Son Dakika
|
Futbolda bahis soruşturması kapsamında yeni operasyon
İmralı tutanağı okundu
Altınları böyle çaldı!
Emanet kasasından altın çalıp İngiltere'ye kaçmıştı! Kırmızı bülten talebi!
Adalar Adliyesi adli emanetinde soygun
İmamoğlu iddianamesinden yeni detaylar!
Yemek programının şampiyonuna ait hamburgerci kurşunlandı
İstanbul’da çete operasyonu: Yakalanan 13 şüphelinin 5’inin yaşı 18’den küçük
Evde patlayan telefon yürekleri ağza getirdi: Aile ölümden döndü
Üsküdar’da börekçiye dalan İETT otobüsünün o anları kamerada
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
11. Yargı Paketi bazı değişikliklerle komisyonda kabul edildi
ABD ordusu, uyuşturucu taşıdığı iddia edilen bir tekneye daha saldırı düzenlendiğini duyurdu
Vicdansızlığı böylesi: Eskişehir’de boş arsada 8 kedi ölü bulundu!
Kapıkule’de tarihi eser operasyonu: Büyük İskender portreli sikkelerle yakalandılar
Rusya’da Snapchat'e erişim engeli getirildi
Putin: "Biz, Batı'nın Ukrayna'yı kullanarak üzerimize yönlendirdiği savaşı durdurmak istiyoruz"
Galatasaray ile Samsunspor, 65. randevuda
EKONOMİ
ASO’dan ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’
05 Aralık 2025 Cuma - 10:21:45
Ankara Sanayi Odası (ASO), Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunun anahtarı olacak önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 11 Aralık’ta ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’ düzenlenecek. Sanayinin dijital dönüşümüne yönelik çalışmalarını sürdüren ASO, yazılım sektörünün tüm paydaşlarını ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’nde bir araya getiriyor. 11 Aralık’ta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek zirvede kamu ve özel sektör temsilcileri, sanayiciler, akademisyenler ve öğrenciler bir araya gelecek. Etkinlikte yazılımın sanayiye entegrasyonu ve sektörün geleceği tüm yönleriyle ele alınacak. ASO 35’inci Bilgisayar Yazılımları Sanayi Meslek Komitesi’nin koordinasyonunda düzenlenecek zirvenin açılış konuşmalarını TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, ASO Başkanı Seyit Ardıç ile ASO Bilgisayar Yazılım Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Nuray Başar yapacak. Yazılım firmalarının bir nevi ‘orta ömür tuzağına’ düşmemeleri ve büyümelerinin devam edebilmesinin önündeki ana konular olarak görülen ürün yönetimi, markalaşma ve şirketlerin sürdürülebilirliğini etkileyen diğer konular masaya uzmanlarınca yatırılacak. "Yazılım sektörü, sanayinin merkezi haline geldi" ASO Başkanı Seyit Ardıç, sanayileşmenin yalnızca fiziksel üretimden ibaret olmadığını, dijital bir platforma taşındığını belirterek, "Yazılım, sanayiyi sadece destekleyen bir unsur değil, sanayinin merkezi haline gelmiştir" dedi. Türkiye’nin rekabet gücünün yalnızca fiziksel üretim kapasitesiyle değil, dijital üretim kapasitesiyle de şekillendiğini ifade eden Ardıç, sözlerine şöyle devam etti: "Sanayi 4.0, yapay zeka, büyük veri ve otomasyon gibi kavramlar sanayimiz ile bütünleşmek zorundadır. Sanayimizin yazılımla bütünleşmesi ve entegre olması teknoloji bağımlılığımızı azaltacak; katma değeri yükseltecek bir katkı da verecektir. Türkiye bu ekosistemi güçlendirdiği ölçüde uluslararası arenada önemli bir oyuncu ve rekabet gücü yüksek bir ülke olarak öne çıkacaktır. Biz de Ankara Sanayi Odası olarak bu vizyonla önemli bir etkinliğe imza atıyoruz. Bu etkinlik, sanayimizin yazılımla entegrasyonunu ve yazılımın önümüzdeki dönemde üretime katkısını tartışacağımız önemli bir platform olacaktır. Ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğunun anahtarı olacağına inandığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’nin önemli bir beyin fırtınası ortamı oluşturacağına inanıyor, katılımlarınızı bekliyorum." Etkinliğe kayıtlar ‘https://yazilimzirvesi.aso.org.tr/kayit’ adresinden yapılabilecek.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:15
"Emlak vergisine beklenen üst sınır geldi"
Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, "Emlak vergisindeki artışlara üst sınır getirilmiş olması sektörümüz adına sevindirici bir adımdır. 2026 yılı vergi değerlerinin, 2025 yılı değerlerinin en fazla iki katı ile sınırlandırılması, hem mükellefleri yüksek bir vergi yükünden koruyacak hem de piyasadaki belirsizliği azaltacaktır" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilen önerge ile, önümüzdeki yıl uygulanacak emlak vergisi değerlerine önemli bir üst sınır getirildi. Buna göre, 2026 yılı için hesaplanan bina ve arazi vergi değerleri, 2025 yılına ait vergi değerlerinin en fazla 2 katı olabilecek. 2027-2029 döneminde ise vergi değerleri, bir önceki yıl matrahlarının yeniden değerleme oranı kadar artırılması yöntemiyle belirlenecek. "Vergi artışına tavan, kira istisnasına devam" TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Global Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, düzenlemenin gayrimenkul sektörü açısından kritik bir önem taşıdığını vurguladı. Özelmacıklı, "Emlak vergisindeki artışlara üst sınır getirilmiş olması sektörümüz adına sevindirici bir adımdır. 2026 yılı vergi değerlerinin, 2025 yılı değerlerinin en fazla iki katı ile sınırlandırılması, hem mükellefleri yüksek bir vergi yükünden koruyacak hem de piyasadaki belirsizliği azaltacaktır. Gelecek yıllardaki artış ise yeniden değerleme oranının yarısı üzerinden yeniden değerleme oranı üzerinden uygulanacak. Ayrıca Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kaldırılması öngörülen konut kira istisnasındaki değişiklikten şimdilik vazgeçildi" dedi. "Tapuda eksik beyan cezaları 4 kat arttı" Gayrimenkul satışlarında gerçek beyanın esas alınması amacıyla yapılan düzenleme hakkında da bilgi veren Özelmacıklı, "Harçlar Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle tapu harcındaki eksik beyanın tespit edilmesi hâlinde uygulanacak vergi zıyaı cezası da 4 kat arttı. Bu kapsamda gayrimenkul alım-satımlarında beyan edilen bedel emlak vergisi değerinden az olmamak üzere tapu harcı hesaplanacak, gerçeği yansıtmayan beyanlarda aradaki fark için uygulanacak vergi cezası mevcut durumda yüzde 25 iken bir kat fazla uygulanacak. Gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak veya trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında da hükümdeki oran uygulanacak. Burada bir beyan affı düzenlemesi de bekliyoruz" dedi. "Yetki belgelerinden yıllık harç alınacak" Taşınmaz ticaretine yönelik yetki belgelerinden her yıl harç alınmasına ilişkin düzenlemeyi de değerlendiren Özelmacıklı, "Düzenleme kayıtlı ve mevzuata uygun şekilde faaliyet gösteren işletmeler için yeni bir mali yük oluşturacak. Taşınmaz ticaretiyle iştigal eden işletme ve sözleşmeli işletmeler her yıl 20 bin TL, büyükşehir belediyesi sınırlarında ise 40 bin TL tutarında ruhsat harcı ödeyecek. Türkiye genelinde yetki belgesine sahip 87 bin 941 işletme bulunuyor. Bu yeni harç ile sözleşmeli işletme sayılarından özellikle iptallerin olacağını, kayıt dışılığın artabilecektir. Hizmet bedellerinin sınırlandığı, mükerrer ilan girişlerinin sürdüğü ve emlak işletmeleriyle çalışma zorunluluğunun olmadığı bir piyasada, kayıt dışı çalışan çok geniş bir kitlenin bulunması önemli bir sorundur. Bu nedenle getirilen yıllık harcın, sektördeki haksız rekabeti azaltacak ek tedbirlerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:13
İzmir’in bereketli topraklarında ‘Kırmızı elmas’ mesaisi
Türkiye’nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden İzmir’in Menemen ilçesinde, kış sofralarının vazgeçilmezi ve şifa kaynağı olarak bilinen kırmızı pancarda hasat sezonu devam ediyor. Sabahın erken saatlerinde tarlaya giren tarım işçilerinin binbir zahmetle topladığı "Kırmızı elmas", bu yılki verimiyle üreticinin yüzünü güldürüyor. Gediz Ovası’nın verimli topraklarına sahip Menemen ilçesinde kışlık sebze hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Sağlık deposu olarak görülen, özellikle turşu ve şalgam suyu yapımında kullanılan kırmızı pancar, tarladan sofralara uzanan yolculuğuna başladı. Menemen Ovası’nda binlerce dönüm arazide ekimi yapılan ve yılda ortalama 40 bin ton rekolte elde edilen ürünü toplamak için tarım işçileri sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tarlaların yolunu tutuyor. Yağışlı havaların ardından çamurlu tarlada güçlükle ilerleyen işçiler, pancarları tek tek topraktan sökerek temizleme işlemini gerçekleştiriyor. Büyük bir titizlikle boylarına göre ayrılan pancarlar, çuvallara doldurularak kamyonlara yükleniyor. Bölge ekonomisine büyük katkı sağlayan kırmızı pancarlar, Menemen’den Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. Özellikle Adana ve Mersin bölgesindeki şalgam suyu fabrikalarının hammadde ihtiyacını karşılayan "Kırmızı elmas" kalitesi ve rengiyle ihracat kapılarını da aralıyor. Ancak üretimden tüketime uzanan zincirde oluşan fiyat farkı dikkat çekiyor. Üreticinin büyük emekle yetiştirdiği kırmızı pancar tarlada 10 TL’den alıcı bulurken, pazar tezgahlarında ve market raflarında ise fiyatı 40 TL’ye kadar çıkıyor. Tarlada 10 lira tezgahta 40 lira Yanıköy’de baba mesleği olan tarımla yaklaşık 20 yıldır uğraştığını aktaran üretici Turgay Yıldırım, "Ağustos ayının başı gibi ektiğimiz ve çimlenme aşaması oldukça hassas olan kırmızı pancarın hasadı, Ekim ayında başlayıp duruma göre Ocak, Şubat veya Mart aylarına kadar süren zorlu bir süreci kapsıyor. Yağmur, soğuk ve çamur demeden çalışmaya devam etsek de ne yazık ki ürünümüz hak ettiği değeri bulamıyor; tarlada 10 liraya çıkan mal pazarda ve marketlerde ortalama 40 liradan satılırken, yüksek girdi maliyetleri altında ezilen yine çiftçi oluyor. Tonaj ve verimden memnun olsak da fiyat konusunda yaşadığımız mağduriyet nedeniyle bu işin sonunun nereye varacağını bilemiyoruz." dedi. Şifa deposu olan kırmızı pancarı mevsiminde herkese tavsiye ettiğini vurgulayan Yıldırım, "Şimdilerde pek çiftçi yetişmiyor. Ürünlerin paraya çevrilmesine kadar geçen 90-100 günlük sürede sabretmek zor geldiğinden, yeni nesil artık bu meşakkatli meslekle uğraşmak istemiyor." diye ekledi. "Kırmızı elmas" Verimli toprakta yetişen ve yağmuru seven bir ürün olan kırmızı pancarın hasadının Ekim ayında başladığını ifade eden tarım işçisi Helin Özgün, "Biz de bu dönemde yağmur çamur dinlemeden çalışarak ürünleri kökleyip kasalıyoruz. Sapları temizlenip yapraklarından salata da yapılabilen pancarlar, havuzda çamurlarından arındırıldıktan sonra hale ve marketlere gönderilerek sofralarımıza ulaşıyor. Kana faydası olduğu için tüketilmesi tavsiye edilen ve halk arasında ‘Kırmızı elmas’ olarak bilinen bu sebze; haşlanıp sirke ve yağ ile soslayarak lezzetli bir şekilde yenebiliyor." ifadelerini kullandı.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:12
İnat etti, 70 rakımda muz hasadı yaptı
DENİZLİ (İHA) – Denizli’de Buldan ilçesinin en yüksek rakımlı bölgelerinden birisi olan Helvacılar Mahallesi’nde muz yetiştirmeyi başaran Hasan Esen, ilk hasadı yapmanın mutluluğunu yaşadı. Alışılmışın dışında gerçekleşen ve yaklaşık 700 rakımlı bölgede bulunan evinin önüne Kuşadası’ndan getirdiği muz fidanını iki yıl önce diktiğini ifade eden dokuma ustası Hasan Esen, "Asker arkadaşım fidanı getirmişti. Evimin önüne diktim. Bol su ve koyun gübresi verdim. Günden güne büyüdü ve evimin boyunu geçti. Görenler muzun Buldan’da yetişmeyeceğini söylemişlerdi. Ama ben ve ailem onu sevgimizle büyüttük. Kış aylarında fidanı naylona sararak sıcak durmasını sağladık. İmkansızı başardığım için mutluyum, gururluyum" dedi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
01 Aralık 2025 Pazartesi- 15:55
BYD’ye tahsis edilen fabrika sahasında yeller esiyor
2
04 Aralık 2025 Perşembe- 13:49
USİKAD, "Küresel Kadın Liderliği Ağına Erzurum’u da ekledi
3
13 Ağustos 2023 Pazar- 12:15
Manisa’da GES’lerle 28 milyon TL’lik elektrik üretimi yapıldı
4
04 Aralık 2025 Perşembe- 12:41
Ruhsatı iptal edilen CityMall AVM’de mühürleme krizi: Mahkeme son dakika durdurdu
5
04 Aralık 2025 Perşembe- 13:03
Nahçıvan’da 2. Serhat İlleri Bölgesel Ekonomi Forumu düzenlendi
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:59
Bilişimcilerin talepleri TOBB’da gündeme geldi
Ge İnovasyon Kurulu’nda gündeme geldi. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı ve TOBB Ar-Ge İnovasyon Kurulu Üyesi Murat Taştepe, Düzce’de faaliyet gösteren bilişim firmalarının sorun ve çözüm önerilerini görev aldığı TOBB Ar-Ge İnovasyon Kurulu’nda gündeme getirerek, TOBB yönetimince önerge hazırlanmasını sağladı. Bilişimcilerin başlıca sorunlarının finansmana erişiminde yaşanan sıkıntılar, AR-GE desteklerinin yetersizliği, KOSGEB’in Ar-Ge ve inovasyona yönelik desteklerinin kısıtlı olması ve proje değerlendirme süreçlerinde aksaklıklar yaşanması, perakende sektöründe ÖKC cihazlarının entegrasyonundan kaynaklı sıkıntılar ve yüzde 100 uzaktan çalışma desteği süresinin uzatılması olduğu belirtildi. Sektörün bu konularda beklediği çözümler de TOBB Yönetim Kurulu’na iletilen önergede yer aldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:58
En Yakıt, Aralık ayında mil dönüşüm oranını arttırdı
En Yakıt ve Miles&Smiles iş birliğiyle Aralık ayında miller yüzde 20 daha değerli olacak. Daha değerli mil dönüşüm oranıyla elektrikli araçlarla daha uzun yolculuklar yapılabilecek. Türkiye’nin önde gelen şarj işletmecilerinden En Yakıt, Miles&Smiles ile yaptığı Shop&Miles mil harcama iş birliği kapsamında Aralık ayında Mil-Enerji dönüşümlerinde özel avantaj sunacağını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre, ay boyunca geçerli kampanyayla Miles&Smiles üyelerinin milleri yüzde 20 daha değerli hale gelecek. Böylece kullanıcılar, mil dönüşümüyle En Yakıt istasyonlarından daha uzun menzile erişebilecek ve rotalarını daha ekonomik şekilde planlayabilecek. Esneklik, tasarruf ve yüksek seyahat konforunu bir arada sunan kampanya kapsamında artırılmış değerle mil dönüşümü yapan üyeler, bu avantajlı dönüşümleri ilerleyen dönemlerde diledikleri zaman kullanabilecek. Kampanya kapsamında yeni değerler şu şekilde olacak: İstanbul-İzmir (480 kilometre) 3 bin 500 mil karşılığı 89 kWh İstanbul-Ankara (445 kilometre) 3 bin mil karşılığı 76 kWh İstanbul-Antalya (695 kilometre) 5 bin mil karşılığı 127 kWh "Amacımız kullanıcılarımıza avantajlı, kesintisiz ve yüksek konforlu bir sürüş deneyimi sunmak" Kampanya hakkında bilgi veren En Yakıt Genel Müdürü Tayfun Şenses, "Aralık boyunca sağladığımız bu özel değer artışı, elektrikli seyahati teşvik eden önemli bir adım. Amacımız kullanıcılarımıza avantajlı, kesintisiz ve yüksek konforlu bir sürüş deneyimi sunmak. Miles&Smiles ile geliştirdiğimiz güçlü iş birliği sayesinde miller artık çok daha verimli bir şekilde enerjiye dönüşecek" dedi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:55
MÜSİAD Muğla Şube Başkanı Aykaç ‘Vizyoner25’ etkinliğine katıldı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Nevzat Aykaç ve Başkan Yardımcısı Yunus Manav, MÜSİAD Genel Merkezi tarafından bu yıl ‘Konnektivite: Order-Disorder-Reorder’ temasıyla düzenlenen Vizyoner25 programına katıldı. Ekonomi, kültür ve teknoloji alanlarında uluslararası uzmanların ve liderlerin buluştuğu etkinlikte, küresel dönüşümün ekonomik, kültürel ve teknolojik boyutları ele alındı. Program kapsamında ‘Düzen-düzensizlik-yeni düzen’ döngüsü masaya yatırılırken, geleceğin dünyasında Türkiye’nin üstlenebileceği rol üzerine önemli değerlendirmeler yapıldı. Etkinlik kapsamında değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Muğla Şube Başkanı Nevzat Aykaç, "Vizyoner25, dünyanın hızla değişen dinamiklerini okumak ve bu değişime doğru stratejilerle yön verebilmek adına önemli bir platform. Ekonomiden teknolojiye, kültürden küresel işbirliklerine kadar geniş bir perspektifte ele alınan konular, ülkemizin yeni dünya düzenindeki konumunu daha da güçlendirecek nitelikte. Bizler de kurum olarak, dönüşümün bir parçası olmayı ve geleceğe değer katacak çalışmalara katkı sunmayı sürdüreceğiz" dedi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:48
Şap mağduru üreticiler destek bekliyor
Bursa’nın Yenişehir ilçesinde hayvancılıkta derin yaralar bırakan şap hastalığı sönmeye başlarken, üreticiler yaşadıkları zararın giderilmesini, destek verilmesini bekliyor. Yenişehir’in kırsal Marmaracık Mahallesi’nde hayvancılık yapan Aytaç Avşar, küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yaptığını söyledi. Şap hastalığının binlerce üreticide olduğu gibi kendi ahırlarında da büyük zararlara yol açtığını dile getiren Avşar, "Şap sönmeye başladı ama ağır hasar bıraktı. Ölü doğumlar, buzağı ve atmaları, kilosuna ulaşmadan kesime giden hayvanlar, damızlık özelliğini yitirdiği için kesilen büyükbaşlar oldu." dedi. Hayvanlarının gözlerinin önünde adeta eridiğini anlatan Avşar, "Ahırımda 10 hayvanım vardı 4 kaldı. Büyükbaş ve küçükbaştan zararım 1,5 milyon liraya ulaştı. Kırsalda hayvancılıkla geçimimizi sağlamaya çalışırken şap pandemisi yıktı geçti, herşeyi alt üst etti." diye konuştu. Şapın sönmeye başladığını dile getiren Avşar, şunları söyledi: "Halen topallyaan, süt vermeyen hayvanlar var. Annesiz kalan buzağılar, kuzularımız bulunuyor. Hayvanların tırnaklarındaki yaraları temizliyoruz, mineral ve vitamin takviyeleriyle elimizde kalanla devam etmeye çalışıyoruz. Hayvancılıkla uğraşıp şap nedeniyle zarar gören biz üreticiler destek bekliyoruz. Et ve süt üreticileri ciddi zarar içindeler ve ayağa kalkmaları için desteğe ihtiyaçları var. Biz elimizdekilerle mücadele etmeye çalışıyoruz ama yalnız kalıyoruz."
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:25
Yerin 700 metre altında zorlu mücadele: Karanlıklar içinde hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için mesai yapıyorlar
Adana’nın Feke ilçesinde yerin 700 metre altında zorlu mesai yapan maden işçileri, savunma sanayinde de kullanılan çinko üreterek hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için alın teri döküyor. Feke ilçesinde dünyanın en zor meslekleri arasında yer alan maden işçiliğini yerin yüzlerce metre altında mesai yaparak ülke ekonomisine katkı sunan işçiler 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde de çalışmalarını sürdürüyor. Ülke ekonomisine katkı sunmak için 550 milyon yıllık fay dokuları arasında çinko cevheri çıkaran madenciler, zorlu şartlara rağmen kasklarındaki fenerler ve maden ocağı içindeki aydınlatma ile dayanışma içinde zorlu mesailerini sürdürüyor. Günlerini karanlık galerilerde geçiren madenciler, hazırlanan kontrol listelerini tamamlayıp tüm güvenlik tedbirlerini aldıktan sonra üretime başlıyor. Yaklaşık 50 kişilik ekip, yer altı ve yer üstünde oluşturulan güvenlik zinciri ile özellikle son yıllarda savunma sanayisinde yoğun kullanılan çinko madenini aylık 500–750 ton arası cevher üreterek ülke ekonomisine kazandırılıyor. İhlas Haber Ajansı muhabirleri, yerin 700 metre altındaki bu zorlu mesaiyi yerinde görüntülerlerken maden işçilerinin aldığı tedbirler ve zorlu mesaileri de kameralara yansıdı. Depremler nedeniyle güvenlik seviyesini en üst düzeyde tutan madenciler, çatlak ve gevşemeleri titizlikle kontrol ederek galerileri adeta ilmek ilmek işliyor. Maden mühendislerinin incelemesine göre cevher üretilen bölgedeki fay dokularının yaşı 550 milyon yıl olarak tespit edildi. "Sevdiğimiz iş olduğu için zorluk yok" 30 yıllık madenci ve ocak çavuşu Sıtkı Özcan, yerin altında çalışmanın disiplin gerektirdiğini belirterek "Yaklaşık 300–400 metre derindeyiz. Sevdiğimiz için bize zor gelmiyor. Tahkimata, çatlaklara ve kavlaklara dikkat ettiğimiz sürece burası da güvenlidir. Dalgınlık en büyük risktir. Daha önce kömürde çalıştım, çok zordu. Atletle 30 derecede çalışıyorduk. Şu an bu maden onlara göre cennet" dedi. "Zincirin bir halkası koparsa sistem yürümez" H2O2 Peroksit Enerji ve Üretim A.Ş. İşletme Müdürü Raşit Kemal Sönmez ise, üretim süreçlerini titizlikle ve üst düzey tedbir ile ilerlediğinin altını çizerek " Adana’nın Feke ilçesinde çinko madenciliği yapıyoruz. Eski ocaklar 400–450 metreye kadar iniyor fakat bizim üretim kotlarımız 740–750 bantlarında. Cevheri tesisimizde işleyip ülke genelinde sevk ediyor ve İran’a ihraç ediyoruz. Toplam 55 kişiyiz, 40’ı yer altında çalışıyor. Günlük 500–750 ton cevher üretiyoruz. Çinko, savunma sanayisinden telefon üretimine kadar birçok alanda kullanılıyor. Bu işin temeli samimiyet ve ekip çalışmasıdır. Zincirin bir halkası koparsa sistem yürümez" diye konuştu. 12–13 yıldır madencilik yapan Ali Altınsoy ise " 600–700 metrelerde çalışıyoruz" derken 7 yıllık madenci Abdullah Topuz da" yer altı da güzel, yer üstü de. Çatlak ve patlamalara karşı dikkatliyiz, tedbir olduktan sonra çalışmalara devam ederken çok severek yaptığımız bir iş" diye konuştu. 15 yıllık madenci ve ateşçi Emrah Köken, ailesinin yer altında çalıştığı için kaygı duyduğunu belirterek "Deprem ve kaza ihtimali nedeniyle tedirgin oluyorlar. Ama biz içeri girdiğimiz anda dışarıdaki her şeyi bırakıp işe odaklanırız. Emekli oldum ama devam ediyorum. İşin zorluğu var ama alışınca kolaylaşıyor "ifadelerini kullandı. "Biri zarar görse bize olmuş gibi üzülüyoruz" 22 yıllık baş çavuş Oruç Ergen, yer altı psikolojisinin farklı olduğunu kaydederek " Tüm ekibin can güvenliğinden sorumluyuz. Nizami yapılmazsa tehlikeli bir iştir. Metal madenlerinde de göçük ve su baskını riski vardır. Çalışanlarla bir can bağı oluşuyor, biri zarar görse bize olmuş gibi üzülüyoruz. Bu yüzden önce dikkat ve güvenlik" diye bilgi verdi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:21
Serbest piyasada döviz fiyatları
Dolar 42,4590 liradan, euro ise 49,6200 liradan güne başladı. İstanbul Kapalıçarşı’da 42,4570 liradan alınan dolar 42,4590 liradan, 49,6180 liradan alınan euro ise 49,6200 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 42,44 liradan, euro ise 49,54 liradan satılmıştı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 08:27
Köprübaşı’nda kış çileği 200 TL’den alıcı buluyor
Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde dört mevsim devam eden çilek üretimi, Aralık ayında da yoğun talep görüyor. Kilosu 200 liradan satılan çilekler, hem pazarlarda hem de tarladan kendi toplamak isteyen vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor. Köprübaşı ilçesinde yaklaşık 4 bin dekar alanda gerçekleştirilen çilek üretimi, kış mevsiminde de aralıksız sürüyor. İlçede yetiştirilen çilekler, bahar ve yaz sezonlarının ardından Aralık ayında da hasat edilerek Manisa’nın yanı sıra çevre il ve ilçelere gönderiliyor. Kış ayında da üretime devam ettiklerini söyleyen çilek üreticisi Rahim Özcan, örtü altında 6 dekar alanda üretim yaptığını belirterek, "Köprübaşı çileği hem açık arazide hem de sera altında yetişiyor. Fiyatlar sezonuna göre gayet iyi. Kilosu 200 liradan başlıyor, toptancı ilgisi güzel. Hatta bazı alıcılar kendileri tarlaya girip topluyor. Yüzümüz gülüyor, cebimiz para görüyor. İlçemizde dört mevsim çilek hasadı yapılabiliyor. Köprübaşı çileği artık markalaşmış bir ürün" dedi. Köprübaşı çileğinin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret ile tescillendiğini hatırlatan Özcan, ürünün her mevsim aranır hale geldiğini vurguladı. Köprübaşı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Alptekin Sağıroğlu ise çilek üretiminin ilçe ekonomisi için önemine değinerek, "Toplam 4 bin dekarda yaklaşık 500 üreticimiz çilek yetiştiriyor. Kış sezonunda üretimi artırmak için tünel sera çalışmalarını genişletiyoruz. Köprübaşı çileği tadı, aroması ve kalitesiyle fark oluşturuyor. Çiftçilerimize teknik desteği sürdürüyoruz. Allah kazançlarını bereketli eylesin" ifadelerini kullandı.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 22:04
Samsun’un dört tarımsal havzası, Türkiye Yüzyılı’nın üretim gücüne yön veriyor
Samsun’da yürütülen tarımsal faaliyetler, ilin sahip olduğu dört tarımsal havzanın sunduğu büyük potansiyel doğrultusunda yeniden ele alındı. Samsun Valisi Orhan Tavlı başkanlığında yapılan toplantı ile ildeki tarımsal faaliyetler değerlendirildi. Toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı kurumların bölge ve il müdürleri ile ilçe ziraat odası başkanları katıldı. Vali Tavlı toplantıda yaptığı konuşmada, "4 tane tarımsal havza üzerindeyiz. 3’ü Çarşamba, Bafra ve Vezirköprü, 4.’sü de Karadeniz. Balıkları, su ürünlerini temin ettiğimiz Karadeniz de tarımsal havzamız. Yakakent’te Su Ürünleri İşleme İhtisas OSB kuruyoruz. 20’ye yakın firma kültür balıkçılığı yapıyor. Bir taraftan da Türkiye’nin balık avcılığında marka firmalarımız, kooperatiflerimiz var. O anlamda da çok şanslı bir ildeyiz" dedi. Tavlı organize sanayi bölgelerinden söz ederek, "Organize sanayi bölgelerimizde tarımsal işletmelerimiz var. 11 tane OSB’miz var şu anda, 7’si faal. Terme ve Yakakent’te de inşallah Ocak ayında tahsislere başlarız diye değerlendiriyoruz. Organize Teknoloji Bölgeleri diyoruz, sağ olsun Büyükşehir Belediye Başkanımız ekibiyle beraber bu projelerin altyapısının inşasında bizlere destek oluyor. Tabii Organize Teknoloji Bölgeleri dediğimizde en az yüzde 50-60’ında tarımsal işletmeler var. Sanayi deyince hep fabrika, kimya, savunma sanayii akla geliyor ama bizim buradaki OSB’lerimizin içinde tarımsal üretimden gelen katma değeri işleyen ve gıda olarak Türkiye’ye, dünyaya sunan işletmeler var" diye konuştu.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 20:52
Yozgat’ta 927 bin onsluk altın tespit edildi
Yozgat’ta tespit edilen 927 bin onsluk altın hakkında Ahlatcı Holding yetkilileri açıklamalarda bulundu. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı ve beraberindeki heyet, Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan’ı ziyaret etmesinin ardından düzenlenen basın açıklamasında altın rezervi hakkında bilgiler verdi. Ahmet Ahlatcı, Kanada merkezli Eldorado Gold Corporation’ın Türkiye’deki şirketi Tüprag Madencilik’ten Sarıkaya’daki yedi sahayı aldıklarını ifade ederek, "Şirketimizi kurduk. Ekiplerimizi oluşturduk. Burada ne kadar ne var, diye araştırmaya başladık. Bize devrederken burada 250-300 bin ons gibi bir miktar var denildi. İki şirket arasında pazarlık yaparak aldık. 7 sahanın yalnızca bir tanesinde, bir tanesinin de bir kısmında 927 bin ons altın tespit ettik. Sondaj yapmadığımız bir bölüm var, yapınca artacağını düşünüyoruz. İnşallah 1 buçuk milyon onsa gider" dedi. "İlk altını 2027’nin başında alırız diye düşünüyoruz" Altını çıkartma çalışmalarında bin kişinin çalışacağını söyleyen Ahlatcı, "Altın bu halde ise 4 milyar dolar civarında. Ekonomimize büyük bir destektir. Her çıkarılan altının yüzde 71’i devletimize dönüyor. Çalışmalarımız başladı. Şu anda 50 kişiyle sahadayız. Sondajlar yapılıyor. İlk altını 2027’nin başında alırız, diye düşünüyorum. 3 buçuk milyon ons altın çıksın istiyoruz. Müspet tespit 927 bin onstur. Bu 4 milyar dolar, Türk Lirası olarak da 170 milyar Türk Lirası yapar" dedi.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 18:26
SSB Başkanı Görgün: "Savunma sanayiinde ürettiğimiz her teknoloji günlük hayatta karşılık bulacak bir dönüşümün parçası haline gelmiştir"
Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Haluk Görgün, "Savunma sanayiinin kalbinde ürettiğimiz her teknoloji, sadece cephede değil; hastanede, fabrikada, metro hattında, enerji tesisinde, afet alanında, hatta günlük hayatın içinde karşılık bulacak bir dönüşümün parçası haline gelmiştir" dedi. ASELSAN tarafından Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğüne bağlı hastanelerde kullanılması amacıyla ve tamamen milli imkanlarla ‘HealthView ADR-M100 Mobil Dijital Röntgen Cihazları geliştirildi. Medikal görüntüleme alanında ilk ürün olma özelliği taşıyan ASELSAN Mobil Dijital Röntgen Cihazları, ASELSAN ile Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) arasında imzalanan sözleşmeyle hastanelere teslim edildi. Programda açılış konuşması gerçekleştiren Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, savunma sanayinin, yalnızca güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan bir alan olmaktan çıktığını ve insan kaynağı, teknoloji ve sürdürülebilir kalkınmanın ana itici güçlerinden biri haline geldiğini dile getirdi. "Savunma alanında geliştirdiğimiz mühendislik birikimini optimize ederek toplumsal faydaya dönüştürmek zorundayız" Bugün teslim edilen mobil röntgen cihazlarının savunma sektörünün teknik birikimini sivil üretimle buluşturan somut bir örnek olduğunu dile getiren Görgün, "Savunma projelerinde elde ettiğimiz modüler tasarım yetkinliği, elektronik ve yazılım ekosistemimiz, yüksek hassasiyet isteyen üretim kabiliyetlerimiz ve milli test-sertifikasyon altyapımız, sivil ihtiyaçlara yönelik ürünlerin hem çok daha hızlı geliştirilmesine hem de küresel pazarlarda rekabet edebilecek düzeyde maliyet avantajı kazanmasına imkan vermektedir. Bu noktadan hareketle, savunma alanında geliştirdiğimiz karmaşık platform ve alt sistemlerin ardındaki mühendislik birikimini; tıbbi cihazlardan endüstriyel sensörlere, akıllı enerji altyapılarından ulaşım sistemlerine uzanan geniş bir yelpazede yeniden optimize ederek toplumsal faydaya dönüştürmek zorundayız" açıklamasında bulundu. "Savunma sanayiinde ürettiğimiz her teknoloji günlük hayatta karşılık bulacak bir dönüşümün parçası haline gelmiştir" Görgün, maliyetleri düşüren ölçek ekonomisini, ortak tedarik modellerini, çok daha kolay erişilebilen yerli alt bileşenleri ve hızlı saha kurulumuna imkan veren modüler üretim stratejilerini sivil alanlara taşımanın hem kritik teknolojilerde dışa bağımlılığı azaltacağını hem de Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracağını belirtti. Görgün, "Hiç şüphesiz yüksek hacimli sivil kullanım, savunma odaklı sistemlerde de birim maliyetleri aşağı çekecek; böylece daha sürdürülebilir bir üretim modeli oluşacak, tedarik zinciri yönetimi çok daha dayanıklı bir yapıya kavuşacaktır. Bugün savunma sanayiinin kalbinde ürettiğimiz her teknoloji, sadece cephede değil; hastanede, fabrikada, metro hattında, enerji tesisinde, afet alanında, hatta günlük hayatın içinde karşılık bulacak bir dönüşümün parçası hâline gelmiştir" ifadelerine yer verdi. "Ortaya koyduğumuz yaklaşım, Türkiye’nin bir teknoloji sağlayıcısına dönüşmesine zemin hazırlıyor" Savunma sanayi sektörü olarak, ‘kolay temin edilen, gecikme ve tedarik problemi yaşatmayan, doğrudan sahaya indirilebilen hızlı üretim stratejileri’ geliştirme konusunda kararlı olduklarının altını çizen Görgün, "Türkiye’nin yerli mühendislik gücünü yalnızca güvenlik alanında değil, toplumun tüm ihtiyaçlarında seferber edecek bu vizyon; bizi savunma ağırlıklı bir ekosistemden, yüksek teknoloji ihracatını çeşitlendiren, sivil-sanayi dengesini güçlendiren, küresel ölçekte rekabet eden bir teknoloji devletine taşıyacaktır. Bugün ortaya koyduğumuz bu yaklaşım, Türkiye’nin yalnızca ürün ihraç eden bir ülke olmasının ötesine geçerek, küresel değer zincirlerini şekillendiren bir teknoloji sağlayıcısına dönüşmesine de zemin hazırlıyor" dedi. Görgün, ASELSAN’ın sahip olduğu vizyon bilinci ile sadece savunma sanayii alanında teknolojiler geliştirilmediğini, kent güvenliği, yapay zeka destekli video analiz, raylı sistem sinyalizasyonu, elektrikli tren çekiş sistemleri, afet ve acil durum uyarı sistemleri, enerji altyapısı yazılımları gibi çeşitli alanlarda da önemli teknolojik çalışmalar yaptığını ifade etti. ASELSAN’ın sivil alanda gerçekleştirdiği teknolojilere de değinen Görgün, "Şehir güvenliği projeleriyle 25 ilde 38 bin kamerayı yöneten sistem altyapısı kuran ASELSAN, raylı sistemlerde bin kilometrelik sinyalizasyon tecrübesi ve elektrikli tren çekiş sistemleriyle 4 farklı hattın modernizasyonunu üstlenmiştir. Ayrıca 20 bin kilometre boru hattı boyunca kurulan akıllı ikaz ve alarm sistemleri ile afet risklerine karşı erken uyarı kapasitesi oluşturulmuştur. Bu alanlarda geliştirilen çözümler, sadece yurt içinde değil, yurt dışında da etkin olarak kullanılmaktadır" şeklinde konuştu. "26 farklı ülkeye sağlık sistemleri ihraç eder duruma geldik" Görgün, ASELSAN’ın sağlık teknolojileri alanında geliştirdiği özgün ve yenilikçi çözümlerle, Türkiye’nin medikal cihazlarda dışa bağımlılığını azalttığının altını çizerek, "Firmamız, mobil dijital röntgen cihazından kalp-akciğer makinesine, ventilatörden Heartline OED cihazına kadar pek çok sağlık sistemini yerli imkanlarla geliştirmiş ve bugün 26 farklı ülkeye sağlık sistemleri ihraç eder duruma gelmiştir. EC sertifikası sayesinde Avrupa Birliği içerisinde serbest dolaşıma sahip olan ASELSAN sağlık sistemleri, bugüne kadar yaklaşık 70 milyon dolarlık teslimat başarısına ulaşmıştır. Firmamız sağlık teknolojileri alanında sahip olduğu 20 patent, 5 uluslararası tasarım ödülü ve 8 faydalı model ile bu alandaki öncü kimliğini pekiştirmektedir" ifadelerine yer verdi. "Geliştirilen röntgen cihazı, ASELSAN’ın patentli ürünleri arasına katılan altıncı özgün teknolojidir" Teslimatı gerçekleştirilen röntgen cihazlarına ilişkin de bilgilendirmelerde bulunan Görgün, şunları kaydetti: "Bugün teslimatı yapılacak 30 adetlik, HealthView ADR-100M Mobil Dijital Röntgen Cihazı, ASELSAN tarafından geliştirilen, kompakt yapısı, yüksek çözünürlüklü dijital dedektörü, 16-bit görüntü işleme kapasitesi, yapay zekâ destekli görüntü analizi ve düşük radyasyon dozuna sahip yapısıyla öne çıkan bir sistemdir. Radyoloji hekimleri ve teknikerleriyle yakın iş birliği içinde geliştirilen bu cihaz, ASELSAN’ın patentli ürünleri arasına katılan altıncı özgün teknolojidir. EC sertifikası ve taşınabilirliği sayesinde afet alanları, sahra hastaneleri ve kırsal bölgelerde kullanım imkanı sunan bu cihaz, yüksek yerlilik oranı ve modüler yapısı ile teknolojik bağımsızlığımızı da güvence altına almaktadır." Görgün, Sağlık Bakanlığına teslim edilen röntgen cihazlarının, kamu sağlık altyapısının yerli ve milli sistemlerle güçlendirilmesi adına atılmış önemli bir adım olduğuna dikkati çekerek, "Ülkemiz genelindeki hastane, seyyar klinik ve acil müdahale birimlerinde yaygın biçimde kullanılacak olması, hem teşhis süreçlerini hızlandıracak hem de ülkemizin sağlık teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltarak stratejik bir kazanım sağlayacaktır" dedi. Program, SSB Başkanı Haluk Görgün’ün konuşmasını ardından, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun konuşmasıyla devam etti.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 18:20
Asgari ücretinin belirlenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı 12 Aralık’ta yapılacak.
Asgari ücretinin belirlenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı 12 Aralık’ta yapılacak.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 17:00
Uluslararası sivil toplum kuruluşları GTO’da buluştu
Gaziantep Ticaret Odası (GTO), her yıl gerçekleştirerek geleneksel hale getirdiği ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla bölge önceliklerini masaya yatırdığı donör toplantısını "Uluslararası Kaynakların Bölgesel Kalkınmaya Katkısı ve İş Birliği imkanları" konu başlığıyla gerçekleştirdi. 2025 yılında bölgede yapılan projeler ve çalışmaların değerlendirilerek 2026 yılı planlamalarının yapıldığı toplantıda Alman Uluslararası İşbirliği Kuruluşu (GIZ), Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Sparkassenstiftung, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Birleşmiş Milletler Çocuklar İçin Uluslararası Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Gıda Programı (WFP), Birleşmiş Milletler Nüfüs Fonu (UNFPA), Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), World Vision, Gaziantep Kızılay Toplum Merkezi ve HABİTAT Derneği’nin temsilcileri yer aldı. "Her zorlukta yan yana durduk" GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, toplantının açılışında yaptığı konuşmada iş birliği kültürünün önemine vurgu yaparak, "Bu buluşmalar bizlere her yıl ‘Neredeyiz, ne yapıyoruz, neyi birlikte başarabiliriz?’ sorularını yeniden sorma fırsatı veriyor. Her kurumun farklı öncelikleri olsa da ortak hedef, bölgede daha güvenli, güçlü ve dayanıklı bir gelecek inşa etmek" dedi. Yıldırım, Gaziantep’in geçmişte olduğu gibi bugün de güçlü bir dayanışma kültürüyle hareket ettiğini hatırlatarak, "Suriye göçünden pandemiye, depremden ekonomik krizlere kadar her zorlukta yan yana durduk. Her zaman da birlikte ürettik. Sizlerle olan iş birliklerimiz bizim için kıymetli bir yol arkadaşlığına dönüştü" ifadelerini kullandı. Yerelde kurulan güçlü diyalog ve samimi iş birliğinin, ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllere varan başarılara kapı araladığını söyleyen Yıldırım, uluslararası kaynakların bölgesel kalkınmaya katkısının her zamankinden daha önemli olduğunu vurguladı. "Yeni iş birliklerine her zamanki gibi hazırız" 2026 yılı için GTO’nun önceliklerini kısaca paylaşan Yıldırım, "İstihdamın artırılması ve iş gücünün güçlendirilmesi, firmaların yeşil dönüşüm ve dijitalleşme süreçlerinde daha çok desteklenmesi, girişimcilik ve dışa açılmanın geliştirilmesi, gastronomi, tarım ve fark oluşturan endüstrilerde yeni projelerin teşvik edilmesi, tasarım, markalaşma ve yenilik kültürünün yaygınlaştırılması hayata geçirilecek projelerde ve yürütülecek çalışmalarda önemli başlıklar. Dünya genelinde yaşanan savaşlar, krizler ve ekonomik dalgalanmalar bölge ekonomisini doğrudan etkiliyor. Planlarımızı yaparken ayaklarımızı yere sağlam basmak zorundayız. Kolay değil ama biz bu şehirde zoru her zaman birlikte aştık, GTO olarak biz çözüm üretmeye ve iş birliğine her zamanki gibi hazırız" diye konuştu. Toplantının devamında GTO İş Geliştirme Danışmanı Figen Çeliktürk’ün moderasyonunda gerçekleştirilen oturumda Gaziantep Ticaret Odasının çalışmaları ve gelecek planları hakkında GTO Genel Sekreter Yardımcısı Gülbin Çalışkantürk bilgi verirken uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcileri de değerlendirmelerde bulunarak kurumlarının faaliyetleri ve 2026 planları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder