POLİTİKA - 24 Mart 2012 Cumartesi 16:42

BAKAN EKER, DİYARBAKIR`DA ONKOLOJİ MERKEZİNİN AÇILIŞINA KATILDI

A
A
A
BAKAN EKER, DİYARBAKIR`DA ONKOLOJİ MERKEZİNİN AÇILIŞINA KATILDI

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan onkoloji merkezinin açılışına katıldı.
Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde hizmet verecek olan onkoloji merkezinin açılışına Bakan Eker`in yanı sıra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Oya Eronat, Mine Lök Beyaz ve Süleyman Hamzaoğulları, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, vali yardımcıları, kurum müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan Bakan Eker, Eğitim ve Araştırma Hastanesi`nin gerek Diyarbakır`ın, gerekse bölgenin önemli bir ihtiyacını
karşıladığını söyledi. Diyarbakır`da son yıllarda hasta yatak sayısının ikiye katlandığını belirten Bakan Eker, "Doktor sayısı, uzman hekim sayısı birkaç kat arttı. Hükümetimizin başlattığı sağlıkta değişim dönüşüm ve reform projesi ile sağlık hizmetleri hem nitelik olarak çok iyi bir noktaya geldi, hem hastalarımıza ulaştırılan hizmetler çok iyi bir noktaya geldi ve artık Türkiye`nin neresinde olunursa olunsun tam donanımlı yataklı tedavi kurumlarına gerektiği takdirde bu hastalarımızın eğer
bulundukları yerde tedavi imkanı yoksa oralara da nakledilebiliyorlar" dedi.
Ambulans uçaklardan ambulans helikopterlere kadar bu alanda birçok yeni proje, yeni hizmet alanları üretildiğini ifade eden Bakan Eker, "Onkoloji merkezi 11 milyon liralık bir yatırım. İnsanlarımızın maalesef giderek artan oranda hastası olan bir alan. Onkoloji hastalarının sayısı artıyor maalesef. Onlara bulundukları yerde tedavi yöntemlerinin uygulanabilmesi, kemoterapi, ilaç uygulamaları. Bunların gerekli bir ortamda tam donanımlı bir merkezde temin edilmesinin sağlanması çok önemli. Bu merkez böyle
bir amaca hizmet ediyor. Uzman onkologlarımız var. Medikal onkoloğumuz var. Işın tevdi teknikerlerimiz var. Diyarbakır değil bölgedeki tüm illerimize hizmet verebilecek bir merkez. Aynı zamanda anjiyo ünitesi kuruldu. Pediatrik kalp cerrahisi konusunda önemli bununla atılmış olundu. Endoskopi ünitesi yine standartlarda olması gereken ama birçok hastanede olmayan mahkumlarla ilgili hizmet verecek. Özellikle cezaevlerindeki yurttaşlarımızın tedavilerinin yapılması amacıyla onlar için de ayrıca 6 yataklı koğuş
açılmış oldu. Diyarbakır`ın ilçelerindeki, beldelerindeki sağlık hizmeti de giderek artıyor. Nitelik itibarı ile de, nicelik itibarı ile de. İlçe hastanelerinin ya kapasiteleri arttırılıyor, uzman hekim yönünden takviye ediliyor. En son 32 yeni uzman hekim atandı Diyarbakır`a. Bunlar da Diyarbakır`daki uzman hekim ihtiyacının önemli bir kısmını karşılamış oluyor. Hükümete geldiğimiz zaman dört konu üzerinde çok durduk. Türkiye`de eksiklik bulunan ve mutlaka geliştirilmesi gereken dört tane temel alan vardı.
Bunlardan bir tanesi eğitim, birisi sağlık, bir diğeri emniyet, bir de adalet hizmetleri, yargı hizmetleri ve bu dört ana sektör üzerinde temel faaliyetler geliştirildi. Altyapı yatırımları yapıldı. Ve sağlıkta da büyük bir dönüşüm yaşandı" diye konuştu.
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Yağmur ise, merkezi 8 ayda yaptıklarını söyledi. Onkoloji merkezi hakkında bilgi veren Yağmur, "Onkoloji merkezi bin 200 metrekarelik bir alana sahip. Binanın küçüklüğüne bakmayın. Kendisi küçük ama içindeki aletler çok pahalı. 11 trilyonluk bir yatırım bu. Diyarbakır`da radyoterapi verebileceğimiz sağlık alanımız yoktu, en azından devlet hastanesi, eğitim araştırma olarak yoktu. Üniversitemizde vardı ama hastalarımıza yetmiyordu. Bu açıdan çok kısa
bir zamanda planladık. Şu anda merkezimizde iki tane linak cihazları, 4 radyasyon onkoloğu, iki medikal onkolog, iki fizikçi, 8 teknisyenle bütün bölgeye hizmet verebilecek bir merkez burası. Yani Hakkari`den buraya kadar tüm halkımıza hizmet verebileceğimiz bir merkez burası. Halkımızın böyle bir merkeze ihtiyacının olmamasını dilerim ama kanser hastalarını artık Diyarbakır`da tamamıyla tedavi edebilecek düzeye geldik" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından onkoloji merkezinin açılışı yapıldı. Merkezi gezen Bakan Eker, cihazlar hakkında Başhekim Yağmur`dan bilgi aldı. Onkoloji merkezinin açılışından sonra mahkumların kalabileceği koğuşun açılışı yapıldı. Koğuşları gezen Bakan Eker, mahkumların artık daha rahat bir şekilde tedavi edileceğini ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Hastaneden dönen karı koca kaza yapıp hastanelik oldu Aksaray’da hastanedeki muayenesinin ardından eşiyle birlikte Taşpınar beldesine giden karı koca yolda geçirdiği trafik kazası sonucu hastanelik oldu. Kaza, Aksaray - Adana Karayolu organize sanayi yakınlarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray’dan Adana istikametine seyreden Süleyman D. (52) idaresindeki 70 BF 450 plakalı Scanıa marka tır, hastanedeki muayeneden Aksaray’ın merkeze bağlı Taşpınar beldesindeki evlerine giden Durmuş A. (62) yönetimindeki Fiat marka hafif ticari araç ile kavşakta çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle hafif ticari araç refüje çıkarak durabilirken, araç sürücüsü ve yanında yolcu konumundaki eşi Lefan A. (62) hafif şekilde yaralandı. Kazayı gören diğer araç sürücüleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Kısa sürede kaza yerine gelen sağlık ekipleri yaralı kadını ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırırken, sürücü Durmuş A. ise tedaviyi reddetti. "Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedim" Yaşanan kazayı anlatan Durmuş A., "Ana yola çıkarken bu taraf serbestti, diğer yönden tır geliyordu. Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedik çarpıştık" dedi. Polis ve jandarma ekipleri kazayla ilgili inceleme yaparken karayolunda bir başka kazanın yaşanmaması için güvenlik önlemleri alındı. Kazayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde tahkikat başlatıldı.
Ankara Kümeste yaşamaya mahkum edilen çocuklar kurtarıldı Ankara’da amcaları ve yengeleri tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen biri engelli 3 kardeş kurtarıldı. Ankara’da yengeleri ve amcaları tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen engelli Adnan ve kardeşleri, sosyal medya fenomeninin yayınladğı video ile durumun ortaya çıkmasının ardından kümesten kurtarıldı. Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğuna kendi evinde baktığı, biri engelli olan 3 yeğenini de güvercinlerin ve tavukların olduğu kümese attığı ortaya çıktı. Mahalledeki bir vatandaş, olayı fark etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Ankara Valiliği’ne ve sosyal medya fenomenine ihbarda bulundu. Fenomenin dün akşam saatlerinde çocukları kümesten çıkarttığı video, sosyal medyada gündem oldu. Yenge ve amcaya çocuklara bakmaları için maaş bağlandığı ancak çiftin çocuklara bakmadığı iddia edildi. "Yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar" Sosyal medya fenomenine ve bakanlığa kümeste kalan çocuklar için ihbarda bulunan Volkan Altınışık, engelli Adnan ve iki kardeşinin kümeste kaldığını 28 Kasım’da öğrendiğini belirtti. Ardından Valiliğe ve bakanlığa da haber verdiğini söyleyen Altınışık, aynı zamanda "Ankara Abisi" isimli sosyal medya fenomenine de ihbarda bulunduğunu dile getirdi. Altınışık, "Bu çocuklar burada yatıyor kümes gibi bir yerde. Yengesine maaş bağlamışlar, düzenli olarak her ay maaş veriyorlarmış. Dedim ki ‘Bu kadın buna bakmıyor. Bakıyorum diye sizi kandırıyorlar, yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar’ diye kendilerine söyledim" şeklinde konuştu. "Para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" Çocuklara mahallelinin yardım ettiğini ama kendilerinin durumu yeni öğrendiğini aktaran Altınışık, "Bu konunun devamlı takipçisiydim. Şimdi soğukta yatıyorlar. Vicdanen dayanamıyordum artık. Yapacağım bir şey yoktu. Ankara Abisi’ni aradım. Ankara Abisi de hemen ilgilendi, videoları attım. Hemen geldiler. Onların da hazır kurulu bir evleri vardı, oraya yerleştirdiler. Ondan sonra Sosyal Hizmetler geldi dün. Çocukları oradan da aldılar. Tabii almaları gerekiyordu. Adnan engelli olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. Zaten yengesinin dört tane çocuğu var. Dört kardeş de bunlar. 8 tane çocuğa kadın da bakamaz bir nevi ama para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" ifadelerini kullandı. "İnşallah sıcak bir yuvaları olur" Kümeste sadece Adnan’ın kalmadığını, diğer kardeşlerinin de orada yaşadığını dile getiren Altınışık, "Şimdi bunların annesi yok, babası yok. Babası Suriye’ye kaçmış, annesi burada başkasıyla evlenmiş. Ben ihbarda bulundum. Artık değerlendirdiler, sağ olsun her kurum ilgilendi, geldiler. İnşallah sıcak bir yuvaları olur. Tek dileğimiz bu. Sadece engelli Adnan kalmıyordu. Adnan’ın kardeşi vardı dedi. "Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş" Altınışık, ailenin Suriye uyruklu olduğunu anlatarak, "Yenge kendi çocuklarına tabii yukarıda bakıyordu, bunlar burada kalıyordu. İşte karınları aç oluyordu. Yemek getiriyordum, bir şeyler getiriyordum. Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş. Ben buraya yeni geldim, bir sene oldu. Arka taraf yıkılıp bu taraf açılınca ben bunları görmeye başladım bu taraftan. Daha önce görsem daha önce müdahale ederdim ben bu olaya" diye konuştu. "Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, biz giderken çocukları atıyordu" Mahalle sakinlerinden Suna Niga ise, "Üç senedir sağdan soldan yardım getiriyorum çocuklara. Ama yenge bakmıyordu. Yenge alıyordu, kendi çocuklarına giydiriyordu, Adnanlara giydirmiyordu. Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, giderken atıyordu, yani öyle oluyordu. Yengeyle amcayı yakaladılar sonra neden atıyor diye" açıklamasında bulundu.
Hakkari VEDAŞ’ın ihmali can ve mal güvenliğini tehdit ediyor: Yüksekova’nın kalbi tehlike saçıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, özellikle Okullar Bölgesi’nin en işlek noktası olan İpekyolu üzerindeki elektrik direklerinin durumu, adeta faciaya davetiye çıkarıyor. Yıllar önce Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) tarafından düzensiz bir şekilde bırakılan bu eski direkler, hem yayaların ve öğrencilerin can güvenliği için ciddi bir tehlike oluşturuyor hem de bölgeyi "görüntü kirliliğine" boğuyor. İpekyolu’nda, özellikle öğrencilerin ve velilerin yoğun olarak kullandığı Okullar Bölgesi’nde yer alan eski elektrik direkleri, bakımsızlıkları nedeniyle her an devrilme ve kazaya neden olma riski taşıyor. Direklerden sarkan kablolar ve derme çatma yapı, bölgedeki can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ederken, Yüksekova’nın bu en önemli aksı estetik açıdan da kabul edilemez bir tablo sunuyor. "Faciaya dönmeden önlem alınmalı" Günün her saatinde insan yoğunluğunun yaşandığı bu kritik noktada, vatandaşlar kazaların "an meselesi" olduğunu belirterek yetkililere acil önlem çağrısı yaptı. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu vurgulayan lise öğrencisi Melis Çelik, yaşadığı endişeyi şöyle dile getirdi: "Burada okul okuyorum, sürekli buradan gelip geçiyorum. İnanın, her gidişimiz ve gelişimiz tehlike altında. İnşallah kısa sürede önlem alınacak. Ayrıca acayip bir görüntü kirliliği var, bunu bitirmek gerekiyor." Bölgede ikamet eden ve çocukları bu yolu kullanan bir diğer vatandaş Kemal Gümüşgöz ise duruma sert tepki gösterdi: "Ben de burada oturuyorum ve 5 öğrencim var, onlar da buradan gergin gelip geçiyor. Allah korusun, birinin başına bir tel düşerse faciaya döner! Onun için derhal önlem alınmalı, hem de acil. Bu durum aynı zamanda büyük bir görüntü kirliliğine sebep oluyor. Bu kadar da olmaz artık, önlem alın". Yüksekova halkı, VEDAŞ ve ilgili kurumların, bir felaket yaşanmadan bu tehlike saçan direkleri modern ve yer altına alınmış sistemlerle değiştirmesini talep ediyor.