ÇEVRE - 23 Kasım 2017 Perşembe 12:56

Keşan’da hava kirliliği hassas noktada

A
A
A
Keşan’da hava kirliliği hassas noktada

Hava kirliliği ile geçtiğimiz yıllarda gündemden düşmeyen Edirne’nin Keşan ilçesi bu yıl da aynı sorun ile karşı karşıya kaldı.

Hava kirliliği ile geçtiğimiz yıllarda gündemden düşmeyen Edirne’nin Keşan ilçesi bu yıl da aynı sorun ile karşı karşıya kaldı.


Havası en kirli ilçe olarak bilinen Keşan’da hava kirliliği yine uyarı veriyor. Havaların soğumasıyla birlikte Keşan’da hava kirliliği hissedilir duruma geldi. Kirli hava, özellikle akşam saatlerinde rahatsız edici düzeye ulaşıyor.


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi İzleme İstasyonları web sitesindeki Coğrafi Bilgi Haritasında Keşan, hava kirliliği açısından "hassas" anlamını taşıyan "turuncu" ikon ile işaretlendi. Hava kirliliği değeri zaman zaman 40 g/m olarak kayıtlara geçerken, hava kirliliği sınırının AB üyesi ülkelerde 50 g/m olduğuna dikkat çekildi. Web sitesindeki istasyon bilgisinde havadaki kükürt oranının bazı dönemde 775 g/m oranına kadar yükseldiği görülüyor.



"Keşan ne yazık ki ülkemizin havası en kirli olan şehirlerinden biri"


Konuyla ilgili açıklamada bulunan AK Parti Keşan İlçe Teşkilatı Çevre Şehir ve Kültür Başkanı Beyhan Nanta, Keşan’da standartların çok çok üzerinde bir kirli hava olduğunu söyledi.


Nanta, "Keşan ne yazık ki ülkemizin havası en kirli olan şehirlerinden biri. Standart değerlerin çok çok üzerinde kirli havamız var. Karbonmonoksit, karbondioksit, kükürtdioksit olarak baktığımızda limit değerlerin çok üzerinde verilere sahip. Bununda başlıca nedenleri; birincisi yakıt olarak ısınma amaçlı kalitesiz kömürün kullanılmış olması. İkincisi çarpık kentleşme. Şehirde ısı adası oluşacak şekilde şimdiye kadar şehir planı yapılmış. Binalar arasında yeterli açıklık yok. Yol güzergahları oluşturulurken yanında bulunan ağaçlar ile bir yeşil koridor oluşturulup araçların neden olduğu kükürtdioksitin emilmesi sağlanır. Biz Keşan’da Kurtuluş Caddesi’nde yoldaki ağaçları kestik. Çok kötü uygulamalar arka arkaya devam ediyor. Plansız, uygun olamayan imar planlara göre yapılmış şehirleşme nedeniyle hava sirkülasyonu olmuyor ve bütün kirli hava şehrin üzerinde tabaka olarak kalıyor. Bu da kirli hava solumamıza neden oluyor. Kalorisi düşük kömür kullanımı konusunda geçen yıl, yüksek kalorili kömür kullanılmasını teşvik etmiştik. Belediyenin bunu takip etmesini istemiştik. Ancak ne düzenli takip yapıldı ne de kömürün uygun şekilde yakılması sağlandı. Kötü uygulamalarla geçen yıl yine kötü havayı soluduk. Şimdi de aynı uygulamalar devam edecektir. Ancak bana umut veren gelişme; doğalgaza geçiş sürecinin başlaması oldu. 2 binin üzerinde abone var. Bu güzel bir gelişme ama yeterli değil. Doğalgaza geçiş sürecini arttırmamız lazım. Hükümet olarak belli kıstaslar temiz hava koşulları ulaşalım diye kaldırıldı. Belediyenin de belli adımlar atarak, bu konuyu desteklemesi gerekiyor. Keşan’ın temiz hava sulaması için biran önce doğal gaza geçiş sürecini hızlandırmak. Herkesin bu konuda gerekli çabayı göstermesi gerekiyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”