EKONOMİ
Hedef döngüsel ekonomi 28 Nisan 2024 Pazar - 17:18:43 SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde “21’inci Yüzyıl İçin Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler” başlıklı panele katıldı. SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde “21’inci Yüzyıl İçin Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler” başlıklı panele katıldı. “Çevresel, sosyal ve ekonomik olarak büyük bir değişimin arifesindeyiz” diyen Konukoğlu, 1904’ten günümüze 120 yıllık bir sanayi şirketi olarak kritik bir rol oynadıklarını ve öncü çalışmalara imza attıklarını aktardı. “Yaşamın içinde değişim var. hepimiz değişim ve dönüşüme uyum sağlamak zorundayız” Geleneksek şirketlerde sürdürülebilirliği ve değişimi gerçekleştirmenin daha zor olduğunu söyleyen Konukoğlu, “Yeni şirket kurarken her şeyi günün şartlarına göre şekillendiriyorsunuz ama 30- 40 yıldır şirkette çalışanlar var; böyle bir durumda değişim yaparken zaman zaman zorlandığımız olabiliyor. Yaşamın içinde değişim var. Hepimiz değişim ve dönüşüme uyum sağlamak zorundayız” ifadelerini kullandı. Değişen dünya ile birlikte genç kuşak ile iletişim kurmakta zorlandığını fark ettiğini, 18-22 ve 24 yaşındaki gençlerden terse mentorluk alarak yeni nesle nasıl yaklaşılması ve nasıl iletişim kurulması gerektiğini öğrendiğini aktaran Konukoğlu, “Yöneticilerimize de bunu zorunlu kıldım. Haziran ayı itibariyle bünyemizdeki tüm yöneticiler tersine mentorluk eğitimi alacak. Bu sayede, gelecek dünyaya nasıl bakacağımızı öğreneceğiz” dedi. SANKO Holding’in 120 yıldır sürdürülebilir bir şirket olmak için mücadele verdiğini vurgulayan Konukoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rahmetli babam Sani Bey, ‘kendini yenilemeyen işletme, sahibini yeniler. Eğer siz dönemin değişim sürecine uyum sağlayamıyorsanız mutlaka birileri gelir şirketinizi alır ve değişimi onlar gerçekleştirir’ derdi. Değişim sadece kendi şirketinizde olmuyor. Değişimi gerçekleştirirken çevrenizi de düşünmek zorundasınız. Tüm tedarik zincirinde sorumlu olan firmalarla iş birliği içinde çalışıyoruz. Ayrıca, faaliyet gösterdiğimiz tüm şehirlerde çalışanlarımızın dışında kalan arkadaşlarımızla da bir arada olmaya, onların sorunlarına eğilmeye çalışıyoruz. Birlikte hareket etme çabası içerisindeyiz.” SANKO Holding sektörlerde değişim ve dönüşüme öncülük ediyor Faaliyet gösterilen farklı sanayi alanlarında teknolojiyi iyi kullanarak sektörlere öncülük eden SANKO Holding, tekstilden enerjiye, inşaat ve ambalaja kadar bulunduğu pek çok sektörde teknoloji yatırımları gerçekleştiriyor, bünyesinde bulunan tüm şirketlerin süreçlerinde dijital dönüşümleri planlayarak global standartlarda teknolojik dönüşüm hedefliyor. SANKO Holding’in faaliyet gösterdiği sektörlerde öncü çalışmalara imza attığını anlatan Konukoğlu, sektörlerde yapılan sürdürülebilirlik çalışmalarıyla ilgili şu bilgilerin altını çizdi: “Çimento sektöründe geri dönüşümlü ısıyı kazanabilmek için yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Karbon ayak izini aşağıya çekmek için çalışmalarımız da sürüyor. AR-GE’ye 15 milyon dolar civarında bütçe ayırdık. Yenilikçi ve sürdürülebilir ürünler üretebilmeyi hedefliyoruz. Dünya tekstil sektöründe yaklaşık 100 milyon ton atık çıkıyor ve bunun yalnızca yüzde 1’lik bir bölümü geri dönüştürülebiliyor. Sektörde geri dönüşüm konusunda öncülük yapmaya çalışıyoruz.” 2021 yılında hayata geçen tekstil geri dönüşüm tesisinde tekstil atıklarını değerlendirerek tekrar kumaş üretiminde kullandıklarını söyleyen Konukoğlu, “Bu konuya 150 milyon dolar civarında bir bütçe ayırdık” dedi. Geri dönüşüm girişimleri RE&UP’ın devrimsel teknolojisiyle döngüsel ekonomiye katkıda bulunduğunu belirten Konukoğlu, “Yeni girişimimiz RE&UP, SANKO Ar-Ge’sinin ürünü olan teknolojisiyle yerel ve global pazarda sürdürülebilir moda ve döngüsel ekonomiye geçişte öncü bir rol oynayacak” şeklinde konuştu. Temiz enerji yatırımları Konukoğlu, yüzde 100 yenilenebilir enerji portföyüne sahip SANKO Enerji, 1000 MW’lık kurulu güce sahip. “Enerji sektöründe yatırımlarımızın tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarına yapıyoruz. Fosil yakıtlı yatırımımız asla yok, yapmayı da düşünmüyoruz. Ambalaj sektöründe de yenilikçi birçok çalışmamız var. Örneğin karasal ortamda yetiştirilen deniz yosunlarından geliştirilmiş filmler üzerinde çalışıyoruz. Dünyada Worldstar Ödül aldı. Ürünlerimizin sürdürülebilir olarak yenilenmesinin yanı sıra çevremize ve ekosistemimize sahip çıkabilmek adına var gücümüzle çalışıyoruz. SANKO olarak, elde ettiğimiz kârın büyük kısmını ekosistem için yürütülen çalışmalarımıza ayırıyoruz.” sözleriyle holdingin bu konuda duyarlılığını vurguladı. “Kadınların iş hayatındaki varlığını önemsiyoruz” SANKO Holding’in sürdürülebilirlik adımlarından söz eden Adil Sani Konukoğlu, Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların iş hayatına katılım oranının oldukça düşük olduğunu vurgulayarak, SANKO Holding’in kadın istihdamı hedeflerine de konuşmasında yer verdi. Konukoğlu, “Kadın çalışan oranımızı 2030 yılına kadar yüzde 40’a, 2035 yılına kadar ise yüzde 50’ye taşıyacağız. Bugün yapılan atamalarda yönetici pozisyon için erkek CV yanı sıra kadın CV alternatifi önüme gelmiyorsa onaylamıyorum” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. Multinet Up CEO’su Ali Emre Sever’in moderatörlüğünde düzenlenen “21’inci Yüzyılda Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler” konulu panelde, SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu yanı sıra, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç, Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Arıoğlu ve Migros Grubu İcra Başkanı Dr. Ömer Özgür Tort konuşmacı olarak yer aldı. Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından bu yıl Sapanca’da düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi, "Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zekâ Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek" temasıyla gerçekleştirildi. SANKO Holding’in yeni girişimi RE&UP hakkında Yeni girişim RE&UP, devrim niteliğinde bir teknoloji sunuyor. RE&UP teknolojisi, SANKO Holding’in 120 senelik tekstil tecrübesi ile, şirketin kendi bünyesindeki 10 yılı aşkın AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirilmiştir. RE&UP, tekstil atıklarını yüksek kaliteli, sürdürülebilir ve hemen kullanıma hazır halde geri dönüştürülmüş hammaddeye dönüştüren devrim niteliğinde bir yeni nesil teknoloji girişimidir. RE&UP, tekstil endüstrisinde geri dönüşümün global boyuttaki darboğazlarından birine çözüm sunarak tekstil atıklarının tekstil değer zincirine yeniden katılımını sağlayarak sektörde döngüsel ekonomi modeline geçişini hızlandırmaktadır. Gaziantep ve Bursa’daki geri dönüştürülmüş elyaf tesisleriyle hizmet veren RE&UP Geri Dönüşüm Teknolojilerinin, tekstilden tekstile geri dönüşümde devrimci bir nitelik taşıyor. Moda endüstrisinin döngüsel bir modele hızla geçişini destekliyor.
28 Nisan 2024 Pazar - 14:50 Türkiye oynayarak büyüyecek Türkiye’deki oyun endüstrisi dünya devleriyle yarışarak hem dijital dönüşümde rol oynuyor hem de istihdamdaki gücünü her geçen gün büyüterek gençlerin sahaya inmesine katkı sunuyor. Türkiye’nin oyun endüstrisi pazarına bakıldığında 2023 yılında Türkiye’de 47 milyon kişinin oyun oynadığı raporlara yansıdı. Bu da 85 milyon nüfuslu ülkemizin yarısından fazlasının oyuncu olduğu anlamına geliyor. 2023’te Türkiye’nin, 47 milyon oyuncusuyla, 580 milyon Dolarlık bir gelir elde etmesi ise bu endüstrinin ne kadar büyük bir ekonomik hacmi olduğunu gözler önüne seriyor. "Türkiye’de İş Dünyası" dergisi oyuncak sektörünü masaya yatırdı. Nisan sayısında oyun endüstrisini mercek altına alan dergi, her sayı gelenekselleşen buluşmalarını bu kez ülkemizin en önemli girişimcilik merkezlerinden biri olan StartGate Dijital Oyun ve Oyun Teknolojileri ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Oyun endüstrisinin ülkemizdeki konumunun tartışıldığı etkinlik, aynı zamanda yeni fikir ve görüşlere de sahne oldu. Sektörün dünü, bugünü ve yarınının mercek altına alındığı buluşma, aynı zamanda yatırımcılar ve yatırım planlayan iş insanlarını tek çatı altında buluşturdu. Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın açılış konuşması ile başlayan etkinlik, birçok yeni fikre de sahne oldu. Her sayı gelenekselleşen buluşmalarını bu kez StartGate ev sahipliğinde gerçekleştirdiklerine değinen Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dergimizin her sayısında bir konuyu baz alarak lansman yapıyoruz ve her sayıda yeni bir markayı sizlerle tanıştırıyoruz. Bu ay sizlerle StartGate’de buluştuk. Dergimizde StartGate’nin katkısıyla hazırlanmış oyun endüstrisine ilişkin çok önemli bir rapor var. Bu haberi incelemenizi tavsiye ederim çünkü oyun endüstrisi konusunda ne gibi gelişmeler olduğunu tüm ayrıntılarıyla masaya yatırdık. Destekleri için StartGate Kurucusu ve CEO’su Mustafa Cihat Durmuş ve AcademyGate CEO’su ve StartGate İcra Kurulu Üyesi Dr. Arzu Aydın’a teşekkür ediyoruz. Bu sayımızda oyun endüstrisi alanında bir yeniliğe imza attık.” “47 milyon kişi dijital oyun oynuyor" Dünyadaki ve Türkiye’deki oyun endüstrisine ilişkin bilgi veren Dr. Arzu Aydın, “Eskiden eğlence olan oyunlar bugün ülke ekonomisini en fazla besleyen endüstrilerden biri haline geldi. Ayrıca dijital dönüşümde büyük bir rol oynayan endüstri, birçok yeni mesleğin gelişimine de katkı sundu” dedi. Endüstrinin hızla büyümesi ve gençlerimizin mesleğe artan ilgisiyle, üniversitelerde ve özel eğitim kurumlarında oyun ile ilgili eğitimler verilmeye başlandığını da sözlerine ekleyen Aydın, “Pazar büyüklüğüne ve oyuncu sayısına bakarsak, oyun endüstrisi dünya üzerinde 185 milyar dolarlık bir pazar hacmine ve 3 milyar kişilik bir oyuncu sayısına sahip. Türkiye’de ise 47 milyon kişinin dijital oyun oynadığı raporlara yansımış durumda. Oyun ve oyunlaştırma hayatımızın pek çok alanına dokunuyor. Bazen eğleniyor, bazen öğreniyor, bazense farkındalık kazanıyor ve geleceğe dokunuyoruz. Son yıllarda etkisini hızla artıran sosyal etki modeli oyun endüstrisinde de kendine ciddi bir yer bulmaya başladı. Ülkemiz gerek oyuncu sayısı gerek geliştirici potansiyeli ile dünyadaki pastadan ciddi bir pay alıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 2023 yılında Avrupa’da oyun anlaşmalarında işlem hacmi bakımından birinci sırada yer aldığına dikkat çeken Aydın, gün geçtikçe bu payı büyüten oyun endüstrisinin artık bacasız dev bir ekonomiye dönüştüğünü belirtti. Stargate 7/24 yaşayan bir ekosistem Oyuna olan ilgi dünyada her yıl artarken bu endüstriye kayıtsız kalamadıklarını aktaran StarGate CEO’su Mustafa Cihat Durmuş, 21 Haziran 2023’te kapılarını açtıklarını dile getirdi. Türkiye’yi dijital oyun denildiğinde akla gelen ilk ülke haline getirme ve endüstrideki tüm paydaşları aynı çatı altında birleştirme hedefiyle yola çıktıklarını da sözlerine ekleyen Durmuş, “4 bin 215 metrekare bir alanda, İstanbul Maslak’ta hizmet veriyoruz. Deneyim ve test laboratuvarları, eğitim ve seminer salonları, amfi alanları, akustik yalıtımlı online toplantı kabinleri, uyku kapsülleri, Podcast/Vlog odaları, etkinlik ve buluşmalar için özel dizayn edilen teras, müzik odası ve yeni nesil oyun geliştirme stüdyomuz ile özel sektör yatırımlı en büyük yeni nesil buluşma merkezi olma niteliği taşıyoruz. Ayrıca kampüsümüz 7/24 açık. Bu sayede kendileri için en verimli saat ne ise; o saatlerde çalışabiliyorlar” dedi. “Biz bir girişimcilik merkeziyiz ve bünyemizdeki start-up’lara destek veriyoruz” diyen Mustafa Cihat Durmuş, yeni girişim programlarını bu ayın sonunda açacaklarını dile getirdi. Kampüsün 50 stüdyoya ev sahipliği yapma kapasitesi olduğunu ve şu an içeride 12 girişimcinin bulunduğunu belirten Durmuş, kendilerine başvuran girişimcilerin bünyelerine katılma sürecine de değindi: “Bize başvuran girişimcimizi teknik ve yeterlilik açısından değerlendirdikten sonra raporlaştırıyoruz. Bu rapor doğrultusunda başarılı ve gelecek vadeden girişimleri bünyemize alıyoruz. Buradaki en önemli farkımız bize başvuran girişimleri yetkinlik ve yetenekleri doğrultusunda uygun programa yönlendirmemiz. Programlarımıza dahil ettiğimiz girişimcilere kampüs imkanlarımızın yanı sıra tam zamanlı iş koçu desteği vererek gelişim süreçlerinin hızlandırılmasını sağlıyoruz. StartGate; AcademyGate, IdeaGate ve TalentupGate ile hem ekosistemi besliyor hem de girişimcilerinin küresel vizyon oluşturmalarına aracılık ediyor.” E-spor takımı kurduklarını da söyleyen Durmuş, “Misyonumuzda erken aşamalı keşifler ve destekler var. Belli bir aşamadan sonra da girişimcilerimize liderlik yaparak onları daha büyük yatırımlar yapan yatırımcılarla buluşturuyoruz. Buradaki en büyük gücümüz ise tamamıyla oyun dikeyinde yatırımlar yapan fonumuz PlayGate GSYF” dedi.
28 Nisan 2024 Pazar - 14:22 Kenevirden üretilen çantalar Amerika’da Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde üretilen el yapımı kenevir çantalar sınırları aşarak, Amerika’da satışa sunulmaya başladı. Tamamen kadınlardan oluşan ekip tarafından üretilen kenevir çantalar ilgi görmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde kenevir ipliğini kullanarak kadınlar tarafından el dokuma kumaşlar üretiliyor. Kenevir ve ipek dokumacılığı üzerine eğitim almalarının ardından atölyede çalışmaya başlayan kadınlar, bu kumaşları ceketten gömleğe, elbiseden pantolona birçok ürüne dönüştürüyor. Kenevirden üretilen kıyafetler ile diğer ürünler organik olması ve dayanıklılığı nedeniyle birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Ürün yelpazesinin oldukça geniş olduğu atölyedeki üretimde çantalarda ‘First Lady’ modeli öne çıkıyor. Amerika’da ikamet eden bir iş insanı Büyükşehir Belediyesi yetkililerine ulaşılarak çantaları Amerika’da satışa sunulmak istediğini belirtti. Yapılan görüşmeler sonrasında talep doğrultusunda özel bir konseptle hazırlanan çantalar Amerika’ya gönderilerek burada satışa sunuldu. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, kenevirin kent için önemli bir tarım ürünü olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Vezirköprü ilçemizi ‘Türkiye’nin Kenevir Ekim Merkezi’ olarak ilan etmesiyle birlikte kentimizde kenevir ile ilgili yapılan çalışmalar daha da hız kazandı. Kenevir üretiminin artırılması için şehrimizde tüm kurumlarımızın çalışmaları aralıksız sürüyor. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde tamamen kadınlardan oluşan ekibimiz ile kenevir ipinden dokuma ürünleri üretiyoruz. El emeği ürünlere yoğun bir ilgi var. Kadınlarımızın istihdama kazandırıldığı atölyemizde geleneksel keten dokumacılığını yaşatmaya devam ediyoruz. Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.
Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan sağlanıyor
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:29 Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan sağlanıyor Aksaray’ın merkeze bağlı bin 300 nüfusa sahip Gücünkaya köyünde yaşayan köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da her geçen yıl gelişen tarım ve hayvancılık büyümeye devam ediyor. Merkeze bağlı bin 300 nüfuslu Gücünkaya köyünde ise köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Hemen her evin önünde en az 2 adet sera bulunurken, köy halkı domates, salatalık, biber, patlıcan gibi tüm sebzelerin yanı sıra fide üreterek satışa sunuyor. Çocukluklarından beri seracılık yaptıklarını anlatan Serpil Ok (50), “Çocukluğumuzdan beri bu işi yapıyoruz. Köyümüzün ekmek teknesi, gelir kaynağı, bizim işimiz de bu. Anne, baba ve ebeden gelme bir meslek. Köyümüzün bütün halkı fidecilik yapar, sebzecilik yapar, seralarda domates, salatalık, biber yetiştirilir, fideler yetiştirilir. Köyümüzün işi bu” dedi. Gücünkaya köyünün küçük Adana olduğunu belirten İsmail Ok (59) ise “Ben doğduğumdan beri, ebelerimizden, dedelerimizden öğrendiğimiz gibi bu işi yapıyoruz. Şimdi hala devam ediyoruz. Şubat ayında başlar Mayıs’ın sonuna kadar devam ederiz. Fide yetiştiriyoruz. Diğer günlerde de sebze üzerinde çalışırız. Yani burası küçük bir Adana. Bizim gelirimiz bu. Bütün köy geçimini sera üzerinden sağlamaktadır. Domates, biber, fasulye, salatalık, patlıcan gibi sebze üzerinde her şey burada yetiştirilir” diye konuştu.
Devlet desteğiyle kurdukları çiftlikte ’hanım ağa’ oldular
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:50 Devlet desteğiyle kurdukları çiftlikte ’hanım ağa’ oldular Osmaniye’de kadın girişimciler, kooperatif aracılığıyla devletten aldıkları hibe desteğiyle kurdukları büyükbaş hayvan çiftliğinde aile ekonomisine katkı sağlıyor. Osmaniye Düziçi Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi çatısı altında 23 ev hanımı, Ticaret Bakanlığı KOOP-DES, Sanayi Bakanlığı SOGEP ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’ndan aldıkları desteklerle kurdukları büyükbaş hayvan çiftliğinde süt ve süt ürünleri üretimiyle ekonomiye katkı sunuyor. Kooperatif bünyesinde kurdukları çiftlikte 10 baş süt ineğinin bakımını yapan kadınlar, 7 kişi başladıkları yolda 23 kadınla faaliyet göstermenin ve 300 kadınında hayatlarına dokunmanın mutluluğunu yaşıyor. Kooperatifin en genç ortaklarından biri olduğunu söyleyen Mine Sina Yüksel, "Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde yaşıyorum. Düziçi Kadın Kooperatifinin en genç ortağıyım, liseyi bitirdikten sonra çıktım bu maceraya aslında. Girişimcilik yapmak istedim, girişimciliğe merak sardım. Kendimi geliştirdim, bu konuda daha sonra Düziçi Kadın Kooperatifini buldum. Onlar da sağ olsunlar bana kucak açtılar, bende onların bir ortağı oldum. Şu an burada bizim hayvanlarımız da var, hayvanlarımızla ilgileniyorum. Onların yemleriyle, onların sütleriyle ilgileniyorum arta kalan zamanımızda da yukarıdaki atölyemizdeki çalışan kadınlara yardım edip destek oluyorum. Kooperatif bünyesinde 10 büyük baş hayvanımız var. Bunların sütlerini sağıyor, sütlerinden peynirler, çökelekler, tereyağı yapıyoruz ve sütlerini ayrıca evleri gezerek satıyoruz" dedi.
TZOB Başkanı Bayraktar: “Buğdayın maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 arttı”
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:38 TZOB Başkanı Bayraktar: “Buğdayın maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 arttı” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 oranında artarak kilogramı 10 lira 87 kuruş olarak tespit edildi” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday üretiminde hasat döneminin yaklaşmasını değerlendirdiği ve üreticilerin sorunlarını dile getirdiği bir basın açıklaması yaptı. “Ülkemizin hemen hemen her ilinde üretimi yapılan, tarımsal üretimin ve gıda sanayinin vazgeçilmez ham maddesi buğdayda hasada sayılı günler kaldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çiftçilerimiz artan maliyet karşısında ürettiği üründen hak ettiği geliri elde etmeyi bekliyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Buğdayda kültürel işlemlerin yoğun olduğu Ekim-Mart döneminde mazot fiyatı ortalama 23 lira iken bu yıl aynı dönemde yüzde 76 artışla ortalama 40 liranın üzerine çıktı. Mazot fiyatı son bir yılda ise yüzde 105 oranında artış gösterdi. Taban gübresinin yoğun olarak kullanıldığı Ekim-Kasım-Aralık aylarında ise DAP gübresinin ortalama fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16, 20.20.0 gübresinin fiyat ise yüzde 22 oranında artış gösterdi. Şubat ve Mart ayında kullanılan ÜRE gübresinin fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 oranında arttı.” Ziraat odalarından aldıkları bilgiyi paylaşan Bayraktar, Türkiye genelinde geçen yıla göre arazi kira ücretlerinde yüzde 64, işçilik ücretlerinde ise yüzde 75’e varan oranlarda artış yaşandığını söyledi. “Buğdayın maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 arttı” Bu yıl iklim değişikliğinin etkisiyle kış uykusundan erken uyanan tarla farelerinin birçok ilde ekili hububat alanlarını istila ettiğini belirten Bayraktar, “Bu durum zirai ilaç maliyetini geçtiğimiz yıla göre yüzde 52 oranında artırdı. Çiftçilerimizin buğday tohumunu attığı günden hasada kadar yapacağı harcamalar dikkate alınarak yapılan maliyet hesabında, kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 oranında artarak kilogramı 10 lira 87 kuruş olarak tespit edildi” diye konuştu. “Geçtiğimiz yıl Toprak Mahsulleri Ofisi üzerine düşen görevi yaparak çoğunluğu buğday olmak üzere 12 milyon tonun üzerinde hububat alımı gerçekleştirdi. Haliyle Toprak Mahsulleri Ofisi’nin depoları doldu. Son günlerde Toprak Mahsulleri Ofisi depolarının doluluğuna ve dünya buğday fiyatlarının düştüğüne yönelik açıklamalar çiftçilerimizi tedirgin ediyor. Bu doğrultuda Toprak Mahsulleri Ofisi’nin sorumluluğu geçmiş yıllara nazaran bu yıl daha da arttı” ifadelerini kullanan Bayraktar, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin çiftçileri rahatlatacak buğday fiyatını bir an önce açıklaması gerektiğini aktardı. Değişen iklim şartlarının tarımsal üretimi her geçen yıl zorlaştırdığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Çiftçilerimiz her üretim döneminde önceden tahmin edemediği risklerle karşılaşıyor. Bu yıl üretim döneminin başladığı Ekim ayından itibaren toplam yağışlar ülke genelinde normalin üzerinde gerçekleşirken, artan sıcaklıklar farklı sorunları beraberinde getirdi. Bazı bölgelerde yağış ve beraberinde gerçekleşen aşırı sıcak hava artan nemle beraber buğdayda pas hastalığını artırırken, yine kış aylarının sıcak geçmesiyle artan fare popülasyonu çiftçilerimizi zora soktu.” Buğday üretiminin olduğu illeri sıralayan Bayraktar, “Buğday üretiminin yüzde 27,1’ini Afyonkarahisar, Çorum, Çankırı, Yozgat, Kırıkkale, Konya, Karaman, Samsun, Kastamonu, Karabük, Isparta, Uşak, Bilecik, Aydın ve Antalya oluşturuyor. 15 ilde yağışların yetersiz olması ve Nisan ayında 30 dereceyi geçen hava sıcaklıkları zarar riskini artırıyor. Bahar yağışlarının oldukça önemli olduğu buğdayda özellikle bu 15 ilde beklenen yağışların gerçekleşmemesi durumunda kuraklık bekleniyor” ifadelerini kullandı. “Tarımsal üretim tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de destekleniyor. Bu çerçevede buğday üreticisine de gübre mazot ve prim desteği başta olmak üzere destekleme ödemeleri yapılıyor. Ancak, ülkemizde destekler zamanında açıklanmıyor ve genel olarak çiftçilerimizin yoğun masraf yaptığı dönemde ödenmiyor” diyen Bayraktar, çiftçilerin buğday hasadından geçen yıl ki pirimi henüz alamadığını belirtti. 2022 yılında 19 milyon 750 bin ton buğday üretiminin 2023 yılında yüzde 11,4 artışla 22 milyon tona yükseldiğini hatırlatan Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Bu üretim artışına rağmen ithalatımızda artış gösterdi. 2022 yılında 8 milyon 822 bin ton olan buğday ithalatımız üretimimizdeki artışın üzerinde yüzde 35 artışla yaklaşık 11 milyon 700 bin ton seviyesine yükseldi. Ülkemiz 2023 yılında yapmış olduğu buğday ithalatının yüzde 75’ini Rusya, yüzde 22’sini Ukrayna’dan gerçekleştirdi.” Türkiye’de artan nüfusa pareler olarak buğday talebinin de arttığını kaydeden Bayraktar, şöyle konuştu: “Buğdayda yurt içi ihtiyacımız dikkate alındığında buğday tüketimimiz 19,4 milyon ton seviyelerindedir. Dolayısıyla dünya genelinde ve ülkemizde buğday üretiminde azalma olduğunda ekmek fiyatları başta olmak üzere unlu mamuller fiyatlarındaki artış, tüm kesimleri etkiliyor. Buğday üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak, ithalata olan bağımlılığı azaltmak gerekiyor. Bu nedenle üreticilerimizi her koşulda üretime teşvik etmek amacıyla gerekli tedbirler zamanında alınmalıdır.”
TESK Genel Başkanı Palandöken: “Evliliklerin 500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor”
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:15 TESK Genel Başkanı Palandöken: “Evliliklerin 500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor” Bu yıl havaların erken ısınmasıyla birlikte düğün sezonunun da açılmaya başladığını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Havaların erken ısınmasıyla birlikte fotoğrafçı, kuaför, berber, gelinlikçi, çiçekçi, pastacı, çeyizci gibi onlarca farklı sektörde esnafımız düğün sezonuna hazır. Bu yıl yapılacak düğünlerle birlikte evliliklerin 500 milyar TL’lik ekonomi oluşturması bekleniyor” dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken düğün sezonunun başlamasıyla birlikte evliliklerin ekonomiye olan yansımasını değerlendirdi. Piyasanın canlanmak için düğün sezonunu beklediğini belirten Palandöken, ortalama düşün yapmanın maliyetini anlattı. Beyaz eşyadan oturma grubuna, düğün salonundan ziynet eşyalarına kadar yapılan harcamaların 500 bin liradan başladığını kaydeden Palandöken, "Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak tüm ürün ve hizmetlerde çok ciddi fiyat artışları var. Düğünlerin vazgeçilmezi altının fiyatı son 1 yılda yüzde 100’e yakın arttı. Eskiden gelin damada gelen altınlar düğün maliyetini önemli ölçüde karşılardı şimdi o da hayal oldu. Öte yandan düğün salonu kiralarındaki astronomik artış, beyaz eşya ve elektronik eşyalardaki fiyat artışları hesaba katıldığında gençlerimiz işsizlik ve ekonomik nedenler yüzünden evliliği geciktirebiliyor. Devletimiz gençleri evliliğe teşvik etmek için elinden geleni yapıyor. Birtakım teşvik ve destekler var ancak tüm çiftler için sıfır faizli destek kredilerinden yararlanma imkanlarının sağlanması çok önemli. Bu hem çiftlerin düğün masraflarına katkı hem de kuracakları yuvalarla ekonomiye katkıları bakımından çok önemli olacak” diye konuştu. “Geçtiğimiz yıl düğünler piyasaya 300 milyar lira katkı sağladı” Gençlerin dünya evine girmesi ve piyasaların canlanmasında düğünlerin önemli bir yeri olduğuna değinen Palandöken, “Geçtiğimiz yılın TÜİK verilerine göre düğün sektörü piyasaya 300 milyar TL’lik ekonomik katkı sağladı. İğneden ipliğe yapılan düğün alışverişleri ise emlakçıdan taksiciye, matbaacıdan organizasyoncuya kadar çok sayıda sektöre doğrudan kazanç kapısı oluyor. Bu yıl dünya evine girecek gençlerimizin mağdur olmaması için firmalar elini taşın altına koyarak yeni evlenecek çiftlere özel kampanya ve indirimler yapmalı. Öte yandan bu düğün sezonunda alışveriş yapacak vatandaşlarımız güven, memnuniyet, garanti ve kayıt dışılığı önlemek adına bir sıkıntı yaşamamak için bildiği ve güvendiği esnafı tercih etmeli” şeklinde konuştu.
Bakan Işıkhan, Denizli İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısına katıldı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 08:41 Bakan Işıkhan, Denizli İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısına katıldı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Denizli İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu 2024 yılı 2. olağan toplantısına uzaktan bağlantıyla başkanlık etti. Denizli’nin işgücü, istihdam ve mesleki eğitim ihtiyacını tespit etmek, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları ile işletmelerde yapılacak mesleki eğitim ve istihdam konularında etkinlik ve verimliliği artırmak amacıyla yerel düzeyde politikalar oluşturmak, plan yapmak ve kararlar almak, ilgili kurum ve kuruluşlara görüş ve önerilerde bulunmak amacıyla düzenlenen İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu (İİMEK) 2024 yılı 2. olağan toplantısı, kurul temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıya online olarak katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Denizli Valiliği toplantı salonunda gerçekleşen toplantıya Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Pamukkale Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Turan Karadeniz, Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hülya Bartal, Pamukkale Üniversitesi ÇEKO Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karadeniz, Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürü Ahmet Taş, İş Kurumu İl Müdürü Fatih Işık, kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Bakan Işıkhan’ın video konferans sistemi ile yaptığı toplantı sonrası İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu (İİMEK) Toplantısı, Vali Coşkun başkanlığında devam etti. Vali Ömer Faruk Coşkun, toplantıda yaptığı konuşmada; “Kurul toplantısında alacağımız kararların ilimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Denizli Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Fatih Işık tarafından genel işgücü piyasası verileri hakkında kurul üyelerine bilgilendirme sunumu yapıldı. Toplantı, kurul üyelerinin görüş ve önerilerinin ardından sona erdi.
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de
27 Nisan 2024 Cumartesi - 02:43 Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor"
26 Nisan 2024 Cuma - 20:23 TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret
26 Nisan 2024 Cuma - 19:28 Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı”
26 Nisan 2024 Cuma - 19:00 Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Son yıllarda simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı. Askeri simülatör ve eğitim sistemleri, pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir" dedi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, SİMSOFT ANKARA HAB’da SİMMER adında simülasyon merkezini açtı. Türkiye’nin uzay ve havacılık sanayiine kaldıraç olacak yerli ve yabancı firmaların ve yan sanayi firmalarının bölgeye çekilmesi doğrultusunda kurulan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin (HAB) birinci etabı için çalışmalar 2017 yılının son çeyreği ile başladığını belirtti. Test merkezinin küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektöre daha çok dahil edilebilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Görgün, "Birinci etabımızda fiili üretime geçen firma sayısı 43 olup, firmalarımız toplam 253 bin metrekare kapalı alanda üretim faaliyetlerini yürütmektedir. Buna ilaveten inşaat faaliyeti aktif olarak devam eden 74 firmamız bulunmaktadır. Yine bugün itibari ile 2 bin 200 kişiye istihdam sağlanmakta olan OSB’mizde inşaatı devam eden sanayicilerimizin de faaliyete geçmesi ile birlikte istihdam sayısının 7 bin 500 olacağını öngörmekteyiz. OSB’mizin her iki etabının da faaliyete geçmesi ile birlikte bölgemiz toplam alanı 700 hektar seviyelerine ulaşacak. Yapılacak toplam yatırım tutarı 3 milyar dolar olacak ve bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlanacaktır" diye konuştu. Askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörleri üretilecek Son yıllarda simülasyon teknolojilerinin dünyada artan bir önem kazandığının altını çizen Görgün, simülasyon teknolojilerinin NATO bünyesinde de kritik teknoloji olarak kabul edildiğini dile getirerek, "Askeri simülatör ve eğitim sistemleri pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir. Başkanlığımız tarafından Simsoft firmamıza sağlanan kredi desteği ile bugün açılışını gerçekleştireceğimiz ’SİMMER- Yeni Nesil Simülatör Üretim, Eğitim ve Test Merkezi’nde hava, kara ve deniz platformlarına yönelik askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörlerinin üretimi, donanım entegrasyonu, araştırma ve test faaliyetleri yapılacaktır. Kurulan üretim hattı üzerinde, büyüklüklerine ve tiplerine bağlı olarak 10 adet simülatörün üretimi ve entegrasyonu eş zamanlı olarak yapılabilecektir. Simülatör sistemlerinde yer alan farklı kapasitelerde ve farklı serbestlik derecelerine sahip hareket sistemlerinin tasarım, üretim, entegrasyon ve test işlemleri gerçekleştirilebilecek, özgün yazılım çözümlerinin yanında, donanım ve elektromekanik sistemlerin geliştirilmesi ve üretimi de yapılacaktır" ifadelerini kullandı.