EKONOMİ
Samsun Gıda İhtisas OSB’de ihracat odaklı makarna tesisi kurulacak 20 Aralık 2025 Cumartesi - 18:15:50 Samsun Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 38 bin 762 metrekarelik alanda kurulacak makarna üretim tesisinin, 16 bin metrekare kapalı alanda üç modern hatla faaliyet göstermesi ve üretimin üçte ikisinin ihracata yönelik olması planlanıyor. Samsun Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Samsun Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni bir makarna üretim tesisi yatırımına ilişkin önemli bir karar alındığı bildirildi. Açıklamada; Çarşamba Havalimanı’na 5 kilometre mesafede, D010 karayolu üzerinde yer almasıyla ulaşım imkânları açısından avantajlı bir konuma sahip Samsun Gıda İhtisas OSB’de, 17 Ocak 2025 tarihli Müteşebbis Heyeti toplantısında alınan 237 numaralı karar doğrultusunda makarna fabrikası yatırımı için 38 bin 762 metrekarelik parsel tahsis talebinin uygun bulunduğu belirtildi. Aynı gün yapılan Yönetim Kurulu Toplantısı’nda alınan 462 sayılı karar ile parsel tahsisi gerçekleştirilirken, parsel ve üzerindeki taşınmazın 28 Kasım 2025 tarihinde yatırımcı firmaya teslim edildiği ifade edildi. Buğdayın hammadde olarak kullanıldığı sektörlerde dikey büyüme stratejisi kapsamında planlanan yatırım çerçevesinde, daha önce üretim tesisinin bulunduğu alanın yanında yer alacak makarna üretim tesisi inşaatına 2026 yılında başlanmasının öngörüldüğü kaydedildi. Katma değeri yüksek alanlara yatırım yapma stratejisi doğrultusunda Samsun Gıda İhtisas OSB’de hayata geçirilecek tesisin, 38 bin 762 metrekare arazi üzerinde toplam 16 bin metrekare kapalı alanda kurulacağı, üç modern üretim hattında faaliyet göstereceği ve üretim kapasitesinin üçte ikisinin ihracata yönelik olacağı bildirildi. Açıklamada, söz konusu yatırımın Türkiye’nin gıda sanayisindeki küresel rekabet gücünü artırmasının yanı sıra Samsun Gıda İhtisas OSB’nin ihracat odaklı üretim, istihdam ve katma değer oluşturma vizyonuna önemli katkı sağlayacağı vurgulandı. Samsun’un, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda yeni yatırımlarla birlikte "Kuzeyin Üretim Merkezi" olma hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerlediği ifade edildi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:41 Bakan Kacır: "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından sanayicilerin başarılarını taçlandırmak amacıyla, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla "Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni" düzenlendi. Törende konuşan Bakan Kacır, "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" dedi. "Sanayide Yapay Zeka" temasıyla gerçekleştirilen, İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan Gaziantep firmalarının ödüllendirildiği Gaziantep’in Yıldızları-2025 Ödül Töreni, Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Sahnesi’nde yapıldı. Bir dizi program ve açılış için Gaziantep’te bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da törene katıldı. "Yeni döneme ‘Sanayide Yapay Zeka’ mottosuyla başlıyoruz" Törenin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, "Gaziantep’in Yıldızları" Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, Gaziantep’in tarih boyunca zorluklar karşısında üretimden vazgeçmeyen bir şehir olduğunu kaydetti. Ünverdi, "Gaziantep’i Gazi yapan ruh; cesareti, inancı ve olağanüstü direncidir. Pandemi, deprem ve küresel krizlere rağmen şehrimiz çalışmaya, üretmeye ve ihracat yapmaya devam etmiştir" ifadelerini kullandı. Ünverdi ayrıca, bu duruşun Gaziantep sanayisinin en güçlü yanlarından biri olduğunu belirterek, sanayicilerin özverili çalışmaları sayesinde kentin ekonomik dalgalanmalara karşı güçlü bir performans sergilediğini vurguladı. Gaziantep’in ihracat ve sanayi verilerine de değinen Ünverdi, "Bugün şehrimizde 6 binin üzerinde imalatçı firmamızla 435 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. 184 ülkeye ihracat yapan Gaziantep, Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren 6’ncı ili konumundadır" dedi. Sanayide dönüşümün artık bir tercih değil zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Ünverdi, "Yeni döneme ‘Sanayide Yapay Zeka’ mottosuyla başlıyoruz. Bu dönüşüm sürecini sanayicilerimizle birlikte yürüterek Gaziantep sanayisini ileri teknolojiyle buluşturmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm sürecini sanayicilerimizle birlikte yürüterek Gaziantep sanayisini ileri teknolojiyle buluşturmaya devam edeceğiz. Böylece verimliliği artıran, katma değeri yüksek ve küresel rekabette daha güçlü bir üretim yapısını şehir genelinde kalıcı hale getirmeyi hedefliyoruz. Her zaman sanayimizin ve üreticilerimizin yanında olan Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’a, Valimize, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, rektörlerimize, tüm başkanlarımıza, müdürlerimize, kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcilerine; başarılarıyla bu anlamlı günü yaşamamıza vesile olan sanayicilerimize ve tüm katılımcılarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" şeklinde konuştu. Vali Çeber ve Başkan Şahin’nden sanayicilere tebrik ve teşekkür Gaziantep Valisi Kemal Çeber, törende yaptığı konuşmada Gaziantep’in üretim, ihracat ve istihdam alanlarındaki güçlü yapısıyla Türkiye ekonomisine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Sanayicilerin üretimden vazgeçmeden çalışmalarını sürdürmesinin kentin sanayi gücünü ayakta tutan en önemli unsurlardan biri olduğunu ifade eden Çeber, kamu kurumları olarak her zaman sanayi camiasının yanında yer aldıklarını belirtti. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in köklü üretim kültürünü teknoloji ve inovasyonla buluşturan öncü bir şehir olduğunu ifade etti. Gaziantep Sanayi Odası tarafından "Sanayide Yapay Zeka" temasıyla düzenlenen ödül töreninin, kentin geleceğe dönük vizyonunu ve dönüşüm iradesini güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Şahin, akıllı üretim, dijitalleşme ve sürdürülebilir sanayi anlayışının Gaziantep için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" Yıllık ürün ihracatının 270 milyar olduğunu söyleyen Bakan Kacır, "Küresel ekonominin akışının değiştiği serbest ticaretin terk edildiği, korumacılık, yerinde üretim yakından ve dostlardan tedarik yaklaşımının yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Tedarik zincirleri; küresel krizler, şoklar ve bölgesel çatışmalar neticesinde yeniden şekilleniyor. Küresel ekonominin ağırlık merkezi batıdan doğuya kayıyor. Rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için; dijital dönüşüm, yeşil ve döngüsel ekonomiye geçiş gün geçtikçe önem kazanıyor. Böylesi bir tabloda, sanayi ve teknoloji kabiliyetleri stratejik değer taşıyor. Pek çok ülke, yeni dünyayı ancak bugünlerde idrak etmeye başladı. Geleceğe dönük bir arayış ve kavrayış içine girdi. Türkiye olarak biz bu yeni dünya düzenine hazırlıklıyız. Son 23 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik. Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim kabiliyetimiz ve lojistik avantajlarımızla küresel ölçekte yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başardık. Küresel pazarlarda önemli bir rekabet avantajı elde ettik. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada, Ticari araç, güneş paneli, otobüs, beyaz eşya, tekstil, ağaç ürünleri, çimento ve çelik üretiminde Avrupa’da birinciyiz. Alüminyum, seramik, plastik mamûl, düz cam, motorlu taşıtlar rüzgar türbini, kule ve komponentlerinde Avrupa’nın önde gelen üreticileri arasındayız. 23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı. Sanayi üretiminde oluşturduğumuz katma değeri 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükselttik" dedi. "Gaziantep’imizin üretim gücünü daha da büyütmek için yatırımın, istihdamın, ihracatın önünü açmayı sürdüreceğiz" Gaziantep’teki verilerle ilgili de açıklama yapan Bakan Kacır, "Girişimci ruhu, güçlü sanayi altyapısı ve dünya pazarlarıyla kurduğu sağlam bağlarla Gaziantep de bu iftihar tablosunun mimarları arasında yer alıyor. Gıdadan plastiğe, halıdan mobilyaya, kimyaya geniş üretim yelpazesiyle, "güçlü sanayi, güçlü Türkiye" vizyonumuzun gerçeğe dönüştüğü şehirlerimiz arasında Gaziantep de bulunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; Gaziantep’imizin üretim gücünü daha da büyütmek için yatırımın, istihdamın, ihracatın önünü açmayı sürdüreceğiz. Nitekim son 23 yılda; organize sanayi bölgelerimizin altyapısından yatırım teşviklerine, KOBİ desteklerinden teknoloji ekosistemine kadar pek çok başlıkta attığımız adımlar şehrimizin üretim altyapısını tahkim etme irademizin nişanesidir. Şehrimizde üretimi katma değerli buluşturmak üzere 10 Ar-Ge merkezi, 1 tasarım merkezi ve 2 teknopark kurduk. KOSGEB aracılığıyla, son 23 yılda 7,5 milyar liralık desteği KOBİ’lerimize sunduk. Sadece bu yıl Gaziantep’te KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin 1,2 milyar lira kaynağa erişimini sağladık. 23 yılda Gaziantep’te yatırım teşvik sistemimizle, 562 milyar lira yatırımın ve yaklaşık 114 bin istihdamın önünü açtık. Sadece bu yıl düzenlediğimiz teşvik belgeleriyle Gaziantep’te 24 milyar lira yatırımın ve 3 bin 600istihdamın önünü açtık. Cumhurbaşkanımızın kararıyla yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi doğrultusunda, ilimizde gerçekleştirilen yatırımların destekçisi olmayı sürdürüyoruz. Gaziantep’te organize sanayi bölgelerimizde hayata geçirilecek yatırımlarda; istihdam edilecek çalışanların SGK İşveren Payının yarısını 4 yıl boyunca Bakanlığımız tarafından karşılıyoruz. Şehrimizde yapılacak yatırımlarda kullanılacak krediler için finansman desteğini 24 milyon liraya çıkardık. 9,5 puan faiz/kâr payı desteği sunuyoruz. Yatırımın niteliğine göre yüzde 30’a varan yatırıma katkı oranı ile vergi indirimi sağlıyoruz. Yatırım makinelerinde KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti veriyoruz. Yeni teşvik sistemimizle birlikte devreye aldığımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımız ile Gaziantep’te gerçekleştirilecek; Sitrik asit üretimi, iplik üretimi, Biber atıklarından katma değerli ürün üretimi, Orta-yüksek teknolojili tekstil makineleri yatırımları için nitelikli destekler sunuyoruz. Bu yatırımlarda 240 milyon liraya kadar finansman desteği ve yatırımın yüzde 50’si oranında vergi indirimi sağlıyoruz" dedi. "23 yılda 5 yeni OSB’yi şehrimize kazandırdık" Bakan Kacır, "Gaziantep sanayisinin çarklarının hızlı dönmesi adına son 23 yılda 5 yeni OSB’yi şehrimize kazandırdık. Organize sanayi bölgelerimizin toplam büyüklüğünü 2 bin 570 hektardan 7 bin 877 hektara çıkardık. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi İsale Hattı projesiyle de sanayicimizin üretim süreçlerinde ihtiyaç duyduğu suya daha güvenli ve kesintisiz erişimini teminat altına aldık. Organize sanayi bölgelerimizde çalışan memnuniyetini artırmak üzere oluşturduğumuz lojman modelinin uygulamasını yakın zamanda Gaziantep’te de hayata geçiriyoruz. Şehrimizi yeni yatırımlarla büyütmeye, teşvik ve desteklerimizle ihya etmeye devam edeceğiz. Gaziantep’te attığımız bu somut adımlar, aslında ülke sanayimizin küresel rekabet gücünü artırma hedefimizin sahadaki en güçlü yansımalarıdır. Ülkemizi küresel piyasalarda çok daha rekabetçi, krizlere karşı çok daha mukavemetli ve katma değeri yüksek ürünlerle söz sahibi olan bir ’küresel sanayi devi’ haline getirmekte kararlıyız" ifadelerini kullandı. "300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz" Yapılan projelerle ilgili bilgi veren Bakan Kacır, "Teknolojide paradigma değişimleri bu anlamda bizler için kıymetli fırsat pencereleri sunuyor. Bunların başında da kuşkusuz iş süreçlerini, sosyal hayatımızı köklü şekilde değiştiren yapay zekâ geliyor. Bugün yapay zekâ başta olmak üzere dijital teknolojileri iş süreçlerine entegre eden, yapay zekânın sunduğu fırsatları doğru değerlendiren işletmeler; maliyetlerini düşürüyor, verimliliğini artırıyor, hatayı azaltıyor, teslimat sürelerini kısaltıyor; dünya pazarlarında bir adım öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; sanayimizi dijital teknolojileri üretim süreçlerine güçlü biçimde entegre ederek daha rekabetçi, daha verimli ve daha yüksek katma değerli bir üretim yapısına kavuşturmak temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda ekonomimizin verimlilik odaklı dönüşümüne ivme kazandırmak üzere Dijital Dönüşüm Destek Programını hayata geçirdik. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından sağladığımız 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz. KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıracak, sektörlerimizin gelişimine doğrudan katkı sunacak merkezlerin kurulmasını destekleyen önemli bir adımı daha devreye alıyoruz. KOSGEB eliyle yürüteceğimiz Sektörel Gelişim Merkezi (SEGEM) Destek Programı ile; dijital, yalın ve yeşil dönüşüm süreçlerini hızlandıran, yapay zeka destekli çözümlerle KOBİ’lerin dönüşümüne rehberlik eden merkezlerin kurulmasına destek veriyoruz" ifadelerine yer verdi. "Ülkemizin enerjisini harcayan, kaynaklarını heba eden, insanını teröre kurban veren karanlık dönem artık son buluyor" Terörsüz Türkiye sürecinin sanayiye olumlu etkileri olacağını da sözlerine ekleyen Bakan Kacır, "Sizlerin de malumu olduğu üzere tarihi bir sürece girmiş bulunuyoruz. Terörsüz Türkiye süreciyle terörü gündemimizden çıkarıyoruz. Yıllar yılı ülkemizin enerjisini harcayan, kaynaklarını heba eden, insanını teröre kurban veren karanlık dönem artık inşallah son buluyor. Terörsüz Türkiye süreciyle ülkemizin doğusundan batısına huzur iklimi hâkim oldukça her karış toprağımıza bereket gelecek. Öte yandan yakın coğrafyamızda gelişen istikrar ortamı ve yeni ticaret koridorları kurduğumuz dostluk köprüleri ile büyük bir potansiyel vaat ediyor. Biz de yanı başımızdaki gelişmeleri yerinde değerlendiriyor, şehirlerimizi, üretim gücümüzü, altyapımızı, insan kaynağımızı yeni açılan fırsat pencereleri doğrultusunda geleceğe hazırlıyoruz. Attığımız stratejik adımlarla kazanan Türkiye, kazanan bölgemiz olacak" diye konuştu. GSO-GAÜN Teknopark protokolü imzalandı İSO 500 ve İSO İkinci 500 listelerinde yer alan firmalara ödüllerin verildiği törende ayrıca Gaziantep Sanayi Odası ile Gaziantep Üniversitesi arasında, GSO Mesleki Eğitim Merkezinde kurulacak olan Teknopark için protokol imzalandı. Teknopark, Organize Sanayi Bölgesinin kalbinde firmalara önemli avantajlar sunacak; yenilikçi projeleri, akademik birikimi, endüstriyel tecrübeyi ve yapay zeka odaklı çalışmaları aynı çatı altında buluşturacak. Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni, hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. Ödül törenine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Halil Şen, Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, GSO Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı Mehmet Hilmi Teymur, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşen Ahi, Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yiğitcan Konukoğlu, İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Ahmet Paksu, siyasi partilerin il başkanları, kurum temsilcileri, sanayiciler ve çok sayıda davetli katıldı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:05 Balıkesir Büyükşehir’den logo açıklaması Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İçişleri Bakanlığı tarafından logo değişikligi sonrası Başkan Ahmet Akın hakkında verilen "soruşturma izni" ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada meclis kararının valilikçe de onaylanarak, kesinleştiği ve yürürlüğe girdiği vurgulanırken, belediye kasasından bu çalışma için hiçbir ödeme yapılmadığı, herhangi bir kişiye haksız menfaat sağlanmadığı ve kamu zararı oluşmadığı savunuldu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya mecralarında, belediyemize ve şahsıma İçişleri Bakanlığı tarafından ’soruşturma izni verilmesi’ kararına ilişkin yer alan haberlerde kamu zararı gibi gerçekle ilgisi olmayan ifadeler hakkında soruşturma izni verilmesi kararı, kamu görevlilerinin yargılanması için yetkili makamlar tarafından verilen idari bir karardır. Başka bir ifade ile, ortada ne savcılık tarafından düzenlenmiş bir iddianame ne de bir mahkeme kararı mevcuttur. Ayrıca, soruşturma izni verilmesi kararı kesin değildir, konunun Danıştay aşaması vardır. Hukuka ve gerçeğe aykırı olan söz konusu karara karşı Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın avukatları tarafından Danıştay nezdinde gerekli itiraz yapılacaktır. Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz logosu dijital iletişimin gereklerine uygun olarak revize edilmiştir. Logonun yeni görünümü Belediye Meclisi’nde kabul edilmiştir" denildi. "Logo için belediye bütçesinden herhangi bir harcama yapılmamıştır" Açıklamanın devamında logo için hiçbir harcama yapılmadığı belirtilerek, "Söz konusu logo çalışması, bir grup akademisyen ve grafik tasarımcısının tamamen gönüllü katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Bazı basın yayın organlarında yer alan ’yaklaşık 480 milyon liralık harcama’ iddiaları asılsızdır ve asla gerçeği yansıtmamaktadır. Logo değişikliği nedeniyle belediyemize herhangi bir kamu zararı oluşmamıştır. Ayrıca, eski logonun yer aldığı stok halindeki basılı ürünler, tabela ve diğer tüm materyaller kesinlikle değiştirilmemiş ve stoklar tükenene kadar kullanılmıştır. Bu sebeple de logo revizesi belediyemize hiçbir ilave maliyet getirmemektedir. Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da Belediyemizi şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir anlayışla yönetmeye devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki çamur, her zaman atanın eline bulaşır. Kamuoyunu yanıltıcı iddialarla meşgul edenlere yönelik hukuki girişimleri ise derhal başlatacağız" ifadelerine yer verildi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 14:53 Yeni yıl üzümleri yola çıkmaya başladı Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Aşağıkoçaklar Mahallesi’nde yeni yıl sofralarının vazgeçilmezi olan yılbaşılık üzümlerin kesimine başlandı. İlçede "yeni yıl üzümü" üretimiyle tanınan üzüm üreticisi Musa Topdemir, bu yıl da geleneği bozmayarak 70 dönümlük çekirdeksiz Sultaniye üzüm bağında hasada başladı. Her yıl yeni yıl döneminde pazarlara üzüm sunmasıyla bilinen üretici Musa Topdemir, temmuz ayından bu yana örtü altında beklettiği dünyaca ünlü Coğrafi işaretli Çekirdeksiz Sultaniye üzümleri keserek sevkiyata hazırladıklarını belirtti. Topdemir, yılbaşı sofralarını süsleyen üzümlerine olan talebin her yıl arttığını ifade ederek, "Üzüm deyince akla, tarihte kral, kraliçe, prens, prenseslerin güzelleşmek ve sağlıklı olmak için yedikleri tek meyve üzüm. Manisa’nın Sarıgöl ilçesi dünyanın üzüm merkezi. Kış üzümlerimiz, şifalı kış üzümlerimizin kesimi başlamıştır. Yılbaşında örtü altı üzümler Sarıgöl’den gelecek. Şuan üzümlerimiz ilk olarak İzmir’de Ali Bodur kardeşimiz tarafından pazarlanacaktır" dedi. Tüccar Ali Bodur ile yapılan pazarlık sonucu Musa Topdemir üzümün kilosunu 50 TL’den sattı. Yeni yıl üzümleriyle bölgede bir geleneği yaşattıklarını vurgulayan Topdemir, Sarıgöl üzümlerinin aroması ve dayanıklılığıyla tercih edildiğini söyledi. Üreticiler, yılbaşı öncesinde hasadın artarak devam edeceğini ve üzümlerin Türkiye’nin birçok ilindeki pazarlara gönderileceğini kaydetti. Bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2025 yılı üzümlerinin 2026 yılının ilk günlerinde de dalından kesilerek taze taze sofraları tatlandıracağı öğrenildi.
Fındıkta çok dal, çok fındık anlamına gelmiyor
18 Kasım 2025 Salı - 15:27 Fındıkta çok dal, çok fındık anlamına gelmiyor Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, fındık ocaklarında çok dal bulunmasının çok fındık vereceği anlamına gelmediğini belirterek, doğru budamanın fındık verim ve kalitesini artıracağını söyledi. Terme’de Halk Eğitim Merkezi aracılığı ile açılan ‘Fındık Budama Kursu’na 31 kişi kayıt yaptırdı. Kursa devamlılık sağlayan ve başarılı olan 16 kursiyer, eğitim sonunda sertifika almaya hak kazandı. Toplam 30 saat süren eğitimlerin, 6 saati teorik ve 24 saati uygulamalı gerçekleşti. Eğitimlerde ayrıca fındıkta tozlanma ve döllenme biyolojisi, gübreleme, bahçe tesisi, aşılama, budama gibi çeşitli konularda da üreticilere bilgiler verildi. Uygulama dersleri kapsamında Yerli ve Altunlu Mahallelerinde farklı bahçelerde 40 dekar alanda budama yapıldı. Kursu başarı ile bitiren 16 kursiyer, bugün Terme-Geçmiş Mahallesi’ndeki fındık bahçesinde düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Ayrıca kursun tamamına katılarak devamsızlık yapmayan 10 kursiyere içerisinde koruyucu giyim, biyosidal ve bitki koruma ürünü olan kahverengi kokarca ile mücadele çantası hediye edildi. Kurs sonunda yapılan yazılı sınavda 1. olan kursiyere de 50 kiloluk kompoze gübre hediye edildi. "Fındıkta çok dal çok fındık anlamına gelmiyor" Ocaklarda bulunan dalların sıklığı verimi ve kaliteyi düşürdüğünü ifade eden Müdür Kemal Yılmaz, "Fındıkta verim ve kalitenin artırılması için bakım ve budama işlemlerinin, zirai mücadele çalışmalarının eksiksiz yapılması gerekiyor. Bahçelerde budama ihmal edildiği zaman verimde ciddi düşüşler yaşanıyor. Üretici ziyaretlerimizde bahçelerin çok sık olduğunu, fındık ocaklarında çok sayıda dal olduğunu gözlemliyoruz. Bir fındık ocağında çok sayıda dalın bulunması o ağaçtan çok sayıda fındık alınacağı anlamına gelmiyor. Ocaktaki dal sayısını olması gerekene indirmemiz gerekiyor. Bu dal sayısı da bahçenin dikim sıklığına ve çeşitlere göre değişkenlik gösteriyor" dedi. Budamanın da sulama ve zirai mücadele kadar önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, "Budama da fındıkta verimin artması için çok önemli. Bu konuda il ve ilçe müdürlüklerimizde eğitim faaliyetleri düzenleniyor. Terme’de eğitim faaliyetleri kapsamında kurs açıldı. Bu kurslarda hem teorik hem de uygulamalı olarak bilgiler verildi. Bizzat uygulamalı olarak da sahada gösterildi. Üreticilerimizin artık ‘budama elemanı benim’ diyebilecek seviyelere gelmesi için bu eğitimlerde tüm bilgi aktarımı yapıldı. Üreticilerimize budamanın nasıl yapılması gerektiğini uygulamalı olarak da gösteriyoruz. Bundan sonraki süreçte de budama ve verim artıracak tüm uygulamalarda eğitim faaliyetlerimiz devam edecek. Üreticilerimizin budama konusundaki eksikliklerini gidermek istiyoruz. Samsun 125 bin hektar alan fındık arazisi olan bir il. Bu potansiyeli, verimi artırmak suretiyle üreticilerimizin çok daha fazla kazanmasını temin etmeye çalışacağız" diye konuştu. Törene ayrıca Terme Kaymakamı Metin Maytalman ve mahalleler de katılırken, kursiyerler bir fındık bahçesindeki ocakları budayarak ağaçları daha verimli ve kaliteli meyve verecek hale getirdiler.
Üreticiye nefes aldıran çalışma
18 Kasım 2025 Salı - 15:25 Üreticiye nefes aldıran çalışma Yunusemre Belediyesi ekipleri, ova yolu bakım ve onarım çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler, Türkmen Mahallesi’nde tarlalarına ulaşmakta zorluklar çeken vatandaşların yoğun olarak kullandığı ova yolunda ulaşım konforunu artırmak amacıyla malzeme serim çalışması gerçekleştirdi. Üreticinin sorunlarına çözüm üreten Yunusemre Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Türkmen Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların tarlalarına ulaşımını kolaylaştırdı. Ekipler tarafından 6 kilometre uzunluğunda ova yolunda bakım ve onarım çalışması gerçekleştirildi. Yapılan çalışmalar sayesinde bölgede yaşayan üreticiler mal ve ürünlerini pazarlara rahat bir şekilde ulaştırırken, tarla ve bağlarına ulaşımda toz ve çamurdan kurtuldu. Amaçlarının üreticinin sorunlarını en aza indirmek olduğunu dile getiren Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkmen Mahallemizde alın teriyle üreten çiftçilerimizin ulaşım sorunu vardı. Bozulmuş ova yollarında tarlalarına ulaşım mücadelesi veriyorlardı. Fen işleri müdürlüğü ekiplerimizi yönlendirerek düzeltme ve malzeme serim çalışması gerçekleştirdik. Ova yolu bakım çalışmalarımız belirli bir program dâhilinde devam edecek" dedi. "Zorlu ulaşım anları geride kaldı" Yapılan çalışmadan duyduğu memnuniyeti dile getiren Türkmen Mahallesi sakini Metin Solmaz ise Yunusemre Belediyesi’ne teşekkür ederek şunları söyledi: "Yolumuz çok bozuktu, bataklıktı. İnsanların burada bağları zeytinleri var. Gençlerimiz şehirde çalışıyor ancak hafta sonları da araçları ile gelip tarlarına ulaşmaya çalışıyorlardı. Artık zorlu ulaşım anları geride kaldı. Semih Balaban Başkanımız olmak üzere belediyemize ve burada çalışan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz."
KOBİ’lere yeni TOBB nefes kredisi fırsatı
18 Kasım 2025 Salı - 14:50 KOBİ’lere yeni TOBB nefes kredisi fırsatı Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, KOBİ’lere uygun şartlarda finansman desteği sağlamak amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde hayata geçirilen Nefes Kredisi’nin ikinci paketinde toplam kredi hacminin 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye yükseltildiğini belirterek, bu adımın işletmelerin nakit akışını güçlendirmek ve ekonomik canlılığını sürdürmek açısından son derece önemli olduğunu ifade etti Akıncı, yaptığı açıklamada, TOBB, Kredi Garanti Fonu (KGF) ve bankaların iş birliğiyle oluşturulan Nefes Kredisi’nin, özellikle KOBİ’lerin finansmana erişim noktasında kritik bir destek sağladığını söyledi. 2 Ekim 2025 itibarıyla başlayan ilk dönemin ardından, TOBB Nefes Kredisi’nin ikinci paketinde toplam kredi hacminin 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye yükseltildiğini belirten Akıncı, bu adımın işletmelerin nakit akışını güçlendirmek ve ekonomik canlılığını sürdürmek açısından son derece önemli olduğunu ifade etti. Kredi başvurularının 19 Kasım 2025 Çarşamba günü itibarıyla alınmaya başlanacağını kaydeden Akıncı, açıklamasında, "Krediler, işletmelerimizin üretim ve istihdamı sürdürmelerine, çarkların dönmesine ve KOBİ’lerimizin geleceğe güvenle bakabilmesine önemli katkı sağlıyor. Gaziantep gibi üretim ve ihracat odaklı şehirlerde bu tür finansman desteği, sadece yerel değil, ülke ekonomisinin de büyümesi açısından kritik bir rol oynuyor. Her sağlanan kredi, yeni bir üretim, yeni bir istihdam ve yeni bir ihracat anlamına geliyor" dedi. Başvuruların Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası, Denizbank, Garanti Bankası, Akbank ve Ziraat Katılım şubeleri aracılığıyla yapılabileceğini hatırlatan Akıncı, "TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere KGF yönetimine ve destek veren tüm banka yöneticilerine teşekkür ediyor, bu kredinin KOBİ’lerimiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
Trendyol’dan e-ihracatta bir günde 600 bin paket
18 Kasım 2025 Salı - 14:47 Trendyol’dan e-ihracatta bir günde 600 bin paket Trendyol, Kasım ayının ilk kampanyası olan Süper Alışveriş Günleri’ni hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarlarda başarıyla tamamladığını duyurdu. 15 ülkede eş zamanlı yürütülen kampanya döneminde Trendyol, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Moldova’da en çok indirilen alışveriş uygulaması oldu. Trendyol, bu yıl Türkiye ile birlikte 15 ülkede eş zamanlı olarak 6-11 Kasım tarihlerinde gerçekleştirdiği Süper Alışveriş Günleri kampanyasının sonuçlarını açıkladı. E-ihracat hacmi Süper Alışveriş Günleri’nin en yoğun günü olan 11 Kasım’da zirveye ulaşan platform, Türk üreticilerinin ve satıcılarının toplam 600 bin paketini bir günde sınır ötesine gönderdi. Trendyol, bölgedeki güçlü lojistik ağıyla Orta ve Doğu Avrupa bölgesine her gün 15 TIR’lık ürün gönderimi gerçekleştirdi. Ayrıca Körfez bölgesinde 6 ülkeye günde 15 uçuş gerçekleştirerek uluslararası müşterilerine siparişlerini ulaştırdı. Kampanya döneminde platformun operasyon hacmi de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 1 günde 5 milyondan fazla paket teslimatı ile Trendyol, tarihinin en yüksek günlük kargo sevki hacmine imza attı. Trendyol uygulaması uluslararası pazarlarda zirveye yerleşti Trendyol ayrıca, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Moldova’da en çok indirilen alışveriş uygulaması oldu. İstanbul, İzmir ve Ankara dışında Kasım ayında e-ihracatta öne çıkan şehirler Bursa, Denizli ve Gaziantep olurken; iç pazarda satıcı performansı en yüksek şehirler Kocaeli, Bursa ve Kayseri olarak öne çıktı. Kampanya boyunca Trendyol platformunda ortalama günlük aktif kullanıcı sayısı 30 milyonun üzerine çıkarken, bu rakamın 10 milyonunu uluslararası kullanıcılar oluşturdu. Platforma bu dönemde toplam ziyaret sayısı 1 milyara yaklaşırken, 280 milyonu uluslararası müşterilerden geldi. Aynı dönemde, Trendyol satıcıları üzerinden 65 milyon ürünü müşterilerine gönderdi. Trendyol, 27 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek ikinci kampanya dönemi Efsane Kasım ile birlikte, ay boyunca 20 milyonu yurt dışı olmak üzere toplam 130 milyon ürünü müşterilerle buluşturmayı hedefliyor.
Growtech Antalya Tarım Fuarı rekor katılımla kapılarını açtı
18 Kasım 2025 Salı - 14:30 Growtech Antalya Tarım Fuarı rekor katılımla kapılarını açtı Antalya’da bu yıl 24’üncüsü düzenlenen Growtech Antalya Tarım Fuarı, 36 ülkeden 725 firmanın katılımıyla açıldı. Fuar Direktörü Engin Er, "Bir ticaret platformu oluştu artık; dünya tarım sektörünün buluşma noktası Antalya" dedi. Dünyanın en büyük örtü altı tarım fuarı olarak gösterilen Growtech Antalya Tarım Fuarı’nın 24’üncüsü, Antalya’da sektör temsilcilerini bir araya getirdi. ANFAŞ Kongre ve Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuar, 18-21 Kasım tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlayacak. Açılış günü açıklamalarda bulunan Growtech Antalya Tarım Fuarı Direktörü Engin Er, bu yıl katılımcı ve metrekare büyüklüğü açısından rekor seviyelere ulaştıklarını söyledi. Er, "Bu yıla kadarki en yüksek rakamlara ulaştık. Hem katılımcı sayısı açısından hem metrekare büyüklüğü açısından. 135 ülkeden ziyaretçimiz geldi geçen sene. Bu sene de en az aynı miktarı bekliyoruz. 36 ülkeden katılımcımız var. 725 firmamız katılıyor. 725 firmanın 135 ülkeden gelen ziyaretçiyle buluşma noktası artık Growtech Antalya. Bir ticaret platformu oluştu artık. Dünya tarım sektörünün buluşma noktası Antalya" dedi. "Growtech, Antalya’dan doğan bir marka; fuarı dünyaya taşıyoruz" Growtech markasının Türkiye’den çıkıp dünyaya yayılan bir marka olduğunu vurgulayan Engin Er, yurt dışı organizasyon planlarına değindi. Er, "Growtech markası Antalya’dan, Türkiye’den doğan bir marka. Bu markayı yurtdışında dünya tarımının olduğu noktalara taşımak istiyoruz. Bunun ilk ayağı Endonezya’ydı. 2026’da Dubai’ye gidecek. Ondan sonraki yıllarda da yine dünyanın farklı noktalarına bu fuarı taşıyacağız. Antalya bir buluşma noktamız ama dünyanın farklı noktalarında da tarımı hem üreticilerle hem firmaların ürünleriyle buluşturmak istiyoruz" diye konuştu. Bu yıl birçok ülkeden yüksek talep aldıklarını ifade eden Er, ticaret hacmine de dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: "Firmalar aslında bir yıl boyunca bu dört günü bekliyorlar. Çünkü bu buluşma noktasında ticari anlaşmalarını yapıyorlar, ön görüşmelerini yapıyorlar ve bir yıllık siparişleri neredeyse bu fuarda bağlamaya çalışıyorlar. Her yıl üstüne koya koya gittikleri için verim aldıklarını düşünüyoruz." "Fuar, turizmi de destekliyor" Growtech Direktörü Engin Er, fuarın Antalya turizmine sağladığı katkıya da işaret etti. Er, "Etrafımızda dolaşan insanlara baktığımızda herkes farklı dillerden konuşuyor, farklı renkte dolaşıyorlar. Bu da birçok ülkeden ziyaretçinin buraya gelip kendi yaptıkları işteki verimi nasıl artıracaklarını bulmak için geldiklerini gösteriyor. Antalya zaten bir turizm şehri. Geldiklerinde fuarın öncesinde ya da sonrasında ziyaretlerde bulunuyorlar, geziyorlar. Üç gün fuar dolaşıyorlar, iki gün tatil yapıyorlar. Dünyada bu kadar çok otelin ve ulaşım imkanının rahat olduğu çok az sayıda fuar şehri var" ifadelerini kullandı. Çin, 140 firma ile en büyük pavilyon katılımını yaptı Bu yıl 36 ülkeden katılımcının yer aldığı Growtech’te 6 ülke milli pavilyon oluşturdu. Engin Er, en geniş katılımın Çin’den olduğunu belirterek şöyle konuştu: "36 ülkeden gelen katılımcının 6 tanesi pavilyon şeklinde yani milli katılım şeklinde geliyor. Bunların en büyüğü Çin. 140 firma katılıyor Çin’den. Bu firmaların büyük bir kısmı gübre, ilaç ve tohum ağırlıklı firmalar. Ürünlerini dünyadan gelen tüm tarım profesyonellerine tanıtmak için geliyorlar. Hindistan çok hızlı ilerliyor yine tarım sektöründe. Onlar da 30’dan fazla firmayla katılıyorlar. Sri Lanka, Japonya, Kanada gibi ülkelerden de katılımcılarımız var." "Tarım artık milli güvenlik sektörü" Tarım sektörünün geleceğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Engin Er, sektörün stratejik öneminin giderek arttığını söyledi. Er, "Türk tarımı gelişmek zorunda. Çünkü tarım sektörü dünyada insanlık var oldukça ölmeyecek bir sektör. Kimileri artık şöyle söylüyor, nasıl savunma sanayinde ilerlediyse tarım sektörü de artık milli güvenlik sektörü olarak görülüyor. Biz de aynı kanaatteyiz. O yüzden elimizden geldiği kadar sektöre destek olmaya çalışıyoruz. Tüm dünyada her ülke bir yapıyorsa bizim üç dört yapıyor olmamız lazım ki onlara yetişelim geçelim" dedi. Rusya, Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’da pazar hareketliliği Growtech’in paydaşlarından Serkonder ile sık sık değerlendirme yaptıklarını söyleyen Er, küresel seracılık pazarlarındaki yönelimi de şöyle aktardı: "Bir ara çok fazla Rusya’ya sera kuruluyordu. Rusya’nın hedefi, belli bir zaman sonra Türkiye gibi ülkelerden domates almamak. Kendi seramı kurayım, kendim üreteyim. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Rusya’nın belli bir güneyinin haricinde seralarla çok fazla verim alamadıklarını söylüyor bizim seracılar. Azerbaycan, Özbekistan ilk etapta Türk firmalarının gittiği pazarlar. Şu anda biraz sıkışmış vaziyetteler. Körfez tarafına gitmeye çalışıyorlar. Suudi Arabistan çok büyük alanlarda çölde zeytin yetiştiriyor. Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri bu işe yatırım yapıyor. Çünkü petrol bir gün bitecek. Kendi ihtiyaçlarını bir şekilde karşılamaları gerekiyor. Kuzey Afrika tarafında da yine bir hareket var seracılıkta. Hollanda’da ise durgunluk var."
Martı, New York Borsası’ndan pozitif not aldı
18 Kasım 2025 Salı - 14:29 Martı, New York Borsası’ndan pozitif not aldı New York Borsası’na kote olan teknoloji şirketi Martı Technologies için uluslararası araştırma kuruluşları, "AL" tavsiyesini yineledi. Oak Ridge Financial Research’ün raporunda, "Yerel köklere sahip bir süper uygulama" olarak tanımlanan Martı için 5 dolar hedef fiyat belirlendi. ABD merkezli uluslararası araştırma kuruluşu Oak Ridge Financial Research, Türkiye’nin New York Borsası’na doğrudan kote teknoloji şirketi Martı Technologies (NYSE: MRT) için yayımladığı analiz raporunda, "AL" tavsiyesini yineleyerek, 5 dolar hedef fiyat belirledi. Bu değerlendirme, kısa süre önce Benchmark Equity Research’ün aynı yöndeki raporunun ardından geldi. İki bağımsız uluslararası araştırma kuruluşunun "AL" tavsiyesi, Türkiye’nin önde gelen mobilite uygulamalarından Martı’nın büyüme potansiyelini, operasyonel performansını ve uzun vadeli stratejik konumuna dair olumlu beklentiyi teyit etti. Şirketten konuyla ilgili şu açıklama yapıldı: Güçlü operasyonel performans ve TAG büyümesi Oak Ridge raporu, şirketin 2025’in ilk yarısında 14,3 milyon dolar gelir elde ederek yüzde 70 yıllık büyüme kaydettiğini ortaya koydu. Raporda, şirketin yılı 34 milyon dolar gelir ile tamamlamasının beklendiğini ve 5 dolar hedef fiyatın korunduğu vurgulandı. Analistler, Martı’nın TAG markası altında sunduğu yenilikçi ulaşım hizmetiyle Türkiye’nin hızla büyüyen ulaşım pazarında liderliğini pekiştirdiğini kaydetti. Raporda ayrıca, şirketin teknoloji tabanlı operasyon modeli ve verimlilik odaklı büyüme stratejisinin kârlılığı desteklediği ifade edildi. Türkiye’nin mobilite dönüşümünde liderlerinden ve küresel oyuncu Oak Ridge raporunda; Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu sayesinde modern ulaşım çözümleri için büyük bir potansiyel sunduğu belirtilirken, 85 milyonluk nüfusun yüzde 70’inden fazlasının 50 yaş altı olmasının ve şehirleşme oranının hızla artmasının, Martı gibi yenilikçi platformlar için geniş bir büyüme alanı oluşturduğu ifade edildi. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya başta olmak üzere 10 şehirde 128 milyonun üzerinde yolculuk ve 6,4 milyon tekil kullanıcıya ulaşarak, Türkiye’nin en büyük mobilite platformlarından biri olan şirket için Oak Ridge analistleri; şirketin TAG markasıyla artık yalnızca mikromobilite değil, çok modlu ulaşım hizmetleri sunan Türkiye’nin ilk "Mobility Super App"i haline geldiğini kaydetti. Analistler, Martı’yı "Türkiye’nin ulaşım sorununa teknolojik bir çözüm getiren, yerel köklere sahip bir süper uygulama" olarak tanımladı. Raporda, şirketin Türkiye’de araç çağırma sektöründe pazara ilk giren şirket (‘first mover’) olmanın sağladığı avantajı yakaladığı belirtildi. Analistler, şirketin bu avantajı kullanarak pazar payını istikrarlı biçimde artıracağını ve sektörün kurumsallaşmasında öncü rol oynamaya devam edeceğini öngördü. Martı Kurucusu Oğuz Alper Öktem açıklamasında şunları söyledi: "Türkiye’nin New York Borsası’na doğrudan kote ilk ve tek teknoloji şirketi olarak, uluslararası analistlerin Martı’ya olan ilgisinin artması bizim için önemli bir gösterge. Oak Ridge ve Benchmark gibi kuruluşların aynı yönde değerlendirme yapması, Martı’nın hem Türkiye’de hem bölgede mobilite dönüşümünü temsil eden bir marka haline geldiğini gösteriyor. Amacımız, Türkiye’nin inovasyon gücünü dünya sahnesinde daha da görünür kılmak ve sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzu kararlılıkla sürdürmektir."
MTSO Başkanı Çakır: "Güçlü KOBİ, güçlü ekonomi demektir"
18 Kasım 2025 Salı - 14:27 MTSO Başkanı Çakır: "Güçlü KOBİ, güçlü ekonomi demektir" KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla başlatılan ’TOBB Nefes Kredisi’nin ikinci paketinde kredi hacmi 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye yükseltildi. Kararı değerlendiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Hakan Sefa Çakır, kredi artışının KOBİ’ler için hayati önemde olduğunu belirterek, "TOBB Nefes Kredisinin hacminin artırılması KOBİ’lerimize gerçekten nefes olacaktır. Üreten KOBİ’leri korumak milli bir meseledir" dedi. TOBB, KGF ve bankalar işbirliğinde sağlanacak kredi kapsamında 24 ay vadeye kadar yüzde 33, 24 ay üzeri vadelerde ise yüzde 32 faiz uygulanacak. Kredi 6 ay anapara ödemesiz, azami 36 ay vadeli olacak. Firmalar en fazla 1,5 milyon TL kredi kullanabilecek. TOBB’a bağlı tüm oda ve borsa üyesi işletmeler programa başvurabilecek. "KOBİ’lerin ihtiyacı uygun finansmana erişimdir" MTSO Başkanı Çakır, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: "Ekonomide hem küresel hem ulusal anlamda zorlu süreçlerden geçiyoruz. Böyle dönemlerde işletmelerin en büyük ihtiyacı uygun şartlarda finansmana erişimdir. Özellikle ekonomisi KOBİ’lere dayanan bir ülkeyseniz, üreten ve ihraç eden bir ülkeyseniz, öncelikle küresel rekabet için, daha sonra KOBİ’leri yeni çağa adapte edebilmek için finansman en önemli ihtiyaç haline geliyor. Bu ihtiyaçları karşılamak bir KOBİ için kolay değil. Bu anlamda işletmelerimize bir nefes olan TOBB Nefes Kredisinin, ikinci bir paketle kredi hacminin yükseltilmesi KOBİ’lerimize gerçekten nefes olacaktır. " İlave kredi paketinin önemine dikkat çeken Çakır, "Oda ve borsalar olarak bu ihtiyacı TOBB’a iletmiştik. Konuyu yakından takip eden ve ikinci paketle KOBİ’lere rahat nefes aldıran üst kuruluşumuz TOBB’a, KGF’ye ve ilgili bankalara teşekkür ediyoruz. Güçlü KOBİ güçlü ekonomi demektir, istihdam ve ihracat demektir. Üreten KOBİ’leri korumak milli bir meseledir" ifadelerini kullandı.
Growtech Antalya Tarım Fuarı rekor katılımla kapılarını açtı
18 Kasım 2025 Salı - 14:21 Growtech Antalya Tarım Fuarı rekor katılımla kapılarını açtı Antalya’da bu yıl 24’üncüsü düzenlenen Growtech Antalya Tarım Fuarı, 36 ülkeden 725 firmanın katılımıyla açıldı. Fuar Direktörü Engin Er, "Bir ticaret platformu oluştu artık; dünya tarım sektörünün buluşma noktası Antalya" dedi. Dünyanın en büyük örtü altı tarım fuarı olarak gösterilen Growtech Antalya Tarım Fuarı’nın 24’üncüsü, Antalya’da sektör temsilcilerini bir araya getirdi. ANFAŞ Kongre ve Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuar, 18-21 Kasım tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlayacak. Açılış günü açıklamalarda bulunan Growtech Antalya Tarım Fuarı Direktörü Engin Er, bu yıl katılımcı ve metrekare büyüklüğü açısından rekor seviyelere ulaştıklarını söyledi. Er, "Bu yıla kadarki en yüksek rakamlara ulaştık. Hem katılımcı sayısı açısından hem metrekare büyüklüğü açısından. 135 ülkeden ziyaretçimiz geldi geçen sene. Bu sene de en az aynı miktarı bekliyoruz. 36 ülkeden katılımcımız var. 725 firmamız katılıyor. 725 firmanın 135 ülkeden gelen ziyaretçiyle buluşması artık Growtech Antalya. Bir ticaret platformu oluştu artık. Dünya tarım sektörünün buluşma noktası Antalya" dedi. "Growtech, Antalya’dan doğan bir marka; fuarı dünyaya taşıyoruz" Growtech markasının Türkiye’den çıkıp dünyaya yayılan bir marka olduğunu vurgulayan Engin Er, yurt dışı organizasyon planlarına değindi. Er, "Growtech markası Antalya’dan, Türkiye’den doğan bir marka. Bu markayı yurtdışında dünya tarımının olduğu noktalara taşımak istiyoruz. Bunun ilk ayağı Endonezya’ydı. 2026’da Dubai’ye gidecek. Ondan sonraki yıllarda da yine dünyanın farklı noktalarına bu fuarı taşıyacağız. Antalya bir buluşma noktamız ama dünyanın farklı noktalarında da tarımı hem üreticilerle hem firmaların ürünleriyle buluşturmak istiyoruz" diye konuştu. Bu yıl birçok ülkeden yüksek talep aldıklarını ifade eden Er, ticaret hacmine de dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: "Firmalar aslında bir yıl boyunca bu dört günü bekliyorlar. Çünkü bu buluşma noktasında ticari anlaşmalarını yapıyorlar, ön görüşmelerini yapıyorlar ve bir yıllık siparişleri neredeyse bu fuarda bağlamaya çalışıyorlar. Her yıl üstüne koya koya gittikleri için verim aldıklarını düşünüyoruz." "Fuar, turizmi de destekliyor" Growtech Direktörü Engin Er, fuarın Antalya turizmine sağladığı katkıya da işaret etti. Er, "Etrafımızda dolaşan insanlara baktığımızda herkes farklı dillerden konuşuyor, farklı renkte dolaşıyorlar. Bu da birçok ülkeden ziyaretçinin buraya gelip kendi yaptıkları işteki verimi nasıl artıracaklarını bulmak için geldiklerini gösteriyor. Antalya zaten bir turizm şehri. Geldiklerinde fuarın öncesinde ya da sonrasında ziyaretlerde bulunuyorlar, geziyorlar. Üç gün fuar dolaşıyorlar, iki gün tatil yapıyorlar. Dünyada bu kadar çok otelin ve ulaşım imkanının rahat olduğu çok az sayıda fuar şehri var" ifadelerini kullandı. Çin, 140 firma ile en büyük pavilyon katılımını yaptı Bu yıl 36 ülkeden katılımcının yer aldığı Growtech’te 6 ülke milli pavilyon oluşturdu. Engin Er, en geniş katılımın Çin’den olduğunu belirterek şöyle konuştu: "36 ülkeden gelen katılımcının 6 tanesi pavilyon şeklinde yani milli katılım şeklinde geliyor. Bunların en büyüğü Çin. 140 firma katılıyor Çin’den. Bu firmaların büyük bir kısmı gübre, ilaç ve tohum ağırlıklı firmalar. Ürünlerini dünyadan gelen tüm tarım profesyonellerine tanıtmak için geliyorlar. Hindistan çok hızlı ilerliyor yine tarım sektöründe. Onlar da 30’dan fazla firmayla katılıyorlar. Sri Lanka, Japonya, Kanada gibi ülkelerden de katılımcılarımız var." "Tarım artık milli güvenlik sektörü" Tarım sektörünün geleceğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Engin Er, sektörün stratejik öneminin giderek arttığını söyledi. Er, "Türk tarımı gelişmek zorunda. Çünkü tarım sektörü dünyada insanlık var oldukça ölmeyecek bir sektör. Kimileri artık şöyle söylüyor, nasıl savunma sanayinde ilerlediyse tarım sektörü de artık milli güvenlik sektörü olarak görülüyor. Biz de aynı kanaatteyiz. O yüzden elimizden geldiği kadar sektöre destek olmaya çalışıyoruz. Tüm dünyada her ülke bir yapıyorsa bizim üç dört yapıyor olmamız lazım ki onlara yetişelim geçelim" dedi. Rusya, Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’da pazar hareketliliği Growtech’in paydaşlarından Serkonder ile sık sık değerlendirme yaptıklarını söyleyen Er, küresel seracılık pazarlarındaki yönelimi de şöyle aktardı: "Bir ara çok fazla Rusya’ya sera kuruluyordu. Rusya’nın hedefi, belli bir zaman sonra Türkiye gibi ülkelerden domates almamak. Kendi seramı kurayım, kendim üreteyim. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Rusya’nın belli bir güneyinin haricinde seralarla çok fazla verim alamadıklarını söylüyor bizim seracılar. Azerbaycan, Özbekistan ilk etapta Türk firmalarının gittiği pazarlar. Şu anda biraz sıkışmış vaziyetteler. Körfez tarafına gitmeye çalışıyorlar. Suudi Arabistan çok büyük alanlarda çölde zeytin yetiştiriyor. Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri bu işe yatırım yapıyor. Çünkü petrol bir gün bitecek. Kendi ihtiyaçlarını bir şekilde karşılamaları gerekiyor. Kuzey Afrika tarafında da yine bir hareket var seracılıkta. Hollanda’da ise durgunluk var."