EĞİTİM
TOBB Buldan Anaokulu Hisarcıklıoğlu tarafından hizmete açıldı 15 Aralık 2025 Pazartesi - 17:58:14 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Buldan’a kazandırılan TOBB Anaokulu, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu tarafından hizmete açıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından Buldan’a kazandırılan TOBB Anaokulu törenle açıldı. Gölbaşı Mahallesinde yapılan TOBB Anaokulunun açılışına TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Kaymakam Turan Erdoğan, Buldan Ticaret Odası Başkanı Halil Baştürkmen, Meclis Başkanı İbrahim Acıkara, Buldan Ticaret Odası Meclis ve yönetim kurulu üyeleri, Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Milli Eğitim Müdürü Mustafa Vural, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu, TOBB yönetim kurulu üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, çevre il ve ilçelerin Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanları, siyasi partilerin ilçe başkanları ve yöneticileri ile sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ile okul öğrencileri, veliler ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından öğrenciler şarkılar eşliğinde minik bir gösteri yaptı. Daha sonra okulun açılış kurdelasını minik öğrenciler yaptı. TOBB Anaokulu bahçesine dikilen fidanları sulayan Başkan M. Rifat Hisarcıklıoğlu, törenin ardından Buldan Ticaret Odasını ziyaret etti. Buldan Ticaret Odası Meclis üyeleri ile bir süre görüş alışverişinde bulunan Başkan Hisarcıklıoğlu "Buldan’ın tarihi yapılan araştırmalarda görülen veriler ışığında Roma dönemine kadar uzanıyor. Bu güzel şehir tarihi ve kültürüyle ülkemizin sayılı bölgelerinden biridir. Buldan’a Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Buldan Ticaret Odasının gayretleri neticesinde kazandırdığımız Anaokulumuzun hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 17:08 Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.
Bir tır dolusu mutluluk Manisa’ya geliyor
25 Kasım 2025 Salı - 13:39 Bir tır dolusu mutluluk Manisa’ya geliyor Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’nun birbirinden eğlenceli ve kültürel değeri yüksek oyunları çocuklar ve gençlerle buluşturduğu "Geleneksel Oyunlar Tırı" Manisa’ya geliyor. Geleneksel Oyunlar Tırı, 26 Kasım Çarşamba Günü 10.00-16.00 saatleri arasında Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda olacak. Tüm Manisalılar, çocuklar ve gençlerle birlikte unutulmaz bir buluşmaya davet edildi. Gittiği her şehirde çocukların, gençlerin ve geçmişin sıcak atmosferini yeniden yaşamak isteyen yetişkinlerin yoğun ilgisini gören oyun tırı, yüzyıllardır yaşatılan geleneksel oyunları tanıtmayı ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Ankara’dan yola çıkan tır; mas güreşi, kale oyunu, hacıyatmaz, onikitaş, mangala, aşık oyunu, halat çekme, çuval yarışı, çemberbaz ve kocaayak gibi birçok geleneksel oyunu Anadolu’nun dört bir yanında çocuklarla buluşturuyor. "Yarınımızın teminatı yavrularımızın kalplerine neşe, anne-babaların hatıralarına konuk olmaya geliyoruz" sloganıyla yüzbinlerce çocuğa ve ebeveyne ulaşan Geleneksel Oyunlar Tırı, kuşakları aynı heyecan etrafında bir araya getirecek. Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Abdulhadi Turus, "Popüler kültüre karşı asil kültürümüzü yukarılara, geleceğe taşımak için hep birlikte mücadele edeceğiz" diyerek tüm Manisalıları bu özel şenliğe davet etti. Turus, ebeveynlerin nostaljik bir yolculuğa çıkacağı, çocukların ise unutamayacakları bir oyun şöleni yaşayacağı etkinliğin 26 Kasım’da Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirileceğini belirtti.
ADÜ’de "Öğretmenlik Yolunda: Deneyimden İlham Almak" etkinliği gerçekleştirildi
25 Kasım 2025 Salı - 13:39 ADÜ’de "Öğretmenlik Yolunda: Deneyimden İlham Almak" etkinliği gerçekleştirildi Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından öğretmenlik mesleğinin farklı yönlerinin ele alındığı "Öğretmenlik Yolunda: Deneyimden İlham Almak" başlıklı etkinlik, Atatürk Kongre Merkezi İsa Bey Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinliğin açış konuşmasını gerçekleştiren Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Yalçın Özdemir, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamına vurgu yaparak öğretmenliğin değişen dünya şartlarında önemini koruyan, toplumun geleceğine yön veren değerli bir meslek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Özdemir, teknolojik gelişmeler ve değişen eğitim ortamlarının mesleğe yeni sorumluluklar yüklediğini belirterek, öğretmenliğin özünde her zaman "insana dokunmak, ilham vermek ve yol göstermek" olduğunun altını çizdi. Atatürk’ün "Yeni nesil sizler tarafından yetiştirilecektir." sözünün bugün de yol gösterici bir ilham kaynağı olduğunu belirterek tüm öğretmenlere katkıları için teşekkür etti. Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Salan, öğretmenliğin bilgi, emek, fedakârlık ve sevgiyle şekillenen kutsal bir meslek olduğunu belirtti. Öğretmenlerin toplumun her kesimine dokunan büyük bir sorumluluk üstlendiğini ifade eden Prof. Dr. Salan, mesleği "sevgi mesleği" olarak gördüğünü ve öğretmenin toplumda örnek rol üstlendiğini söyledi. Prof. Dr. Kerim Gündoğdu’nun moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte, eğitim alanında farklı kademelerde görev yapan konuşmacılar mesleki birikimlerini öğrencilerle paylaştı. Etkinliğe Okul Müdürü Sevilay Ulubeli ile öğretmenler Cevat Ayna ve Hande Karadestan konuşmacı olarak katıldı. Katılımcılar, öğretmenlik deneyimlerinden örnekler sunarak mesleki gelişim, sınıf içi uygulamalar, eğitim süreçlerinde karşılaşılan güçlükler ve öğretmenlik motivasyonuna ilişkin görüşlerini aktardı. Öğretmen adaylarının sektöre hazırlanmasına katkı sağlayan etkinlik, soru-cevap bölümüyle sona erdi. Öğrenciler tarafından ilgiyle takip edilen program, öğretmenlik mesleğinde deneyim paylaşımının önemine dikkat çekerek, öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanmasına katkı sağlayan soru-cevap bölümüyle sona erdi.
Tomarzalı öğrenciler ERASMUS+ programı kapsamında Avrupa’ya eğitime gönderildi
25 Kasım 2025 Salı - 13:18 Tomarzalı öğrenciler ERASMUS+ programı kapsamında Avrupa’ya eğitime gönderildi Tomarza Zekiye Canpolat Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenleri; Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Biriminin ERASMUS+ programına akredite olarak birçok Avrupa ülkesine giderek eğitimlere katıldı. Eğitimler kapsamında, öğrenci Sultan Büyükbaş ve Fatmanur Arslantaş Romanya’da, Ecemnur Tekyıldırım Polonya’da, Öykü Ecem Demirezen Hırvatistan’da, Semra Utgan İtalya’da, Renginur Şenyürek-Zeynep Demirezen ve Zehra Hıdıroğlu Bulgaristan’da eğitim faaliyetlerini yakından izledi. Proje çerçevesinde ayrıca Öğretmen Nuray Akdoğan Yunanistan’da, Selim Demir Hırvatistan’da, Merve Meciti İtalya’da, Oğuz Selim Hıdıroğlu Litvanya’da işbaşı eğitim faaliyetleri gerçekleştirdi. Gittikleri ülkelerde bir hafta süreyle kalan öğretmen ve öğrenciler; ERASMUS deneyimi sayesinde farklı kültürlerle etkileşim kurma, dil becerisini geliştirme ve küresel bir bakış açısı kazanma fırsatı kazandı, eğitimini zenginleştirdi ve farklı öğretim yöntemlerini deneyimleme olanağına sahip oldu. Öğrenciler yeni ve farklı bir ortamda yaşama, bağımsızlık kazanma ve yeni aktarılabilir beceriler edinme fırsatına ve Avrupa çapında insanlarla tanışma ve uzun vadeli ilişkiler kurma imkanına sahip oldu. ERASMUS+ programı zengin bir deneyim sunarak öğrencileri ve öğretmenleri kişisel, akademik ve profesyonel düzeyde daha donanımlı bir birey haline getirdi. Zekiye Canpolat Ortaokulu Müdürü Oğuz Selim Hıdıroğlu, şimdiye kadar 8 öğrenci ve 4 öğretmenlerini yurtdışı eğitim fırsatıyla tanıştırdıklarını belirterek, projeye akredite olmalarını sağlayan Müdür Yardımcısı Merve Meciti’ye ve Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge biriminin çalışanlarına, öğrencileri ve öğretmenleri bu imkanlarla tanıştırdıkları ve deneyimlemelerine imkan sağladıkları için teşekkür etti.
Öğrenciler kestane şekeri üretimini yerinde gözlemledi
25 Kasım 2025 Salı - 13:15 Öğrenciler kestane şekeri üretimini yerinde gözlemledi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin fabrikaları öğrencilere tanıtma projesi çerçevesinde, 2. ve 4. sınıf öğrencileri kestane şekeri üretim tesisini ziyaret etti. Nilüfer’deki kestane şekeri üretim fabrikası, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği eğitim programı kapsamında öğrencileri ağırladı. Ziyarette, çocuklar kestanenin şekere dönüşüm sürecini yerinde inceleme fırsatı buldu. Program, öğrencilerin Bursa’nın üretim gücünü, yerel değerlerini ve geleneksel lezzetlerini yerinde tanımalarını amaçlayan kapsamlı bir gezi olarak planlandı. Kardelen ve Yaylacık markalarıyla iç pazara, Cardelion markasıyla ise dış pazara ürün sunan İlka Şekerleme’nin Nilüfer’deki modern üretim tesislerinin kapısını öğrencilere açmanın son derece önemli olduğunu belirten İlka Şekerleme Ar-Ge Müdürü Ebru Aygün, "Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kente özgü üretim tesislerini öğrencilere tanıtma çabasının son derece değerli. Kestane şekerinin Bursa’nın kültürel kimliğinde yalnızca bir lezzet değil aynı zamanda bir üretim kültürüdür. Çocukların bu üretim sürecini yerinde gözlemlemesi hem bilimsel meraklarını besliyor hem de kentin değerlerini tanımalarına katkı sağlıyor" dedi. Aygün ayrıca, fabrikanın kapılarını öğrencilere açarak hem üretim teknolojilerini hem de kestanenin şekere dönüşüm hikâyesini paylaşmanın şirket için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu dile getirdi. Program, "Kültürden Lezzete Uzanan Yolculuk" adlı kısa film gösterimiyle başladı. Öğrenciler, kestanenin kültürel değerinden modern üretim tekniklerine uzanan serüvenini görsel olarak izledi. Film gösteriminin ardından düzenlenen "Kestane Yaşam Haritası" etkinliğinde çocuklar, kestanenin ağaçtan toplandıktan sonra sofraya gelene kadar geçirdiği biyolojik döngüyü yakından tanıdı. Gezinin bilimsel ayağında, öğrenciler şeker oranı ölçümü yaparak gıdaların analiz edilmesi hakkında pratik bilgiler edindi. Ardından düzenlenen "Kestane Hamurundan Sanat Atölyesi" ile öğrenciler, kendi kestane figürlerini tasarlayarak hem eğlendi hem de üretimin farklı boyutlarını farklı biçimde deneyimledi. Fabrika gezisi sırasında öğrenciler, Kardelen markasıyla üretilen kestane şekerinin hangi aşamalardan geçtiğini, kullanılan teknolojileri ve geleneksel yöntemlerin modern üretim hatlarıyla nasıl birleştirildiğini gözlemledi. Ebru Aygün, öğrencilerin bu süreçten büyük keyif aldığını belirterek sözlerine şunları ekledi: "Kestanenin işlenmesi, soyulması, şuruplanması ve paketlenmesine kadar tüm aşamaları çocuklara uygulamalı olarak gösterdik. Onların merakla soru sorması, üretim hatlarını ilgiyle takip etmesi bizim için en büyük mutluluk oldu."
Mahalle mahalle engelsiz eğitim
25 Kasım 2025 Salı - 13:12 Mahalle mahalle engelsiz eğitim İstanbul Çocukları Vakfı’nın başlattığı "Engelsiz Çocuklar, Mutlu Sınıflar" projesi çerçevesinde İstanbul genelinde planlanan 100 özel eğitim sınıflarından biri, Eyüpsultan’daki Dede Korkut Ortaokulu’nda hizmete açıldı. Okulda daha önce bulunan sınıf tamamen yenilenerek özel eğitim ihtiyacına uygun hale getirildi. İstanbul Valisi Davut Gül, "Fırsat ve imkân verildiğinde çocuklarımız öğrenebiliyor, yetenekleri gelişiyor, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale geliyorlar. İstanbul’da da özel eğitim öğrencilerinin eğitim aldığı müstakil okullarımız var. Anne babaların en büyük isteği, çocuklarının kendi ayakları üzerinde durması" dedi. İstanbul Çocukları Vakfı’nca yürütülen "Engelsiz Sınıflar Mutlu Çocuklar" projesi çerçevesinde Eyüpsultan’daki Dede Korkut Ortaokulu’nda var olan özel eğitim sınıfı tamamen yenilenerek hizmete açıldı. Sınıf için düzenlenen açılış törenine İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül’ün yanı sıra İstanbul İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Engin Boyraz, Eyüpsultan İlçe Millî Eğitim Müdürü Zeliha Yıldız ve öğrencilerin velileri katıldı. "Mahalle ölçeğinde özel eğitim daha faydalı" Açılış sonrası soruları yanıtlayan Vali Gül, özel eğitim sınıflarının mahalle okullarında yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekerek, "Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İstanbul’da da özel eğitim öğrencilerinin eğitim aldığı müstakil okullarımız var. Ancak öğrenci sayımızın fazlalığı ve mahalle ölçeğinde eğitimin daha faydalı olacağı düşünüldüğü için uygun dersliklerde dönüşüm gerçekleştiriyoruz. Amacımız, annelerimizin çocuklarını en yakın okula göndererek eğitim imkanına erişmelerini sağlamak" dedi. "Hayırsever desteğiyle sınıflar yenileniyor" Gül, İstanbul Çocukları Vakfı ve hayırsever katkılarıyla sınıfların yenilendiğini belirterek, "Bir sınıfı gördüğünüz gibi düzenledik, yanındaki iki sınıfı da dönüştüreceğiz. Böylece mahalledeki özel eğitim ihtiyacını karşılamış olacağız" diye konuştu. Veliler dinlendi, ihtiyaçlar not edildi Vali Gül, velilerin taleplerinin de değerlendirildiğini vurgulayarak, "Velilerimizi dinledik, ilave ihtiyaçlar varsa onları da not ettik. Hem Valiliğimiz hem İstanbul Çocukları Vakfı olarak yavrularımıza en iyi hizmeti sunacağız" ifadelerini kullandı. "Fırsat verildiğinde çocuklarımız başarabiliyor" Özel eğitim öğrencilerinin gelişim potansiyeline dikkat çeken Gül, "Fırsat ve imkân verildiğinde çocuklarımız öğrenebiliyor, yetenekleri gelişiyor, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale geliyorlar. Anne babaların en büyük isteği, çocuklarının kendi ayakları üzerinde durması. Bunu öğretmenlerimizin gayretiyle başarmaya çalışıyoruz" dedi. "İhtiyaç olan her yerde özel eğitim sınıfı açacağız" Gül, projenin tüm İstanbul’da ihtiyaç duyulan mahallelerde sürdürüleceğini belirterek, özel eğitimde erişilebilirliği artırmayı hedeflediklerini söyledi.
KMÜ ile TDK arasında iş birliği protokolü imzalandı
25 Kasım 2025 Salı - 12:53 KMÜ ile TDK arasında iş birliği protokolü imzalandı Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) ile Türk Dil Kurumu (TDK) arasında Türk dünyasının dil, edebiyat ve kültür unsurlarına yönelik ortak çalışmalar yürütülmesini amaçlayan iş birliği protokolü imzalandı. İş birliği protokolü, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı ve TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. TDK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Şahin ile KMÜ Rektör Yardımcısı ve TDK Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İdris Nebi Uysal da imza töreninde hazır bulundu. Protokol ile KMÜ ve TDK arasında, Türk dünyasıyla ilgili ulusal ve uluslararası ölçekte, asli kaynaklara dayalı dil, edebiyat ve kültür çalışmaları yürütülmesi hedefleniyor. Bu kapsamda, iki kurumun da misyon ve stratejik hedeflerine katkı sunacak şekilde ortak akademik faaliyetler, bilimsel projeler ve kültürel etkinlikler planlanacak. Protokol çerçevesinde, özellikle Türk dilinin farklı kollarının daha iyi anlaşılmasına yönelik karşılaştırmalı dil çalışmaları yapılması öngörülüyor. KMÜ ve TDK’nın sahip olduğu yetkin insan kaynağı ve bilimsel birikim kullanılarak, Türk dünyası lehçeleri ve yazı dilleri üzerine disiplinler arası nitelikte ortak araştırmalar yürütülecek. Ayrıca, Türk dünyasına yönelik söyleşi, panel, konferans, seminer ve çalıştay gibi etkinlikler düzenlenerek akademik etkileşimin güçlendirilmesi hedefleniyor. Protokol kapsamında taraflar; ortak program ve projelerde insan kaynağı, teknik destek ve kurumsal imkân paylaşımı, yayın desteği ve yayın değişimi, ulusal ve uluslararası projelerde eğitimci, katılımcı ve materyal desteği gibi alanlarda da iş birliği yapacak. Bu çerçevede, Türk dili Türk dünyası odaklı çalışmaların daha güçlü, sistematik ve sürdürülebilir bir zemine taşınması amaçlanıyor.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir"
25 Kasım 2025 Salı - 12:30 Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir" Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) Genel Başkanı Talip Geylan, "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir. Milli Eğitim Akademisi’ndeki adaylık eğitim süresi 2 aya düşürülmeli, böylece arkadaşlarımızın en kısa zamanda göreve başlaması sağlanmalıdır" dedi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı açıklamada 2024 KPSS sonuçlarına göre 15 bin öğretmenin görev yerlerinin belirlendiğini hatırlatarak, ancak mevcut öğretmen açığı göz önüne alındığında bu atama sayısının kesinlikle yeterli olmadığını savundu. Geylan, "Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında 78 ilde 86 bin 142 ücretli öğretmen görevlendirilmiş, norm açığı ise 101 bin olarak tespit edilmiştir. 2025-2026 eğitim-öğretim yılında da il valiliklerinden ücretli öğretmen sayısı ve norm kadro açığına ilişkin bilgi talep ettik. Şu ana kadar 30 il valiliğinden talebimize cevap geldi. Buna göre ücretli öğretmen sayısı 48 bin 594, norm kadro açığı ise 60 bin 35’tir. Ücretli öğretmenlerin 19 bin 851’i eğitim fakültesi mezunu, 25 bin 412’si lisans mezunu, 4 bin 331’i ise ön lisans mezunudur. Bakanlığın ek ders ücreti karşılığında ücretli öğretmen görevlendirmesi, ciddi bir açığın bulunduğunun ve bugün yapılan 15 bin atamanın bu açığı kapatmaya yetmeyeceğinin somut kanıtıdır. Bu sayı, yalnızca geride kalan eğitim-öğretim yılında emekli olanların oluşturduğu boşluğu bile ancak dolduracaktır. Bazı branşlarda verilen kontenjanlar şöyledir: Coğrafya 29 kişi, Almanca 23 kişi, felsefe 41 kişi. Bu kadar düşük kontenjanlar nedeniyle KPSS’de derece elde eden, ilk 30’a, ilk 50’ye, ilk 100’e giren başarılı adaylar dahi atanamamıştır. Bu arkadaşlarımız başarısız oldukları için değil, kontenjanlar kısıtlı tutulduğu için mağdur edilmektedir" dedi. "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir" Taleplerini de açıklayan Geylan, "15 bin olan öğretmen atama sayısı en az 40 bine yükseltilmelidir. Milli Eğitim Akademisi’ndeki adaylık eğitim süresi 2 aya düşürülmeli, böylece arkadaşlarımızın en kısa zamanda göreve başlaması sağlanmalıdır. Milli Eğitim Akademisi kapsamında yapılacak 10 bin öğretmen atama sayısı artırılmalıdır. MEB elbette öğretmen atama sayısının artırılmasını ister. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın MEB’e tahsis ettiği kadro sayısı çok yetersizdir. Bilindiği gibi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve geldiğinde tasarruf tedbirlerini hayata geçirmişti. Bir ülkenin ekonomik sorunları varsa, bu sorunlara yönelik tedbirlerin alınması ve uygulanması elbette doğru olandır" ifadelerini kullandı. "Ücretli öğretmenlik, aslında geçici bir pansuman tedbirdir" Asgari ücretin şu an 23 bin lira olduğunu hatırlatan Geylan, ücretli öğretmenlerin neredeyse tamamının Türkiye’deki en dip ücret olan asgari ücretin bile altında bir ücret aldığını savunarak, "Ücretli öğretmenlik, aslında geçici bir pansuman tedbirdir. Öğretmenler askere gittiğinde, doğum iznine ayrıldığında veya uzun süreli sağlık raporu aldığında İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri geçici bir çözüm olarak ücretli öğretmen görevlendirirler. Ancak bugün geldiğimiz noktada bu geçici pansuman tedbirinin maalesef asal istihdam haline getirildiğini görmekteyiz. Oysaki, mevzuata göre asgari ücretin altında personel çalıştırmak mümkün değildir ve bu bir suç teşkil eder. Asker ve polislerimizde olduğu gibi elverişsiz koşullarda görev yapan öğretmenlere bir asgari ücret ile iki asgari ücret arasında değişen oranlarda zorunlu hizmet tazminatı verilmelidir. Bu tazminat, öğretmenin yaptığı fedakarlığın devlet tarafından göz ardı edilmediğinin göstergesi de olacaktır. Öğretmenlerin bir saatlik ek ders ücreti 160 liradır. Mevcut ekonomik koşullar altında bu rakam kabul edilemezdir. Bu durum mesleğin itibarıyla da bağdaşmamaktadır. Tesisat arızası gibi teknik bir iş için bir saatlik çalışmaya 2 bin lira ücret ödenebilirken, bir saatlik ders ücretinin bu seviyede olması çok düşündürücüdür. Türkiye Kamu Sen olarak kamu çalışanlarının 500 bin sosyal konut projesinden öncelikli olarak faydalanabilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Bu konuda gerekli tedbirlerin acilen alınmasını istiyoruz" dedi.
Rektör Baş: "ODÜ Diş Hekimliği Fakültesi, ülkeye değer katacak hekimler yetiştiriyor"
25 Kasım 2025 Salı - 12:27 Rektör Baş: "ODÜ Diş Hekimliği Fakültesi, ülkeye değer katacak hekimler yetiştiriyor" Ordu Üniversitesi’nde (ODÜ), ‘Diş Hekimliği Haftası’ kapsamında beyaz önlük giyme töreni düzenlendi. ODÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, "Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin güçlü laboratuvar altyapısı, nitelikli eğitim sistemi ve seçkin akademik kadrosuyla ülkeye değer katacak hekimler yetiştiriyor" dedi. Morfoloji binası konferans salonunda gerçekleştirilen programda konuşan ODÜ rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, toplum sağlığında önemli bir yere sahip olan ağız ve diş sağlığı alanında çalışan diş hekimlerine büyük görev düştüğünü ifade etti. Rektör Baş, hekimliğin sadece uygulama işlemlerinden ibaret olmadığını, aynı zamanda çağın güncel teknolojisini takip etmeyi, bilgi birikimini, uygulamayı etik ve ahlaki ilkelerle beraber sürdürebilmeyi gerektirdiğini vurguladı. Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin güçlü laboratuvar altyapısı, nitelikli eğitim sistemi ve seçkin akademik kadrosuyla ülkeye değer katacak hekimler yetiştirdiğini belirten Rektör Baş, mevcut eğitim kadrosu ile nitelikli hekimler yetiştirileceğini ve genç hekimlerin toplum sağlığı hizmetinin önemli bir parçasını yerine getireceğini sözlerine ekledi. Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol Çanakçı, diş hekimliği mesleğini kutsal bir meslek olarak nitelendirerek, ağız ve diş sağlığının öneminden bahsetti. Diş hekimliği mesleğinin özveri ve emek isteyen bir meslek olduğunu belirten Çanakçı, genç hekim adaylarının vatanını, devletini, milletini seven, topraklarına bağlı ve memleketin her yerinde görev yapabilecek hekimler olmasını istediklerini dile getirdi. Ordu Diş Hekimleri Odası Başkanı Rana Oral da gerçekleştirdiği konuşmasında meslektaşlarının Diş Hekimleri Haftası’nı kutladı. Oral diş hekimliği mesleğinin yaşam boyu öğrenmeyi gerektiren bir meslek olduğunu ifade etti. Tören, Diş Hekimliği Fakültesi birinci sınıf öğrencilerine beyaz önlüklerinin giydirilmesiyle sona erdi.