ÇEVRE - 01 Haziran 2025 Pazar 11:14

280 türden fazla kuşa ev sahipliği yapan Diyarbakır’da uzun yıllar sonra flamingo görüldü

A
A
A
280 türden fazla kuşa ev sahipliği yapan Diyarbakır’da uzun yıllar sonra flamingo görüldü

Diyarbakır, 280’den fazla kuş türüne ev sahipliği yaparken uzun yıllar sonra ilk defa flamingo görüntülendi. Prof. Dr. Ahmet Kılıç, flamingoların yalnızca tuzlu sularda bulunan eklem bacaklılarla beslendiğini belirterek, "Diyarbakır’da bunun olması oldukça ilginç. Çünkü yıllardan beri biz bu bölgede yaptığımız çalışmalarda flamingoları göremiyorduk" dedi.


Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 280 türden fazla kuş türüne ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Çınar ilçesinin kırsal Bozçalı Mahallesi’nde bulunan gölet ise bu türlerin barınma alanları arasında yer alıyor. Gölet, çok sayıda türün yanı sıra bu yıl göç yolunda olan flamingolara da ev sahipliği yaptı.


Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Diyarbakır’ın Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde büyük bir kuş potansiyeline sahip olduğunu, yıllardan beri yaptıkları çalışmalar neticesinde 280 türden fazla kuşa rastlandığını söyledi.


Bunların içinde çok nadide türler olduğunu ifade eden Kılıç, "Bölgemizde nadir olarak görülen bir tür video kaydıyla tespit etmişler. Bu, hepimizin yakından tanıdığı flamingo, ülkemizde yaşayıp ürüyen bir tür. Diyarbakır’da nadir olarak görülen bir tür. Yıllardan beri göremiyorduk. Bu yıl görülebilmiştir. Flamingolar yalnızca tuzlu sularda bulunan eklem bacaklılarla beslenir ve Diyarbakır’da bunun olması oldukça ilginç. Çünkü yıllardan beri biz bu bölgede yaptığımız çalışmalarda flamingoları göremiyorduk" dedi.


Kılıç, buranın kuşların sığınabileceği önemli bir yer olduğuna dikkat çekerek, "Çevredeki dereler, göletler kurudu. Bu yüzden pek çok tür sulak alanlara yöneliyor. Dicle Nehri’nde büyük bir insan baskısı var. Aynı zamanda su da kirliliği var. Su kuşları bulabildikleri tüm su alanlarını kullanabilmekteler. Bu görüntüler bize önemli bir mesaj niteliğindedir" diye konuştu.


"Bizim bu kuşları ve bunların yaşam alanlarını koruma mecburiyetimiz var" diyen Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:


"Aksi taktirde bu büyük biyoçeşitliliği kaybetme durumuyla karşı karşıya kalacağız. Bu yüzden vatandaşlarımızın duyarlı olması, buralara mümkün oldukça üreme dönemini geçiriyoruz buralarda insan baskısının az olması lazım ve bunu korumak. Uzun yıllar boyunca bu bölgede yaşamış türleri korumak hepimize düşen bir görev. Bu konuda el birliğiyle biyoçeşitliliğimizi koruma imkanı olacak. Yoksa bu geri dönülmez sonuçlara neden olur. Su, zaten kirleniyor. Aynı zamanda su kıtlığı var. Bu canlıları da kaybedersek çocuklarımızın bunları görme şansı kalmayacak."



280 türden fazla kuşa ev sahipliği yapan Diyarbakır’da uzun yıllar sonra flamingo görüldü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt İdrar yanması şikayetiyle geldi geyik boynuzu taşı ameliyatı oldu Siirt’e idrar yanması şikayetiyle hastaneye gelen Fatih Aslan’da çıkan geyik boynuzu taşı 1 buçuk saatte temizlendi. Siirt’te 34 yaşındaki Fatih Aslan, ateş, üşüme ve idrar yaparken yanma şikayetleriyle hastaneye başvurdu. Yapılan muayene ve testlerin ardından piyelonefrit (böbrek iltihabı) tanısı konuldu ve enfeksiyon tedavisi tamamlandı. Üroloji uzmanı doktor Miraç Ataman, gerçekleştirilen operasyon, hem tıbbi açıdan hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir başarı olduğunu söyledi. Ataman, "34 yaşındaki erkek hastamız, ateş, üşüme ve idrar yaparken yanma şikayetleri ile acil servise başvurdu. Yapılan değerlendirme sonucunda piyelonefrit (böbrek iltihabı) tanısı konuldu ve yatış yapılarak enfeksiyon tedavisi başarıyla tamamlandı. Tanı sürecinde yapılan Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntülemesinde böbreğin tamamını kaplayan, sert yapıda(950-1450 HU), literatürde staghorn olarak adlandırılan ve halk arasında ‘ geyik boynuzu taşı ’ diye bilinen büyük taş saptandı. Staghorn taşlar böbreğin tüm boşluklarını doldurup, tekrarlayan enfeksiyonlara ve uzun vadede böbrek fonksiyon kaybına yol açabildiğinden tedavisi hayati önem taşımaktadır. Biz de bu vakamızda, Perkütan Nefrolitotomi (PCNL) yöntemiyle böbreğe küçük bir cilt kesisi üzerinden girerek endoskopik cihazlarla taşları parçalayıp çıkardık. PCNL, özellikle çapı 2 cm’den büyük ve kompleks taşlarda altın standart kabul edilmektedir. Normalde staghorn taşların temizlenmesi uzun süren ve çoğu zaman birden fazla seans gerektiren zorlu bir süreçtir. Modern altyapısı sayesinde, ciltten tek giriş yolu açılarak yaklaşık 1,5 saatlik bir seansta böbreğin tüm taş yükü başarıyla temizlendi" dedi. Hasta Fatih Aslan, hastaneye idrar ağrısıyla geldiğini belirterek, "Böbrekte ciddi bir taş olduğu ve bu taşla doktor ilgilendi Allah razı olsun. Böyle bir taşın en az 3 ameliyatla alınacağı söylenildi. Tek seansta hallolması epey mutlu etti" diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir’de üniversiteli gençler çevreci projede görev aldı Edremit ilçesinde üç yıl önce hayata geçirilen Kazdağları Bal Ormanı projesine çok sayıda kişi ve kurum destek oluyor. Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulunda İş-Kur Gençlik Programında istihdam edilen 30 öğrenci de Bal Ormanında kestaneler ile ağaç fidanlarını toprakla buluşturdu. Burhaniye Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı İlhan Deveci’nin öncülüğünde Bal Ormanında 26 kilo kestaneyi toprakla buluşturan ve 40 fidanı diken öğrenciler mutluluk yaşadı. Burhaniye Meslek Okulu Müdür Yardımcı İlhan Deveci, bu güne kadar 40 bin fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydederken hedefin 120 bin olduğunu söyledi. Projede görev alan öğrencilere teşekkür eden Müdür Yardımcısı İlhan Deveci, "Burhaniye Meslek Yüksekokulu olarak 30 öğrencimizi İş-Kur kapsamında istihdam ediyoruz. Bu Bakanlığımızın gençlere dönük bir projesi. Öğrencilerimiz toplumsal faaliyetlerde görev alıyorlar. Ülkelerine katkı sağlamak için caba sarf ediyorlar. Bu gün de onlarla burada kestaneleri toprakla buluşturduk. Fidanları diktik. Bal ormanı ve Balköy projesine katkıda bulundular. Onları iş hayatına hazırlıyoruz. Onu yaparken de sosyal sorumluluk projelerde önemli faaliyetlerde bulunuyorlar. Öğrencilerime teşekkür ediyorum" dedi. Projeye katılan öğrencilerden Elanur Zariç de, "Bu gün Bal ormanına fidan dikmek için geldik. Kestane tohumlarını toprakla buluşturduk. Fidanlarımızı diktik. Öğretmenlerimizin desteği ile ormanımıza katkıda bulunduk" İrem Çelik ise, "İş-Kur Gençlik programından geliyoruz. Ormanımıza katkıda bulunmak istedik. Şu an fidanlarımızı diktik. Kestane tohumlarını da toprakla buluşturduk" dedi. Esma Yılmaz da, "Burhaniye Meslek Yüksekokulundan geliyoruz. Biz İş-Kurda çalışıyoruz. Harçlığımızı kazanıyoruz. Bu gün arkadaşlarımızla birlikte buraya fidan dikmeye geldik. Kestanelerimizi ektik. Çok mutluyuz. Hocalarımızada çok teşekkür ediyoruz" dedi.