EKONOMİ
22 Aralık 2025 Pazartesi - 14:45 Altında yükseliş beklentisi Kayseri’de sarraflık yapan Murat Polat, 2025 yılında altının tahminlerden daha hızlı yükseldiğini söyleyerek, "Altın yeni yılda da yükselmeye devam edecek diye düşünüyoruz" dedi. 2025 yılında altının beklentilerinin üzerinde yükseldiğini söyleyen Sarraf Murat Polat, "2025 yılı altın için yine zirve oldu diyebiliriz. Tahminlerimizin üzerinde Eylül ayı ile başlayan ciddi anlamda bir yükseliş oldu. Bu yükseliş her zaman oluyordu ama Eylül ayı ile olan yükselişe ekstra da diyebiliriz. Hem beklentimiz vardı hem de şaşırttı diyebiliriz. Yükselişine ciddi anlamda devam etti ve 2026’ya kadar bekliyoruz. 2026 yılı eğer 2025’teki hızı ile devam edecek mi diye düşünürsek ki öngörüler o yönde. Altının ons anlamındaki yükselişi hızla devam edecek gibi görünüyor. 2025 yılında olan bu hızını kaybetmeden daha da hızlı devam edecek diye tahminde bulunabiliriz" dedi. Polat, altına korkmadan yatırım yapılabileceğini söyleyerek, "Artıları ve eksileri ne olacak dersek de altının bu hızla yükseldiğini düşünürsek insanların eskisi gibi alım gücü yok. Altın da yükselmeye devam ettikçe bu daha da zorlaşacak. Bir çeyrek altın bugün 9 bin 500 TL bandında ve bunun 2026’da 15 binlere çıktığını düşünelim insanlar nasıl altın alacak? Bizim için iş anlamında mutlaka düşüşler olacaktır. İnsanların alım gücü düştükçe ve altında yükseldikçe bizi zor günler bekliyor diyebiliriz tabi ki. Altın suni düşüşleri mutlaka olmuştur ama reelde her zaman yükseldi. ‘Benim boşta param var, yatırım olarak bir şey almak istiyorum’ derseniz kesinlikle altın her zaman güvenli bir yatırım. Altına hiç korkmadan yatırım için devam edebiliriz diyebilirim" ifadelerini kullandı.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 14:24 Rize’de satılan çay fabrikasının işçilerinin tazminat pazarlığı Lipton Rize’deki çay fabrikasını Özgür Çay’a satınca işçilerle tazminat pazarlığı başladı. Geçtiğimiz aylarda Lipton’un bölgedeki çay fabrikalarını devralan Özgür Çay, çay fabrikalarında çalışan yaklaşık 220 personelin tamamını işten çıkarma kararı aldı. Edinilen bilgilere göre, Özgür Çay yetkilileri bugün Pazar ilçesinde bulunan Hamdiye Çay Fabrikası’nda işçilerle bir araya gelerek, arabulucu ve avukatlar eşliğinde iş akitlerinin feshedileceğini personele iletti. Görüşmede, işçilere doğan tazminat haklarının ise taksitler halinde ödenmesi teklif edildi. İşçiler, bu teklifi kabul etmediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Kararın ardından fabrika önünde toplanan işçiler, basın açıklaması düzenledi. Lipton bünyesinde 19 yıldır çalıştığını ifade eden Serdar Fatih Kabaoğlu, kendilerine işten çıkarılacaklarının bildirildiğini belirterek, "İşçilere tazminatının tek seferde ödenmesi gerekiyor ancak Özgür Çay’ın avukatları ’Şirketi kapattık, sizin haklarınızı da taksitli bir şekilde ödemek istiyoruz’ dediler. Bizimle birebir görüşüp kağıtları imzalatmak istediler. Biz de avukatlarımıza sorduk ve bilgi aldık. İmza atmamamız halinde tazminatlarımızı yıl sonuna kadar toplu şekilde almamız gerektiğini öğrendik. Arabulucular bizimle biraz tehditvari konuştular. Orada da çalışanlar biraz gerildi. Haklarımızı biliyoruz ve bu teklifi kabul etmiyoruz" dedi. Lipton’da 15 yıldır çalışan Hüseyin Baştopçu ise işten çıkarma kararının kendilerine iletildiğini belirterek, "Tazminatlarımızın 3 ila 5 taksit arasında ödenmesi teklif edildi. Aksi durumda ’mahkeme’ imasıyla karşılaştık. Bu yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. İşçiler, tazminat haklarının tek seferde ve eksiksiz ödenmesi gerektiğini vurgularken, sürecin takipçisi olacaklarını ve haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 14:00 Altında yılsonu hareketliliği: Küresel belirsizlikler ve jeopolitik riskler fiyatları yükseltiyor Altın piyasası, 2025’in son haftalarına yaklaşılırken küresel belirsizlikler ve jeopolitik risklerin etkisiyle yükseliş trendini sürdürüyor. Uzmanlar, fiyat artışının yalnızca dönemsel dalgalanma olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, yatırımcıların güvenli liman arayışının altını öne çıkardığını vurguluyor. Küresel ekonomide güvenin yeniden tanımlandığı, siyasi risklerin finansal kararları etkilediği bu dönemde; para politikalarındaki belirsizlikler, jeopolitik tansiyon ve artan küresel borçluluk yatırımcıları somut ve evrensel değeri olan varlıklara yönlendiriyor. Altın, bu süreçte yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda küresel sistemdeki kırılganlıklara karşı güçlü bir denge unsuru olarak öne çıkıyor. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, yılsonuna yaklaşılırken altın piyasasında yaşanan hareketliliğin yalnızca fiyat artışı olarak okunmaması gerektiğine dikkat çekiyor. DEMAŞ bünyesinde yapılan değerlendirmeler de, altının bu süreçte yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda küresel sistemdeki kırılganlıklara karşı güçlü bir denge unsuru olarak öne çıktığını gösteriyor. Altın, 2025’in son haftalarına yaklaşılırken küresel piyasalardaki belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin etkisiyle yükseliş trendini korumaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası (FED) başta olmak üzere büyük merkez bankalarının faiz indirimlerine ilişkin net bir takvim açıklayamaması, yatırımcıları yeniden güvenli limanlara yönlendirirken; altın bu süreçte öne çıkan en güçlü varlık olmayı sürdürüyor. Uluslararası finans kuruluşlarının son değerlendirmelerinde; küresel büyümenin yavaşlaması, yüksek kamu borçluluğu ve artan jeopolitik tansiyonun 2026’ya sarkan bir belirsizlik dönemi oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Özellikle Orta Doğu’daki çatışma riski, Rusya-Ukrayna hattındaki kırılgan denge ve Asya-Pasifik’te ABD-Çin rekabetinin yeniden sertleşmesi, altının yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda sistemik risklere karşı bir koruma enstrümanı olarak görülmesine sebep oluyor. Merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimi de bu tabloyu destekliyor. Küresel ölçekte rezerv çeşitlendirme politikalarının hız kazanması, doların mutlak güvenli liman olma konumunun sorgulanmasına yol açarken; altın, para sistemleri açısından yeniden stratejik bir varlık olarak konumlanıyor. Bu durum, ons altın fiyatlarının geri çekilmelerde dahi güçlü kalmasını sağlıyor. Türkiye cephesinde altın: TL bazlı fiyatlamada yapısal yükseliş Türkiye’de ise altın fiyatları yalnızca küresel ons hareketlerinden değil, aynı zamanda ülkenin makroekonomik dinamiklerinden de doğrudan etkileniyor. Yüksek enflasyonla mücadele süreci, sıkı para politikası adımları ve iç talepteki dengelenme çabalarına rağmen; Türk Lirası’nın reel değerine ilişkin soru işaretleri altının TL bazında güçlü seyrini destekliyor. Cari denge, rezerv yönetimi ve finansman ihtiyacı gibi başlıklar, yılsonuna yaklaşırken piyasaların yakından takip ettiği temel göstergeler arasında yer alıyor. Bu çerçevede altın, Türkiye’de hem tasarruf aracı hem de değer koruma refleksinin en somut karşılığı olmaya devam ediyor. Fiziki altına olan talep, düğün sezonu etkisi zayıflamış olsa dahi yatırım gayesiyle alımlarla canlılığını koruyor. "Altın, tartışmasız şekilde ön plana çıkıyor" DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Altın fiyatlarındaki yükseliş yalnızca dönemsel bir dalgalanma değil; küresel sistemin yeniden şekillendiği bir sürecin yansımasıdır. Hem dünyada hem de Türkiye’de yatırımcılar artık kısa vadeli kazançtan ziyade, uzun vadeli güven arayışına yöneliyor. Bu tabloda altın, tartışmasız şekilde ön plana çıkıyor. Gümüş, yalnızca altının alternatifi olarak değil; sanayi ve yatırım talebinin kesişim noktasında yer alan stratejik bir varlık olarak öne çıkıyor. Özellikle yenilenebilir enerji yatırımları, elektrikli araç üretimi, savunma sanayi ve yüksek teknoloji alanlarında gümüş kullanımının artması, bu metalin küresel ölçekte yapısal bir talep artışı yaşamasına neden oluyor. Uluslararası piyasalarda gümüş fiyatları yıl boyunca zaman zaman sert dalgalanmalar gösterse de, bu oynaklık uzun vadeli potansiyelin zayıfladığı anlamına gelmiyor. Aksine, küresel büyümenin sınırlı seyrettiği ancak teknolojik dönüşümün hız kazandığı mevcut konjonktürde, gümüşün orta ve uzun vadede dengeli ve yukarı yönlü bir fiyat arayışı içinde olması bekleniyor. Türkiye özelinde ise döviz kuru etkisiyle birlikte gümüş, TL bazında erişilebilirliği yüksek, altını tamamlayıcı ve portföy çeşitlendirmesinde önemli bir rol üstlenen yatırım aracı olarak öne çıkıyor" dedi. Altın ve gümüş 2025’i güçlü bir zeminle kapatıyor Altın’ın güvenli liman özelliğiyle ön plana çıktığını belirten Kitiş, "Küresel ekonomik belirsizlikler, jeopolitik riskler, merkez bankalarının temkinli duruşu ve Türkiye’nin kendine özgü ekonomik dinamikleri birlikte değerlendirildiğinde; altın ve gümüşün yılsonuna doğru güçlü seyrini koruması sürpriz olarak görülmüyor. Altın, güvenli liman özelliğiyle öne çıkarken; gümüş, hem sanayi talebi hem de yatırım potansiyeliyle bu tabloyu tamamlıyor. 2025 yılı, kıymetli metaller açısından yalnızca fiyatların değil, stratejik farkındalığın da yükseldiği bir dönem olarak kayıtlara geçerken; yatırımcılar için altın ve gümüş, belirsizlik çağında denge ve güvenin en somut karşılığı olmaya devam ediyor" diye konuştu.
Muğla Büyükşehir’den okullara ara tatil bakımı
15 Kasım 2025 Cumartesi - 13:11 Muğla Büyükşehir’den okullara ara tatil bakımı Muğla Büyükşehir Belediyesi, 2025-2026 eğitim öğretim yılı ara tatilinde il genelinde ki okullardan gelen talepler doğrultusunda bakım onarım çalışmalarına ve Atatürk büstü ile Atatürk köşesi yapımlarını tamamladı. Ekipler ayrıca il genelinde okulların bahçelerinde temizlik gerçekleştirdi. Muğla Büyükşehir Belediyesi, 2025-2026 eğitim öğretim yılı ara tatilinde il genelindeki okullardan gelen talepler doğrultusunda bakım, onarım ve çevre düzenleme çalışması gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediyesi, öğrencilerin daha güvenli ve uygun şartlarda eğitim alabilmesi amacıyla Kasım ayı ara tatili boyunca çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Okulların ihtiyaçları doğrultusunda sınıf, koridor, bahçe ve ortak kullanım alanlarında gerekli bakım ve düzenlemeler yapıldı. Muğla genelinde 185 Atatürk büstü yapıldı Ara tatil döneminde Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 5 ilçede toplam 8 okulda bakım ve onarım çalışmaları gerçekleştirdi. Öğrencilerin ve öğretmenlerin kullanımına sunulmak üzere yeni Atatürk büstleri ve Atatürk köşeleri de hazırlandı. Büyükşehir Belediyesi il genelinde185 adet Atatürk Büstü, 84 adet Atatürk Köşesi okullara kazandırıldı. Ara tatilde gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında ekipler tüm okulların bahçelerini yıkayarak kapsamlı bir temizlik gerçekleştirdi. Ekipler, öğrencilere daha hijyenik ve düzenli bir ortam sunmak için okul çevrelerinde gerekli bakım çalışmalarını da yerine getirdi. Yeniköy Mahalle Muhtarı Serkan Demircan, "Okul Aile Birliği Başkanlığı’nın bize talebi vardı. Atatürk büstünün yenilenmesi ve Atatürk Köşesi yapılması hakkında. Biz de gerekli gelişimlerde bulunduk. Büyükşehir Belediyesi’ne ulaştık. Okullar da kapalıyken, bugün de bu işlemleri bitiriyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanlığımıza verdikleri destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz" dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Bina Tesis Şube Müdürü Vekili Ufuk Şimşek: "Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak okullarımızdan gelen talepler doğrultusunda Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın talimatlarıyla okul bakım onarımları, Atatürk Büstleri ve Atatürk Köşesi yapımlarını tamamladık. Bugüne kadar il genelinde 185 Atatürk Büstü 84 Atatürk Köşesi yapımını gerçekleştirdik. Kasım ayı ara tatilini değerlendirerek ilimiz genelinde 5 ilçede 8 okulumuzda Atatürk Köşeleri, Atatürk Büst bakım onarımlarını gerçekleştirdik" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Muğla genelinde eğitim kurumlarından gelen talepleri hiçbir zaman geri çevirmediklerini, 2025-2026 eğitim öğretim yılı ara tatilinde, öğrencilerin daha güvenli, sağlıklı ve çağdaş ortamlarda eğitim alabilmesi için okullarda kapsamlı bakım ve onarım çalışmaları gerçekleştirdiklerini açıkladı
Sivas’ta dar gelirli ailelere 4 bin 500 TL’lik yakacak desteği yapılacak
15 Kasım 2025 Cumartesi - 12:41 Sivas’ta dar gelirli ailelere 4 bin 500 TL’lik yakacak desteği yapılacak Sivas Belediyesi, 2026 yılı için ihtiyaç sahibi ailelere yönelik nakit yakacak desteği başvurularını 17-21 Kasım tarihleri arasında alacak. Hak sahiplerine toplam 4 bin 500 TL destek sağlanacak. Sivas Belediyesi tarafından ihtiyaç sahibi ailelere yönelik gerçekleştirilen nakit yakacak yardımı, 2026 kış dönemi için yeniden başlıyor. Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, yaptığı açıklamada başvuruların 17 Kasım Pazartesi günü başlayacağını, 21 Kasım Cuma günü ise sona ereceğini duyurdu. Başkan Uzun, her yıl düzenli olarak sağlanan bu desteğin sürdüğünü belirterek, "İhtiyaç sahibi ailelerimiz Belediyemizin internet sitesinde bulunan sosyal destek modülü üzerinden giriş yaparak başvurularını kolayca gerçekleştirebilirler. Başvurular 17-21 Kasım tarihleri arasında alınacak" dedi. Başvuruların, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından belirlenen kriterlere göre değerlendirileceğini belirten Uzun, destek miktarının üç ayda ödeneceğini ifade etti. Buna göre hak kazanan ailelerin Gülkart hesaplarına Ocak ayında bin 500 TL, Şubat ayında bin 500 TL ve Mart ayında bin 500 TL olmak üzere toplam 4 bin 500 TL yatırılacak. Başkan Uzun, "Desteğimizin ihtiyaç sahibi hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyor, süreçte emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Sivas’ta dar gelirli ailelere 4 bin 500 TL’lik yakacak desteği yapılacak
15 Kasım 2025 Cumartesi - 12:39 Sivas’ta dar gelirli ailelere 4 bin 500 TL’lik yakacak desteği yapılacak Sivas Belediyesi, 2026 yılı için ihtiyaç sahibi ailelere yönelik nakit yakacak desteği başvurularını 17-21 Kasım tarihleri arasında alacak. Hak sahiplerine toplam 4 bin 500 TL destek sağlanacak. Sivas Belediyesi tarafından ihtiyaç sahibi ailelere yönelik gerçekleştirilen nakit yakacak yardımı, 2026 kış dönemi için yeniden başlıyor. Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, yaptığı açıklamada başvuruların 17 Kasım Pazartesi günü başlayacağını, 21 Kasım Cuma günü ise sona ereceğini duyurdu. Başkan Uzun, her yıl düzenli olarak sağlanan bu desteğin sürdüğünü belirterek, "İhtiyaç sahibi ailelerimiz Belediyemizin internet sitesinde bulunan sosyal destek modülü üzerinden giriş yaparak başvurularını kolayca gerçekleştirebilirler. Başvurular 17-21 Kasım tarihleri arasında alınacak" dedi. Başvuruların, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından belirlenen kriterlere göre değerlendirileceğini belirten Uzun, destek miktarının üç ayda ödeneceğini ifade etti. Buna göre hak kazanan ailelerin Gülkart hesaplarına Ocak ayında bin 500 TL, Şubat ayında bin 500 TL ve Mart ayında bin 500 TL olmak üzere toplam 4 bin 500 TL yatırılacak. Başkan Uzun, "Desteğimizin ihtiyaç sahibi hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyor, süreçte emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. (AA-RM-
Pazarcıların tutumları marketlere yönlendiriyor, para şehir dışına çıkıyor
15 Kasım 2025 Cumartesi - 11:47 Pazarcıların tutumları marketlere yönlendiriyor, para şehir dışına çıkıyor Düzensiz ve agresif satış davranışları, şehirli müşterileri semt pazarlarından uzaklaştırıyor ve alışverişlerini büyük marketlere kaydırıyor. Uzmanlar bu durumun, yerel ekonomiyi zayıflatırken, kazancın şehir dışına akmasına yol açtığını söyledi. Semt pazarlarının şehir ekonomisi, kırsal kalkınma ve toplumsal denge açısından taşıdığı önem giderek artıyor. Ancak son yıllarda hızla çoğalan ulusal ve uluslararası market zincirleri, yerel pazarların varlığını tehdit eder hale geldi. Pazar yerlerindeki düzensizlik ve altyapı eksikliklerinin yanı sıra bazı pazarcıların davranışları da alışverişi olumsuz etkiliyor. Tezgâhların rastgele yerleştirilmesi, yüksek sesle satış yapmak ya da rahatsız edici tavırlar sergilemek, şehirli müşterilerin pazarlara ilgisini azaltıyor. Bu durum, hem tüketicilerin pazarlardan uzaklaşmasına hem de üreticilerin satışlarını düşürmesine yol açıyor. Uzmanlar, pazarcıların da bilinçlendirilmesi ve pazar yerlerinin düzenli, güvenli ve rahat alışveriş imkânı sunacak şekilde planlanmasının şart olduğunu vurguluyor. "Para şehir dışına çıkıyor, yerel ekonomi zayıflıyor" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, semt pazarları ile ilgili çalışmasında, pazar yerlerinde düzensizliğe ve genel duruma değindi. Cevdet Yılmaz, "Pazar yerlerindeki düzensizlik ve bazı pazarcıların müşterilere itici gelen tutumları, şehirli müşterilerin semt pazarlarına ilgisini azaltıyor. Bu durum sadece tüketiciyi etkilemekle kalmıyor, üreticilerin satışlarını da düşürüyor ve birçok alıcıyı büyük marketlere yönlendiriyor. Ne yazık ki, alışverişin marketlere kaymasıyla birlikte para şehir dışına akıyor ve yerel ekonominin dengesi bozuluyor. Bu nedenle pazarcıların bilinçlendirilmesi, pazar alanlarının düzenlenmesi ve daha güvenli, rahat bir alışveriş ortamı sağlanması zorunludur" dedi. "Kötü hava şartlarında da alışverişe imkân tanıyan yerler olmalı" Prof. Dr. Yılmaz, mevcut pazaryerlerinin rehabilite edilerek modern standartlara uygun hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. "Semt pazarları birkaç mahalleye hizmet edecek şekilde merkezi konumlarda, yaya ulaşımına uygun, otoparkı olan ve kötü hava şartlarında da alışverişe imkân tanıyan yerler olmalı" diyen Yılmaz, pazar yerlerinin sadece ticaret değil, aynı zamanda sosyal yaşam alanı olarak da değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Yılmaz, pazarlarda temizlik, güvenlik ve ulaşım konularının önemine dikkat çekerek, "Yaşlılar, engelliler ve çocuklu aileler için uygun zemin hazırlanmalı; pazar yerleri sabit ya da seyyar tuvalet, ibadet alanı, temiz su ve dinlenme yerleri gibi donanımlara sahip olmalıdır" diye konuştu. "Marketlerin tekelleşmesi şehir ekonomisini zayıflatıyor" Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, son yıllarda yerli ve yabancı sermayeli ulusal market zincirlerinin perakende ticarette hızla büyüdüğünü belirterek, bunun semt pazarları üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu söyledi. Yılmaz, "Ulusal market zincirleri sözleşmeli tarım yoluyla üreticiden doğrudan ürün alarak, bir anlamda pazarların fonksiyonunu üstlenmiş durumda. Bu durum rekabeti zayıflatıyor, yerel üreticinin gelirini düşürüyor. En önemlisi, şehirde kazanılan para artık şehirde kalmıyor; market zincirleri aracılığıyla dışarıya gidiyor. Pazarların zayıflaması, köylünün üretimden kopmasına, şehirdeki vasıfsız iş gücünün işsiz kalmasına yol açabilir. Oysa pazarlar, hem üretici hem tüketici için denge unsuru, hem de düşük gelirli vatandaşlarımız için bir yaşam desteğidir" şeklinde konuştu. "Semt pazarları stratejik öneme sahiptir" Yılmaz, semt pazarlarının yerel ekonomiyi canlı tuttuğunu, şehrin çevresindeki tarım alanlarında yetiştirilen ürünlerin şehir halkına doğrudan satılmasını sağladığını belirtti. Yılmaz, "Üretici–pazar–müşteri üçgeninde para şehir içinde kalıyor. Bu yapı bozulduğunda, şehir ekonomisi güç kaybediyor. Bu nedenle semt pazarları sadece ticari değil, stratejik bir değerdir. Samsun, bu alanda dışa bağımlı olmamalı ve kendi potansiyelini korumalıdır" ifadelerini kullandı. "Pazaryerleri insan odaklı planlanmalı" Prof. Dr. Yılmaz, pazar yerlerinin hem pazarcıların hem de vatandaşların ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, "Semt pazarları topluma hizmet için vardır. Ancak mevcut düzensizlik, denetimsizlik ve altyapı eksiklikleri nedeniyle pazarlar hem vatandaş hem de esnaf için zorlayıcı hale gelmiştir. Pazarlar temiz, düzenli, güvenli ve erişilebilir olmalı; şehir halkının ilgisini çekecek nitelikte planlanmalıdır" açıklamasında bulundu. "Büyük bir eziyete dönüşüyor" Cevdet Yılmaz şunları söyledi: "İyi planlanmadığı ve yer seçimine dikkat edilmediği takdirde semt pazarlarının kuruldukları cadde ve sokaklar, maalesef çevrede yaşayan vatandaşların en temel haklarını ihlal etmektedir. Pazar kurulduğu günlerde dar sokaklarda araçların geçişi engelleniyor, cankurtaran ve itfaiyenin erişimi zorlaşıyor. Çadır ve brandaların evlerin önüne gerilmesi, alt katlarda oturanlar için ciddi sıkıntılar oluşturuyor. Bu durum düğün, cenaze veya diğer önemli etkinliklerin ertelenmesine neden olurken, erken saatlerden akşam geç saatlere kadar devam eden gürültü ve telaş, özellikle hastası ve küçük çocuğu olan aileler için büyük bir eziyete dönüşüyor. Semt pazarları, planlanırken sadece ekonomik değil, sosyal yaşam üzerindeki etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır."
Bursa’da girişimcilere büyük destek
15 Kasım 2025 Cumartesi - 10:55 Bursa’da girişimcilere büyük destek Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından genç girişimcileri desteklemek ve kenti girişimcilik ekosisteminin öncü aktörlerinden biri haline getirmek amacıyla düzenlenen ‘Bursa Demo Day 2025’ programında ödüller sahiplerini buldu. Bursa Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı’na bağlı Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Şube Müdürlüğü bünyesindeki B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi koordinasyonunda hazırlanan ‘Bursa Demo Day 2025’, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için yola çıkan genç girişimcileri ağırladı. 17 girişim grubundan sunum Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi, Bursa Uludağ TTO, Ulutek, Bursa TTO, Bursateknopark, BUSİAD ve BİSİAD’in da destek verdiği ‘Bursa Demo Day 2025’e 85 girişim başvurusu olurken, süreç içinde seçilen 20 girişimin PoC (test) süreci ile belediye hizmetleri ölçümlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programda ise 17 girişim grubu gün boyunca sunum yaptı. B2B görüşmelerinin de yapıldığı programda sahne alan Türkiye’nin önde gelen pazarlama ve yapay zeka dönüşüm uzmanı, stratejist ve yazar Yüce Zerey, teknolojinin hızla değiştiğini, gerçekten adapte olanların kazandığını söyledi. Yapay zeka pazarının, dünya tarihinin en hızlı büyüyen pazarı olduğunu vurgulayan Zerey, Bursa’nın da bir ticaret DNA’sına sahip olduğunu vurgulayarak yeni sürece adapte olabilmenin önemine değindi. Girişimci fikirler sahne aldı Suphi Emre Şahin, Batuhan Baybalı, Doç. Dr. İsmail Durgun, Tuncer Hatunoğlu, Kadir Ceran, Doç. Dr. Kemal Furkan Sökmen, Dr. İmren Öztürk Yılmaz, Bülent Gümüş ve Okan Otuz’dan oluşan uzman jüri ekibi, sahne alan girişimcilerin fikirlerini büyük bir dikkatle dinledi. Yapılan değerlendirme sonucunda iklim değişikliği problemlerine çözüm geliştiren ‘Raymare’ birinci, orman yangınlarının erken tespiti için cihazlar geliştiren ‘Kozalak Yangın’ ikinci, toksik emisyonlar ve gaz sızıntılarını gerçek zamanlı tespit edebilen teknoloji üzerine çalışma yapan ‘Smell Control’ üçüncü oldu. DemoDay de birinci olan girişime 500 bin TL, ikinciye 300 bin TL, üçüncüye ise 200 bin TL para ödülü verildi. Platin Capital tarafından ‘FCM Mobility’ ve ‘Görsentam’ girişimlerine ise 75’er bin TL ödül verildi. Yine Platin Capital tarafından birinci seçilen girişim, yatırım turuna çıkarılacak. BUSİAD ise ilk 5’e girmeye hak kazanan girişimciler için yatırımcı görüşmeleri düzenleyecek. Girişimcilerden teşekkür Bursa Demo Day sayesinde hem girişimlerini anlatma hem de potansiyel yatırımcılarla görüşme imkanı bulduklarını ifade eden girişimciler, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve paydaşlarına teşekkür etti. Jüri üyeleri adına konuşan BTÜ Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve Rubida Mühendislik Genel Müdürü Doç. Dr. Kemal Furkan Sökmen, önemli organizasyona öncülük eden Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Organizasyonun girişimciler açısından gayet verimli geçtiğini söyleyen Sökmen, ilçe belediyelerin de Büyükşehir Belediyesi’ni örnek alarak belirli periyotlarla DemoDay düzenleyebileceğini dile getirdi.
TŞOF Genel Başkanı Mehmet Yiğiner’in öncülüğünde esnafın nabzı Afyon’da tutuldu
15 Kasım 2025 Cumartesi - 10:50 TŞOF Genel Başkanı Mehmet Yiğiner’in öncülüğünde esnafın nabzı Afyon’da tutuldu Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Danışma Kurulu Toplantısı, Genel Başkan Mehmet Yiğiner’in öncülüğünde Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi. Toplantıda, başkanların illerinde ve federasyonlarında yürüttükleri çalışmalar, sahadan aldıkları izlenimler, tecrübeler ve öneriler doğrultusunda; esnaf ve sanatkarların ülke genelinde karşılaştığı sorunlar kapsamlı şekilde ele alındı. Ortak akıl ve istişare kültürü çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu çözüm önerileri ve atılacak adımlar belirlendi. Toplantıya; Ankara, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bolu, Burdur, Çankırı, Denizli, Edirne, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Giresun, Hatay, Iğdır, İstanbul, Kahramanmaraş, Karabük, Kastamonu, Kırklareli, Kütahya, Malatya, Mersin, Ordu, Samsun, Sinop, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli, Uşak, Yalova, Yozgat ve Zonguldak illerinin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlarının yanı sıra, çeşitli federasyon genel başkanları ve birlik yöneticileri katılım sağladı. Esnaf ve sanatkarların ülke genelinde karşılaştığı sorunlar kapsamlı şekilde ele alındı Ayrıca, TŞOF’un faaliyetleri ve tesislerinde yürütülen çalışmalar ile bunlar sonucu elde edilen kazanımları içeren video sunumu katılımcılarla paylaşıldı. Ulaşım esnafının sorun, talep ve beklentilerine yönelik çalışmalar ile tesislerde devam eden modernizasyon süreçleri detaylı biçimde aktarıldı. Toplantı sonrası değerlendirmede bulunan TŞOF Genel Başkanı Mehmet Yiğiner, toplantının teşkilatın güçlenmesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Sorunları çözme, taleplere karşılık verme ve esnaf teşkilatımızın geleceğini şekillendirme noktasında çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" dedi. Program, Türkiye’nin dört bir yanından gelen ESOB ve Federasyon Başkanlarının birlik, beraberlik ve dayanışma mesajları vermesinin ardından, çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.
Bursa’da girişimcilere büyük destek
15 Kasım 2025 Cumartesi - 10:48 Bursa’da girişimcilere büyük destek Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından genç girişimcileri desteklemek ve kenti girişimcilik ekosisteminin öncü aktörlerinden biri haline getirmek amacıyla düzenlenen ‘Bursa Demo Day 2025’ programında ödüller sahiplerini buldu. Bursa Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı’na bağlı Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Şube Müdürlüğü bünyesindeki B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi koordinasyonunda hazırlanan ‘Bursa Demo Day 2025’, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için yola çıkan genç girişimcileri ağırladı. 17 girişim grubundan sunum Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi, Bursa Uludağ TTO, Ulutek, Bursa TTO, Bursateknopark, BUSİAD ve BİSİAD’in da destek verdiği ‘Bursa Demo Day 2025’e 85 girişim başvurusu olurken, süreç içinde seçilen 20 girişimin PoC (test) süreci ile belediye hizmetleri ölçümlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programda ise 17 girişim grubu gün boyunca sunum yaptı. B2B görüşmelerinin de yapıldığı programda sahne alan Türkiye’nin önde gelen pazarlama ve yapay zeka dönüşüm uzmanı, stratejist ve yazar Yüce Zerey, teknolojinin hızla değiştiğini, gerçekten adapte olanların kazandığını söyledi. Yapay zeka pazarının, dünya tarihinin en hızlı büyüyen pazarı olduğunu vurgulayan Zerey, Bursa’nın da bir ticaret DNA’sına sahip olduğunu vurgulayarak yeni sürece adapte olabilmenin önemine değindi. Girişimci fikirler sahne aldı Suphi Emre Şahin, Batuhan Baybalı, Doç. Dr. İsmail Durgun, Tuncer Hatunoğlu, Kadir Ceran, Doç. Dr. Kemal Furkan Sökmen, Dr. İmren Öztürk Yılmaz, Bülent Gümüş ve Okan Otuz’dan oluşan uzman jüri ekibi, sahne alan girişimcilerin fikirlerini büyük bir dikkatle dinledi. Yapılan değerlendirme sonucunda iklim değişikliği problemlerine çözüm geliştiren ‘Raymare’ birinci, orman yangınlarının erken tespiti için cihazlar geliştiren ‘Kozalak Yangın’ ikinci, toksik emisyonlar ve gaz sızıntılarını gerçek zamanlı tespit edebilen teknoloji üzerine çalışma yapan ‘Smell Control’ üçüncü oldu. DemoDay de birinci olan girişime 500 bin TL, ikinciye 300 bin TL, üçüncüye ise 200 bin TL para ödülü verildi. Platin Capital tarafından ‘FCM Mobility’ ve ‘Görsentam’ girişimlerine ise 75’er bin TL ödül verildi. Yine Platin Capital tarafından birinci seçilen girişim, yatırım turuna çıkarılacak. BUSİAD ise ilk 5’e girmeye hak kazanan girişimciler için yatırımcı görüşmeleri düzenleyecek. Girişimcilerden teşekkür Bursa Demo Day sayesinde hem girişimlerini anlatma hem de potansiyel yatırımcılarla görüşme imkanı bulduklarını ifade eden girişimciler, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve paydaşlarına teşekkür etti. Jüri üyeleri adına konuşan BTÜ Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve Rubida Mühendislik Genel Müdürü Doç. Dr. Kemal Furkan Sökmen, önemli organizasyona öncülük eden Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Organizasyonun girişimciler açısından gayet verimli geçtiğini söyleyen Sökmen, ilçe belediyelerin de Büyükşehir Belediyesi’ni örnek alarak belirli periyotlarla DemoDay düzenleyebileceğini dile getirdi.
Genç girişimcilik, MEB ve KGF iş birliğiyle desteklenecek
15 Kasım 2025 Cumartesi - 10:24 Genç girişimcilik, MEB ve KGF iş birliğiyle desteklenecek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Kredi Garanti Fonu (KGF) arasında imzalanacak protokol ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan 29 yaş ve altı gençlerin girişimcilik yoluyla kendi işlerini kurmaları ve mezuniyet alanlarında istihdam edilmeleri teşvik edilecek. MEB ile KGF, genç istihdamını desteklemek amacıyla iş birliğine gidiyor. Bakanlık ile KGF arasında, genç istihdamını ve üretim kapasitesini artırmak için KGF portföy garantisi ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan 29 yaş ve altı gençlerin girişimcilik yoluyla kendi işlerini kurmalarını ve Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) tarafından alanlarında istihdam edilmelerini teşvik etmeye yönelik iş birliği protokolü imzalanacak. ‘Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’ kapsamında mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan gençlerin kendi işlerini kurmaları ve KOBİ’ler bünyesinde mezun oldukları alanda istihdam edilmelerini desteklemek üzere elektronik ortamda veri ve bilgi paylaşılması amaçlanıyor. Protokol ile mezunların kurduğu ve mezunları istihdam eden KOBİ’lere kullandırılacak kredilere yönelik kefalet mekanizması oluşturulması öngörülüyor. Bilişim sistemlerinde kurulacak kayıtlı ağ servisi üzerinden bilgi aktarımını da içeren iş birliği protokolü doğrultusunda, sağlanacak desteklere ilişkin bilgilendirme ve yönlendirme faaliyetleri yürütülecek. KGF tarafından 3,75 milyar lira bütçe ayrılacak Protokol çerçevesinde mesleki ve teknik ortaöğretim kurumundan mezun olup kendi alanında iş kuran girişimcilerin ve mezunları alanında istihdam eden KOBİ’lerin krediye erişimine destek olmak için KGF tarafından yaklaşık 3 milyar 750 milyon lira bütçe ayrılması öngörülüyor. Genç girişimciliğin desteklenmesine yönelik iş birliği ile mesleki eğitim-istihdam bağını güçlendiren, üretim ve istihdama doğrudan katkı sağlayan önemli bir katma değer sunulması hedefleniyor. KGF, kurumsal bir kefalet kuruluşu olarak teminat yetersizliği nedeniyle çeşitli kredi ve destek imkânlarından yeterince yararlanamayan KOBİ ve KOBİ dışı işletmelerin, ‘müteselsil kefil’ olmak suretiyle krediye erişimlerini sağlıyor.