aracın şoför koltuğuna taşıdık. F.P. maktulün kucağına, yan koltuğa da K.S.Y’nin oturdu. Ben de kendi aracımla takip ettim. Aracın vitesi boşta kaldığı için bir süre gidip su kanalına devrildi" dedi. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar B.E., K.S.Y., F.P. ve B.G. ile tutuksuz sanıklar M.T. ve A.T. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma veren tutuklu sanık B.E. annesi hakkında asılsız ve çirkin sözler sarf ettiğini öne sürdüğü maktulü, kardeşi K.S.Y, bacanağı F.P. ve arkadaşı B.G. ile evinden alıp, korkutup bırakmayı amaçladığını söyledi. Olay günü, K.S.Y, F.P. ve B.G. ile maktulün evinin bulunduğu yere bırakıp iş yerine döndüğünü ifade eden B.E, diğer 3 sanığın evin elektriğinin bağlı olduğu trafonun kablosunu kestiğini, tanınmamak için kar maskesi takarak eve gittikleri ve maktulü aldıklarını ifade etti. Daha sonra maktulü kendi aracına bindiren 3 sanık ile yolda karşılaştıkları iddia eden B.E, "Maktulü bağ evine götürdük. Bende kar maskesi yoktu. Maktul beni tanıdığı için aracımdan inmedim, yüzümü görmesini istemedim. B.G. veya F.P. maktulün nefes almadığını söyledi. Baktım, nabzı atmıyordu. Daha önceden hastanede çalışmamdan dolayı bildiğim için, maktulü sert bir yere yatırarak kalp masajına başladım ve suni teneffüs yaptım. Kardeşim de ara ara bana yardım etti. Kaburgasındaki kırık kalp masajı esnasında oldu. Kendisini darp ettiğimiz iddiası doğru değildir. Panik yaptığımız için 112’yi aramak aklımıza gelmedi. Bulunduğumuz yer Erciyes yoluna yakın olduğu için aracıyla oraya bırakalım dedim. Farlarını açık bırakalım, trafik yoğun olduğu için yoldan geçenler görür yardım eder diye düşündük. Maktulü aracın şoför koltuğuna taşıdık. F.P. maktulün kucağına, yan koltuğa da K.S.Y’nin oturdu. Ben de kendi aracımla takip ettim. Aracın vitesi boşta kaldığı için bir süre gidip su kanalına devrildi. Biz şehir merkezine döndük" dedi. Sanık K.S.Y. ise maktulün annesi hakkında ağza alınmayacak laflar sarf ettiğini öne sürerek, maktulü korkutmak amaçlı bu eyleme giriştiğini, ancak olay bu noktaya geldiği için de pişman olduğunu belirtti. Sanıklar F.P. ve B.G. de maktulü kendilerinin öldürmediğini ve kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini öne sürerek, beraatini ve tahliyesini talep etti. Tutuksuz sanıklar M.T. ile kocası A.T. de herhangi bir dahilleri olmadıkları olayı daha sonra öğrendiklerini iddia ederek beraatlarını talep etti. Maktul Eyüp Aslantürk’ün eşi A. Aslantürk ise karşı tarafın aile dostu olduğunu ve aralarında bir husumet bulunmadığını söyledi. Eşinin son zamanlarda karşı tarafın bir yakınıyla gönül ilişkisi olduğunu kaydeden A. Arslantürk, "Eşimin kalp rahatsızlığı vardı. Daha öne kalp krizi geçirmişti. Son zamanlarda tavırları da değişmişti. Karşı tarafın bir yakınıyla görüşüyordu. Hayatında başka kadınlar da vardı. Telefonunda uygunsuz resimler gördüm. Bunu daha sonra çocuklarıma da anlatım. Netleştirip ona göre yoluma bakacaktım. İlk kez burada anlatıyorum. Şikayetçiyim" diye konuştu. Müşteki iki kardeş de sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, adaletin yerini bulmasını istedi. Mahkeme başkanı tarafından yeniden söz verilen sanıklar ise maktulün kalp rahatsızlığı ve gönül ilişkisine ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını anlattı. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Olay Hacılar ilçesi Erenler Caddesi’nde 50 SF 514 plakalı otomobille geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiği zannedilen Eyüp Aslantürk’ün (57) ölümüyle ilgili şüphe üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. 5 ay süren detaylı soruşturma sonucu 4’ü tutuklu 6 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar B.E, K.S.Y, F.P. ve B.G’nin ’tasarlayarak öldürme’, ’cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme’, ’kamu hizmetine tahsis edilmiş eşyaya zarar vermeye azmettirme’ ve ’gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal etmeye azmettirme’ suçlarından cezalandırılmaları talep edildi. Tutuksuz sanıklar M.T. ve A.T. için de ’tasarlayarak öldürmeye yardım etme’, ’cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım etme’, ’kamu hizmetine tahsis edilmiş eşyaya zarar vermeye yardım etme’ ve ’gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal etmeye yardım etme’ suçlarından ceza talep edilen iddianame, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanık, müşteki ve tanık beyanlarına yer verilen iddianamede, Eyüp Aslantürk’ün ölümüyle ilgili detaylı bilgiler yer aldı. Hazırlanan iddianamede sanık M.T’nin maktulün ailesini misafir ettiği olay gününde sanıklar B.E., K.S.Y., F.P. ve B.G.’nin eylemi gerçekleştirmek üzere harekete geçtikleri belirtildi. İddianame şu bilgilere yer verildi: "4 sanığın B.E’nin kullandığı araçla güvenlik kameralarına yakalanmamak için arka yollardan maktulün evinin bulunduğu yere gittiği, plan doğrultusunda sanıklardan K.S.Y.’nin evin elektriğinin bağlı olduğu trafonun kablosunu kestiği tespit edilmiştir. 3 sanığı evin arka kapı tarafına bırakan B.E.’nin aracıyla iş yerine geri döndüğü, evin kapısını açan maktulü darbeden kar maskeli 3 sanığın maktulün ağzını bez ve koli bandıyla, ellerini de plastik kelepçeyle bağladığı belirlenmiştir. Daha sonra maktulü kendi aracına bindiren 3 sanığın B.E.’nin nişanlısının üzerine kayıtlı parselde bulunan bağ evine gitmek üzere yola çıktığı, yolda sanıklardan B.E.’nin de aracıyla kendilerine katıldığı, sanıkların maktulü bağ evinin kömürlük olarak kullanılan deposuna götürdüğü tespit edilmiştir. Sanıkların sandalyeye oturttukları maktulü ağzı bağlı olarak darp ettikleri, göğsünde kaburga kırıkları oluşacak şekilde darp edilen maktulün olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Sanıkların olaya trafik kazası süsü vermek amacıyla maktulü öldürdükten sonra aracının şoför koltuğuna taşıdığı, F.P.’nin maktulün kucağına, yan koltuğa da K.S.Y.’nin oturduğu, B.E.’nin aracıyla takip ettiği, F.P.’nin vitesi boşa alarak araçtan indiği ve aracı iterek su kanalına doğru yönlendirdiği tespit edilmiştir. Aracın çok fazla ilerlemeden durduğu, sanıkların diğer araç ile olay yerinden ayrıldığı belirlenmiştir."