Edirne’de ’Geleceğini Tasarlayan Gençler Projesi’ kapsamında ’işverenlerle buluşma’ proje toplantısında bilgisayar ve grafik tasarımı eğitimi alan 90 dezavantajlı genç sertifika alarak iş hayatı yolunda ilk adımlarını attı.
Roman Kültürünü Araştırma Geliştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EDROM) ve Trakya Üniversitesi Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü ile Havsa Romanlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ortaklığında hayata geçirilen ’Geleceği Tasarlayan Gençler Projesi’ kapsamında ’işverenlerle buluşma’ toplantısı düzenlendi.
AB destekli projenin son faaliyeti olan işverenlerle buluşma toplantısı Duvan Otel’de düzenlendi. Toplantıya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bilgin Özbaş, T.Ü. Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitü Müdürü Yard.Doç.Dr. Özcan Aygün, çeşitli sivil toplum kuruluş temsilcileriyle proje kapsamında eğitim alan gençler katıldı.
“Bu projeler çocuklarımıza yol gösterecek”
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bilgin Özbaş, projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti ve şunları kaydetti:
“Geleceğimizi tasarlarken öncelikle geçmişten bugüne kadar bize yol gösteren ışık tutan insanları tanımamız gerekir diye düşünüyorum. Ben Edirneliyim, bir kenar mahallesinde büyüdüm. Bize hep yol gösteren birileri oldu, rol modellerimiz oldu. Geleceğimizi tasarlarken de büyüklerimizden hep feyiz aldık, onların düşünceleri doğrultusunda yolumuzu çizmeye çalıştık. Bizler de geleceğimizi tasarlarken yapacaklarımız bizlerin çocuklarına yol gösterecek diye düşünüyorum.”
“Amacımız farkındalık sağlamak”
EDROM Başkanı Erdinç Çekiç, projeyle en önemli hedeflerinin farkındalık oluşturmak olduğunu dile getirerek, “Bu projenin amacı şuydu ki umarım bu amaç hasıl olur, o da farkındalık. Roman gençlerle biz geleceği de tasarlayacak düzeyde bir şeyler yapmak için hayata geçmeliyiz artık. Bizim proje kapsamında sadece Roman gençlerimiz vardı ama mantıksal çerçevesinde değiştirilmesinde bir adım attık. Biz bu grubun içine gerçekten dezavantajlı tüm grupları kattık. Bizim için etnik köken önemlidir. Toplumsal birlikteliğimizin esas faktörü Türkiye’de yaşayan bu insanların birlikte yaşama kültürünü geliştirebilmek adına bir arada aynı sofrada yemek yiyebilmeleri, aynı havayı soluyabilmeleri ve bunları içlerine sinerek yapacakları bir geleceği tasarlamak. Belki de projenin en önemli çıktılarından biri de buydu” dedi.
