EKONOMİ - 22 Ekim 2023 Pazar 10:34

Kış lastiği alırken üretim tarihine dikkat

A
A
A
Kış lastiği alırken üretim tarihine dikkat

1 Aralık itibariyle Türkiye genelinde kış lastiği takma zorunluluğu başlıyor. Araç bakım uzmanı, lastikte üretim tarihinin önemli olduğunu belirterek, "Lastiğin raf ömrü 10 yıldır. Aracın altında bu ömür 5 yıla kadar düşüyor. Vatandaşların bunu alırken dikkat etmeleri gerekiyor" dedi.


Ülke genelinde 1 Aralık itibariyle zorunlu kış lastiği dönemi başlayacak. Yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan yabancı ve yerli plakalı araçlar, bu tarihten itibaren kış lastiği takmak zorunda kalacaklar. Lastik taktırmak için 1 Aralık’ın beklenilmemesini tavsiye eden Düzce’de araç bakım merkezi müdürü Ümit Sel, "Ticari araçlarda zorunlu tarih 1 Aralık fakat can güvenliği için otomobiller daha erken tercih edebiliyor. Aşırı yol yapmayan insanlar daha erken taktırabiliyor. Kendi aracım için örnek vereyim. Sabah saatlerinde işe gelirken hava sıcaklığı 8-10 derece oluyor. Akşam da eve giderken hava sıcaklığı yine aynı seviyede oluyor. Bu aralar kış lastiği takılabilir. Son güne bırakmamak adına takılabilir ama resmi olarak 1 Aralık’ta lastiklerin takılması gerekiyor" dedi.



"Lastikte tarih önemli"


Lastiklerin üretim tarihinin önemli olduğunu belirten Sel, "Lastiklerde üretim tarihi çok önemlidir. Lastiğin raf ömrü 10 yıldır. Aracın altında bu ömür 5 yıla kadar düşüyor. Vatandaşların bunu alırken dikkat etmeleri gerekiyor. 5-6 yıllık lastik almamak gerekiyor. Yırtık lastik almamaları gerekiyor. 2022 aslında bizim için eski bir tarih değil. Fiyat olarak daha uygun olacaksa tercih edilebilir ama mümkünse çok kullanılmadığını düşünürsek kış lastiğini yeni tarihli almak faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.



Kış lastiği alırken üretim tarihine dikkat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa AK Parti’li Hızlı: "Ortak aklı kullanabilirsek 5 yılda büyük kazanımlar elde edebiliriz" AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, “Eğer ortak aklı gerçekten kullanacaksak, bütün kurumlarla bir arada çalışma prensibini bir yapısal çabaya dönüştürebilirsek Manisa bu 5 yıllık süre içerisinde büyük kazanımlar elde edebilir” dedi. AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı başlayan kongre süreciyle ilgili gerçekleştirdiği toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti Manisa İl Başkanlığında düzenlenen toplantıya Başkan Hızlı’nın yanı sıra Kadın Kolları Başkanı Ebru Kaplan, Gençlik Kolları Başkanı Ömer Can Temizel, Tanıtım Medya Başkanı Emre Şener ve il başkan yardımcıları katıldı. Toplantıda başlayan il ve ilçe kongre süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Hızlı, “Kongrelerimizle ilgili genel olarak şunu söyleyebilirim. Kongrelerde parti teşkilatlarımızda büyük bir heyecan görüyoruz. Biz bugüne kadar 23 yıldır AK Parti iktidarı olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm zamanların en büyük hizmetlerini yaptık. Yani bu bunun altını sürekli çiziyorum. Yani bu iddialı bir söz gibi gelebilir ama 23 yıldır yapılanlara bakarsak tüm zamanların en iyisi. Tabii bu bizim milletimizin ve devletimizin birikimi üzerinden yaptığımız bir şey. Cumhurbaşkanımız idealinde bunu yaptık. Bunları yaparken büyük bir tutkuyla çalıştık. Cumhurbaşkanımız sürekli söylüyor ya ‘Aşk ile çalışan yorulmaz’. Ki bunu görüyorsunuz. AK Parti teşkilatları, Cumhurbaşkanımızdan aldığımız enerjiyle milletimizden aldığımız enerjiyle büyük bir tutkuyla çalışıyoruz” dedi. "Türkiye’nin birlikteliğini, beraberliğini engellemeye çalışan insanların çabaları beyhude" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iç siyasette birlik ve beraberlik çağrısını bölmeye çalışanların beyhude bir çaba içerisinde bulunduğunu belirten Başkan Hızlı, “Türkiye’de son zamanlarda yapılan bir vurgu var biliyorsunuz arkadaşlar. Sürekli Cumhurbaşkanımızın da iç birlikteliğin vurgusunu yapıyor. Yani içeride bir toplumsal barışın daha güçlendirilmesi gerektiğine ilişkin çalışmalar yapılmaması gerektiği ve bu yönde mesajlar veriliyor. Ve ben bütün siyasi partilerin önemli bir kısmının buna karşılık verdiğini de gördüm. Yani bu uzatılan ele el de uzatıldı. Fakat her zaman yaşadığımız bir şeyi yaşıyoruz yine ülkede. O zaman buna benzer bir barış iklimi de olsa mutlaka bu bir türlü kesilmeye çalışılıyor. Tabii bu burada ben şunu söylemek istiyorum arkadaşlar. Türkiye’nin birlikteliğini, beraberliğini engellemeye çalışan insanların çabaları beyhude. Bunlar ancak şunu bu işin maliyetini biraz yükseltebilirler. Bir de süresini uzatabilirler. Bu topraklar binlerce yıldır bütün farklılıklarıyla kardeş yaşamayı becermiş, medeniyet kurmuş topraklardır. Bizim genetik kodlarımızda bu vardır. Biz buna ulaşacağız. Ama bunu bölmeye çalışan, bunu engellemeye çalışan, işte görüyorsunuz tam bir barış iklimi oluşmaya başladığında TUSAŞ’a bir terör saldırısı gerçekleştirildi. Yani bunlar böyle işte bu iklimi bu milletin içindeki birlikteliği bozmaya yönelik şeyler ama beyhude çabalar” ifadelerini kullandı. "Ortak akılla 5 yılda büyük kazanımlar elde edebiliriz" Manisa’nın kent yönetimi açısından özgün projelere ihtiyacı olduğunu belirten Hızlı, “Manisa artık Türkiye gibi. Çok kolay yönetilebilir bir şehir değil. Yani böyle bireysel, kişisel eleştiriler de yapmak istemiyorum ama çok daha üst planlarla yönetilmeli. Büyükşehir belediyesinin pozisyonunda kişisel samimi bir çaba görüyorum. Ama bu çabanın genel sistemleri içerisinde, ekosistemleri içerisinde başarıya ulaşacağı kanaatinde değilim. Manisa sanayide çok ileri gitmiş bir yer. Efendime söyleyeyim tarımda çok ileri gitmiş bir yer. Ve bizim işte sürekli ortak akıl diye söylediğimiz ama konuşurken ortak akıl ama iş yaparken ortak akıl dışında davranışlarımız 5 yılın sonunda oturacağız, göreceğiz. Bir arpa boyu yol almamışız olacağız. Eğer ortak aklı gerçekten kullanacaksak bütün kurumlarla bir arada çalışma prensibini bir yapısal çabaya dönüştürebilirsek Manisa bu 5 yıllık süre içerisinde büyük kazanımlar elde edebilir. Biz geçende yönetim kurulu arkadaşlarımızla bir hesap yaptık. Manisa’daki sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri söyleyelim. 5 yılda 100 milyar lira kaynak kullanacaklar. Bunun yarısı büyükşehire ait. 50 milyar lirası, 50 milyar lirası da ilçe belediyelerine ait. Çok ciddi bir kaynak ve bu kaynağın çarçur edilmesini istemiyoruz. Şimdi insanlar çarçur etmek niyetiyle yapmazlar tabii. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 4 tane belediyesi vardı. Bir tane özgün projelerini hatırlamıyorum arkadaşlar. Bir tane özgün projeleri yok. Yani özgün proje derken hani projeksiyonu olan, şehirle bütünleşmiş, şehrin sorunlarıyla bütünleşmiş bir projeleri yoktu” dedi. Başkan Hızlı sözlerine şöyle devam etti: “Akhisar’da 15 yıl belediye başkanlığı yaptığım için Akhisar’dan bahsetmek istemiyorum belki ama bu bağlamda. Fakat kurduğumuz bir Akhisar İhtisas Zeytin OSB vardı. Bu tarım ve sanayi, tarımsal sanayi her ikisini birden kapsayan bir şeydi. Yılda 10 milyar lira kente artı para girmesini sağlıyor. Akhisar Belediyesi olarak çok büyük bir para harcamadık. Burada bir paydaşlık yaptık. Ticaret Odası, Ticaret Borsası. Bu 100 milyarlık kaynakla siz 200 yüz milyarlık iş yapabilirsiniz. Yani biz Akhisar Belediyesi olarak Ticaret Odası’yla bir ortaklık yaparak Akhisar’da İhtisas Zeytin Organize Sanayi Bölgesi’ni kurduk. Şimdi özgün projeden kastım biraz bu. Mesela Süper Lig’e bir takım çıktı. Şimdi özgün projeden kastım bu. Dünya şampiyonu güreşçiler çıktı. Özgün projeden kastım bu. Üniversite derneği kurduk. Bütün siyasi bileşenlerle Akhisar’a bir üniversite hayalini gerçekleştirmeye çalıştık. Kentsel dönüşümle ilgili çok ciddi bir projemiz vardı. Ciddi bir turizm potansiyeli var. 13 tane literatüre girmiş kazıdan bir tanesiydi bu. Roma’ya gittik sergi açtık” “Akhisar İhtisas Zeytin Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtması 6 yıldır yapılamıyor” Akhisar İhtisas Zeytin Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtmasının 6 yıldır yapılamadığını belirten Hızlı, “Şehirde 13 tane arıtma yapılmış. Şimdi arıtmalar yapılmamış olsaydı siz harıl harıl arıtma yapıyor olacaktınız. Gidelim Akhisar İhtisas Zeytin Organize Sanayi Bölgesi var. 6 yıldır arıtması yapılamıyor. Biz teslim ettiğimizde ve finansmanıyla birlikte teslim ettik. Şimdi buradan milletvekillerine de sesleniyorum onların. Çok çevreci böyle sürekli her ay bir manifesto yayınlayan milletvekilleri. Gördes’teki nikel madeniyle ilgili yol kesenler şimdi gitsinler Akhisar Zeytin İhtisas OSB’ye. Akhisar milletvekilimiz de var Vehbi Bakırlıoğlu. Onunla biz çalıştık. Yani rakip de olduk birbirimizle. Benim belediye başkanlığımda işe başladı. İnsan ilişkilerimiz de çok iyidir. Çevre duyarlılığı olduğunu bildiğim bir arkadaşımız, milletvekilimiz. Buradan ona sesleniyorum. Akhisar’daki İhtisas Zeytin Organize Sanayi Bölgesinin termin planını bir göstersin bize. 6 yıldır yapılamıyor, ordaki atıklar nereye geliyor?” dedi.
Bartın Rus turistlere patlama uyarısı Bartın’ın Amasra ilçesindeki kömür madeninde gerçekleştirilecek olan kontrollü patlama öncesinde ilçede bulunan turistler, Rusça ve Türkçe anonslarla korku ve panik yaşamaması için uyarıldı. Bartın’ın tarihi ve turistik ilçesi Amasra, 193 metre uzunluğa ve 30 metre genişliğe sahip Astoria Grande isimli kurvaziyere 58. kez ev sahipliği yaptı. Dev gemi, bu yılın 25. seferinde, bin 53 yolcu 420 personel ile Amasra Limanı’na yanaştı. Sabahın erken saatlerinde ilçeye yanaşan gemideki turistler ise Amasra kalesi, Amasra Müzesi, Kemere köprüsü, tarihi Çekiciler Çarşısı, Büyük Liman ve Küçük liman gibi turistik ve tarihi bölgeleri gezdi. İlçenin muhteşem manzarasında bol bol fotoğraf çekilen turistler, ilçede balık ekmek yiyerek, çarşıdan hediyelik eşyalar alıp gemiye geri döndü. Rusya’dan Türkiye’ye düzenlen ve bu yılın 25. seferinde Amasra ilçesine bu yıl gelen sayısı 24 bin 209’u yolcu 10 bin 933’ü gemi personel olmak üzere 35 bin 142 kişiye ulaşırken, seferlerin başladığı 2022 yılından günümüze kadar ise Amasra, 46 bin 366’sı yolcu, 25 bin 47’si personel olmak üzere 71 bin 413 kişiyi ağırladı. Astoria Grande gemisinin bu yıl ki son seferini 28 Kasım 2024’te düzenleyeceğini belirten Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, 2025 yılının Ocak ayı ile birlikte gemi seferlerinin devam edeceğini kaydetti. Çakır, "Gemi toplamda 58’inci, bu yıl ise 25. seferini düzenledi. Bu yıl içerisinde bir seferimiz daha var. Rus turistler için keyifli bir sonbahar günü, esnafımız için de bayram günü. Bizler de Rus misafirlerimizle olmaktan dolayı mutluyuz. 2024 yılında son bir seferimiz kaldı. Sonra 2025 yılı programımız başlayacak. Bu yıl için ise planlanan sefer sayısı 32. Şu anda Karadeniz’de yolcu taşıyan başka bir gemi yok. Maalesef Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle başka bir gemi tura çıkamıyor. Güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Umarım bu savaşın bitiminde de Karadeniz’de önemli bir kruvaziyer güzergahı olacak" diye konuştu. Patlama uyarısı İlçede bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesine bağlı maden ocağında kontrollü patlama yapılacak olması nedeniyle ilçe halkı ve Rus turistler, yapılan anonslarla uyarıldı. Amasra Belediyesi tarafından Türkçe ve Rusça yapılan anonslarda, maden ocağında kontrollü patlama yapılacağı ve patlama sesi nedeniyle korku ve paniğe kapılmamaları gerektiği anons edildi. İlçede gezen Rus turistlere belediye hoparlöründen yapılan anonslarla patlama bilgisi duyurulurken, gemide de yapılan Rusça anonslarla içerideki Rus yolcular uyarıldı. Yapılan uyarıların ardından ise ilçede patlama sesleri duyuldu.
İstanbul Turkcell’den tedarikçi ekosisteminde ‘yerlilik’ hedefi Yerli ve yenilikçi teknolojileri desteklemek amacıyla Turkcell tarafından düzenlenen Tedarikçi Zirvesi 2024, İstanbul’da gerçekleşti. Zirvede altyapı, yazılım ve teknoloji ürünlerinde ekosistemi geliştirme hedefi öne çıkarken, başarılı tedarikçiler ödüllendirildi. Turkcell, yerli ve yenilikçi teknolojileri destekleyerek, ekosistemde güçlü bir iş birliği oluşturmak amacıyla her yıl düzenlediği Tedarikçi Zirvesi’ni gerçekleştirdi. 170 tedarikçi firmanın katılımıyla İstanbul’da düzenlenen zirvede, Turkcell’in vizyon ve stratejileri iş ortaklarına aktarılırken, “Tedarikçi Eksenli İnovasyon ve Yerlilik Programları” kapsamında başarılı firmalara da ödülleri verildi. "Yerliliği artırmayı önemsiyoruz" Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç zirvede yaptığı konuşmada yerli teknolojilerin geliştirilmesinde ve altyapı projelerinde yerlilik oranının artırılmasını vurguladı. Koç, "Bu zirvedeki temel motivasyonumuz, yenilikçi ve verimli projelerin geliştirilmesi için uygun ekosistemin oluşmasına katkıda bulunmak. Bunun yanı sıra yerli tedarikçilerimizin Turkcell’e rekabet avantajı sağlayacak teknolojiler geliştirmesinin de önünü açmak. Altyapı çalışmalarında ve yeni geliştirilen ürünlerde yerlilik oranını artırmayı da çok önemsiyoruz. Her yıl düzenlediğimiz Tedarikçi Zirvesi, teknoloji ekosisteminde kilit bir rol oynayan KOBİ ve start-up’lara destek sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda Turkcell’in vizyon ve stratejilerini aktarmak için önemli bir fırsat sunuyor" dedi. “Tedarikçi ekosistemimizle ortak hedeflere ulaşıyoruz” Turkcell İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, “Turkcell olarak, 2 binin üzerinde tedarikçiye sahip bir ekosistemi yönetiyoruz. Tedarikçi ekosistemimizle ortak hedeflere ulaşmak, sürdürülebilir büyüme için güçlü bir temel oluşturuyor” dedi. Durdu, zirvenin iş dünyası trendlerini şekillendirecek teknolojileri tedarikçilerle birlikte keşfetmek ve rekabet avantajı sağlayacak yenilikçi çözümleri hayata geçirmek adına uygun bir zemin oluşturduğunu belirtti.
Antalya 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu başladı Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğinde 6-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu başladı. Bilim forumunda 3 gün boyunca alanında uzman bilim insanları “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” konularını ele alacak. Forumun ilk gününde Antalya’nın en kıymetli hazinesi olan çevre değerlerinin büyük risk altında olduğu vurgulanırken ‘Geleceği kurtaralım’ mesajı verildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirilen Antalya Uluslararası Bilim Forumu, “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” başlığıyla Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda başladı. Toplantıya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, yurt içi ve yurt dışından 100’e yakın bilim insanı ve öğrenciler katıldı. “İklim değişikliği ile ilgili önemli çalışmalar yaptık” Bilim formunun açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, iklim krizinden en çok etkilenecek kentlerden birinin Antalya olduğunu belirterek, Antalya’nın en kıymetli hazinesi olan çevre değerlerinin büyük risk altında olduğunu söyledi. Alacağımız önlemlerde her daim olduğu gibi pusulamız bilim diyen Başkan Vekili Osman Sert, “Göreve geldiğimiz günden bu yana Başkanımızın öncülüğünde iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konusunda pek çok başarılı çalışmaya imza attık. Nötr karbon hedefimizle tarım, turizm, peyzaj, ulaşım, altyapı, enerji gibi birçok alanda çevre odaklı, bilime ve tekniğe dayalı, ortak akılla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uzman ekibimiz ayrıca, bilim forumunda belediyemizin yerel ve uluslararası platformlardaki iş birlikleri ve yürütmekte olduğumuz Avrupa Birliği destekli projeler hakkında bilgilendirmelerde bulunacaklardır” dedi. “Geleceği kurtaralım” Rektör Yardımcısı Cengiz Toker ise son yıllarda Antalya’nın yüksek kesimlerindeki yaylalarında su kaynaklarının kuruduğuna dikkat çekerek, “Doğal su kuyularımız kurudu. 8-10 metreden sondajla çıkan sular artık, 80 metreden çıkmaya başladı. Tarımsal ve içme suyu açısından ilerleyen süreçlerde sıkıntılar bizi bekliyor. Bilimsel verilere göre ilerleyen yıllarda kuraklık ve yüksek sıcaklıklar olacak. Tez zamanda gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu bilim forumuna çok önem veriyorum. Burada konuşulacak konular ve çözüm önerileri sunulacaktır. Yapılacak çalışmalarda bugünü değil, geleceği kurtaralım” diye konuştu. Açılış konuşmalarından sonra Prof. Dr. Erol Esen başkanlığındaki ilk oturumda Prof. Dr. Hans-Liudger Deinel, “Kriz zamanlarında Sürdürülebilir Enerji ve Hareketliliğe Geçiş için İklim”, Daniela Carmela Cıcchella ise “İklim Eylemi için 2024-2030 Stratejik Planı” konularında bir sunum gerçekleştirdi. 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu’nda 7 Kasım Perşembe günü saat 10.30’da Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışması Lokman Atasoy, ‘Belediyelerin İklim Değişikliği Çalışmalarında İştirak Şirketleri ve Sivil Toplum Kuruluşları ile İşbirliğinin Değerlendirilmesi’ konusunda bir sunum gerçekleştirecek. Belediyeler Panelinde ise yerel yönetimlerin iklim değişikliği mücadelesi ve adaptasyonda veri tabanlı çalışmaların önemi anlatılacak. 6-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumunda 3 gün boyunda farklı konuklar “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” konularını ele alacak.