ÇEVRE - 07 Eylül 2017 Perşembe 14:27

Edirne’de 60 yıllık vahşi depolamaya son verecek tesisin ihalesi yapıldı

A
A
A
Edirne’de 60 yıllık vahşi depolamaya son verecek tesisin ihalesi yapıldı

Edirne Katı Atık Yönetimi Birliği (EDİKAB) tarafından yapılan ve Edirne’de 60 yıllık vahşi depolamaya son verecek olan ‘Edirne Katı Atık Düzenleme ve Bertaraf Tesisleri’nin işletme ihalesi gerçekleştirildi.

Edirne Katı Atık Yönetimi Birliği (EDİKAB) tarafından yapılan ve Edirne’de 60 yıllık vahşi depolamaya son verecek olan ‘Edirne Katı Atık Düzenleme ve Bertaraf Tesisleri’nin işletme ihalesi gerçekleştirildi. EDİKAB, 29 yıllığına işletmesini yapacak olan firmanın cirosundan yüzde 10 kar kazanacak, bertaraf ücreti ise ödemeyecek, uzun süredir çöp sorunu yaşayan Edirneliler ise rahat bir nefes alacak.


Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın başkanlığını yürüttüğü, Edirne Katı Atık Yönetim Birliği tarafından yapılan ve Edirne’deki en önemli soruna çözüm olacak ’Edirne Katı Atık Düzenleme ve Bertaraf Tesisleri’ 29 yıllığına kiraya verildi. Edirne, Lalapaşa, Havsa, Süloğlu ve İl Özel İdaresi’nin üyesi olduğu birlik, gerçekleştirdiği ihaleyle bertaraf ücreti ödemeyecek, firmanın kazandığı cirodan ise yüzde 10 pay alacak.


Edirne Belediye Meclis Salonu’nda konuyla ilgili basın toplantısı yapan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, tesisin bir ay içinde çalışmalara başlayacağını söyledi.



60 yıldır süren çöp sorunu bitiyor


Edirne’nin yaklaşık 60 yıldır süregelen ciddi bir çöp ve çöplük sorunu olduğunu ifade eden Başkan Gürkan, "2014 yılında yürüttüğüm seçim kampanyasında hangi mahalleye gitsem talep geliyordu ‘Bu çöp ne olacak?’ diye. Şükrüpaşa, Fatih, Kocasinan Mahalleleri’ne gittiğimde de İstasyon Mahallesi’ne gittiğimde de ‘bu çöplük ne olacak?’ diye gündemin en başındaki soru hep bu oldu. Tabii ki, vatandaşın en önemli talebi olan bu çöplük sorunu bir siyasetçi ve halka hizmet etmeyi görev edinmiş birisi olarak görmezden gelmek mümkün değildi. Biz de vatandaşlarımıza dedik ki; göreve geldikten sonra 1.5 yıl içerisinde bu sorunun çözümünü gerçekleştireceğiz" diye konuştu.



Eski proje iptal edildi


Göreve geldiklerinde daha önce hazırlanmış olan bir projenin olduğunu ve bu projenin 3 kez ihaleye çıktığın ifade eden Gürkan, "3 kez ihaleye çıkan bu projeye hiçbir firmanın teklif vermemiş olduğunu gördük. Söz konusu projeyi inceledik ve uzmanlardan da görüş alarak, daha önceki dönemde hazırlanan projeyi gündemden kaldırdık. O projenin yatırım maliyeti çok yüksekti. 25 milyon civarında bugünün rakamıyla 100 trilyon civarında bir yatırım maliyeti vardı. Ve hepsinden önemlisi bizim açımızdan iki şey önemliydi. Tesis kar ederse karın yüzde beşi birliğe verilecekti. Bir de birliğe üye belediyeler 29 yıl boyunca döktüğü her ton çöp için, her bir ton çöp için 2013 rakamlarıyla 55 TL bertaraf bedelini ihaleyi alan firmaya bertaraf etme parası olarak ödeyecekti. Şimdi tabi bunun hesaplarını yaptığımızda bu projenin uygulanabilir olmadığı zaten 3 kez ihaleye çıkılıp teklif gelmemesinden de belliydi" dedi.



"Bütüncül bir yaklaşım sergilendi"


Uzmanların da yardımıyla yeni bir proje için hazırlıklara başladıklarını belirten Gürkan, hazırlanan projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gittiğini, bakanlığın projeyi 5 ay içinde onayladığını söyledi.


Gürkan, bu aşamada bütüncül bir yaklaşım sergilediklerini ve dönemin Valisi Dursun Ali Şahin ile konuşarak İl Özel İdareyi de bu birliğe kattıklarını anlattı. Edirne Katı Atık ve Bertaraf Tesisleri’nde Edirne, Lalapaşa, Havsa, Süloğlu ve İl Özel İdareye bağlı 96 köyün de çöplerinin toplanacağını anlatan Gürkan, "Bizim ardımızdan hem Uzunköprü Orta Edirne Katı Atık Birliği hem de Keşan’daki Günay Ege Katı Atık Birliği de o bölgelerin köylerini üye olarak aldılar. Ve böylece Edirne, büyükşehirlerin dışında -büyükşehirler de köy yok artık biliyorsunuz- köyüyle, kasabasıyla, kentiyle çöp toplama ve bertaraf etme sistemini kuran ilk ve tek şehir oldu. Bu arada bir meşhur tartışmamız vardı o tarihlerde hatırlayacaksınız; ‘ÇED Raporu gerekli değildir’ Bazı arkadaşlar biz almıştık falan dediler. Ama dosyada öyle bir rapor bulamadık biz. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne sorduk. Onlar da öyle bir rapor vermediklerini söylediler. Biz müracaat ettik ve 15 günde ÇED Raporunu aldık" şeklinde konuştu.


Eski çöplükte özellikle bu yaz ayında yanmalar meydana geldiğini belirten Gürkan, "Vatandaşların haklı olarak isyanı oldu. Çöplükte yaşanan bu durumu kendi siyasi emelleri için kullananlar oldu. Çöplükte biriken lastikleri gidip geceleri yakanlar oldu. Bunların hepsini yaşadık" ifadelerine yer verdi.



"Eski projeyle 183 milyon 744 lira ödenecekti"


Tesisin 1,5 ay önce işletme ihalesini yaptıklarını bu ihaleye 3 firmanın katıldığını ancak cirodan 7.1’lik teklifi az bulduklarını için ihaleyi iptal ettiklerini anlatan Gürkan, "Yeniden ihaleye çıktık. İhaleye girerken iki konuya çok dikkat ettik. ‘Birliğin hiçbir üyesi, bertaraf ücreti ödemeyecek’ dedik. İkincisi ‘biz işletmeyi yapacak olan firmanın karından değil, cirosundan pay alacağız’ dedik. Edirne Belediyesi olarak günde 220 ton çöp topluyoruz. 2013 yılındaki proje ile devam etseydik; 2013 yılında 55 lira olan rakam bugün tefe, tüfeyle yaklaşık 80 lira. Dünkü ihalede aynı anlayışa sahip olsaydık, her gün döktüğümüz ton başına 80 lira ödeyecektik. Yani bugünün rakamlarıyla aylık 528 bin lira. Bir yılda 6 milyon 336 bin lira. 29 yılda 183 milyon 744 lira ödememiz gerekecekti" dedi.



"Türkiye’de ilk; biz kardan değil cirodan pay istedik"


Yeni yapılan ihale ile Edirne’nin Lalapaşa, Süloğlu, Havsa ve İl Özel İdarenin 183 milyon ödemekten kurtulduğunu belirten Gürkan, "Bunun yanında bütün çöpün bertarafını sıfır liraya mal ettik. Bu kadar mı? Değil. Eski ihalede karın yüzde 5’i, belki ihalede yüzde 10’a da çıkabilirdi. Karından yüzde 5 nasıl olacak: sistem şöyle: Firma bir üretim yapıyor elektrik üretimi, ambalaj atığını ayrıştırıyor. Oradan bir para kazanıyor. Önce giderleri düşüyor. Sonrada bir kar kalıyor. Mesela 10 milyonluk bir kar elde edildi. Onun yüzde 5’i nedir? 500 bin lira. O 500 bin lira sizin olacak. Şirketler önce yatırım maliyetini, işletme maliyetini, genel giderleri düşüyor. Kalan kar sermaye artırımına gidiyor. Yani kağıt üzerinde kar alıyorsunuz ama gerçekte sıfır lira alıyorsunuz. Biz bunu da değiştirdik. Türkiye’de ilk olarak biz kardan pay istemiyoruz. Birincisi siz bizim çöpümüzü bertaraf edeceksiniz ancak biz bunun için size para ödemeyeceğiz. İkincisi biz sizin karınızdan değil, cironuzdan pay istiyoruz. Ambalajı ayrıştıracaksın, doğal gübre, elektrik üreteceksin. Buradan ne para kazanacaksan cirona bakarım. Cirondan pay isterim. Senin kar ya da zarar ettiğin; maliyetin beni ilgilendirmez" diye konuştu.



"Eski çöplük yeşil alan olacak"


İhaleye cirodan yüzde 7.1 pay ile çıktıklarını anlatan Gürkan, "İhale 9.2 ile bir firmaya kaldı. Diğer firmalar çekildi. Biz pay oranını daha da çıkmalarını istedik. Firma yüzde 9,5 dedi. ‘Edirneliler buçuk sevmez’ dedim. Firma ile cirodan yüzde 10 ile anlaştık. Edirne’nin kanayan 60 yıllık yarası belediyenin cebinden bir kuruş çıkmadan; üstüne firmanın kazanacağı her kuruşun yüzde 10’nu almak şartıyla ihalemizi bitirdik. Bu işin parasal boyutu, çevresel boyutu var. Eski çöplüğün rehabilitasyon projesini bitirdik. Çok kısa sürede rehabilitasyonunu bitirerek orasını devasa bir yeşil alan haline getireceğiz. Yeni çöplüğümüzde ciddi bir şekilde elektrik üretimi olacak. Saatte yaklaşık 2,5 megavata yakın elektrik üretilecek. Devlet yenilebilir enerji olduğu için elektriği 13.3 dolar sentten alıyor. Orada satılan elektriğin de yüzde 10’u bizim olacak. Tesis 3 lottan oluşuyor. Birinci lot 50 yıl kadar bizi idare edecek. Edirne’nin çok uzak gelecekte bile elektrik sorunu olmayacak. Hem kendi dönemimde, hem de başka dönemlerde de Edirnelilere, vahşi depolama çöplük ile ilgili yaşattığımız sorunlardan dolayı Edirne Belediyesi adına özür diliyorum. Bunun çok uzun yıllar önce çözülmesi gerekiyordu. 1 ay içinde yeni çöplüğümüz faaliyete başlayacak. Eski çöplük kapatılacak, 25 metre çapta gaz bacası konulacak ve çok güzel bir yeşil alan haline gelecek. İnanılmayacak büyükte bir yeşil alan yaratacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.
Zonguldak Devrek’te 19 Mayıs coşkusu akşam da devam etti Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları akşam da düzenlenen etkinliklerle devam etti. Devrek Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde, halk oyunları ekiplerinin gösterileri, bando takımının konseri, animasyon şovlar, canlı langırt turnuvası, çocuklar için şişme oyun parkurları, canlı dart turnuvasının yanı sıra daha birçok etkinlik hazırlandı. Organize edilen etkinliklerin hemen ardından akşam saatlerinde DJ Emircan Saltabaş tarafından davetlilere müzik ziyafeti gerçekleştirildi. “Dev Fest Gençlik Festivali” adı altında hazırlanan ve yeni hizmete giren Egemenlik Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen, programa Kaymakamı Muhammed Evlice, Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, başkan yardımcıları Ayhan Kazkondu ve Özcan Özmekik ve çok sayıda davetli katıldı. Gençlerin doyasıya eğlendiği kutlamalarda özel eğitim gören çocuklar ’’Başkan Ulupınar’’ tezahüratları attı. Herkesin bayramını kutlayan Başkan Ulupınar ise, ’’Kutlamalar öncesinde 20 gün mesire alanın bakımını yaptık ve festivale hazırladık. Gençlerimizle birçok program yapacağız, gençlerimizin her zaman yanındayız, onları her konuda destekleyeceğiz. En büyük zenginliğimiz gençlerimiz olduğunu biliyoruz. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın ve bize yeniden bir istiklal savaşı yaşatmasın, bu toprakları vatan yapan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e, gazilerimize ve şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz’’ diye konuştu.