KÜLTÜR SANAT - 29 Ağustos 2023 Salı 14:45

Milli Saraylar Başkanlığı Edirne Sarayı’nı eski ihtişamına kavuşturacak

A
A
A
Milli Saraylar Başkanlığı Edirne Sarayı’nı eski ihtişamına kavuşturacak

1450 yılında inşasına başlanan ve Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren pek çok kez tamir gören Edirne Sarayı’nın ihya çalışmalarını yerinde inceleyen Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, Milli Saraylar Bilim Kurulu’nun öncülüğünde belirledikleri 5 yıllık master planının sonucunda Edirne Sarayı’nın ülkemize yakışır bir tarihi miras olarak kültür hazinesindeki yerini almasını hedeflediklerini söyledi.


Bugüne kadar geçirdiği deprem, yangın, işgal ve savaş gibi talihsizliklerle günümüze sayılı yapısı ulaşabilen Edirne Sarayı’nda kazı, ikmal, inşa, teşhir, tanzim ve çevre düzenleme çalışmaları devam ediyor. Ayrıca sarayın kayıp yapılarının gün yüzüne çıkartılmasına yönelik arkeolojik kazı çalışmaları da aralıksız olarak sürüyor.


18 Ekim 2022 tarihinde restorasyon ve ihyası için Edirne Sarayı’nın Cumhurbaşkanlığı kararı ile Milli Saraylar Başkanlığına tahsis edilmesinin ardından başlatılan çalışmalar aralıksız olarak sürüyor.


1450 yılında inşasına başlanan ve Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren pek çok kez tamir edilen Edirne Sarayı, Milli Saraylar Başkanlığı tarafından aslına uygun şekilde ihya edilecek.



Vaziyet planı oluşturuldu, muhdes yapılar söküldü


Edirne’nin Yeni İmaret Mahallesi Sarayiçi Mevkii’nde, Tunca nehri kenarında kurulan Edirne Sarayı, özgün adıyla Saray-ı Cedid-i Amire yaklaşık bin 200 dönümlük alana sahip. Milli Saraylar tarafından başlatılan Edirne Sarayı’nı ihya çalışmaları çerçevesinde öncelikli olarak söz konusu alan içerisindeki farklı kurumlara tahsis edilmiş yapılar boşaltıldı. Tarihî niteliği bulunmayan ve boş durumda olan muhdes ek yapıların tespitleri ve kayıtları oluşturuldu. Muhdes yapı ve eklerin sökümü gerçekleştirildi. Tarihî yapılar ve kalıntılar belgelendi, fotoğraflandı ve alanla ilgili vaziyet planları hazırlandı.


Restorasyon, rekonstrüksiyon, çevre düzenleme ve ihya çalışmalarına öncü olabilecek çalışmalara başlandı. Mevcut tarihî yapı ve kalıntıların rölöve planları ve fotogrametrik belgeleri oluşturuldu.


Milli Saraylar Başkanlığı olarak yaklaşık 10 aydır Edirne Sarayı’nda çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, Geçtiğimiz yıl Ekim ayının sonundan itibaren devraldıklarını hatırlatarak çalışmaların aralıksız olarak devam ettiğini belirtti.


Yaklaşık bin 200 dönümlük bir alanı Edirne Sarayı’nın rehabilitasyonu, temizliğiyle ilgili çok ciddi çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Dr. Yıldız, "İlk yapılan çalışma alanın güvenliğiyle ilgiliydi. Çünkü burasının bir bölümü ciddi anlamda tarihi ve arkeolojik kalıntılar barındırmasına rağmen önemli bir bölümü yakın bir zamana kadar arazimizin bir kısmının cezaevi olduğu da düşünülürse farklı kurumlar tarafından kullanılmaktaydı. Bu kurumlarla iş birliği çerçevesinde bütün bu alanın, alandaki yapıların kurumumuza kazandırılması işlemi ve sahanın güvenliği tamamlandı. Bu çok önemli bir aşama. Çünkü gerçekten içinde çok fazla tarihi eseri, tarihi mirası bir arada barındıran bir saha burası. Ciddi anlamda bir vakit aldı bu çalışma. 6 ay sürdü" dedi.



"Çalışmalarımızın ikinci aşaması başladı"


Çalışmaların ikinci aşamasının başladığını söyleyen Dr. Yıldız, "Osmanlı döneminden başlayan bir takım talihsizlikler sonucunda çok az yapı günümüze ayakta gelebilmiş durumda. Tunca Nehri’nin kenarında Fatih Köprüsü ve Adalet Kulesi. Yanımızdaki mutfaklar bölümü ve hemen arkamızda kalan Kum Kasrı Hamamının dışında diğer yapılarımızın hepsi ciddi anlamda arkeolojik kazıya ve belgelemeye ihtiyaç duyan yapılar. Bizim önünde durduğumuz Cihannüma Kasrı ise 2017 yılından itibaren, Kültür ve Turizm Bakanlığının denetimindeyken ciddi anlamda çalışılmış güzel bir restorasyon projesi hazırlanmış. Biz Ekim ayında burayı devraldığımızda bu projeyle beraber bu çalışmaya başlayabileceğimizi gördük. Edirne Sarayı’nın en ikonik yapısı Cihannüma Köşkü. Zaten Edirne Sarayı, Topkapı Sarayı’yla gerçekten ciddi anlamda benzerlikler taşıyan bir saray. Hemen hemen aynı dönemde yapılmış. Biraz kısa bir süre Topkapı’dan önce başlamış olmasına rağmen burada yapılan çalışmalarda bunun bilimsel hazırlıklarında yürütülen bilim kurulu toplantısında bizden önce yapılan kazı çalışmalarında da elimize ulaşan arşiv belgelerinde de görüyoruz ki plan olarak da Topkapı Sarayı’na çok benziyor. Bu bundan sonra yapılacak çalışmaları oldukça kolaylaştıracak bir husus" ifadelerine yer verdi.



"5 Yıllık bir master planı var"


Milli Saraylar Bilim Kurulu’nun öncülüğünde belirledikleri 5 yıllık master planı olduğunu söyleyen Dr. Yıldız,bu planının sonucunda Edirne Sarayı’nın ülkemize yakışır bir tarihi miras olarak kültür hazinesindeki yerini almasını hedeflediklerini ifade etti.


2023 yılı içerisinde Cihannüma Kasrı’yla beraber şu an Edirne Sarayı’nın tarihindeki en ciddi ve en detaylı kazı çalışmalarının da burada yürütüldüğünü ifade eden Dr. Yıldız, ilmi heyet gözetiminde Milli Sarayların sağladığı imkan ve destekle kazı çalışmalarının devam ettiğini belirtti.


Milli Sarayların sadece kazı çalışmaları için bu yıl 35 milyon lira kaynak ayırdığını söyleyen Dr. Yıldız, alanın pek çok yerinde çok seri ve detaylı bir şekilde kazı çalışmaları yürütüldüğünü ve buradan ulaşacakları verilerle sarayın ne şekilde ihya edilebileceğinin nihai halinin bulunmuş olacağını dile getirdi.



"Restorasyona ihtiyacı olan hamamıyla birlikte devraldık"


Daha önce cezaevi olarak kullanılan ve ihya çalışmaları için boşaltılan tarihi alan da Milli Saraylar Başkanlığı tarafından restore edilecek. 1820’li yıllardan kalma tarihi alanı bugün hala ayakta olan ama ciddi bir restorasyona ihtiyacı olan hamamıyla birlikte devraldıklarını ifade etti.


19’ncu yüzyıl yapısında müzecilikle ilgili bazı noktaları çok daha rahat hayata geçirebileceklerini söyleyen Dr. Yıldız, Mahmudiye Kışlası’nın veya eski adıyla Edirne Tevkifevi’nin restorasyonu da bittikten sonra Edirne’ye çok nitelikli bir müze kazandırmış olacaklarını aktardı.


Edirne Sarayı’nın ziyaretçi kabul edebilmesine ilişkin soruları da yanıtlayan Dr. Yıldız, kazıların yoğunlaştığı ikinci avludaki çalışmaların bitirilmesi gerektiğini ifade etti.


Tavuk Ormanı’nın da sarayın önemli bir parçası olduğunu söyleyen Yıldız, Onun şehirle bağlantısını sağlayan Kanuni Köprüsü’nün çok önemli bir tarihi miras olduğunu ve bunları da sisteme nasıl entegre edebileceği ile ilgili çalışmaların devam ettiğini aktardı.


Has bahçe içinde Er Meydanı’nın bulunması ve taşınmasına yönelik sorulara da yanıt veren Dr. Yıldız, bu konuda da Edirne’deki bütün paydaşlarla ortak bir çalışma yürüttüklerini vurguladı.



Milli Saraylar Başkanlığı Edirne Sarayı’nı eski ihtişamına kavuşturacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Fidan: “Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum, Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımlar UAD önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile Dışişleri Bakanlığı’nda görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Görüşmede Türkiye Endonezya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk toplantısının hazırlıklarını ele aldıklarını aktaran Baka Fidan, “Bu mekanizma Cumhurbaşkanımızın 2022 tarihinde Bali’yi ziyaretleri sırasında tesis edilmişti. Bu çerçevede ikili ilişkilerimizin tüm taraflarını görüşme şansımız oldu. Endonezya’nın seçilmiş Cumhurbaşkanı Prabowo’nun ülkemizi ziyareti dahil önümüzdeki dönemde üst düzey ziyaretlerin devamı hususunda da mutabık kaldık. Görüşmelerimizde ekonomik ve ticari ilişkilerimizi yenilenebilir enerji ve helal gıda dahil çeşitli alanlarda geliştirme hususunda mutabık kaldık. Ticaret hacmimizin liderlerimiz tarafından belirlenen 10 milyar dolar hedefine ulaşması için atabileceğimiz adımları istişare ettik” ifadelerini kullandı. Kapsamlı Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının müzakerelerinin devam ettiğini belirten Bakan Fidan, Endonezya’nın yeni başkenti Nusantara’nın inşa sürecinde Türk müteahhitlik firmalarında rol almasını istediklerini kaydetti. “Savunma ve dışişleri bakanlarının yer alacağı ‘2+2’ formatında bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık” Türkiye ve Endonezya arasında savunma sanayi işbirliğinin artarak devam etmesini ve firmaların Endonezya ordusunun modernizasyonunda daha fazla rol almasını arzu ettiğini dile getiren Bakan Fidan, “Terörle mücadele dahil önümüzdeki dönemde imzalanabilecek belgeleri gözden geçirdik. FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda çalışmaya devam edeceğiz. Ayrıca bugün ilişkilerimizin daha da derinleşmesini sağlayacak önemli bir karar daha aldık. İki ülke arasında savunma bakanlarıyla dışişleri bakanlarının yer alacağı ‘2+2’ formatında bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldık” dedi. “Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri de ayrıca umut vericiydi” Endonezyalı mevkidaşı ile görüşmesinde Filistin’deki gelişmelerin yer aldığını aktaran Bakan Fidan, Endonezya’nın Filistin konusundaki tutum ve hassasiyetin ortak olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Endonezya’nın da yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Temas Grubu olarak Gazze’ye yönelik saldırılara ilişkin uluslararası farkındalığı artırmak için önemli çalışmalarda beraber görev aldık. Biliyorsunuz Gazze Temas Grubu Toplantısına katılmak üzere Riyad’daydım. Burada öncelikle Temas Grubu olarak kendi aramızda bilahare batılı ülkelerin de temsilcilerinin katılımıyla toplantılar yaptık. Filistin Devleti’nin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanan mesajlarımızı bir kez daha kuvvetle vurguladık. Bazı batılı ülkelerin artık iki devletli çözümün bir şart olduğunu kabul ettiklerini, İsrail kadar Filistin de güvenliğinin sağlanmasının eşit derecede önem taşıdığını teslim ettiklerini görmekten memnuniyet duyduk. Tüm çabalarımızla artık dünyanın en azından söylem bazında da olsa aynı noktaya geldiğini görmekteyiz. Bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımaya yakın olduklarını söylemeleri de ayrıca umut vericiydi.” “Zaman, bu söylem birliğinin uygulamaya geçme zamanıdır” Filistin’i 136 ülkenin tanıdığını hatırlatan Bakan Fidan, ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri ve ABD’nin tanımaması nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in statüsünün tescil edilmediğini aktararak, “Şu anda geldiğimiz aşamada bu yaygın tanımanın daha büyük uluslararası meşruiyete dönüşmesi, başta ABD olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne daha büyük bir baskı uygulanması. Bu noktada sistemli ve yoğun çalışmalarımızı dostlarımızla beraber devam ediyoruz. Uluslararası kamuoyunun bu tepkisine karşı İsrail büyük bir pervasızlık ve cüretle Filistinli sivillere karşı işlediği suçları sürdürmektedir. Artık zaman, bu söylem birliğinin uygulamaya geçme zamanıdır. Bu insanlık dışı durma hep beraber uluslararası toplum olarak sistemli bir şekilde aktif bir şekilde ‘dur’ dememiz gerekiyor. 21. Yüzyılda Gazze’de açlıktan ölümler yaşanırken, İsrail ordusunun çekildiği yerlerde toplu mezarlar ortaya çıkarken, kadın, çocuk, hasta, yaşlı demeden siviller hedef alınırken, uluslararası toplum daha neyi beklemekte? Artık zorlayıcı tedbirlerin gündeme gelmesi gerektiği ortadadır. İsrail’in Filistin halkını boyunduruk altına alma ve topraklarından sürme çabasını, ne Filistinliler ne Türkiye ne de adalet ve hukuk arayışında olan diğer ülkeler ne de uluslararası toplum vicdanı kabul etmeyecektir. Bir tercih ile karşı karşıyayız. Ya hukuktan ve insanlıktan yana olacağız ya da zulmün yol açtığı sorunların bedelini hep birlikte ödeyeceğiz. Bu hususu özellikle İsrail’in suçlarına kefil olan ancak tüm uluslararası sistemi ve güvenliği tehlikeye atan ülkelere ikaz olarak bir kez daha vurgulamak istiyorum. Krizin başından beri Gazze’de yaşanan bu insanlık trajedisinin dünyanın dört bir yanında toplumsal olayları tetikleyebileceğinin önceden söyledik. Bugün görüyorsunuz, İsrail’e şartsız destek olan ülkelerde halk sokaklara dökülmüş durumda. Daha da vahim bir noktaya gelmemek için bu ülkelerin bir an evvel uyanması gerekiyor. Gazze de akan kan, yalnızca Filistinlilerin kanı değil, Gazze’de insanlık bir sınav vermektedir” diye konuştu. “Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik” İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği suçlara yönelik Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) yaptığı başvuruyu ilk günden itibaren iki yönlü şekilde değerlendirdiklerini belirten Bakan Fidan, şöyle devam etti: “Riyad’da yaptığım gibi özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği Ülkeleri başta olmak üzere Filistin’i devlet olarak tanıyan diğer ülkelerle yaptığımız görüşmelerde de şunu gördük, bazı ülkelerde bu konuda tavır almaya hazır hale gelmiş durumdalar. Şu ana kadar biliyorsunuz sadece iki ülke, Nikaragua ve Kolombiya bu konuda somut bir tutum aldı, başvuruda bulundu. Biz de bugün yaptığımız değerlendirmelerin neticesini Cumhurbaşkanımıza arz ettik ve alınan siyasi karar gereği buradan ilk kez duyurmak istiyorum, Türkiye olarak Güney Afrika’nın İsrail’e karşı UAD’da açtığı davaya müdahil olmaya karar verdik. Bu adımlar UAD önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz. Başvurumuza yönelik çalışmalarımız çok uzun süredir devam etmekteydi. Biz bundan sonra bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra ve şu anda bütün dünyaya duyurulduktan sonra hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız. Bu esnada bütün aha sonra müttefik ülkelerle bu konuda daha fazla ne yapılabilir, hangi ülkeler başvuruda bulunabilir onun çalışması içerisinde olmaya devam edeceğiz. Çalışmamızın hukuki metni tamamlandığı zaman da alınmış olan bu siyasi kararı fiiliyata geçirmek için resmi müracaatımızı UAD’a yapacağız. Türkiye olarak her her durumda Filistin halkın yanında olmaya devam edeceğiz.” Endonezyalı mevkidaşı Marsudi ile Filistin konusu başta olmak üzere her zaman temasta kalacaklarını belirten Bakan Fidan, Endonezya’yla birlikte Gazze Temas Grubu bünyesinde ve farklı platformlarda Filistin halkının meşru davasını savunmaya devam edeceklerini kaydetti. Endonezya Dışişleri Bakanı Marsudi, Endonezya ve Türkiye’nin bulunduğu bölgelerde stratejik etkiye sahip olduğunu belirterek, iki ülkenin de Filistin konusunda ortak kararlılığı ve konumu paylaştıklarını söyledi. Filistin için insanlığı ve adaleti her zaman savunacaklarını vurgulayan Bakan Marsudi, Endonezya’nın kalıcı ateşkesin oluşturulması, insani yardımın Gazzelilere ulaştırılması ve iki devletli bir çözümle ilgili olarak sürecin başlatılmasını hedeflediklerini kaydetti.
Yalova Çiftlikköy’de Başkan Yele, çalışmalar için düğmeye bastı Çiftlikköy Belediye Başkanı Adil Yele, birim müdürleriyle birlikte Sahil Mahallesi’nde incelemelerde bulunarak eksikliklerin giderilmesi için gerekli çalışmaların başlatılması talimatı verdi. Başkan Yele, Park ve Bahçeler Müdürü Ali Kaplan, Temizlik İşleri Müdürü Ali Çarık ve Fen İşleri Müdürü Erdinç Yıldız’la birlikte sahil şeridinde incelemelerde bulundu. Yaşar Okuyan Parkı’ndan başlayarak Mokamp’a kadar olan alanda park temizlikleri, sahil ve kumsal temizliği, yosunla mücadele, bakım ve onarım çalışmalarıyla ilgili tespitler gerçekleştiren Başkan Yele, Mokamp alanındaki eski tuvaletin de yıkımı talimatını verdi. Yıkımı yapılan eski tuvaletin yerine bir mescit ve yeni bir tuvalet yapımı gerçekleştirilecek ve Mokamp alanındaki çocuk parkı da yenilenecek. Başkan Yele, “Amacımız ve tek düşüncemiz Çiftlikköylülerin temiz, güzel bir şehirde yaşamasını ve “İyi ki Çiftlikköy’de yaşıyorum” demesini sağlamak. Bunu sağlamak için ilgili birim müdürlerimizle birlikte Sahil Mahallesi’nde Yaşar Okuyan Parkı’ndan başlayarak Şevket Yılmaz ve Ziya Taşkent caddeleri, sahil şeridimiz ve Mokamp’ta incelemelerde bulunduk. Özellikle park temizlikleri, peyzaj düzenlemeleri, sahil ve kumsal temizliği, yosunla mücadele, bakım ve onarım çalışmaları konusunda tespitlerde bulunarak yapılacak çalışmalarla ilgili düğmeye bastık. Bu çalışmaların ilk bölümü olarak da Mokamp’ta bulunan, ancak ilçemize yakışmayan görüntüsüyle şikayet konusu olan tuvaletin yıkılması ve yerine yeni bir tuvalet yapılması çalışmasını başlattık. Aynı kapsamda halkımızın bir ihtiyacı olan mescit yapımını da ivedilikle başlatacağız. Ayrıca bölgemizdeki çocuk parkımızı da hemen yenileyeceğiz” dedi.