YEREL HABERLER - 27 Ocak 2016 Çarşamba 17:29

Tarihi Çarşı Esnafı Zamlı Faturalardan Dertli

A
A
A
Tarihi Çarşı Esnafı Zamlı Faturalardan Dertli

Edirne’de, tarihi çarşı esnafı, zamlı gelen doğalgaz ve elektrik faturaları nedeniyle zor günler geçiriyor. Özellikle küçük esnafın zor durumda kaldığını belirten, tarihi Alipaşa Çarşısı Dernek Başkanı Yılmaz Sanış, yetkililerin taksitlendirme gibi ödeme kolaylıkları sağlamaları gerektiğini belirterek, “Böyle giderse 5 yıl sonra küçük esnaf diye bir şey kalmayacak” dedi.
Edirne’de özellikle son yıllarda güçlükle ayakta durmaya çalışan tarihi çarşı esnafını, yeni yılla birlikte faturalara gelen zamlar kara kara düşündürüyor. Türkiye’de şu an için en zor geçinen kesimin esnaf olduğunu belirten tarihi Alipaşa Çarşısı Dernek Başkanı Yılmaz Sanış, özellikle küçük esnafın haklarını savunacak bir kurumun olmadığını kaydetti.
“DOĞALGAZ VE ELEKTRİK FATURALARINA ÖDEME KOLAYLIKLARI SUNULMALI”
Bağ-kur primi, elektrik ve doğalgaz faturalarındaki artışların küçük esnafın belinin iyice büktüğüne değinen Sanış, “En düşük Bağ-kur primi 568 TL oldu. Bunu her ay ödemek çok zor. Daha önceden en düşük 440 TL’dir, artış çok oldu. Bununla beraber elektrik faturalarına aşırı derecede zam geldi. Normalde elektrik faturalarını her ayın 29-30’unda ödeniyordu, bu yıl ne hikmetse yeni yıla atladılar. Dolayısıyla Aralık faturalarını zamlı tarifeden ödemek zorunda kaldık. Ayrıca elektrik faturasının son ödeme tarihini bir gün geçirdiğiniz zaman hemen kesme kağıdı getiriyorlar. Bu da bizleri çok zor durumda bırakıyor. Bu doğalgazda da elektrikte de böyle. Kış zaten zor geçiyor ve dolayısıyla biz bunlarda bir esnetilme payının olmasını istiyoruz” dedi.
“FATURALAR TAKSİTLENDİRİLSİN”
İGDAŞ tarafından İstanbul’da doğalgaz faturaları için 3 taksit imkanı getirildiği örneğini veren Sanış, şunları kaydetti:
“Geçenlerde bir uygulama yapıldı İstanbul’da. Doğalgazı 3 taksitle ödeyebiliyorsunuz. Fakat bu uygulama ne hikmetse Trakya’da yok. Kışın zaten en düşük gelen doğalgaz faturası 400-500 TL. Bunları insanlar ödemekte zorlanıyorlar. Her zaman söylüyoruz kış şartları zaten ağır, dolayısıyla bunlara bir ödeme kolaylığı bir opsiyon tanınması lazım” ifadelerini kullandı.
“KÜÇÜK ESNAFA SAHİP ÇIKILMALI”
Sanış, küçük esnafın bitme noktasında olduğuna işaret ederek; “Küçük esnaf zaten bitme noktasında, işler çok zor geçiyor böyle giderse 5 yıl sonra küçük esnaf diye bir şey kalmayacak. Tamam kapatıp gidelim ama biz ne iş yapacağız sonrasında? Bir de bu var. Küçük esnaf bitiyor, ne yapacağız? Bu konuda yetkililerin lütfen esnafın üzerine biraz daha eğilmesini istiyoruz. Böyle giderse ileride gittikçe kahvelerde çok daha fazla işsiz insan göreceğiz. Bu konuda bir an önce önlem alınmalı” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van YYÜ öğrencileri Gazze’ye destek protestolarını sürdürüyor Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrencileri, İsrail’in saldırıları ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlilere destek amacıyla çeşitli etkinlikler ve protestolarla seslerini duyurmaya devam ediyor. Van YYÜ yerleşkesinde kurulan “Gazze Dayanışma" çadırında, öğrenci ve akademisyenlerce hazırlanan yiyecekler ve getirilen kıyafetlerin satışa sunulması adına kurulan hayır çarşısının yanı sıra İsrail’in saldırılarına ilişkin fotoğraf ve resim sergisi açıldı. Elde edilecek gelirin Gazze’deki insanlara ulaştırılacağı hayır çarşısına; öğrenciler, akademisyenler ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Çadırı ziyaret eden Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, İsrail’in Filistin topraklarında işlediği suçun büyüyerek devam ettiğini söyledi. İnsanlığın tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ettiklerini belirten Rektör Şevli, “Tüm dünyada olduğu gibi üniversite öğrencilerimiz de Gazze’deki katliama sessiz kalmadı. Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Uluslararası hukuk ayaklar altına alındı. Tarihte böyle bir katliamın örneği yok. Katliamlar uzun süredir tüm dünyanın gözü önünde devam ediyor. İsrail saldırıları acımasızca masum bebeklerin, kadınların ve sivillerin canını alıyor. Biz de Filistin halkının yanında olduğumuzu göstermek, sesimizi duyurmak istiyoruz. Öğrencilerimiz, hayır çarşısı düzenleyerek oradaki kardeşlerimize bir nebze de olsa yardım etmeye çalışıyor. Katliamların, acımasızca yapılan saldırıların bir an önce durdurulmasını ve Filistin halkının tekrar barışa, huzura kavuşmasını istiyoruz" dedi. Akademisyen ve öğrenciler, Filistin’e destek olmak ve seslerini duyurmak için Edebiyat Fakültesi önünden Merkez Yemekhane binasına kadar sessizce yürüdü. Burada toplanan kalabalık kısa bir basın açıklaması yaparak soykırıma maruz kalan Filistin halkının sesini tüm dünyaya duyurmaya çalıştı. İsrail saldırılarını farklı etkinliklerle protesto eden öğrenciler, Gazze halkının çığlığına ses olmak ve soykırıma maruz kalan Filistin halkının sesini tüm dünyaya duyurmak için çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.
İstanbul Restoranda askeri üniforma ile müşterilere servis yapan şüpheliye 7 yıl 6 aya kadar hapis talebi Beyoğlu’nda bir restoranda bulunan masalardaki müşterilere askeri üniforma ile servis yapılması görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede üniformayı giyen yabancı uyruklu şüpheli ile işletme mesul müdürünün ve işletme sahibinin 3 ayrı suçtan 7’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Beyoğlu’nda 16 Nisan 2024’de sosyal medyada yabancı uyruklu bir şahsın, bir restoranda bulunan masalardaki müşterilere askeri üniforma ile servis yaptığı görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sosyal medyadaki videoda bir işletmede askeri üniforma giyen bir şahsın mekanda bulunan masalara askeri üniforma ile servis yapıldığının görüldüğü üzerine soruşturma işlemlerine başlandığı ve söz konusu işletme mesul müdürünün Abdulkadir Güler, işletme sahibinin Adnan Kalkmaz, video içerisinde askeri üniforma giyerek servis yapan kişinin ise Suriye uyruklu Yousuf Jaafer olduğunun tespit edildiği anlatıldı. Devletin askeri teşkilatının şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin yayınlamış oldukları videonun devletin askeri teşkilatının şeref ve saygınlığını zedeleyici niteliğinin bulunduğu, video içeriğinin düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı, toplumun gelişmesine katkıda bulunmadığı gibi devletin askeri teşkilatını alenen aşağılamaya yönelik olduğu aktarıldı. Videonun kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik hareketler içerdiği kaydedildi Söz konusu videonun kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik hareketler içerdiğinin belirtildiği iddianamede, hareketlerin halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu, hareketlerin bulunduğu videonun sosyal medya ve basın yayın organlarında yayınlanmasının ardından birçok hesap ile grup tarafından yorumlarla birçok defa paylaşılarak medyada gündem oluşturduğu, ilaveten tahrik edilenler nazarında endişe meydana getirecek şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı kaydedildi. ‘’Üniformanın üzerinde herhangi bir bayrak ya da yazı yoktu, Türk askeri üniforması olduğunu bilmiyordum’’ Şüpheli Yousuf Jaafer’in ifadesine yer verilen iddianamede, şüphelinin ‘’Ben 2017 yılının yaz aylarında yasal yollar vasıtasıyla Suriye’den Türkiye’ye giriş yaptım. Türkiye’ye geldikten sonra ilk olarak İstanbul ili Bakırköy ilçesi sonrasında Beylikdüzü ilçesinde restoranlarda çalışmaya başladım. Daha sonra 2022 yılı yaz aylarında sosyal medya vasıtasıyla video çekmeye ve gelir elde etmeye başladım. Söz konusu restorana gittiğimde burada müşteri olarak bulunan, Dubai’den geldiklerini söyleyen yabancı uyruklu 2 kişi, Eminönü’nden almış oldukları askeri üniformayı bana getirerek video çekme teklifinde bulundular. Ben de askeri üniformalı videonun daha fazla izleneceğini düşünerek bu teklifi kabul ettim. Video içerisinde et servisi yaptığım masada bulunan iki kişi bana askeri üniformayı getirerek video teklifinde bulunan tanımadığım 2 kişidir. Giymiş olduğum üniformanın üzerinde herhangi bir bayrak ya da yazı yoktu, Türk askeri üniforması olduğunu bilmiyordum. Çok pişmanım. Videoyu çekme amacım kesinlikle Türk askeri teşkilatını aşağılamak değildir’’ dediği öğrenildi. Bilgileri dışında çekilerek yayında kaldığına yönelik savunmalarına itibar edilmeyeceği aktarıldı Şüpheli Jaafer’in askerlik mesleğine özgü elbiseleri başkalarını yanıltacak biçimde giyerek çektiği ve hesabından yayınlamış olduğu videoyu daha sonra sildiğinin de belirtildiği iddianamede, işletme mesul müdürü şüpheli Abdulkadir Güler ve işletme sahibi şüpheli Adnan Kalkmaz’ın, işletme üzerindeki yetkileri ve konumları gözetilerek videonun bilgileri dışında çekilerek yayında kaldığına yönelik savunmalarına itibar edilmeyeceği de belirtildi. 7’şer yıl 6’şar aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Abdulkadir Güler, Adnan Kalkmaz ve Yousuf Jaafer’in ‘devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama’, ‘özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama’ suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 3 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.