GÜNDEM - 10 Aralık 2025 Çarşamba 08:59

Bulgaristan tarafında 32 kilometre tır kuyruğu oluştu

A
A
A
Bulgaristan tarafında 32 kilometre tır kuyruğu oluştu

Yunanistan’da çiftçilerin gerçekleştirdiği protesto eylemleri, özellikle Türkiye’den Avrupa’ya ihracat yükü taşıyan tırlar sınır kapılarında yoğunluğa neden oldu.


Yıl sonunun yaklaşması ve Avrupa’da birçok işletmenin Noel tatiline hazırlanması nedeniyle Türkiye’de ihracat trafiği hız kazanırken, tır sürücüleri adeta zamanla yarışıyor. Ancak Yunanistan’daki çiftçi eylemleri nedeniyle İpsala’da geçişler yavaşladı, yük Kapıkule ve Hamzabeyli’ye yöneldi. Yunanistan sınırında yaşanan eylemler nedeniyle İpsala Sınır Kapısı’nda tır geçişleri büyük ölçüde yavaşladı. Bunun üzerine ihracatçılar ve nakliyeciler, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan diğer kapıları olan Kapıkule ve Hamzabeyli’ye yöneldi ancak kapılarda yoğunluk oluştu.



Dönüş yapan sürücüler bu kez Bulgaristan’da 32 kilometrelik kuyrukta kaldı


Avrupa’ya yükünü bıraktıktan sonra yeniden Türkiye’ye dönüp yeni yük almak isteyen tır sürücüleri ise bu kez dönüş yolunda takıldı. Bulgaristan’ın Harmanlı kasabasına kadar uzanan yaklaşık 32 kilometrelik tır kuyruğu, sürücüler için çileye dönüştü. Sürücüler, 3 güne varan bekleme süreleri yaşadıklarını belirterek yol kenarındaki tır parklarının da tamamen dolu olduğunu ifade etti. Bazı parklarda binin üzerinde aracın beklediği bildirildi.



"Eylemler dış ticareti felce uğrattı"


Uzun süredir direksiyon başında bekleyen tır sürücüleri, Yunanistan’da devam eden çiftçi protestolarının yalnızca Türkiye’nin ihracatını değil, aynı zamanda bütün bölgenin ticaret ve ulaşım akışını olumsuz etkilediğini vurguladı. Sürücüler, yaşanan tıkanıklığın lojistik sektörüne zarar verdiğini dile getirdi.


Almanya’dan dönen tır sürücüsü Turgay Köroğlu, pazartesi sabahı 20. kilometreden sıraya girdiğini belirterek, "15 saatte tır parkına girdik. 12 saat içeride bekledik, cihaz öttü çıkmaya çalışıyorum. Kapılar ağır çalışıyor" dedi.


Sürücü Ahmet Demir ise 24 kilometrelik sırada beklediğini ve tır parkına girdiğini belirterek, "12 saat sırada bekledim, 12 saat de tır parkında bekledim. Toplamda yaklaşık 24 saat bekledim. Kuyruk bayağı varmış" diyerek mesleğin zorluklarına değindi ve "Mesleğini seviyorsan zor değil" ifadelerini kullandı.


Sürücü İbrahim Kerim de sırada 24 saat beklediğini belirterek, "Parkın içinde 12 saat durduk. Toplam 3 günde Türkiye’ye giriş yapıyoruz. Yunanistan’da çiftçiler eylem yapıyormuş. Ondan dolayı buraya yoğunluk oldu" dedi.


Mehmet Soysal ise normal şartlarda İpsala Sınır Kapısı’nı kullandığını, yaşanan eylemler nedeniyle Bulgaristan üzerinden Kapıkule’ye giriş yapmak zorunda kaldığını belirterek, "Yunanistan’daki traktör grevinden dolayı Kulata kapısından Bulgaristan’a girdik. Buraya geldiğimizde 13 saat otobanda sıra bekledik, 14 saat parkta bekledik. Şimdi de buradayız. Bu servis Yunanistan’daki grev nedeniyle çok zahmetli oldu. 2 gündür Bulgaristan’da sıradayız. Traktörler yolu kapatmış, alternatif yollardan geldik, ciddi sıkıntı çektik. Tako, mako hepsi alt üst oldu" dedi.


11 saat 50 dakikada parka girdiğini belirten Kamuran Sığı ise, "Kapılar çalışmıyor. İpsala’da sorun var. Yunanistan’a gidip gelenler bu kapıyı kullanıyor" şeklinde konuştu.


Türkiye’ye giriş yapan Ömer Tunca da Bulgar tarafında 21. kilometrede sıraya girdiğini ve 1,5–2 gün süren bekleyişin ardından Türkiye’ye girdiğini ifade ederek, "Her zaman bekliyoruz ama Yunanistan’daki eylemden dolayı araçlar bu tarafa yönlendiriliyor. 2 günümüz burada kayboluyor. İnsanlar evine gidemiyor, işine yetişemiyor" dedi.


Levent Kaçar ise 12,5 saat parkta beklediğini, toplamda 2,5 günü bulan bekleme süresi yaşadığını ve yoğunluğun Yunan tarafının kapıyı kapatmasından kaynaklandığını ifade etti.



Bulgaristan tarafında 32 kilometre tır kuyruğu oluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Vali Coşkun; "Türk milleti, her coğrafyaya hakkı, adaleti, barışı ve huzuru götürmüştür" Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, "Türk milleti, tarih boyunca adım attığı her coğrafyaya hakkı, adaleti, barışı ve huzuru götürmeyi bir görev bilmiş; farklılıkları sevgi, saygı ve hoşgörü temelinde bir zenginlik olarak görmüştür" dedi. Vali Ömer Faruk Coşkun, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında; "İnsan hakları; din, dil, ırk, siyasi görüş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin, tüm insanların yalnızca insan olmalarından kaynaklanan haklarıdır. İnsanlığın ortak kazanımları açısından bir kilometre taşı niteliğindeki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, insan haklarının bütüncül yapısını yansıtmakta; temel hak ve özgürlüklerin ilk kez evrensel düzeyde korunmasını öngörmektedir. Asırlara dayanan birlikte yaşama kültürümüz; insana saygıyı, adaleti, hoşgörüyü ve insan haklarının korunmasını medeniyetimizin temel taşı hâline getirmiştir. Aziz milletimiz, tarih boyunca adım attığı her coğrafyaya hakkı, adaleti, barışı ve huzuru götürmeyi bir görev bilmiş; farklılıkları sevgi, saygı ve hoşgörü temelinde bir zenginlik olarak görmüştür. Devletimiz, tüm insanların doğuştan ve eşit bir şekilde sahip oldukları hak ve özgürlükleri güvence altına alan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne ilk imza atan ülkelerdendir. Yalnızca kendi vatandaşlarının değil, dünyanın neresinde olursa olsun ötekileştirilen, zulme uğrayan ve sesi kısılmaya çalışılan tüm mazlumların da güvenilir bir limanı olmayı kararlılıkla sürdüren ülkemiz; her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak, sosyal adaleti güçlendirmek için güçlü bir irade ortaya koymaya devam etmektedir" diye konuştu. "Barış, adalet ve huzur içinde bir gelecek inşa edebilmemiz; insan onurunu temel alan bir anlayışla, tüm ülkelerin temel hak ve özgürlüklerin korunması için iş birliği yapmasına bağlıdır" diyen Vali Coşkun, "Dünyanın birçok bölgesinde hâlâ çok vahim insan hakları ihlallerinin yaşandığı göz önüne alındığında, bu sorumluluk daha da önem kazanmaktadır. Temennimiz; insan onurunun korunduğu, hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir dünya düzeninin tesis edilmesidir. Evrende olup biten her şeyin insanla anlam kazandığı göz önünde bulundurulduğunda, bireylerin haklarının korunmasının demokratik, adil ve huzurlu bir toplum düzeni için vazgeçilmez olduğu açıkça görülmektedir. İnsan haklarının günlük yaşamımıza yön veren, çoğu zaman farkına bile varmadan güvendiğimiz en temel değerler olduğunu hatırlatması bakımından bu anlamlı gün, büyük bir önem taşımaktadır. Bu vesileyle tüm insanlığın mutlu, huzurlu ve müreffeh bir geleceğe yaşamasını diliyor; İnsan Hakları Haftası kapsamında tüm vatandaşlarımızın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü bir kez daha tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.