Son Dakika
|
Sultangazi’de kuyumcu vurgunu: Altınları alıp kayıplara karıştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başbakanı Dibeybe ile görüştü
İtalya Başbakanı Meloni: "Bu sene zordu ama endişelenmeyin, 2026 daha da zor olacak"
ABD’de huzurevinde patlama: 3 ölü, 5 kayıp
Sadettin Saran'ın Adli Tıp test sonucu belli oldu!
İstanbul merkezli 4 ilde uyuşturucu operasyonu: 20 gözaltı
Sadettin Saran'ın villasının bekçisi serbest bırakıldı
Ev sahibi olma hayali kabusa döndü: 23 milyon TL’lik dolandırıcılık
Armutlu’da 1.2 milyarlık devre mülk vurgunu: 9 tutuklama
Mekke'de ring otobüsü Mahbes'ül Cin'de Türk kafilesine çarptı: 1 ölü, 2 yaralı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Radon Thermal Springs Near Bishkek Attract Visitors Year-Round
Sadettin Saran, stat önünde bekleyen taraftarları selamladı
Şırnak’ta akran zorbalığı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öğretmeni hayatını kaybetti
Altıeylül CHP’de rüşvet skandalı
Samsunspor, Musaba hakkında disiplin soruşturması başlattı
Beşiktaş’ta ligin ilk yarısında en çok süre alan Ndidi oldu
İstanbul’da DEAŞ operasyonu: 115 şüpheli yakalandı
EKONOMİ
Bolu Belediyesi’ne AB’den 700 bin euroluk iklim hibesi
25 Aralık 2025 Perşembe - 17:05:06
Bolu Belediyesi, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye tarafından finanse edilen hibe programı kapsamında hazırladığı ‘Bolu GreenCycle’ projesi ile 700 bin euro hibe almaya hak kazandı. Bolu Belediyesi, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen AB-TR İklim Değişikliği Hibe Programı (AB-TR CCGP) kapsamında 700 bin euro hibe almaya hak kazandı. İklime duyarlı, düşük karbonlu ve kaynak verimli kentsel hizmet yaklaşımını esas alan proje için hibe sözleşmesi, dün Ankara’da Bakanlıkta düzenlenen programda imzalandı. Bolu Belediyesi Araştırma, Proje ve Koordinasyon Birimi tarafından hazırlanan "Bolu GreenCycle: Turning Waste into Resilient and Sustainable Futures" başlıklı proje, hibe desteği almaya hak kazanan projeler arasında yer aldı. Yaklaşık 36 milyon Türk lirası tutarındaki hibe kapsamında Bolu Belediyesi, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde pilot bir organik atık yönetim sistemi kurmayı ve geliştirmeyi hedefliyor. Akıllı sistemlerle organik atık yönetimi Proje kapsamında sensör tabanlı akıllı konteynerler, EcoTrack dijital izleme platformu kullanılarak organik atıklar gerçek zamanlı olarak izlenecek, toplama süreçleri optimize edilecek ve bilimsel kompostlama yöntemleriyle işlenecek. Pilot uygulama, Düzce Üniversitesi’nin akademik ve teknik desteğiyle yürütülecek. Projenin, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve kentsel atık yönetiminde verimliliğin artırılmasına doğrudan katkı sağlaması hedefleniyor. Kompost ürünler kamusal alanlarda kullanılacak Pilot uygulama sonucunda elde edilecek kompost ve toprak iyileştirici ürünler; parklar, yeşil alanlar, refüjler ve diğer kamusal peyzaj alanlarında kullanılacak. Böylece organik atıkların yerinde değerlendirilmesiyle depolamaya giden atık miktarı azaltılacak, sera gazı emisyonlarında somut düşüş sağlanarak kentin iklim dayanıklılığı güçlendirilecek. Proje; belediye personeli, çiftçiler, kooperatifler ve vatandaşlara yönelik kapasite geliştirme ve farkındalık çalışmalarıyla desteklenecek. Bu sayede Bolu için örnek ve çoğaltılabilir döngüsel bir organik atık yönetim modeli oluşturulması hedefleniyor.
25 Aralık 2025 Perşembe - 17:00
Türk Telekom CEO’su Şahin ’’Suriye dahil dünyanın birçok noktasında müşterilerimizin iletişimini sınırların ötesine taşıyoruz’’
Türk Telekom CEO’su Ebubekir Şahin, "Suriye dahil olmak üzere kadim Anadolu medeniyeti topraklarında yüzyıllardır köklü bağlarımızın olduğu sınır komşularımız, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak’ta ve tüm kıtalarda dünyanın birçok noktasında müşterilerimizin iletişimini sınırların ötesine taşıyoruz" dedi. Türk Telekom CEO’Su Ebubekir Şahin, X sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Şahin, "Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü Türk Telekom olarak, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran, erişilebilir ve pratik çözümleri tüm hizmetlerimizin merkezine alıyoruz. Uluslararası dolaşım hizmetimizle, abonelerimizin yurt içinde alıştıkları güvenli ve yüksek kaliteli iletişim deneyimini yurt dışında da kesintisiz biçimde sürdürmelerini sağlıyor, müşteri deneyimi odağımızla iletişimi sınırların ötesine taşıyoruz" dedi. Açıklamada, "Köklü geçmişimizden aldığımız güçle Türkiye’nin dijital dönüşümüne yön verirken, müşterilerimizin tüm iletişim ihtiyaçlarını karşılayan çözümler üretmeye devam ediyoruz. Kullanıcılarımızın yurt dışındaki iletişimlerini kolaylaştıran, uluslararası dolaşım hizmetimizle; 2025 yılının Ocak ayında hizmet vermeye başladığımız Suriye dahil olmak üzere kadim Anadolu medeniyeti topraklarında yüzyıllardır köklü bağlarımızın olduğu sınır komşularımız, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak’ta ve tüm kıtalarda dünyanın birçok noktasında müşterilerimizin iletişimini sınırların ötesine taşıyoruz. Müşteri memnuniyetini odağımıza alan ve küresel ölçekte değer ürettiğimiz bu anlayışla, mesafeleri kısaltan, bağlantıları güçlendiren çözümlerle teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürmekten gurur duyuyoruz" ifadelerine yer verildi.
25 Aralık 2025 Perşembe - 16:23
Marmaris turizminde yeni dönem başladı
Türkiye turizm sektörünün son yıllardaki en büyük yatırımlarından biri olan ve turizm dönemini 12 aya yayan Kızılbük Thermal Wellness Resort, düzenlenen toplantı ile basın mensuplarına tanıtıldı. Kış ortasında bile yoğun harketliliğin yaşandığı 5 yıldızlı otel konforundaki tesis basın mensuplarından da tam not aldı. Projenin tanıtımını yapıp gazetecilerin sorularını cevaplayan Kızılbük GYO Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, beklentilerin aksine kış sezonunun oldukça hareketli geçtiğini belirterek, "Çok daha sakin bir dönem öngörülürken ciddi bir talep ve dinamizmle karşı karşıyayız. Yaklaşık 500 çalışanımızla hem operasyonel süreci hem de misafir memnuniyetini en üst seviyede tutacak şekilde planlamalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Tesisin ilk kış sezonunu yaşadığını vurgulayan Çelik, Aralık-Şubat döneminde Marmaris’e ilk kez tatil amacıyla gelen çok sayıda yerli misafir bulunduğunu ifade etti. Marmaris’in geçmişte kış tatili destinasyonları arasında yer almadığını hatırlatan Çelik, "Bugün misafirlerimizin Marmaris’ten büyük bir keyif aldığını net şekilde gözlemliyoruz. Aralık ayında denize girildi, termal turizm tarafında ise kaplıca misafirleri artarak gelmeye devam ediyor" diye konuştu. Halihazırda tesiste yaklaşık bin 500’e yakın misafirin bulunduğunu belirten Çelik, konaklamaların genellikle bir hafta ve üzeri sürdüğünü, misafirlerin aile tatili anlayışıyla ve çoğunlukla özel araçlarıyla bölgeye geldiğini söyledi. Bu hareketliliğin Marmaris’in kış turizmi destinasyonu olarak konumlanmasına önemli katkı sağladığını dile getirdi. Sürdürülebilirliğin temel öncelikleri arasında yer aldığını vurgulayan Çelik, tesisleri 12 ay boyunca aktif tutacak katma değerli iş modelleri geliştirdiklerini belirtti. Bölgenin termal kaynaklar ve ören yerleri açısından büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Çelik, bu potansiyelin daha planlı ve bütüncül turizm politikalarıyla desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Marmaris’in İçmeler bölgesinde geçtiğimiz sezon başında kapılarını açan yaklaşık 30 yıl boyunca metruk bir halde kalan yapı, 465 milyon dolarlık stratejik bir yatırımla dört mevsim açık, termal ve wellness odaklı uluslararası standartlarda bir destinasyona dönüştürülmesi tüm Marmaris’te hareketliliğe neden oldu. "Sosyal ve ekonomik yaşamda gözle görülür bir canlanma yaşandı" Projenin misafirlerini ağırlamaya başlamasından bu yana Marmaris ve çevresinde sosyal ve ekonomik yaşamda belirgin bir hareketlilik yaşandığının altını çizen Mahmut Sefa Çelik "Tesisimiz yılın 12 ayı açık. Bu sayede yerel işletmeler ve restoranlar kış aylarında da aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Hatta geçmişte kışın kapanan işletmelerin yerine artık yeni açılan mekanlar görüyoruz. Artık dünya turizminde yalnızca yaz tatili değil; sağlık turizmi, deneyim odaklı konseptler, sürdürülebilirlik, kongre turizmi ve dört mevsim yaşam anlayışı öne çıkıyor. Marmaris, termal kaynakları, doğal güzellikleri ve destinasyon çeşitliliği ile bu dönüşümün öncü destinasyonlarından biri olma potansiyeline sahip. Geleneksel turizmdeki en büyük zorluk, sezonun sınırlı olmasıydı. Bizim hedefimiz, Kızılbük Thermal Wellness Resort gibi yatırımlarla bu döngüyü kırarak Marmaris’i yılın her döneminde ziyaret edilen, güçlü bir marka destinasyonu haline getirmek ve bölge turizmine sürdürülebilir değer katmak. Bu hedefe de emin adımlarla ilerliyoruz" dedi. Toplantının ardından, 37 bin metrekareyi aşan kıyı şeridi, 1,4 kilometrelik sahil yürüyüş yolu ve plaj alanlarıyla bölgenin en büyük sosyal yaşam alanlarından birini oluşturan Kızılbük Thermal Wellness Resort, gazetecilere tanıtıldı. Tabiatla iç içe tesisi gezip merak ettikleri konular hakkında Sinpaş Holding Kurumsal Iletişim Müdürü Süreyya Erbayrak’tan bilgiler alan gazeteciler bölgeye kattığı değer dolayısıyla teşekkür ettiler.
25 Aralık 2025 Perşembe - 16:21
SPK ile Türkiye Barolar Birliği arasında Finansal Okuryazarlık Anlaşması
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Türkiye Barolar Birliği arasında "Finansal Okuryazarlığın Yaygınlaştırılmasına Yönelik İş Birliği Protokolü" imzalandı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Türkiye Barolar Birliği arasında finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılmasına yönelik iş birliği protokolü imza töreni gerçekleştirildi. Yapılan anlaşmayla hukuk alanında okuryazarlığın yaygınlaştırılması hedeflendi. İmza töreninde bir konuşma gerçekleştiren SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, yalnızca bir iş birliği protokolünü imzalamak için değil; hukuk ile finansın aynı zeminde, aynı hedef doğrultusunda buluştuğu önemli bir iradeyi ortaya koymak için bir arada olduklarını sözlerine ekledi. Gönül, Sermaye Piyasası Kurulu ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan protokolü son derece önemli gördüğünü sözlerine ekleyerek, şu ifadelere yer verdi: "Sermaye piyasalarında hukukun ve avukatlık mesleğinin rolü ayrıdır. Avukatlar, bu yönüyle bakıldığında sermaye piyasalarında kritik ve çok önemli bir yere sahiptir. Halka arz süreçlerinden şirket birleşmelerine, şirketlerin yatırım kararlarından yatırımcı uyuşmazlıkları ve kurumsal yönetim uygulamalarına kadar pek çok alanda, hukukçuların katkısı piyasalar açısından önemlidir. Yatırımcı haklarının korunması, sözleşme güvenliğinin sağlanması ve piyasa disiplininin tesisi, büyük ölçüde bu mesleğin bilgi birikimi ve sorumluluk anlayışıyla mümkün olmaktadır." "Avukatların finansal okuryazarlık düzeyinin yükselmesi, yatırımcı haklarının daha etkin şekilde korunmasını beraberinde getirmekte" Sermaye piyasalarının, geçmişe kıyasla çok daha hızlı ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Gönül, "Dijitalleşme, yeni finansal ürünler, farklı yatırım araçları ve sınır aşan işlemler, hukuki değerlendirmeleri de kaçınılmaz olarak derinleştirmektedir. Böyle bir ortamda, avukatların yalnızca mevzuata hâkim olması yeterli değildir. Finansal kavramları anlayan, piyasa işleyişini bilen ve yatırım risklerini doğru okuyabilen bir hukuk yaklaşımı, her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Bu noktada finansal okuryazarlık, avukatlar için ilave bir bilgi alanı değil; mesleki pratiğin doğal bir parçası hâline gelmiştir. Avukatların finansal okuryazarlık düzeyinin yükselmesi; müvekkillerin daha doğru yönlendirilmesini, uyuşmazlıkların henüz doğmadan önlenmesini ve yatırımcı haklarının daha etkin şekilde korunmasını beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda bu durum, piyasa bozucu eylemlerle mücadelede de güçlü bir hukuki zemin oluşturmaktadır" ifadelerine yer verdi. Gönül, Türkiye Barolar Birliği ile imzalanan protokolün önemine de değinerek, "Bu iş birliğiyle, avukatlarımızın sermaye piyasalarına ilişkin bilgi birikimini güçlendirmeyi, ortak eğitim ve farkındalık çalışmalarını artırmayı ve hukuk ile finans arasında daha sağlam bir etkileşim alanı oluşturmayı hedefliyoruz. Avukatlarımızın finansal okuryazarlık alanındaki donanımının artması, yalnızca mesleki bir kazanım değil; ülkemizin sermaye piyasalarının geleceğine yapılmış önemli bir yatırımdır" diye konuştu. "İş birliği protokolü ile avukatların finansal okuryazarlıkta ciddi bir eğitimden geçmelerini amaçlıyoruz" Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise, yapılan iş birliği protokolüyle her iki kurulun hem finans dünyası hem hukuk dünyasının bundan sonra daha yoğun şekilde iş birliğiyle çalışmasına dair bir adım attığını dile getirdi. Sağkan, baroların çatı örgütü olan Türkiye Barolar Birliği olarak Türkiye’deki 204 bin avukatı ve yine binlerce stajyer avukatı bünyesinde barındırdığını belirterek, "Bu kapsamda finansal okuryazarlık konusu da avukatların yurttaşlarımızın adalete erişiminde en çok önem verdiği başlıkların içerisinde yer alıyor. Bu anlamda bugün imza altına alacağımız iş birliği protokolü ile avukatların ve stajyer meslektaşlarımızın finansal okuryazarlıkta ciddi bir eğitimden geçmelerini amaçlıyoruz. Bu eğitimin neticesi az önce ifade ettiğim üzere 85 milyon yurttaşımızın adalete erişiminde savunmanın daha etkin bir rol üstlenmesini temel olarak sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
22 Aralık 2025 Pazartesi- 10:40
Cevizle yaşam şartları değişen köyde İstanbullular da bahçe kuruyor
2
24 Aralık 2025 Çarşamba- 10:59
10. Uluslararası Altın Kalite Ödülleri sahiplerini buldu
3
23 Aralık 2025 Salı- 10:00
Bosch Fabrikası’nda ışıklı isyan
4
17 Aralık 2025 Çarşamba- 21:58
Bakan Işıkhan: "Asgari ücret miktarının çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek şekilde belirlenmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz"
5
24 Aralık 2025 Çarşamba- 12:41
Avrupa’nın elektrikli otomobilde en hızlı büyüyen pazarı Türkiye oldu
14 Kasım 2025 Cuma - 12:49
GTB’den gıda ihracatçılarına "İhracatta Teknik Engeller" eğitimi
Gaziantep Ticaret Borsası (GTB), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından finanse edilen ‘Üreten Şehirler Programı’ kapsamında, İpekyolu Kalkınma Ajansı aracılığıyla yürütülen Gıda Analiz Laboratuvarının Modernizasyonu Projesi çerçevesinde gıda ihracatçılarına yönelik "İhracatta Teknik Engeller Eğitimi" düzenledi. GTB üye işletmelerinin dış pazarlara erişimini güçlendirmeyi amaçlayan eğitimde, gıda ihracatında firmaların sıklıkla karşılaştığı tarife ve tarife dışı engeller, sağlık sertifikaları, gümrük süreçleri, SPS-TBT uygulamaları ve lojistik kısıtlamalar kapsamlı biçimde ele alındı. Eğitim öncesi açıklamalarda bulunan Eğitmen ve Dış Ticaret Uzmanı Emre Aydoğdu, gıda sektöründe pazara giriş engellerinin diğer sektörlere kıyasla çok daha kritik olduğuna dikkat çekti. Aydoğdu konuşmasında, "Pazara giriş engelleri sadece teknik birer prosedür değildir; gıda sektöründe tüketici sağlığı ve güvenliği nedeniyle çok daha sıkı uygulanır. İhracatta başarı, ürün üretmek kadar, bu engelleri doğru analiz etmek ve mevzuatı eksiksiz yönetmekle mümkündür" ifadelerini kullandı. Aydoğdu, özellikle SPS (Sıhhi ve Fitosaniter Önlemler) ve TBT (Teknik Ticaret Engelleri) kurallarına uyumun hayati önem taşıdığına işaret ederek, sağlık sertifikaları, kalıntı limitleri, mikrobiyolojik kriterler, etiketleme zorunlulukları ve menşe kurallarının gıda ihracatının en kırılgan noktalarını oluşturduğunu söyledi. Aydoğdu, bu alanlarda yapılacak küçük bir hatanın, ürünün gümrükte reddedilmesine ve firmalar açısından ciddi mali kayıplara yol açabileceğini söyledi. Sağlık sertifikası denetimlerinde yaşanan gecikmelerin özellikle taze gıda ihracatında önemli sorunlar oluşturduğuna vurgu yapan Aydoğdu, sürecin hızlandırılması için güvenilir firmalara yönelik sistemsel kontrole geçilmesinin gerekliliğine değindi. Yetkilendirilmiş Yükümlü (YYS) ve benzeri statülere sahip işletmelerin denetimlerinin dijital risk analizine göre hızlandırılması gerektiğini aktaran Aydoğdu, bürokrasinin azaltılmasının hem ihracatçıya kolaylık sağlayacağını hem de güvenli gıdanın pazara daha hızlı ulaşmasına katkı sunacağını dile getirdi. Eğitimde ayrıca pazara giriş engellerinin tanımı, gıda sektöründe önem taşıyan TBT-SPS uygulamaları, sağlık ve fitosaniter sertifikalarının alınma süreçleri, analiz zorunlulukları, gümrük kontrolleri, tarife ve tarife dışı engellerin rekabet gücüne etkileri, gıda güvenliği ve sertifikasyon gereklilikleri gibi çok sayıda teknik konu detaylı şekilde işlendi. Helal, Koşer, Vegan gibi etik ve dini sertifikaların yanı sıra Fair Trade ve RSPO gibi sürdürülebilirlik sertifikaları, bürokratik izin süreçleri, menşe kuralları, serbest ticaret anlaşmaları, EUR.1 ve ATR uygulamaları, soğuk zincir gereklilikleri, depolama kısıtlamaları, kalıntı limitleri, mikrobiyolojik kriterler ve etiketleme zorunlulukları da eğitim kapsamında değerlendirilen başlıklar arasında yer aldı. Ayrıca sertifika denetimlerinin dijitalleşmesi, analiz bekleme sürelerinin azaltılması ve risk analizine dayalı kontrol modelleri hakkında da çözüm önerileri sunuldu. İnteraktif formatta gerçekleşen programda katılımcılar karşılaştıkları sorunları dile getirme fırsatı buldu; gümrük işlemleri, sertifika hataları, MRL uyumsuzlukları ve etiketleme problemleri üzerine gerçek vakalar konuşuldu. Eğitim, firmaların ihracat süreçlerini daha etkin, doğru ve hızlı yönetmesini destekleyecek uygulama örneklerinin incelenmesiyle sona erdi.
14 Kasım 2025 Cuma - 12:41
Denizli 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarında yerini aldı
Venezuela’nın başkenti Karakas’ta düzenlenen 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarı başladı. 13-15 Kasım tarihleri arasında düzenlenen fuara ilişkin DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, "Türk firmalarının bu tür organizasyonlara aktif katılımı, ülkemizin ihracat vizyonuna önemli bir ivme kazandırıyor" dedi. 13-15 Kasım 2025 tarihleri arasında Venezuela’nın başkenti Karakas’ta düzenlenen 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarı’nda, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB), Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB), Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) ortak stant alanı ile yer alarak Türk ihracatının gücünü birlikte sergiliyor. Fuar kapsamında değerlendirmelerde bulunan Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Hüseyin Memişoğlu, Latin Amerika’nın ihracatçılar açısından önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Latin Amerika bölgesi, ihracatçılarımız için büyük potansiyele sahip, dinamik ve gelişmekte olan pazarlardan biri konumunda. Türkiye’nin bu bölgedeki ticari görünürlüğünün artması, yalnızca yeni ticaret köprülerinin kurulmasına değil, aynı zamanda mevcut ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlıyor. Türk firmalarının bu tür organizasyonlara aktif katılımı, ülkemizin ihracat vizyonuna önemli bir ivme kazandırıyor." "2024 yılında Venezuela’ya yıllık 1 milyon dolar bandında ihracat gerçekleştirdik" Venezuela’ya yönelik ihracat rakamlarına da değinen DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, "Denizli olarak 2024 yılında Venezuela’ya yıllık 1 milyon dolar bandında ihracat gerçekleştirdik. İhraç ettiğimiz ürünlerde çelik, seramik mamulleri, su ürünleri ve doğal taş öne çıkıyor ve toplam ihracatımızın büyük bir kısmını bu ürün grubu oluşturuyor. Bu durum, bölgede ürün çeşitliliğimizi artırdığımızın ve sektörlerimizin potansiyelini daha etkin kullandığımızın bir göstergesi" dedi. DENİB’in hedefi Venezuela ve bölge ülkelerde ihracatı çok daha yüksek seviyelere taşımak Denizli’nin Latin Amerika pazarında daha etkin bir şekilde yer almayı hedeflediğini belirten Hüseyin Memişoğlu, "Denizli olarak hedefimiz, Latin Amerika pazarlarında daha güçlü bir şekilde yer almak ve Venezuela başta olmak üzere bölge ülkelerine olan ihracatımızı çok daha yüksek seviyelere taşımak. Türk üreticilerinin kaliteli, yenilikçi ve rekabetçi ürünleriyle bu pazarlarda kalıcı bir yer edinmesi en büyük temennimiz. 3. Venezuela Türk İhraç Ürünleri Fuarı’nın ülkemiz ihracatına, firmalarımıza ve katılımcı tüm paydaşlara yeni iş birlikleri ve ticari fırsatlar getirmesini diliyor, fuarın başarılı ve verimli geçmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
14 Kasım 2025 Cuma - 12:33
TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz: "ICC Tahkim Sistemi, yatırım ortamı için önemli bir güvencedir"
TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, "Yatırım ortamının en önemli unsurlarından biri, sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin garanti altına alınmasıdır. ICC’nin Milletlerarası Tahkim Sistemi bu açıdan önemli bir güvencedir" dedi. 19’uncu ICC Türkiye Tahkim Günü Konferansı İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, Türkiye’nin ICC tahkimindeki yükselişine dikkat çekerek, "ICC’nin hakem atamalarında Türk hukukçulara daha fazla yer vermesini bekliyoruz" dedi. Kopuz, ICC Tahkim Sisteminin yatırım ortamı için önemli bir güvence olduğunu da vurguladı. Kopuz konuşmasında, ICC’nin dünya ticaretinin gelişmesi için çalışan en büyük iş dünyası kuruluşu olduğunu belirterek, "170’den fazla ülkede, 45 milyondan fazla şirketi ve 1 milyardan fazla çalışanı temsil etmektedir. Birleşmiş Milletlerde Gözlemci Statüsünü kazanmış tek iş dünyası organizasyonudur" ifadelerini kullandı. ICC’nin küresel ölçekte kabul gören iş kuralları oluşturduğunu vurgulayan Kopuz, "ICC, anlaşmazlıkların çözümüyle, küresel ticaret ve yatırımların desteklenmesinde de önemli bir rol oynamıştır" dedi. ICC Milletlerarası Tahkim Divanı’nın uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümünde dünyanın önde gelen merkezlerinden biri olduğunu da belirten Kopuz, Divan’ın her kıtadan ve 100’den fazla ülkeden üyeyle en yaygın temsil edilen tahkim kuruluşu olduğunu hatırlattı. ‘‘ICC Tahkim Sistemi, yatırım ortamı için önemli bir güvencedir’’ Tahkimin yatırım ortamının temel unsurlarından biri olduğunu ifade eden Kopuz, "Yatırım ortamının en önemli unsurlarından biri, sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin garanti altına alınmasıdır. ICC Tahkim Sistemi, yatırım ortamı için önemli bir güvencedir. ICC’nin Milletlerarası Tahkim Sistemi bu açıdan önemli bir güvencedir" dedi. ICC’nin iş dünyasının ihtiyaçlarına göre daha hızlı ve ekonomik mekanizmalar geliştirdiğini belirten Kopuz, özellikle ICC Seri Tahkim Mekanizması’nın (EPP) KOBİ’ler ve start-up’lar için uygun bir çözüm sunduğunu söyledi. Kopuz, ICC’nin 2024 istatistiklerine göre, ICC Tahkim Kuralları kapsamında 831 yeni dava açıldığını, Türkiye’nin ise 2023’te 56 olan dava sayısını 2024’te 80’e yükselterek ICC tahkimine taraf katılımında ilk 10 ülke arasına girdiğini aktardı. Kopuz, konuşmasının sonunda ICC’ye yönelik bir çağrıda bulunarak, "ICC tahkiminin iyi bir müşterisi olarak, ICC’nin hakem atamalarında ülkemiz hukukçularına daha fazla yer vermesini bekliyoruz, istiyoruz" dedi. TOBB ve ICC Türkiye olarak tahkimin bilinmesi ve yaygınlaşması için çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.
14 Kasım 2025 Cuma - 12:09
Türk Telekom’dan 1 ayda 1,8 milyar dolarlık uluslararası finansman
Türk Telekom, bir aylık kısa bir süre içinde sağladığı 1,8 milyar dolarlık kaynak ile uzun vadeli finansman programını tamamladı. Şirket, 7 yıl vadeli 600 milyon dolarlık yeşil eurobond ihracı ile yeşil finansman hacmini 1,1 milyar dolara çıkardı ve sektördeki en büyük yeşil finansman hacimlerinden birine ulaştı. Dijitalleşme vizyonunu çevresel sorumlulukla birleştiren Türk Telekom, yeşil dönüşüm, 5G teknolojisi ve altyapı yatırımlarını uzun vadeli ve maliyet etkin kaynaklarla destekleyerek yalnızca bugünü değil, gelecek nesilleri de gözeten finansal stratejilerini sürdürüyor. Yapılan açıklamaya göre şirket, bir aylık kısa bir süre içinde toplam 1,8 milyar dolar tutarında uzun vadeli finansman programını tamamladı. Bu kapsamda 600 milyon dolarlık yeşil eurobond ihracı, 612 milyon dolar eşdeğerinde uzun vadeli kredi anlaşmaları ve 600 milyon dolarlık sukuk ihracı gerçekleştiren şirket, küresel yatırımcıların Türk Telekom’a duyduğu güveni bir kez daha ortaya koydu. Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Ömer Karademir, yapılan finansman adımlarına ilişkin şunları söyledi: "Şirket olarak dijitalleşme vizyonumuz doğrultusunda; yeşil dönüşümü, sabit hat imtiyaz sözleşmesinin yenilenmesi ve 5G frekans alımları gibi stratejik yatırımları destekleyecek bir finansman dönemini başarılı bir şekilde sonuçlandırdık. Eylül-Ekim 2025 döneminde, bir aylık bir sürede toplam 1,8 milyar dolar büyüklüğünde bir finansmanı temin ettik. Küresel ölçekte farklı piyasalardan uzun vadeli ve maliyet etkin kaynaklar oluşturarak hem yatırımlarımızı hızlandırıyor hem de sürdürülebilir büyüme vizyonumuzu güçlendiriyoruz. Bu süreçte gerçekleştirdiğimiz 600 milyon dolarlık 7 yıl vadeli yeşil eurobond ihracı, yalnızca finansal değil, çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli bir eşik oldu. 3 kattan fazla talep gören bu ihraçla birlikte yeşil finansman portföyümüz 1,1 milyar dolara çıkardık ve telekom sektöründeki en büyük yeşil finansman hacmine ulaştık. Finansman kaynağı çeşitliliğimizi artırmak için, finans dışı sektörde uluslararası sermaye piyasalarında yapılan ilk sukuk (kira sertifikası) ihracını 5 yıl vadeli, 600 milyon dolar tutarındaki işlem ile gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra toplamda 612 milyon dolar tutarındaki uzun vadeli kredi anlaşmalarımızla finansman paketimizi tamamlayarak dijitalleşme ve altyapı odaklı yatırımlarımızın sürdürülebilir şekilde finanse edilmesini güvence altına aldık. 1 ay gibi kısa bir zaman diliminde gerçekleştirdiğimiz bu işlemler, uluslararası finans kuruluşlarının Türk Telekom’un sağlam bilançosuna, disiplinli mali yönetimine ve uzun vadeli stratejisine duyduğu yüksek güvenin somut bir göstergesi niteliğinde. Dijital geleceğin inşasına yönelik yatırımlarımıza ara vermeden devam ederken, çevresel ve finansal sürdürülebilirliği bir arada yürütmeye kararlıyız." Yeşil tahvil ve sukuk ihracına 3 kattan fazla talep Açıklamaya göre, Türk Telekom’un 600’er milyon dolarlık yeşil eurobond ve sukuk ihracı, 3 katın üzerinde talep alarak büyük ilgi gördü. 109 yatırımcıya tahsis edilen yeşil eurobond ihracının, yüzde 75’ini sürdürülebilir odaklı yatırımcılar karşıladı. Bu işlemle birlikte yeşil finansman portföyü 1,1 milyar doları bulan şirket, sektöründeki en büyük yeşil finansman hacmine ulaştı. Finansman çeşitliliğini artırmak amacıyla, finans dışı sektörün uluslararası sermaye piyasalarında yapılan ilk sukuk ihracını gerçekleştiren şirket, 5 yıl vade ile 600 milyon dolarlık ilave bir kaynak oluşturdu. Ayrıca, biri Finlandiya ECA (Export Credit Agency - İhracat Kredi Ajansı) kuruluşu Finnvera destekli, biri Çin ECA kuruluşu Sinosure destekli, diğeri ise Industrial and Commercial Bank of China’dan temin edilen krediler olmak üzere toplam 612 milyon dolar eşdeğerinde üç uzun vadeli kredi anlaşması imzalandı. Dijital geleceğin inşasına öncülük eden şirket, bu kaynaklarla 5G altyapısının geliştirilmesi, sabit şebeke imtiyazının uzatılmasına yönelik finansal planlamalar ve sürdürülebilirlik odaklı projelerin finansmanını hedefliyor.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:59
Düzce Belediyesi’nin bütçesi 5 Milyar 385 Milyon 400 TL olarak onaylandı
Düzce Belediye Meclisi, Kasım ayı 3. Birleşimi Meclis başkanvekili Av. Ali Dilber başkanlığında toplandı. Dört gündem maddesinin görüşüldüğü birleşimde Plan ve Bütçe Komisyonu’na havale edilen 2026 yılı Belediye Bütçesi ile 2026 yılı Gelir-Ücret Tarifesi ve Evsel Katı Atık Tarife Raporu meclise sunularak karara bağlandı. Düzce Belediye Meclisi Kasım ayı toplantıları 3. Birleşim ile sona erdi. Meclis Başkanvekili Av. Ali Dilber Başkanlığında yapılan birleşimde Düzce Belediyesi’nin 2026 yılı mali bütçesi ve gelir-gider denk bütçesi 5 Milyar 385 Milyon 400 TL olarak onaylandı. Bir önceki meclis tutanak özetinin oybirliği ile kabul edilmesinin ardından geçilen toplantının ilk gündeminde 2026 yılı mali performans programı görüşüldü. Komisyon raporunun okunmasının ardından geçilen oylamada madde kabul edilerek meclisten geçti. 2026 yılı belediye bütçesinin görüşüldüğü ikinci maddede, belediye kanunu, belediye meclis yönetmeliği, mahalli idareler bütçe muhasebe yönetmeliği gereği, ayrıntılı harcama programı dahilinde hazırlanan rapor meclis üyeleri ile paylaşıldı. Yapılan değerlendirmenin ardından gider ve gelir bütçeleri görüşülerek 2026 bütçesi 5 Milyar 385 Milyon 400 TL olarak karara bağlandı. Gündemin üçüncü maddesinde bir önceki toplantıda plan ve bütçe komisyonuna havale edilen 2026 yılı gelir-ücret tarifesi görüşüldü. Müdürlüklerde uygulanacak ücret tarifelerinin yer aldığı rapor okundu. Meclis üyelerinin oylarına sunulan tarife onaylandı. Gündemin son maddesinde ise 2026 yılı için geçerli olacak Evsel Atık Tarife Raporu görüşülerek karara bağlandı. Meclisin bir sonraki toplantısı 1 Aralık 2025 Pazartesi günü saat 18.00’da yapılacak.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:44
Sivas’ta ülke ekonomisini değiştirecek 2 önemli keşif
Sivas’ta rezervi yeni keşfedilen madenler, kentte heyecana neden oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın nadir toprak elementi rezervi açıklamasının ardından keşfi açıklanan 71 milyarlık altın rezervi sonrası Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zeki Özdemir açıklama yaptı. Başkan Özdemir, "Madenler ile birlikte ekonomik olarak başka bir modellemeye geçeceğimizi ümit ediyorum" dedi. Son günlerde sıklıkla gündeme gelen ve stratejik bir öneme sahip olan nadir toprak elementleri, Sivas’ta da keşfedildi. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Sivas’ta nadir toprak elementi rezervi olduğunu söyledi. Yarı iletken madde olarak bilinen ve yüksek teknolojik uygulamalarda kullanılan nadir toprak elementlerinin devlet eliyle işleneceğini söyleyen Bakan Bayraktar, Sivas’ın yanı sıra Malatya’nın çeşitli bölgelerinde de rezerv olduğunu söyledi. "Türkiye’nin maden rezervi ve çeşitliliği açısından en önemli şehir Sivas’tır" Sivaslıları heyecanlandıran rezerv müjdesinin ardından Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Sivas’ın maden şehir olduğuna dikkat çeken Başkan Özdemir, "Sivas çok büyük bir coğrafya, Türkiye’nin maden rezervi ve çeşitliliği açısından en önemli şehir Sivas’tır. Bu yüzden nadir toprak elementleri son günlerde dünyanın gündeminde olan bir konudur. Nadir toprak elementlerinden, yarı iletken cihazların üretiminde kullanılan bir malzemedir. Günümüz teknolojisinin son günlerdeki gelişmesindeki bağlı olduğu tek şey yarı iletkendir. Yarı iletkenlerin üretiminde kullanılan nadir toprak elementlerinde Sivas’ta, bölgemizde, şehrimizde var olduğunu bilmek ve bu rezervlerin gündeme gelmesi bizi ziyadesiyle mutlu etti" dedi. "Ekonomik olarak başka bir modellemeye geçeceğimizi ümit ediyorum" Rezervin il ve ülke ekonomisine büyük katkı sunacağını ifade eden Başkan Zeki Özdemir, "Umarım önümüzdeki günlerde bu araştırmaların ve çalışmaların üretim anlamında ortaya çıkması, var olması, üretime girmesi ile birlikte ekonomik olarak başka bir modellemeye geçeceğimizi ümit ediyorum. Sivas’ta bulunacağını umduğumuz nadir toprak elementlerinin de en kısa zamanda üretime girecek hale geleceğini düşünüyoruz. Maden konusu kısa vadede sonuçları alınacak bir konu değildir. Bu süreç içerisinde rezerv çalışmalarının verimliliğin ve üretim planlamasının yapılacağını düşünüyor ve umuyorum. Bu nedenle çok kısa bir planlama olacağını düşünmüyorum ama orta uzun vadede bu çalışmaların yerini bulacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu. 71,5 milyon liralık altın rezervi NTE rezervinin yanı sıra Kangal ilçesinde keşfedilen 424 bin onsluk altın rezervine ilişkin de konuşan Özdemir, "Sivas’ın Kangal ilçesinde bir altın rezervi bulduklarını açıkladılar. Borsada işlem gören bir şirket olduğundan mütevellit bunu resmi kanallar resmi açıklamalar yapmak durumundalardı. Ama bu çalışmalar geri döndüğümüzde belki 3-5 yıllık çalışmalar sonucu ortaya çıkıyor. İnşallah bu da Sivas ekonomisine katkı koyacak üretim planlaması ile yerini bulur diye düşünüyorum. Böylesi buluntular Sivaslılar olarak bizleri mutlu ediyor" diye konuştu.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:43
Karaman’a 2. organize sanayi bölgesi
Karaman’da yapılacak 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) altyapı yer teslim töreni gerçekleştirildi. Vali Mehmet Fatih Çiçekli, Sudurağı beldesindeki törende, projenin Karaman ve Türkiye sanayisi için stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. Karaman’ı üretim ve istihdamın merkezi yapmak için önemli bir adım atıldığını belirten Çiçekli, ihale kapsamında yol, içme suyu, atık su, yağmur suyu, telekomünikasyon ve elektrik şebekesi gibi altyapı çalışmalarının hayata geçirileceğini aktardı. Çiçekli, 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin 2000 dekar arazi üzerine kurulacağını belirterek, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şehrimizi ve ülkemizi geliştirmek, istihdam alanlarını artırmak, sanayimizi güçlendirmek için gayretle çalışıyoruz. 2. Organize Sanayi Bölgesi Karaman-Ereğli-Ayrancı yolu kenarında, Sudurağı beldemiz yakınında yer alıyor. 14 Ekim’de yaptığımız ihalenin bedeli yaklaşık 420 milyon TL. İnşallah yer tesliminin ardından 700 gün, yani yaklaşık 2 yıl içinde yüklenici firmamız çalışmaları tamamlayacak. Böylece 2 yılın sonunda yatırımcılarımız fabrikalarını her türlü altyapısı hazır bir şekilde kurabilecek hale gelecekler. Bugün burada bu büyük projenin startını veriyor, ilk kazmasını vuruyoruz. Allah’tan bir mani gelmezse, 2027 yılının sonunda bu işi tamamlayıp Karaman sanayisine kazandırmış olacağız. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a teşekkür ediyor, projemizin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Programın devamında yer teslim sözleşmesi, Vali Mehmet Fatih Çiçekli, İl Genel Meclisi Başkanı Tamer Yıldızbaş, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve 2. OSB Müdürü Ali Yener Terlemez ve yüklenici firma yetkilileri tarafından imzalandı. Karaman 2. Organize Sanayi Bölgesi, Sudurağı beldesi sınırlarında, Ayrancı yolu üzerinde, toplam 2 bin dönüm arazi üzerinde kurulacak. Bölgede 104 sanayi parseli 15 hizmet parseli oluşturulacak. Parseller 7 bin 500 metrekare ile 40 bin metrekare arasında olacak.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:43
Uludağ Elektrik’ten sanayi ve iş yerlerine indirimli elektrik
Elektrik piyasasında serbest tüketici hakkını kullanan aboneler, tedarikçilerini seçerek daha uygun fiyatlı tarifelerden yararlanabiliyor. Uludağ Elektrik, bu uygulama kapsamında 81 ildeki sanayi ve ticarethane abonelerine avantajlı fiyatlarla hizmet sunarken, ülke genelindeki acenteleriyle iş birliğini güçlendiren ve ortak fayda sağlayan bir model yürütüyor. Serbest tüketici uygulaması kapsamında, yıllık elektrik tüketimi 15 bin kWh’i aşan işletmeler, Uludağ Elektrik’in sunduğu indirimli tarifelerden yararlanarak,enerji maliyetlerinden tasarruf edebiliyor.Türkiye’nin her ilinden tüketiciler, serbest tüketici uygulamasıyla elektrik hizmet kalitesinde bir değişiklik olmadan Uludağ Elektrik ile indirim sözleşmesi imzalayarak avantajlı tarifelerden faydalanabiliyorlar. Uludağ Elektrik, enerji yönetiminde öngörülebilirliği ve sürdürülebilirliği odağına alan yaklaşımıyla, her ölçekteki işletmeye uygun sözleşme ve fiyatlandırma seçenekleri sunuyor. Şirket, hizmet bölgesi dışındaki illerde de müşterilerine ulaşmak amacıyla acentelik ağını sürekli genişletiyor. "Yüksek elektrik tüketiminde maliyetleri düşüren çözümler sunuyoruz" Uludağ Elektrik Genel Müdürü Remezan Arslan,"Enerji sektöründe güven ve süreklilik esastır. Türkiye’nin dört bir yanında, sanayi ve ticarethanelerin ihtiyaçlarına göre tasarladığımız tarifelerle işletmelerin hem bugünkü hem de gelecekteki enerji planlamalarını destekliyoruz. Maliyet kontrolü ve bütçe yönetimine katkı sağlayan bu yaklaşımımızla, ayrıca vadeli ya da ön ödemeli alternatiflerle avantajlı seçenekler sunarak işletmelerin enerji giderlerini düşürüp rekabet güçlerini artırmalarına yardımcı oluyoruz. Her işletmenin tüketim dinamiklerinin farklı olduğunu biliyor, müşterilerin ödeme alışkanlıkları, tüketim profilleri ve ihtiyaçlarına göre en uygun sözleşme ve fiyatlandırma seçeneklerini sunuyoruz. İşletmeler, bu fırsatlara fiziki işlem merkezlerimizden, dijital platformlarımızdan ve kendi illerinde yer alan acentelerimiz üzerinden kolayca ulaşabiliyorlar" dedi. "Hem acentelerimize hem müşterilerimize kazanç sağlıyoruz" Türkiye’nin tamamına hizmet verdiklerinin altını çizen Arslan, "Türkiye çapında yürütülen iletişim stratejisinin odağında yer alan "İndirimli Elektrik Avantajıyla İşleriniz Yolunda" mesajıyla, sanayi ve ticarethanelere avantajlı fiyatlarla enerji kullanım imkanı sunuyoruz. Ayrıca acente ağımızı da gün geçtikçe genişletiyoruz. Hizmet bölgemiz haricinde Türkiye’nin 77 ilinde Uludağ Elektrik adına indirimli elektrik satışı yapabilecek acentelikler oluşturuyoruz. Acentelerimiz aracılığıyla hem işletmelere avantajlı fiyatlar sunuyor hem de iş ortaklarımıza kazanç fırsatları sunuyoruz. "Kazan-kazan" anlayışıyla kurgulanan bu sistemimiz hem acentelerin gelir elde etmesini hem de müşterilerin indirimli elektrik avantajlarından faydalanmasını sağlıyor" şeklinde konuştu.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:39
Başkan Kıvanç: "Yatırımlarınızı yeni sistemin kriterleriyle yeniden değerlendirin"
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ile Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) iş birliğinde, Adana Sanayi Odası’nın (ADASO) ev sahipliğinde Yeni Yatırım Teşvik Sistemi Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, 30 Mayıs 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren sistemin getirdiği fırsatlar ve stratejik değişiklikler Adanalı sanayicilere aktarıldı. ADASO’da yeni yatırım teşvik sistemi bilgilendirme toplantısı gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, yeni sistemi "ülkemiz açısından bir dönüm noktası" olarak nitelendirdi. Devlet desteklerinin artık daha stratejik, seçici ve hedef odaklı bir yapıya kavuştuğunu belirten Başkan Kıvanç, "Amaç; sadece daha fazla yatırım yapmak değil, nitelikli, katma değeri yüksek, teknoloji odaklı ve bölgesel dengeleri gözeten bir üretim modeline geçişi hızlandırmaktır" dedi. Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve yüksek teknoloji yatırımlarına sağlanan ilave desteklerin sanayinin dönüşümüne ivme kazandıracağını belirten Başkan Kıvanç, "yerel kalkınma hamlesi" kapsamında Adana özelinde öncelikli destek kapsamına alınan bazı yatırım konularına da dikkat çekti. Başkan Kıvanç, "Teknolojik Tarım Makineleri Üretimi, turunç ve benzeri meyve atıklarından pektin veya meyve tozu gibi katma değerli gıda ürünleri üretimi, sentetik kâğıt üretimi ve tornalama için kesici uç üretimi gibi projeler öne çıkmaktadır. Mevcut veya planladığınız yatırımlarınızı yeni sistemin kriterleriyle yeniden değerlendirmenizi öneriyorum" dedi. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcısı Sait Cordan ise konuşmasında, teşvik sistemindeki paradigma değişikliğinin altını çizdi. Önceki sistemlerin bölgesel dengesizlikleri gidermeye odaklandığını ve 6. bölgede (Şırnak, Batman, Van vb.) emek yoğun yatırımlarda başarılı sonuçlar alındığını belirtti. Cordan, yeni sistemin hedefini, "Şimdi ise bir adım öteye gittik. Dedik ki; yatırımımızın tipini değiştirmeye çalışalım. İşte yüksek teknoloji, orta yüksek teknoloji, buralara doğru gitmeye çalışalım. Yeni sistemde seçicilik öne çıkıyor. Türkiye’nin Yüzyılı ve bölgesel hedefli yatırımlar olmak üzere iki ana sacayağı var" diye konuştu. Artık tematik yatırımlar, tematik konular, konulara göre teşvik yatırımlarına yönelindiğini belirten Cordan, "Artık bölgesellikten ziyade bu tip konulara yönelmemizde fayda olacak. Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik yatırımları gibi tematik programlara özel önem veriyoruz. Bu alanlarda 50 milyon TL üzerindeki yatırımların doğrudan stratejik yatırım, altındakilerin ise öncelikli yatırım kabul ediliyor" dedi. Açılış konuşmalarının ardından T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uzman Yardımcısı Mehmet Korkmaz ve Çukurova Kalkınma Ajansı Uzmanı Burak Can Gezer, yeni sistemin teknik detayları, başvuru süreçleri ve destek kalemleri hakkında katılımcılara kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:07
DenizBank ve ENBD, OYAK Grubu ile 400 milyon dolarlık krediye imza attı
DenizBank, hissedarı Emirates NBD (ENBD) liderliğinde OYAK Grubu ile 1 yılı ödemesiz, toplam 6 yıl vadeli 400 milyon dolar tutarında ortak kredi (club loan) anlaşması imzaladı. OYAK Grubu ilgili kaynağı, sürdürülebilir büyüme hedeflerine yönelik stratejik yatırımların finansmanında değerlendirecek. DenizBank ve ENBD, OYAK Grubu ile 400 milyon dolarlık krediye imza attı. DenizBank’ın koordinatörlüğünde yürütülen işlem, Körfez Bölgesinin en büyük bankalarından olan ENBD’nin Türkiye ekonomisine olan inancını güçlü şekilde gösterirken; Türkiye’nin önde gelen kurumsal gruplarından OYAK’ın uluslararası sermaye piyasalarındaki erişim gücünü de bir kez daha teyit etti. Sözleşmenin imza töreninde konuşan DenizBank Genel Müdürü Recep Baştuğ, "OYAK Grubu, güçlü finansal yapısı ve uzun vadeli büyüme vizyonu ile ülkemizin en köklü kuruluşları arasında yer alıyor. Banka olarak Grup’un faaliyetlerini yurt içinde ve dışında destekleyerek Türkiye’ye sağladığı katma değeri artırması hedefindeyiz. Hem hissedarımız ENBD’nin hem bizim Türkiye’nin potansiyeline olan inancı tam. Hissedarımızın Türkiye’ye katkılarını artırarak sürdürme konusundaki kararlı yaklaşımı da motivasyonumuzu artırıyor. Bu işlem, OYAK’a duyulan güvenin somut bir göstergesi olduğu gibi Bankamızın kurumsal finansman alanındaki lider konumunu ve uluslararası ağını ortaya koyması açısından da değerli. Ülkemize olan uzun vadeli taahhüdümüzü bu kredi plasmanı ile bir adım öteye taşıyor; OYAK’ın sürdürülebilir büyüme stratejisine katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu. OYAK Genel Müdürü Murat Yalçıntaş ise yaptığı değerlendirmede, "DenizBank ile gerçekleştirdiğimiz bu anlaşma, OYAK’ın büyüme ve verimlilik odaklı yatırım stratejisinin önemli bir adımını oluşturuyor. Uzun yıllardır Türkiye’nin kalkınmasına katkı sunan sektörlerde faaliyet gösteriyoruz. Sağlanan bu kredi olanağıyla finansman yapımızı güçlendirirken, farklı sektörlerdeki faaliyetlerimizde verimliliği artıracak ve küresel rekabet gücümüzü pekiştirecek yatırımlara odaklanacağız. Bankanın ve hissedarı ENBD’nin ülkemize ve OYAK’a duyduğu güven, bizim de uzun vadeli hedeflerimize olan inancımızı güçlendiriyor. Türkiye ekonomisine değer katmaya, istihdamı ve üretimi artırmaya kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:06
Yaykın Göleti 464 bin 909 metreküp su kapasitesiyle 700 dekar tarım arazisini suyla buluşturacak
Çanakkale’de tarımsal sulama için kullanılacak Yaykın Göletinin yapımı tamamlandı. Çanakkale’nin Çan ilçesinde tarımsal sulama için kullanılacak Çanakkale-Çan Yaykın Göleti tamamlandı. Tarımın desteklenmesi ve tarımsal sulama faaliyetleri amacıyla yapılan gölet 464 bin 909 su depolama kapasitesine sahip. Gölet bölgedeki 700 dekar tarım arazisine ilave sulama sahası kazandıracak. Çanakkale için müjdeli haberi veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı paylaşımda, "464 bin 909 metreküp su depolama kapasitesiyle 700 dekar tarım arazisini suyla buluşturacak gölet, bölge üretimine can suyu olacak. DSİ’nin suya yön veren projelerinine her geçen gün bir yenisini ekliyoruz. Hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
14 Kasım 2025 Cuma - 10:48
Bakan Bayraktar: "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefinde en önemli görev enerji uzmanlarına düşüyor"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji sektöründe en önemli paydaşlardan birinin enerji uzmanları olduğunu belirterek, "‘Enerjide bağımsız bir Türkiye’ hedefiyle yürüdüğümüz yolda en önemli görev onlara düşüyor" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Enerji Uzmanları Derneği bünyesinde kurulmuş olan ve faaliyetlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) çatısı altında sürdüren düşünce, paylaşım ve gelişim platformu EPIX’in (Enerji, Paylaşım, İlham ve X) ‘Enerji, Vizyon ve Bir Portre’ temalı söyleşisinde enerji uzmanları ile bir araya geldi. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın da iştirak ettiği programa EPDK başta olmak üzere enerji sektöründe çalışan yaklaşık 700 genç enerji uzmanı katıldı. Bakan Bayraktar, 7 gün 24 saat Türkiye’deki 86 milyona kesintisiz elektrik ve doğal gaz götürebilmek, 32 milyon araca yakıt sağlamak için çalıştıklarını ifade etti. Türkiye’nin enerji faturasını düşürmesi, katma değerli ürün üretmesi ve karbon nötr bir ekonomi olması gerektiğine işaret eden Bayraktar, tüm politikaları bu hedeflere yönelik olarak geliştirdiklerini anlattı. "Yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum düzeyde ekonomimize katmamız lazım" Enerjide bir ‘Türk yolu’ geliştirdiklerini ifade eden Bayraktar, "Bu modelin içerisinde yenilenebilir enerji var. Yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum düzeyde ekonomimize katmamız lazım. Enerjisini verimli kullanan bir Türkiye var. Enerjimizi verimli kullanmamız lazım. Petrol ve doğal gazını arayan, bulan, üreten bir Türkiye var. Bunu hem Türkiye’de hem de yurt dışında yapan bir Türkiye var. Nükleeri mutlaka enerjiye katmış bir Türkiye olmamız gerekiyor. Madenlerini de katma değerli bir şekilde ekonomisine katan bir Türkiye var; vizyonumuz budur" açıklamasında bulundu. Bayraktar, Türkiye’nin dengeli, çok katmanlı ve çok boyutlu bir enerji politikası yürüttüğünü ifade etti. "Gabar’dan bugün 80 bin varil petrol üretilir hale geldik" Bakan Bayraktar, 2016’da bir strateji değişikliğine gittiklerini belirterek, bu strateji değişikliği ile Türkiye’nin denizlerde kendi gemileri ve kendi mühendisleriyle petrol ve doğal gaz aramaya başladığına, Gabar’da petrol keşfettiğine vurgu yaptı. Bayraktar, "Türkiye Petrolleri 2016’da günde 30-36 bin varil petrol üretirken, sadece Gabar’dan bugün 80 bin varil petrol üretilir hale geldik. Yani, 2,5 katına çıkardık" ifadelerini kullandı. "Gabar’ın üzerine çıkabilecek potansiyel" Kaya gazı ve kaya petrolüyle ilgili çalışmalar yürüttüklerini de aktaran Bakan Bayraktar, "Diyarbakır’da ve Trakya’da potansiyeline inandığımız, piyasada ‘kaya gazı, kaya petrolü’ diye bilinen ve Amerika’yı dünyanın bir numaralı petrol ve doğal gaz üreticisi yapan alanda şimdi yeni bir çalışmamız var. Onu hayata geçiriyoruz. Bu, yeni bir alan ve buradan çok ümitli olduğumuzu söyleyebilirim. Bu Gabar’ın da üzerine çıkabilecek potansiyele sahip bir alan" şeklinde konuştu. "Enerjide merkez ülke olmaya altyapımız müsait" Türkiye’nin enerjide merkez ülke olma hedefi bulunduğuna vurgu yapan Bayraktar, "Neden merkez ülke olmayalım; buna coğrafyamız, enerji altyapımız, hukuki altyapımız, regülasyon altyapımız, pazarımız müsait" açıklamasını yaptı. Gazı gaz ile rekabet ettirebilecek bir altyapıya sahip olduklarını ifade eden Bayraktar, "Zaten bu altyapı bizi otomatik olarak enerjide merkez ülke haline getiriyor. Bugüne kadar olduğu gibi transitin ötesinde güvenilir bir tedarikçi olma noktasında da adımlar atıyoruz. Bu altyapıya sahibiz, bu insan kaynağına sahibiz. Gelişmiş piyasamızla biz merkez ülke olmayı hedefliyoruz. Elektrikte aynı şeyi söyleyebilirim. Elektrikte de Türkiye, komşularıyla enterkoneksiyonu arttırmış, kendi üretim kapasitesi artmış bir ülke" değerlendirmesinde bulundu. "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefinde en önemli görev enerji uzmanlarına düşüyor" Enerji sektöründe en önemli paydaşlardan birinin enerji uzmanları olduğunu belirten Bayraktar, kouşmasında şu ifadelere yer verdi: "Çünkü işin hem strateji tarafında hem bunları hayata geçirme noktasında, işin tasarımından projelerin hayata geçmesine, onların denetimine birçok alanda çok önemli rolleri var. ‘Enerjide bağımsız bir Türkiye’ hedefiyle yürüdüğümüz yolda en önemli görev onlara düşüyor" dedi. Enerji uzmanlarının verileri görev ve dünyadaki gelişmelere göre politika önerisi getirecek kişiler olduğunu aktaran Bayraktar, "Onların büyük resmi görmeleri benim için en değerli kısımlardan bir tanesi. Dünyanın nereye gittiğini okumaları lazım. Bu kadar önemli yetkinliği olan bir ekiple bizim daha iyi işler çıkarmamız lazım, daha çok çalışmamız lazım" diye konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder