GÜNDEM - 13 Ekim 2025 Pazartesi 10:47

Islak mendil ve dezenfektan kullandı, ehliyetinden oldu

A
A
A

Diyarbakır’da 44 yaşındaki Dilek Arslan Bal, katıldığı kına dönüşü uğradığı benzinlikte dezenfaktan ve ıslak mendil kullandı. Seyir halindeyken çevirmeye giren Bal, alkolmetreye göre 0.61 promil alkollü çıktı. Ehliyetine el konulan ve ceza kesilen Bal, hiç vakit kaybetmeden gittiği hastanede yapılan tahlillerde alkol kullanmadığını kesinleştirdi. Ödediği ceza ve ehliyeti iade edilen Bal, 4 yıl sonra gittiği adliyede kararın istinaf edildiğini öğrenince bir şok daha yaşayarak, ’’Alkollü olmadığım ortada karar neden istinafa gönderildiğini anlamadım’’ dedi.

Diyarbakır’da yaşayan Dilek Arslan Bal, 18 Eylül 2021’de saat gece 00.30 sularında bir yakınının kınasına katılmak için yola çıktı. Ailesi ile birlikte ağabeyinden ödünç aldığı arabayla yola çıkan Bal, kına dönüşü Silvan yolunda bir benzinlikte durarak yakıt alıp ihtiyaçlarını giderdi. Burada hem ıslak mendil hem de dezenfektan kullanan Bal, aracına binip yoluna devam etti. Diyarbakır girişinde polis uygulama noktasına giren Bal’a güvenlik güçleri ehliyet ve ruhsatını sordu. Evraklarını veren Bal’a daha sonra alkolmetreyi üflemesi istendi. Bir an bile tereddüt etmeden alkolmetreyi üfleyen Bal, çıkan sonuç karşısında neye uğradığını şaşırdı. Alkolmetreye göre 0.61 promil alkollü olduğu belirlenen Bal, bir hata olduğunu, asla alkol kullanmadığını belirtse de sonucu değiştiremedi.

Islak mendil ve dezenfektan kullandı, ehliyetinden oldu

Ailesine haber veren Bal, yakınları ile birlikte birlikte Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinin yolunu tuttu. Burada hemşire ile sohbet eden bal, alkolün nasıl çıkmış olabileceği ile ilgili bilgi almak istedi. Hemşire gazlı içecek, dezenfektan ve ıslak mendil kullanımının bazen alkolmetreyi yanıltabileceğini ifade etti. 18 Eylül 2021 gece 00.21’de uygulamaya giren Bal, 02.00’da tahlillerini verdi. Tahlil sonucu temiz çıkan ve alkol kullanmadığı belirlenen Bal, avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurdu. Alkol kullanmadığı ortaya çıkan Bal’a yazılan ceza iptal edilirken el konulan ehliyeti de iade edildi. Aradan geçen 4 yılın ardından adliyeye giden Bal, kararın istinafa gönderildiğini öğrenince ikinci bir şok daha geçirdi. Her şeyin ortada olduğunu ve hayatı boyunca ağzına alkol koymadığını belirten Bal, şimdi istinaftan gelecek kararı bekliyor.

’’Önce kamera şakası zannettim’’

Yaşadığı süreç ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Dilek Arslan Bal, ’’Silvan Yolu üzerinde, kına gecesi dönüşü sırasında uygulamaya takıldım. Alkolmetreyi uzattılar, üfledim. 0.61 promil alkollüsün dediler. Doğrusu çok şaşırdım, önce kamera şakası zannettim. ‘Memur bey, bu bir kamera şakası mı?’ diye sordum. ‘Hayır, sağa çek’ dedi. Aracı sağa çektim. Ehliyetimi aldılar, ardından ‘Aracı bağlayacağız’ dediler. Araç bana ait değildi, kardeşimin aracını kullanıyordum. O dönem bin 349 lira ceza yazdılar ve ehliyetime 6 ay süreyle el koydular. Oysa ben herhangi bir alkol almamıştım. Kına gecesi ortamında gazlı içecek içmiş olabilirim, dezenfektan ya da ıslak mendil kullanmış olabilirim. Polisler de zaten bunların etkileyebileceğini söyledi, hemşire de aynı şekilde. Ben de o sırada bu ürünleri kullanmıştım. Zaten asıl önemli olan kan tahlili sonuçlarıydı. Tahlil sonuçlarım negatif çıktı. Kendime güveniyordum, alkollü olmadığım kesindi. Ancak buna rağmen dosyam istinafa gönderilmiş. Nedenini anlamadım. Hem haklı taraf benim, hem de dosya istinafa gitmiş. Gerçekten merak ediyorum, neden istinafa gönderilmiş olabilir diye. Haklı olduğum ortaya çıkınca kesilen ceza iade edildi ve ehliyetim de verildi’’ diye konuştu.

Islak mendil ve dezenfektan kullandı, ehliyetinden oldu

Aydın Yorat - Mehmet Ali Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "İşçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olununca erkenci mandalinalar dalında kaldı" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, elçilerin işçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olması nedeniyle erkenci mandalinaların dalında kaldığını ve üreticilerin zarara uğradığını söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, mandalinaların dalında kalması ve bu nedenle üreticilerin zarara uğramasıyla ilgili açıklama yaptı. Doğan, Adana’da tarımsal faaliyetlerin kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde devam etmesi için Adana Elçiler Derneği’nin kurulduğunu belirterek, "Çiftçi, işçi, tüccar, ziraat odaları, çiftçiler birliği, Turunçgil Üreticileri Birliği ve Budamacılar Derneği olarak yılbaşından sonra Valiliğimizin başkanlığında bir araya gelinerek ortak bir protokol hazırlanacaktır. Bu oluşumun dışında kalan hiçbir kişi veya grup, Ziraat Odamızın muhatabı değildir ve üreticilerimiz adına konuşma yetkisine sahip değildir. Turunçgil Kesim ve İhraç Tarihlerini Belirleme Komisyonu tarafından 27 Eylül 2025 tarihinde açıklanan erkenci mandalina kesim tarihi sonrasında elçilerin işçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olması nedeniyle erkenci mandalinalar dalında kalmış, raf ömrünü kaybetmiş ve üreticilerimiz ağır zarara uğramıştır" ifadelerini kullandı. "Bu sorumsuzluk ve ihmalkarlığın asla kabul edilemez olduğunu" söyleyen Doğan, "Üreticimizin emeği ve alın teriyle kimsenin oynamasına izin vermeyeceğiz. Yüreğir Ziraat Odası olarak çiftçimizin hakkını her platformda savunmaya, emeğini korumaya ve gereken tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz" dedi.
İzmir Yumurta alerjisi olanlara ’grip aşısı’ uyarısı Gribin nezle ile karıştırılmaması gerektiğini belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nuran Katgı, grip hastalığının ciddiye alınmasında fayda olduğunu belirtti. Doç. Dr. Nuran Katgı, her yıl mutasyona uğrayan influenza virüsünün, özellikle kronik hastalar, yaşlılar, hamileler ve çocuklar için ciddi tehlike oluşturduğunu belirtti. Gripten korunmanın en etkili yolunun her yıl güncellenen grip aşısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nuran Katgı, "Aşının koruyuculuk oranı yüzde 70’e kadar çıkabiliyor. Ancak yumurta alerjisi olanlar yaptırmadan önce mutlaka doktoruna danışmalı" ifadelerini kullandı. Havaların soğumasıyla beraber bulaşıcı hastalıklara da gün doğdu. Özellikle influenza virüslerinin neden olduğu grip, her yıl bu dönemlerde yüzlerce insanı yatak döşek yatırır duruma getiriyor. Hal böyle olunca uzmanlar da gribe karşı dikkat edilmesi gerekenler hakkında vatandaşları uyarıyor. Gribin, kamuoyunda basit bir hastalık olarak görüldüğüne ve de en çok nezle ile karıştırıldığına dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuran Katgı, grip hastalığının ne olduğunu ve de bu hastalığa karşı nasıl kişinin kendini koruması gerektiğini anlattı. Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip, influenza virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş, kas ağrısı, halsizlik ve öksürükle seyreden bir solunum yolu enfeksiyonudur. Nezle ise daha hafif seyirli virüslerle oluşur. Nezlede burun akıntısı ve boğaz ağrısı ön plandayken, gripte ani başlayan ateş ve kırgınlık dikkat çeker" dedi. Her yıl aşı mutlaka yenilenmeli Grip aşısı, vücudu influenza virüsünün yüzey proteinlerine karşı antikor üretmeye yönlendirdiğini ve böylece kişinin virüsle karşılaştığında bağışıklık sisteminin hızlı yanıt verebildiğini aktaran Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip aşısı olan kişilerde hastalık ya hiç gelişmez ya da hafif seyreder" açıklamasını yaptı. Grip aşısının her yıl yenilenmesiyle ilgili de açıklama yapan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Grip virüsü sürekli genetik değişim geçirir; bu sürece ‘antijenik drift’ denir. Küçük mutasyonlar virüsün yüzey yapısını değiştirir, önceki yıl oluşan bağışıklık yeni suşlara tam koruma sağlayamaz. Bu nedenle her yıl güncellenmiş aşılar uygulanır" dedi. Öte yandan özellikle grip aşısı olması gereken gruplara dikkat çeken Doç. Dr. Nuran Katgı, "65 yaş üstü bireyler, kronik hastalığı olanlar, hamileler, sağlık çalışanları ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler öncelikli gruplardır. Özellikle akciğer hastalığı olan bireyler (KOAH, astım vb.) fazla risk altındadır. Çünkü bu hastalarda solunum kapasitesi sınırlıdır. Grip, bronşlarda iltihap ve daralmaya yol açarak solunumu zorlaştırır ve zatürre riskini artırır" diye konuştu. Öte yandan hamileler ve emziren annelerin grip aşısından çekinmemesi gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Hamileler ve emziren anneler için de grip aşısı güvenlidir. Özellikle ikinci ve üçüncü trimesterde yapılması önerilir. Anne ve bebeği hem gripten hem de komplikasyonlardan korur. Ayrıca 6 ayın üzerindeki tüm çocuklara da yıllık grip aşısı önerilir. İlk kez aşılanacak 6 ay-8 yaş arası çocuklara iki doz arayla uygulanır" mesajını verdi. Kanser hastaları, immün yetmezliği olanlar ve kronik hastalar için aşı güvenliği konusuna da ayrıca değinen Doç. Dr. Nuran Katgı, "İnaktive (ölü) grip aşıları güvenlidir. Bu gruplarda canlı virüs içermediği için enfeksiyon riski oluşturmaz, ancak bağışıklık yanıtı daha zayıf olabilir" diye konuştu. Şiddetli yumurta alerjisi olanlar dikkat Grip aşısının koruyuculuk oranı ve yan etkileri hakkında merak edilenleri yanıtlayan Doç. Dr. Nuran Katgı, "Koruyuculuk oranı genellikle yüzde 50-70’tir. Bu oran düşük görünse de hastalığın şiddetini, hastaneye yatış ve ölüm riskini önemli ölçüde azaltır. Aşının yan etkileri olarak kişide hafif kas ağrısı, enjeksiyon yerinde hassasiyet ve düşük ateş görülebilir. Şiddetli yumurta alerjisi olanlarda dikkatli olunmalıdır" sözlerini kaydetti. KOAH ve astım gibi hastalıkları olan kişilerin gribe karşı öncelikle aşı olarak önlem almasında fayda olduğunu dile getiren Doç. Dr. Nuran Katgı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Grip, bu hastalıklarda alevlenmelere neden olur. Solunum yolu iltihabı artar, oksijen düşer ve hastane yatışı gerekebilir. Aşılanmayan solunum hastalarında grip bazı komplikasyonlara neden olabilir. Zatürre, solunum yetmezliği ve sepsis gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Grip aşısı doğrudan zatürreye karşı değil, ancak grip sonrası gelişen bakteriyel zatürreyi önlemede etkilidir. Dörtlü aşı ise iki A ve iki B tipi influenza suşuna karşı koruma sağlar. Özellikle riskli gruplarda tercih edilir." Bu ay aşınızı yaptırabilirsiniz Grip aşısı yaptırmak için en uygun dönemin Ekim ve Kasım ayları olduğunu aktaran Doç. Dr. Nuran Katgı, "Aşı yaptırdıktan sonra bağışıklık 2 hafta içinde gelişir, grip sezonu öncesinde koruma başlar. Aşı sayesinde vücutta oluşan koruyuculuk 6-12 ay sürer. Grip aşısıyla birlikte aynı dönemde COVID ve zatürre aşıları da farklı vücut bölgelerine yapılmak şartıyla aynı gün uygulanabilir. Etkileşimleri yoktur. Aile hekimliklerinde grip aşısı risk grubundakilere ücretsiz yapılır. Diğer kişiler eczanelerden reçete ile temin edebilir" bilgisini paylaştı. Grip aşısı konusunda toplumda bazı mitlerin olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Nuran Katgı, ‘Güçlü bağışıklığa sahip olanların aşıya ihtiyacı yok’ ve ‘Her yıl aşı olunca bağışıklık tembelleşiyor’ gibi söylemlere şu cevabı verdi: "Bu yaklaşımlar yanlıştır. Güçlü bağışıklık sistemi bile yeni suşlara karşı savunmasız olabilir; aşı özgül koruma sağlar. Aşılar bağışıklığı tembelleştirmez, aksine doğal enfeksiyon yaşamadan koruyucu bellek oluşturur. Vitamin takviyeleri genel bağışıklığı destekler ama gribe özgül koruma sağlamaz. Etkili yöntem grip aşısıdır. Grip, basit bir soğuk algınlığı değildir; ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Aşı güvenlidir, her yıl milyonlarca kişiye uygulanır."