EKONOMİ
Bakan Şimşek: ‘‘Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ 05 Aralık 2025 Cuma - 14:10:47 Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Hedefimiz gelecek sene enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmek. Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek Hükümetimizin nihai amacı kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ dedi. Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi’nin ikincisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek, yaptığı konuşmada Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programa ilişkin bilgi verdi. Enflasyon rakamları hakkında bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonda 2025 yılını büyük ihtimalle yüzde 31 seviyelerinde bitireceğiz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ dedi. ‘‘Nihai amacımız kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ Hükümetin nihai amacının kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, ‘‘Nihai amacımıza ulaşmak için yapısal dönüşümü başarmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu programı uyguluyoruz. Bu programın üç evresi var; birinci evre makro risklerin yönetimi, ikinci evrede mali disiplini tesis ettik cari açığı düşürdük, kur korumalı mevduat mekanizmasından çıktık enflasyon düşmeye başladı. Üçüncü evre ise kazanımların pekiştirildiği tek haneli enflasyonun kalıcı olduğu, cari açığın sorun olmaktan çıktığı, verimlilik ve rekabet gücünün artması için reformların hızlandığı dönem olacak. Üçüncü evreye gelecek sene geçiyoruz’’ şeklinde konuştu. Temel mallarda enflasyonun yüzde 20’nin altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, ‘‘Gıda enflasyonu yüzde 27 civarı. Buna rağmen manşet enflasyon yüzde 31. Çünkü Türkiye’de kira, eğitim ve hizmet enflasyonu hala yüksek seyrediyor. Hizmet enflasyonu yüzde 97’den yüzde 44’e kadar düştü. Bunu düşürmek için deprem bölgesinde konut inşa ediyoruz 350 bin konutu teslim ettik. Gelecek sene 600 bin konut teslim edilecek. Sosyal konut projeleri devam ediyor, kentsel dönüşüm projelerini uyguluyoruz. Bütün bunları bütçeden yapıyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet okullarına gidiyor. Yüzde 10’un gittiği özel okullarda ise yüksek rakamlar görüldü, oralarda da makul fiyatlar görülecek’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ Önümüzdeki dönemde kamu maliyesinde önemli reformlar planladıklarını dile getiren Şimşek, ‘‘Bütçe açığımız deprem nedeni ile milli gelire oranı yüzde 5’e çıkmıştı. Bütçe açığımız bu sene yüzde 3’e düştü, gelecek senelerde daha düşük seviyelere düşüreceğiz. Tasarruf konusunda kamu giderlerini kontrol altına almada başarılı olduk. 10 yıllık ortalamaya göre bu harcamaların (kamu giderleri) bütçeye oranı yüzde 4,6. Biz geçen sene yüzde 3,1’e indirdik, bu sene 3’ün de altında olacak. Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ sözlerini ifade etti. KKM’nin de 143 milyar dolar azaltıldığını da ifade eden Şimşek, "Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme var" dedi. Altın ithalatına ilişkin de bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘Altın ithalatı sadece sanayide kullanmak için yapılmıyor. Altın bir portföy tercihidir, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın ithal ettiği altınları bir kenara bırakırsak Türkiye’de cari açık kalmıyor. Osmanlı’nın son 100 yılına da baksanız, Türkiye’nin ilk 100 yılına da baksanız en büyük darboğaz döviz darboğazıdır. Cari açıkla ilişkilidir. İlk defa biz yapısal olarak biz bu sorunu aşma noktasındayız’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ Bakan Şimşek Merkez Bankası rezervlerinin arttığına da dikkat çekerken, ‘‘Çünkü her an bir takım şoklarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle rezerve ihtiyaç var. Biz net rezervlerimizi son 2 yılda programımız dahilinde 118 milyar dolar artırdık. Kur korumalı mevduatı 143 milyar dolar azalttık, bitiyor 400 milyon dolar kaldı vadesini bekliyoruz. Türkiye’nin bilançosunu 250 milyar dolar iyileştirdik. Türkiye’nin risk pirimi son 7,5 yılın en iyi seviyesine geldi. Son 2 yılda Türkiye’nin risk pirimi 472 baz puan düştü. Bize benzer ülkeler 49 baz puan düştü. Türkiye’nin kredi notu en az 2 kademe artırıldı. Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ açıklamasında bulundu. Türkiye’nin milli gelirindeki artışa da değinen Şimşek, ‘‘2002’de dünya ekonomisinde 21’inci sıradayken şimdi 16’ıncı sıradayız. Satın alma gücü paritesinde 16’ıncı sıradan 11’inci sıraya yükseldik’’ diye konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 13:52 Dikenlerinden kurtulan kestanelerin sofralara yolculuğu başladı Denizli’nin Buldan ilçesinde asırlık ağaçlarda yetişen Alandız kestanesi, dikenli yapısından çıkarılarak alıcısıyla buluşuyor. Buldan’ın yüksek kesimlerinde asırlık ağaçlarda yetişen Alandız kestanesi, dikenli yapısından çıkarılarak alıcısıyla buluşuyor. Buldan Ziraat Odası tarafından coğrafi işaret patentiyle tescillendirilen Buldan Alandız kestanesi yaklaşık bir aylık dinlenmenin ardından patoz yardımıyla dikenli yapısından çıkartılıyor. Bin 150 rakımlı bölgede yetişen ve bin 300 dekarlık alanda kestane ağacı sayısı yaklaşık 19 bin adet bulunuyor. Geçtiğimiz 2024 yılında 385 ton kestane üretimi gerçekleşirken, ağaç başına düşen ortalama kestane veriminin 30 kilogram civarında olduğu belirtiliyor. Bu sezon verimin geçen yıla oranla az da olsa arttığını dile getiren üreticiler, alıcıların bölgeye gelerek alım yaptıklarını dile getirdiler. "Herkesin bu lezzeti tatmasını isteriz" Bir ay boyunca kuyu tabir edilen tepeciklerde sulama yapılarak, tadı, aroması ve şeker oranı artan şekercik cinsi kestanenin Alandız Mahallesi için önemli bir gelir kapısı olduğunu belirten kestane üreticisi Arzu Baş, "Ekim ayının on beşinde ağaçlardan hasadına başlıyoruz. Silkeleme yapan ve toplayan amele buluyoruz. Ağaçlardan toplayıcılar çubuklarla silkeleme yapıyor. Biz de yerden toplayıp çuvallara doldurup motorlarla evlerimize getiriyoruz. Bahçemize döküyoruz. Otları üzerine örtüyoruz. Ardından sulama işlemi yapıyoruz. Kasım ayının on beş, yirmisi arası patoz yapıyoruz. Sonra çuvallara dolduruyoruz. Emeği çoktur. Kestanemizin tadı çok güzeldir. Şekercik cinsidir. Herkesin bu lezzeti tatmasını isteriz. Yiyenlere afiyet olsun. Allah üreticimize hayırlı pazarlar versin" dedi.
05 Aralık 2025 Cuma - 13:27 DenizBank ve ENBD, Eren Holding ile 400 milyon dolarlık krediye imza attı DenizBank, hissedarı Emirates NBD (ENBD) liderliğinde Eren Holding ile toplam 5 yıl vadeli ve 400 milyon dolar tutarında ortak kredi (club loan) anlaşması imzaladığını duyurdu. DenizBank, hissedarı Emirates NBD (ENBD) liderliğinde Eren Holding ile toplam 5 yıl vadeli ve 400 milyon dolar tutarında ortak kredi (club loan) anlaşması imzaladı. Holdingin, sağlanan kaynağı, faaliyette bulunduğu enerji, kağıt, ambalaj, tekstil, perakende ve çimento sektörlerinde gerçekleştireceği, sürdürülebilir büyüme hedeflerine yönelik yatırımların finansmanı için kullanacağı belirtildi. Yapılan açıklamaya göre, Körfez Bölgesi’nin en büyük bankacılık gruplarından ENBD’nin Türkiye’ye katkılarını artırmaya yönelik kararlılığını yansıtan anlaşma, uzun vade yapısı ve rekabetçi koşulları ile holdingin güçlü finansal pozisyonu ve uluslararası bankacılık çevrelerindeki itibarını da teyit ediyor. Anlaşmanın imza töreninde konuşan DenizBank Genel Müdürü Recep Baştuğ, "Eren Holding, çok sektörlü faaliyet yapısı ve uluslararası pazarlardaki konumu itibarıyla, ülkemizin sanayi ve ticaret ekosistemine önemli katkılar sağlayan, köklü kuruluşlardan biri. Banka olarak reel sektörün finansmana erişimini desteklemek ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik yatırımları teşvik etmeyi öncelikli ele alıyoruz. Hissedarımız Emirates NBD’nin Türkiye’ye olan güveni ve yatırımlarını büyütmekteki kararlılığı da bu yöndeki motivasyonumuzu artırıyor. Holdingin ana bankalarından biri olma ve ilişkilerimizi derinleştirme stratejimizle uyumlu olarak gerçekleştirdiğimiz kredi anlaşmamızın, farklı sektörlerde sürdürülebilir büyüme hedeflerini desteklerken, yatırım kapasitesini de artıracağına inanıyoruz. Kurumsal finansman alanındaki güçlü pozisyonumuzla, ülke ekonomisine katkı sağlamak üzere stratejik iş birliklerimizi sürdürmeye kararlıyız" dedi. Anlaşmayı değerlendiren Eren Holding CEO’su Emir Eren, "Bu kredi anlaşması ile sağlanan kaynağın, faaliyette bulunduğumuz sektörlerde sürdürdüğümüz yatırımların etkinliğini artıracağına ve uzun vadeli büyüme stratejilerimizi destekleyeceğine inanıyoruz. Sağlanan uzun vadeli finansman, küresel ölçekte rekabet gücümüzü pekiştirmemize katkı sunarken, operasyonel faaliyetlerimize de ek güç kazandıracaktır. Holding olarak değer üretmeyi, sürdürülebilir büyümeyi ve ülkemizin rekabet gücünü artıracak yatırımlara odaklanmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemize ve grubumuza gösterdiği güven için DenizBank ve Emirates NBD’ye teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 13:26 Bakan Bolat: "Mal ve hizmetler ihracatında 2030’a kadar 500 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Bugün toplam mal ve hizmetler ihracatında 400 milyar dolara yaklaştık. 500 milyar dolara da ulaşmak elimizde. 2030’a kadar olan sürede onu da başaracağız" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Turquality Vizyon Buluşması ve Markalaşma Konferansı’na katıldı. Bakan Bolat, Türkiye olmadan uluslararası platformlarda bölgesel ve küresel konuların çözümü noktasında büyük bir eksiklik bulunduğunu söyledi. Turquality’nin, Türkiye’nin ihracat başarısında çok önemli bir dönüm noktası ve kilometre taşı olduğunu belirten Bolat, toplam mal ve hizmetler ihracatında 400 milyar dolara yaklaştıklarını, 2030’a kadar olan sürede 500 milyar dolarlık hedefi başaracaklarını kaydetti. "Yıllıklandırılmış olarak mal ihracatında 270,6 milyar doları aştık" Bolat, Türkiye’nin ihracat yolculuğunun yükselmeye devam ettiğini vurgulayarak, "Biz kumbarada küçük küçük tasarruf biriktirir gibi her ay ihracatımıza az da olsa çok da olsa ilaveler yaparak yıl sonunda ihracat rakamlarımızı büyütmeye çalışıyoruz. Türkiye’yi ve halkımızı daha müreffeh, daha refah içinde, daha gelişmiş yarınlara ulaştırmaya gayret ediyoruz. Yıllıklandırılmış olarak mal ihracatında 270,6 milyar doları aştık, kasım sonu itibarıyla 122,5 milyar dolar hizmet ihracatına ulaştık. Aralık sonunda 395 milyar doları görmek nasip olacak diye canla başla çalışıyoruz." "Türkiye, büyümede 1,5 trilyon dolarlık ekonomiyi aşmış durumda" Bakan Bolat, büyümede Türkiye’nin 1,5 trilyon dolarlık ekonomiyi aşmış durumda olduğunun altını çizerek, "19,5 milyon istihdamdan devraldığımız Türkiye’yi ekim ayı verileri itibarıyla 32 milyon 750 bin istihdama yükselttik" açıklamasını yaptı. Bu yıl 11 ayın 9’unda mal ihracatıyla aylık artışların başarıldığını belirten Bolat, "Zaman zaman rekorlar kırıyoruz. Son 32 ayda görevde olduğumuz sürede 17 ayında mal ihracat rekorları kırıldı" ifadelerini kullandı. Bolat, yeni ülkelerin ve yeni rakiplerin ortaya çıktığına işaret ederek, "Meydan okumalar, sınamalar devam ediyor. Rekabet gücümüzü devam ettirmek, yeni rakiplerle maliyetler noktasında rekabet edebilmek, kalite noktasında rekabet edebilmek, mevcut pazarlarımızı korumak ve daha geliştirmek ama yeni pazarlar bulmak noktasında çalışıyoruz" diye konuştu. "Turquality, 20 yılda çok başarılı oldu" Bolat; Afrika stratejisi, Asya atağı, Kuzey Amerika atağı, Güney Amerika programı, İslam ülkeleri ile ticareti geliştirme stratejisi ve uzak ülkeler stratejisi gibi programların uygulanmasına devam edildiğini söyledi. Ticaret Bakanlığı olarak bütçelerinin yüzde 60’ını direkt ihracatçılara destek olarak kullandıklarını dile getiren Bolat, "Bu yıl 33 milyar liralık bir destek paketini ihracatçılarımıza kanalize ettik" dedi.
Ticaret Bakanlığından sınır aşan sahtecilik suçlarına karşı Europol ve Interpol ile ortak seminer
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:56 Ticaret Bakanlığından sınır aşan sahtecilik suçlarına karşı Europol ve Interpol ile ortak seminer Ticaret Bakanlığı, sınır aşan sahtecilik suçları ve fikri mülkiyet haklarına yönelik aralarında Europol ve Interpol’ün de bulunduğu uluslararası kuruluşlardan katılımcıların yer aldığı ‘Fikri Mülkiyet Haklarının Korunmasına İlişkin Bölgesel Semineri’ düzenledi. Ticaret Bakanlığı’nın Europol, Interpol, Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’nden ve çeşitli Avrupa ülkelerinden temsilcilerin katılımı ile düzenlediği seminerde, sınır aşan sahtecilik suçları ve fikri mülkiyet haklarına yönelik aralarında Europol ve Interpol’ün de bulunduğu uluslararası kuruluşlarla işbirliği amaçlandı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, "Bakanlığımız hem gümrük idaresi hem de diğer ticaret unsurları nedeniyle fikri mülkiyet haklarının korunmasının merkezinde yer alıyoruz" dedi. Gümrük idaresi olarak uluslararası düzenlemeleri de takip ettiklerini belirten Uçarmak, "Gümrük idaresi olarak uluslararası düzenlemelere paralel bir mevzuat düzenlemesini takip ediyoruz. Hiçbir zaman uluslararası düzenlemelerden geri kalmış değiliz. Dünya ticaret ve gümrük örgütlerinin kabul etmiş olduğu standartların aynısını biz kendi mevzuatımızda uyguluyoruz. Gümrük Kanunu’nun 57’nci maddesinde fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlali olduğuna dair herhangi bir iddiada bulunulduğu takdirde gümrük idaresi aktif olarak bu işin içine giriyor" diye konuştu. İşlemlerin tamamen elektronik olduğuna işaret eden Uçarmak, "Gümrük idaresi, firmaların başvurusu olmasa bile fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal eder bir şey gördüklerinde firmaların başvurusunu sağlamak şartıyla alıkoyabilir ve işlemleri resen durdurabilir" diye konuştu. Uçarmak, bu hakların gümrükte korunmasının en önemli yolunun ise hak sahibinin işin peşine düşmesi olduğunu ifade etti. "Gümrüklerde sahteciliğe karşı mücadele sürüyor" Gümrük Kanunu’na göre üzerinde ya da iç ve dış ambalajlarında üretildiği ülkeden başka bir ülkede üretildiğini gösteren, o izlenimi uyandıran simge ya da işaret taşıyan eşyanın ithaline gümrük idaresinin doğrudan doğruya izin vermeyeceğini de belirten Uçarmak, sözlerine şöyle devam etti: "Bunun için herhangi bir kimsenin başvurusuna gerek yok. Bunun da önemli uygulamalar olduğunu geçmişte ben Gümrükler Genel Müdürlüğü yaparken de tecrübe etmiş, buna yönelik genelgeler yazdığımı hatırlıyorum. Dolayısıyla belki o dönem çok daha yoğun uygulanıyordu ama şu anda belki bunun çok fazla uygulaması olmayabilir. Çünkü geçmişte işte Almanya’da üretilmiş gibi Çin’den getirdiği bir ürünü gösteriyordu. Yani tüketicide yanlış kanaat oluşturacak şeyler oluyordu ve çok sık eşya üzerinde elleştemeye neden olabilecek, hatta ithalatı reddedebilecek işlemler yaptığımızı ben kendim uygulamalarımdan hatırlıyorum. Onun için eğer başvuru varsa gümrük idaresi bu konuda aktif olarak işini yapıyor." Uçarmak, 2022’de Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da önemli değişiklikler yaptıklarını da hatırlattı. Gümrük idaresinden ziyade çevrim içi alışveriş platformlarına yükümlülük getirdiklerine dikkati çeken Uçarmak, "Eğer fikri ve sınai mülkiyet hakkına sebebiyet verecek bir satış varsa, sahte bir ürünü, markayı orada satıyorsa, hak sahibi platforma başvurduğu takdirde satıcı derhal onu ilandan kaldırmak zorunda. Bunun için bir mahkemeye, herhangi bir şekilde önceden başvuruya gerek yok" şeklinde konuştu. Ülke genelinde faaliyet gösteren 160 gümrük müdürlüğü ile gümrüklerde sahteciliğe karşı mücadelenin sürdüğünü ifade eden Uçarmak, fikri ve sınai mülkiyet hakkının korunmasının tek başına gümrük idarelerinin çalışmasıyla olamayacağını vurguladı. Uçarmak, bu konuda farkındalığı artırmak için hem ulusal hem de uluslararası çalışmalara aynı hızla devam ettiklerini söyledi. Sınır aşan sahtecilik suçları konusunda uluslararası gelişmelerin ve iyi ülke uygulamalarının karşılıklı paylaşılmasını hedefleyen seminerin açılışına Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Europol, Interpol ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi temsilcileri ile Bulgaristan, Fransa, Belçika, Yunanistan, İtalya, İspanya, Almanya ve Polonya’dan ilgili kamu idarelerinin yetkilileri katıldı.
Akbank ve Arya Yatırım Platformu Yatırıma Hazırlık Programı tamamlandı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:12 Akbank ve Arya Yatırım Platformu Yatırıma Hazırlık Programı tamamlandı Akbank ve Arya Yatırım Platformu iş birliğiyle gerçekleştirilen Yatırıma Hazırlık Programı’nın ikinci dönemi tamamlandı ve mezun girişimciler 2 Aralık’ta düzenlenen etkinlikte, Akbank ve iştiraklerinin üst düzey yöneticileri, fikir önderleri ve yatırımcılarla bir araya geldi. Akbank Girişim Bankacılığı ve Arya Yatırım Platformu iş birliğiyle hayata geçirilen Yatırıma Hazırlık Programı’nın ikinci dönemi tamamlandı. İlk yatırımını almaya veya bir sonraki yatırım turlarına hazırlanan girişimcilere yönelik tasarlanan program, 2 Aralık’ta Akbank ve Arya Yatırım Platformu liderlerinin katılımıyla düzenlenen mezuniyet etkinliğiyle son buldu. Girişimcilerin yatırımcı görüşmelerine stratejik şekilde hazırlanmasını sağlayan program; finansal modelleme, yatırımcı sunum teknikleri, değerleme, yatırım simülasyon oturumları, müzakere ve derinlemesine analiz gibi alanlarda kapsamlı uygulamalı eğitimler ve mentorluk desteği sundu. Beş modülden oluşan program, ihtiyaç odaklı tasarımıyla programa kabul edilen 16 girişimi geleceğe hazırladı. Kapanış etkinliğinde mezun girişimciler; yatırımcılar, ekosistem temsilcileri ve iş dünyası liderleriyle bir araya gelirken, öne çıkan ilk 10 girişimci sahnede sunum yapma imkânı yakaladı ve yatırım öncesi derinlemesine analiz sürecinde danışmanlık desteği almaya ve yatırımcı buluşmalarına katılıma hak kazandı. Bu programla hedeflerinin yatırımcı görüşmeleri gibi kritik bir sürece hazırlıkta girişimcilerin yanında yer almak olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Alper Bektaş, "Girişimcilik, Türkiye ekonomisinin yarınına yön verecek en güçlü alanlardan biri. Bu bilinçle Akbank olarak girişimcilerin stratejik yol arkadaşı olmayı önceliklendiriyoruz. Arya Yatırım Platformu ile yürüttüğümüz Yatırıma Hazırlık Programı da bu yaklaşımın somut bir örneği. Burada girişimcilere yatırım süreçlerine kapsamlı biçimde hazırlanabilecekleri, gerçek yatırımcı simülasyonlarıyla deneyim kazanabilecekleri, güçlü bir ağa erişebilecekleri bir platform sunuyoruz. İhtiyaca yönelik tasarlanmış programlarla, girişimleri fikir aşamasından ölçeklenme, büyüme ve yurt dışına açılma süreçlerine dek her adımda desteklemeye devam edeceğiz" dedi. Arya Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Serter de iş birliğinin ekosistemde oluşturduğu etkiye vurgu yaparak şunları söyledi: "Bu iş birliği, girişimcilere yalnızca eğitim sunan bir model değil; yatırım sürecine yönelik kararlarını hızlandıran, işlerini yeniden değerlendirmelerine imkân tanıyan stratejik bir zemin oluşturuyor. 2024 ve 2025 yılı boyunca yürüttüğümüz programlar, girişimcilerin gerçek ihtiyaçlarına temas eden, sonuç odaklı bir gelişim yaklaşımını ortaya koydu. Bugün çok sayıda girişimin yatırımcı görüşmelerine daha net, daha hazırlıklı ve daha ölçeklenebilir iş modelleriyle girdiğini görmek, yapılan çalışmanın etkisini açıkça gösteriyor. Akbank ile kurduğumuz bu güçlü yapıyı daha da geliştirerek girişimcilerin büyüme yolculuklarına katkı sağlamaya devam edeceğiz." Akbank ve Arya’dan 2 yılda 500’ün üzerinde girişimciye destek Akbank ve Arya Yatırım Platformu, son iki yılda toplam 12 programı başarıyla tamamlayarak 500’ün üzerinde girişimciye destek sundu. İstanbul, Ankara ve İzmir’de fiziksel; diğer illerden katılımcılar için online formatta yürütülen atölyelerin yanı sıra girişimci akademisi ve mentor check-up etkinlikleri gibi yenilikçi programlarla girişimcilere kapsayıcı bir gelişim ortamı sağlandı. Her yıl gerçekleşen Yatırıma Hazırlık Programı’na bugüne kadar kabul edilen 33 girişim ise yatırımcı görüşmelerine stratejik olarak hazır hale geldi. Banka, teknoloji girişimcilerinin kuruluştan globale açılıma uzanan tüm yolculuklarında yanlarında olmak için tasarladığı Teknogirişim Paketi ile kapsamlı bir destek ekosistemi sunuyor. Paket kapsamında; kira ödemelerinde chip-para desteği, sanal POS’ta avantajlı komisyon, özel maaş anlaşmaları, hibe ve fonlara özel teminat mektubu oranları, TÜBİTAK BiGG girişimlerine chip-para desteği ve ücretsiz para transferi gibi imkanlar sağlanıyor. Ayrıca, kredi süreçleri girişimlerin ihtiyaçlarına göre yeniden tasarlanarak iş planına dayalı kredi değerlendirmesi uygulanıyor. Bankacılık dışı hizmetlerde şirket kuruluşu, dijital pazarlama, ödeme altyapısı, hibe danışmanlığı ve hukuk desteği indirimli fiyatlarla sunuluyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’de Girişimci Müşteri İlişkisi Yöneticileri danışman bankacılık modeli ile girişimcilere bire bir hizmet veriyor. Uçtan uca servis modelinde Akbank; banka, yatırım, mentorluk ve networkü bir araya getiriyor. Yatırım tarafında, Ak Portföy’ün 20 milyon dolarlık girişim sermayesi fonu, mentorluk ve networkte ise Arya Yatırım Platformu iş birliği girişimlere destek sağlıyor. Program katılımcısı girişimlere ise finansmanın ötesinde iş birliği, pazarlama ve tanıtım desteği de sunuyor. Ayrıca bankanın YouTube kanalında yayımlanan "KOBİ’den Söylemesi" serisiyle girişimci hikayeleri geniş kitlelere ulaştırılıyor; podcast ve özel tanıtım destekleriyle girişimcilerin görünürlüğü artırılıyor.
Çameli Belediyesi, Yerel Kalkınma Stratejiler uygulaması kapsamında hibe desteği almaya hak kazandı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 12:58 Çameli Belediyesi, Yerel Kalkınma Stratejiler uygulaması kapsamında hibe desteği almaya hak kazandı Çameli Belediyesi’nin Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen, 2025-2030 yılları arasında uygulanacak IPARD III Programı M5-Yerel Kalkınma Stratejilerinin Uygulanması (LEADER Yaklaşımı) kapsamında hazırlanan proje, yapılan değerlendirmede 80,40 puan alarak 13 milyon 740 bin 552 TL hibe desteği almaya hak kazandı. Çameli Yerel Eylem Grubu (ÇAMYEG) Başkanı Sayın Cengiz Arslan’ın öncülüğünde yürütülen çalışmalar, ilçemiz adına büyük bir başarının kapısını araladı. Çameli Belediyesi, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenen, 2025-2030 yılları arasında uygulanacak IPARD III Programı M5 - Yerel Kalkınma Stratejilerinin Uygulanması (LEADER Yaklaşımı) kapsamında hazırlanan proje, yapılan değerlendirmede 80,40 puan alarak 13 milyon 740 bin 552 TL hibe desteği almaya hak kazandı. "İlçemize yeni bir yol haritası sunacaktır" Projenin Çameli’nin yerel kalkınma hedefleri için önemli olduğunu vurgulayan Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, "Bu önemli AB projesi, Çameli’nin yerel kalkınma hedeflerine büyük ivme kazandıracak; kırsal kalkınma, katılımcı yönetim, üretim ve sürdürülebilirlik alanlarında ilçemize yeni bir yol haritası sunacaktır" dedi. "Çameli’nin geleceğine yapılmış stratejik bir yatırım olan bu AB projesi, ilçemize hayırlı olsun" Aynı zamanda Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, "Projenin yürütülmesinde emeği bulunan Proje Koordinatörü Emirhan Akşit’e teşekkür ederiz. Çameli’nin geleceğine yapılmış stratejik bir yatırım olan bu AB projesi, ilçemize hayırlı olsun" diye konuştu.
Miles&Smiles Garanti BBVA Kredi Kartı 25’inci yaşını kutluyor
03 Aralık 2025 Çarşamba - 12:52 Miles&Smiles Garanti BBVA Kredi Kartı 25’inci yaşını kutluyor Garanti BBVA ve Türk Hava Yolları iş birliği ile oluşturulan mil kazandıran ‘Miles&Smiles Garanti BBVA kredi kartı’ 25’inci yılını kutluyor. Miles&Smiles Garanti BBVA Kredi Kartı 25’inci yaşını kutluyor. Banka, 25’nci yılda kart sahiplerine özel bir kampanya sunduğunu duyurdu. 20 Aralık’a kadar kart sahipleri belli bir miktar ve üzeri giyim ve elektronik alışverişinden mil kazanabilecek. Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik, 25’inci yılına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "Bankamızın ödeme sistemleri alanında pek çok önemli başlıktaki liderliği, Türk Hava Yolları’nın kaliteli hizmet anlayışını esas alan, ülkemizin güçlü kurumlarından biri olması ve bu iki kurumun uzun yıllara dayanan kaliteli çalışma prensipleri Türkiye’nin en köklü iş birliklerinden biri olan Miles&Smiles Garanti BBVA Kredi kartını daha da güçlendirmemize ve bugün 25’nci yılını kutlamamıza imkân sağladı. Bu güçlü iş birliği sayesinde Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu ortak markalı kredi kartı olmanın gururunu yaşıyoruz. Kredi kartı, 25 yıldır milyonlarca müşterimize yalnızca mil değil, değerli anılar ve deneyimler de kazandırdı. Banka olarak, müşterilerimizin deneyimini her temas noktasında dönüştürmeyi hedeflediğimiz Radikal Müşteri Perspektifi yaklaşımımızla müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik hayatlarına gerçek anlamda dokunan çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Radikal Müşteri Perspektifi üzerine kurulu anlayışımız, müşterimizin sesini işimizin her adımına taşımak, teknolojiyi ve veriyi onların deneyimini sadeleştirecek biçimde kullanmak üzerine kurulu. Garanti BBVA Miles&Smiles iş birliği de bu yaklaşımın bir yansıması; çünkü biz müşterilerimize sadece finansal hizmet değil, duygusal değer ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyoruz. Türk Hava Yollarının yolcu programı Miles&Smiles ile kurduğumuz bu ortaklık, sadece finansal hizmetlerde değil; seyahat deneyiminin tamamında müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlayan, güven ve konforu bir arada sunan bir yapı sunuyor. Bu yaklaşımımız sayesinde kredi kartı müşterilerimizin seyahat davranışlarını analiz ediyor, onlara en uygun avantajları, kampanyaları ve deneyimleri proaktif biçimde sunabiliyoruz. İş birliğimiz ile kredi kartı sahiplerine her adımda daha fazla mil ve fırsat sunarken, kart sahiplerini kaliteli ve konforlu bir seyahat deneyimi ile buluşturmaya bundan sonra da devam edeceğiz." 25’inci yıla ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Ticari Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur, "Türk Hava Yolları olarak, Miles&Smiles Garanti BBVA kredi kartının 25’inci yılını kutlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Banka ile uzun yıllara dayanan bu güçlü iş birliğimiz sayesinde milyonlarca müşterimize daha fazla mil, daha fazla ayrıcalık ve daha konforlu bir seyahat deneyimi sunuyoruz. 25 yılda kazandırılan 172 milyarı aşkın mil, bu iş birliğinin hem gücünü hem de müşterilerimizin programımıza duyduğu güveni gösteriyor" dedi. Yapılan açıklamaya göre kredi kartı, aradan geçen 25 yılda program müşterilerine 172 milyardan fazla mil kazandırdı ve bu millerle müşteriler milyonlarca kez seyahat deneyimi yaşadı. Kazandırılan bu miller 38,4 milyon yurt içi tek yön veya 17,2 milyon Avrupa bilete denk geliyor.
Bakan Bayraktar’dan Avrupa’ya LNG çağrısı: "Bizim depolama tesislerimizde saklayabilirsiniz"
03 Aralık 2025 Çarşamba - 12:45 Bakan Bayraktar’dan Avrupa’ya LNG çağrısı: "Bizim depolama tesislerimizde saklayabilirsiniz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Avrupa ülkelerinin yeniden gazlaştırma terminallerimiz aracılığıyla LNG satın alması için harika bir alternatif oluşturduk. Avrupalılara LNG kargolarını bize getirerek altyapımızı kullanmaları noktasında uzun vadeli veya kısa vadeli taahhütlerde bulunabiliriz. Avrupa, LNG’yi getirip bizim depolama tesislerinde saklayabilir" dedi. Dünya LNG Zirvesi, ilk kez İstanbul’da düzenlendi. Bu yıl 25’incisi gerçekleştirilen zirve, küresel LNG şirketlerini bir araya getirdi. Tedarikçi ve üretici ülkeler, teknoloji sağlayıcıları, finans kurumları ve akademisyenler de zirveye ilgi gösterdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katılımıyla gerçekleşen zirve kapsamında BOTAŞ 2 yeni LNG anlaşması imzaladı. Bakan Bayraktar, zirvenin açılışında Avrupa ülkelerine "LNG’yi getirip bizim depolama tesislerimizde saklayabilirsiniz" çağrısında bulundu. Bayraktar konuşmasında Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesindeki büyümeye, nükleer enerji projelerine, doğal gazın ekonomik ve enerji üretimindeki kritik rolüne de dikkat çekti. BOTAŞ da Alman SEFE ve İtalyan ENI şirketleriyle 2028’de başlayacak ve 10 yıl sürecek iki anlaşma imzaladı. Anlaşmalara göre; SEFE ile 6 milyar metreküp, ENI ile 5 milyar metreküp LNG kış aylarında BOTAŞ’ın tesislerine teslim edilecek. Bakan Bayraktar zirvede yaptığı konuşmada enerji sahnesinde hızlı değişimlerin yaşandığını, küresel enerji talebinin hızla büyüdüğünü belirterek; yapay zeka, veri merkezleri ve elektrikli araçların bu talebi daha da arttırdığını söyledi. "Enerji talebi önümüzdeki 30 yılda 3 katına çıkacak" Bayraktar, benzer trendlerin Türkiye’de de yaşandığını söyleyerek "Enerji talebi son 20 yılda 3 kat arttı ve önümüzdeki 30 yılda da 3 katına çıkacak" diye konuştu. Yapay zekâ, ısıtma ve soğutma sistemleri ile ilkim değişikliği gibi etkenlerin etkisinin ölçülemediğini de vurgulayan Bayraktar, Türkiye’nin COP 31’de dönem başkanı olduğunu ve emisyonların azaltılması hedefinin gündemlerindeki en önemli maddelerden biri olduğunu kaydetti. Bayraktar, 2053’te net sıfır emisyona sahip bir ekonomi olma hedefleri olduğunu anımsatarak bunun için stratejiler geliştirdiklerine değindi. Vatandaşlara uygun fiyatlı, güvenilir enerji sağlamaya çalıştıklarını belirten Bayraktar, Türkiye’nin enerji görünümünü anlattı. "Yenilenebilir enerji kurulu gücümüz ile Avrupa’da 5’inci, dünyada 11’inci sıradayız" Yenilenebilir enerjide büyük bir potansiyele sahip olduklarını dile getiren Bayraktar, "Yenilenebilir enerji kurulu gücümüz ile Avrupa’da 5’inci, dünyada 11’inci sıradayız. Toplam kurulu kapasitemizin yüzde 61’inden fazlası yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Önümüzdeki 10 yıl boyunca kurulu gücümüze her yıl en az 8-10 gigavatlık yenilenebilir kapasite eklemeyi hedefliyoruz" dedi. Bayraktar, Akkuyu NGS’de 2026 yılında ilk elektriği üreteceklerini vurgulayarak, "2050 yılına kadar 20 gigavatlık nükleer kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun için Sinop ve Trakya’da 8 ek reaktör inşa etmeyi planlıyoruz. Ayrıca SMR’ları yani küçük modüler reaktörleri gelecekteki enerji miksimizin önemli bir unsur olarak görüyoruz ve 5 bin megavatlık SMR kapasitesine sahip olmayı planlıyoruz" diye konuştu. "Doğal tüketimi 60 milyar metreküplere geldi" Doğal gazı; hanelerde, sanayide ve elektrik üretiminde kullandıklarının ve buradaki talebin de hızla arttığının altını çizen Bayraktar, 22 yıl önce yıllık 17 buçuk milyar metreküp olan tüketimin bugün 60 milyar metreküplere geldiğini söyledi. Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası’nda birinci fazı tamamladıklarını ve 4 milyon haneye buradan gaz ulaştırdıklarını anlatarak 2026’da bu rakamı ikiye, 2028’de de 4’e katlayacaklarına değindi. "Karadeniz’de 6 yeni sondaj yapılacak" Türk enerji filosundaki 6’ncı geminin bugün Türkiye’ye geldiğini ve 2026’da faaliyete geçeceğini açıklayan Bayraktar, Karadeniz’de keşif amaçlı 6 yeni sondaj yapacaklarını ifade etti. Bayraktar, petrol ve doğal gaz arama ve üretim bağlamında Pakistan’da 3’ü açık deniz, 2’si kara olmak üzere 5 lokasyon için anlaşma yaptıklarını anımsatarak tüm dünyada daha fazla ortaklığa açık olduklarını duyurdu. "Tüketimin yüzde 25’i depolanacak" Doğal gaz altyapısına yatırım yaptıklarını, Tuz Gölü’ndeki depolama tesisinin 1,7 milyar metreküp olan kapasitesini 2030’da 8 buçuk milyar metreküpe çıkaracaklarını, Silivri’deki depolama tesisinin kapasitesinin de 2028’de 6 milyar metreküpe yükseleceğini söyleyen Bayraktar, yıllık tüketimin yüzde 20-25’i kadar bir depolama kapasitesine sahip olmak istediklerini kaydetti. Bayraktar, 2016 yılında ABD’de LNG arzında artış yaşanacağını öngördüklerini ve buna göre bir strateji geliştirdiklerini dile getirerek bu doğrultuda yeniden gazlaştırma kapasitesini arttırmaya karar verdiklerini ve kısa bir süre içerisinde bunu 5 kat arttırarak günlük 161 milyon metreküpe çıkardıklarını bildirdi. "Gaz ihracatçısı olduk" Küresel LNG tedarikçileriyle uzun vadeli sözleşmeler yapmaya başladıklarını dile getiren Bayraktar, LNG’nin Türkiye’nin gaz ithalatının önemli bir bölümünü oluşturduğuna işaret ederek Karadeniz gazı ile birlikte çeşitlendirilmiş tedarik portföyüne sahip bir gaz ihracatçısı olduklarını söyledi. Bu yıl sadece büyük LNG anlaşmaları imzalamadıklarını, Türkmenistan’dan ilk kez gaz getirdiklerini anlatan Bayraktar, "Şebekemize iki yeni ara bağlantı noktası ekledik. Iğdır-Nahçıvan ve Kilis-Suriye bağlantılarını tesis ettik. SOCAR ve Katar ile birlikte Suriye’ye gaz tedarik etmeye başladık" dedi. Avrupa’ya çağrı Bayraktar, Avrupa’da Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Yunanistan’a boru hattı ile ve Kuzey Makedonya ve Sırbistan’a LNG kamyonları ile gaz tedarik ettiklerini anlatarak, "Avrupa ülkelerinin yeniden gazlaştırma terminallerimiz aracılığıyla LNG satın alması için harika bir alternatif oluşturduk. Avrupalılara LNG kargolarını bize getirerek altyapımızı kullanmaları noktasında uzun vadeli veya kısa vadeli taahhütlerde bulunabiliriz. Avrupa, LNG’yi getirip bizim depolama tesislerinde saklayabilir" şeklinde konuştu. Türk Yolu politikası Türkiye olarak dengeli, çeşitlendirilmiş, ileriye dönük bir enerji politikaları olduğunu ve buna "Türk Yolu" dediklerini hatırlatan Bayraktar, "Bu stratejik yaklaşım, Türkiye’yi bölgesel ve küresel enerji ortamında güvenilir bir ortak haline getiriyor. Türkiye, esnek ve güçlü enerji pazarları inşa etmek için bugün burada temsil edilen tüm ortaklarla çalışmaya hazırdır" ifadelerini kullandı. 11 milyar metreküplük 2 yeni LNG anlaşması Zirve, Türkiye açısından iki yeni anlaşmaya da ev sahipliği yaptı. BOTAŞ, Alman devlet şirketi SEFE ile yıllık 6 milyar metreküp, İtalyan ENI şirketi ile de yine yıllık 5 milyar metreküp olmak üzere toplamda 11 milyar metreküplük LNG tedariki için el sıkıştı. Bakan Bayraktar, anlaşmaların imza törenlerine refakat etti. Anlaşmalar, 2028 yılında başlayacak ve 10 yıl sürecek. SEFE ve ENI, doğal gaz tüketiminin yoğunlaştığı kış dönemlerinde bu sevkiyatları gerçekleştirecek. Bakan Bayraktar, anlaşmaların imzalanması ve zirvenin açılışı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. SEFE ve ENI anlaşmalarıyla birlikte 2025 yılında 106 milyar metreküp, 2024 Eylül ayından itibaren ise 155 milyar metreküplük uzun dönemli LNG anlaşması imzaladıklarını ifade eden Bayraktar, boru hattıyla gelen gazın yanına alternatif olarak LNG’yi koyarak rekabetçi fiyatlarla ürün çeşitlendirmeye gittiklerini söyledi.
SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışı 5 aylık enflasyona göre 11,21 oldu
03 Aralık 2025 Çarşamba - 12:45 SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışı 5 aylık enflasyona göre 11,21 oldu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayı enflasyon oranını yüzde 0,87 olarak açıkladı. Böylece memur ve emeklilerin maaşlarının baz alındığı 5 aylık toplam enflasyon oranı yüzde 11,21 olarak gerçekleşti. TÜİK, emekli ve memur maaşları başta olmak üzere birçok konuda belirleyici olan kasım ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre enflasyon oranı kasım ayında yüzde 0,87, yıllık bazda ise yüzde 31,07 oldu. Her yıl ocak ve temmuz ayları olmak üzere yılda iki kez zam alan memur, memur emeklileri, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin de 5 aylık enflasyon rakamlarının netleşmesiyle birlikte maaş zam oranları belli olmaya başladı. 5 aylık enflasyon oranlarına bakıldığında SSK ve Bağ-Kur emeklileri, temmuz ayında 2,06, ağustos ayında 2,04, eylül ayında 3,23, ekim ayında 2,55, kasım ayında yüzde 0,87 olmak üzere toplamda yüzde 11,21’lik zammı garantiledi. Yapılacak bu zam Ocak 2026’daki maaşlara yansıyacağı için aralık ayında açıklanacak olan aylık enflasyon oranında birikimli olarak hesaplanacak. Memur ve memur emeklisine yüzde 17,57 zam Memur ve memur emeklileri, toplu sözleşme zammına ek olarak enflasyon farkı alıyorlar. Toplu sözleşme zammına göre memur ve memur emeklileri ocak ayında 2026 yılının ilk zammını alacak. Kasım ayı enflasyonunun aylık bazda 0,87 olarak açıklamasıyla birlikte toplam enflasyon yüzde 11,21’i aştı. Memur zammında belirleyici olan 5 aylık enflasyon farkı ise yüzde 5,91 olarak oluştu. Memur ve emeklileri bu hesaplamalar doğrultusunda yüzde 5,91 enflasyon farkına 8. Dönem Toplu sözleşmesi ile belirlenen yüzde 11 ilave edilmesi halinde toplam yüzde 17,57 zammı şimdiden hak etmiş oldu.
ATO Başkanı Baran: "İki ülkenin sanayi birikimi ve rekabet avantajını bir araya getirerek, güçlü iş birlikleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz"
03 Aralık 2025 Çarşamba - 12:27 ATO Başkanı Baran: "İki ülkenin sanayi birikimi ve rekabet avantajını bir araya getirerek, güçlü iş birlikleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye ile Belarus arasındaki ticaret hacminin 2024 yılı sonu itibarıyla 1,85 milyar dolar seviyesine ulaştığını hatırlatarak, "Bu rakam, iki ülkenin karşılıklı diyalog ve potansiyelini yansıtmaktan uzak. Sanayi birikimi ve rekabet avantajlarını bir araya getirerek, güçlü iş birlikleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz" dedi. ATO ile Belarus Ticaret ve Sanayi Odası Minsk Şubesi’nin Ankara ile Minsk arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Ankara-Minsk İş Forumu’, ATO Duatepe Salonu’nda yapıldı. ATO Başkanı Gürsel Baran, Belarus Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Anatoly Glaz ve Belarus Ticaret ve Sanayi Odası yetkililerinin de yer aldığı forumda, ATO ile Belarus Ticaret ve Sanayi Odası Minsk Şubesi arasında ticari ve ekonomik alanda iş birliklerini hedefleyen İyi Niyet Protokolü imzalandı. Protokole ATO adına Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Belarus Ticaret ve Sanayi Odası Minsk Şubesi adına ise Genel Müdür Yardımcısı Irina Ivanova imza koydu. Baran, programda yaptığı konuşmada ATO ile Belarus Ticaret ve Sanayi Odası Minsk Şubesi arasında imzalanan protokolün Ankara ve Minsk ile iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde güçlü bir adım oluşturduğunu belirterek, "Protokol, iş heyetlerinin karşılıklı ziyaretlerinden fuarlara, B2B görüşmelerden ortak üretim ve yatırım fırsatlarına kadar geniş bir yelpazede iş birliğini kapsıyor. Bu iş birliğinin, iki ülke iş insanları arasında yeni ticaret köprüleri kuracağına, dostluğumuzu ekonomik başarılarla pekiştireceğine ve Türkiye-Belarus ticaret hacmini çok daha yüksek seviyelere taşıyacağına inanıyoruz" dedi. "İki ülkenin sanayi birikimi ve rekabet avantajlarını bir araya getirerek, güçlü iş birlikleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz" Türkiye ile Belarus arasındaki ticari ilişkilerin yıllar itibarıyla gelişme kaydettiğini belirten Baran, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2024 yılı sonu itibarıyla 1,85 milyar dolar seviyesine ulaştığını hatırlattı. Ticaret rakamlarının iki ülkenin karşılıklı diyalog ve potansiyelini yansıtmaktan uzak olduğunu ifade eden Baran, "Karşılıklı olarak iş dünyasının birlikte atacağı adımlarla bu potansiyelin hızla gelişeceğine ve ticaretin çok daha yüksek seviyelere ulaşacağına inanıyoruz. Ekonomik iş birliğimizi çeşitlendirerek, yeni yatırım alanları oluşturarak ve ticareti kolaylaştıran mekanizmaları güçlendirerek ekonomik ilişkilerimizi güçlendirebiliriz. İki ülkenin sanayi birikimi ve rekabet avantajlarını bir araya getirerek, güçlü iş birlikleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. "Sektörel ve lojistik avantajlar yatırım imkanını güçlendiriyor" İki ülke arasında önemli yatırım imkanları bulunduğunu ifade eden Baran, "Türk şirketlerinin Belarus’ta gerek serbest bölgelerde, gerekse ortak üretim modellerinde önemli fırsatlara sahip olduğunu, aynı şekilde Belaruslu iş insanlarının da Türkiye’deki organize sanayi bölgelerinde yenilenebilir enerji yatırımlarında, gıda ve tarım teknolojileri alanlarında önemli yatırım imkanları bulunduğunu görüyoruz" diye konuştu. İki ülke arasında özellikle makine, savunma, medikal cihazlar ve otomotiv yan sanayiinde ortak üretim yapıları kurulabileceğini kaydeden Baran, Türkiye’nin orta koridor avantajı ve Belarus’un Avrasya Ekonomik Birliği bağlantılarıyla yeni fırsatların ortaya konabileceğini belirtti. Baran, Ankara ekonomisine ilişkin de bilgi vererek, "Ankara, başkent olmasının yanı sıra aynı zamanda savunma sanayii, sağlık teknolojileri, bilişim, yüksek katma değerli üretimin de merkezi durumunda" şeklinde konuştu. Forum, iki ülke iş dünyası temsilcilerinin gerçekleştirdiği B2B ikili görüşmeler ile devam etti.
SD 36 minimal tasarımıyla Window Eurasia’da yoğun ilgi gördü
03 Aralık 2025 Çarşamba - 11:38 SD 36 minimal tasarımıyla Window Eurasia’da yoğun ilgi gördü WİNDOW Eurasia 2025 Fuarı’nda yer alan alüminyum üreticilerinden Alkor Alüminyum’un markası Cosabella’nın alüminyum sürme kapı, pencere ve cephe sistemlerini sergilediği stant, ziyaretçilerin yoğun ilgisini gördü. SD 36 alüminyum sürme sistemi minimal profil yapısı, taşıyıcı kapasitesi ve kullanım mekanizmasıyla fuarın en dikkat çeken ürünleri arasında yer aldı. Alkor Alüminyum’un markası Cosabella, 21-24 Kasım tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Window Eurasia 2025 Fuarı’na katıldı. Cosabella, alüminyum sürme sistemler, kapı, pencere ve cephe çözümlerini içeren standıyla ziyaretçilerin ilgisini çekti. Dört gün süren fuar boyunca mimarlar, inşaat firmaları, proje ofisleri ile yurt içi ve yurt dışından gelen distribütörler, Cosabella’nın ürün gamını incelemek üzere standı ziyaret etti. Cosabella’nın standında sergilenen sistemler minimal tasarım yaklaşımı, statik dayanım özellikleri, yüksek kanat yüksekliklerini ve geniş cam yüzeylerini destekleyen yapılarıyla teknik açıdan değerlendirildi. Minimal çerçeve çizgisi, hareket mekanizmalarının kullanım hissi ve sistemlerin bütünleşik tasarım yapısı, mimari projelerde kullanım açısından ziyaretçilerin sorularını yönelttiği konular arasında yer aldı. Aksesuar ve kritik bileşenlerin Cosabella tarafından üretildiği belirtildi. Mimarlar ve yapı profesyonelleri, ince profilli kapı-pencere çözümlerinin projelerde sağladığı teknik katkılara ilişkin bilgi aldı. Enerji verimliliği, taşıyıcı yapı performansı ve modern projelere uyum sağlayan sistem özellikleri hakkında marka temsilcileri tarafından bilgilendirme yapıldı. Cosabella’nın fuarda tanıttığı ürünler arasında SD 22, SD 23, SD 32, SD 33, SD 35 ve SD 36 alüminyum sürme sistemleri ile WD 42 ve WD 52 alüminyum açılır sistemler yer aldı. Ayrıca FS 72 cephe, RS 82 küpeşte/korkuluk sistemleri, SS 92 bölme çözümleri ve DS 62 katlanır, DS 63 giriş, DS 64 pivot kapı sistemleri de ziyaretçilere sunuldu. Tüm ürünler, modern mimaride minimal tasarım, yüksek dayanım ve uzun ömürlü kullanım ihtiyaçlarına yönelik olarak tanıtıldı. Standı ziyaret eden profesyoneller, projeye özel sistem üretimiyle ilgili olarak AR-GE ve tasarım süreçlerine ilişkin bilgi aldı. Cosabella’nın özel taleplere göre sistem tasarlayabilen mühendislik ve üretim altyapısına sahip olduğu belirtildi. Markanın Avrupa, Amerika ve Orta Doğu-Avrasya bölgelerinde faaliyet gösterdiği; Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, ABD, Karayip bölgesi, BAE, Suudi Arabistan, Kuveyt, Irak, Gürcistan, Azerbaycan ve Pakistan’ın başlıca pazarlar arasında yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Fuarın dikkat çeken ürünlerinden SD 36 minimal sürme sistemi, profil inceliği, taşıyıcı kapasitesi ve kullanım mekanizması açısından teknik verileriyle tanıtıldı. Sistem 16/28 mm ısı yalıtımı, Class 9A su geçirmezlik, Class 4 hava geçirimsizlik, C4/B4 rüzgar yükü dayanımı değerleri ile gömme, yarı gömme ve kapalı montaj seçenekleriyle sunuldu. Akıllı ev ve otomasyon sistemleriyle uyumlu kullanım özelliği de ziyaretçiler tarafından incelendi. Cosabella’nın fuar süresince yürüttüğü görüşmelerin, Türkiye ve uluslararası pazarlardaki satış ve iş birliği çalışmalarına katkı sağlayacağı belirtildi.
Alanya 40 bine yakın tropikal meyve üreticisiyle iç piyasa ihtiyacını karşılıyor
03 Aralık 2025 Çarşamba - 11:20 Alanya 40 bine yakın tropikal meyve üreticisiyle iç piyasa ihtiyacını karşılıyor Tropikal Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Ali Hüddoğlu, Antalya’nın Alanya ilçesi ve çevresinde tropikal meyve üretiminin hızla arttığını belirterek, bölgenin artık iç piyasadaki ihtiyacı karşılar seviyeye geldiğini, ihracat için gerekli altyapının oluşmaya başladığını söyledi. Özellikle avokado, mango, papaya ve ejder meyvesine yurt dışından yoğun talep olduğunu ifade eden Hüddoğlu, üretimin her yıl istikrarlı şekilde yükseldiğine dikkat çekti. Akdeniz’in önemli tropikal meyve üretimi havzasında yer alan Alanya’da üretim artarak devam ediyor. 40 bine yakın üreticinin bulunduğu ve 2 bin ton civarında üretimin gerçekleştirildiği Alanya’da tropikal meyveler ihracata hazırlanıyor. Yapımı tamamlanan Payallar Mahallesi’ndeki yeni halin açılmasıyla ihracat potansiyelinin artması, ihracatçı tüccarların da bölgeye gelerek Alanya ve ülke ekonomisine katkı sağlaması bekleniyor. Tropikal meyvelere talep çok Alanya’da yetişen tropikal meyvelerin ihracat taleplerinin arttığını belirten Alanya Tropikal Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Ali Hüddoğlu, "Alanya’mızda tropikal meyve üretimi artarak devam ediyor. Bölgemizde yetiştirdiğimiz muz ve avokadomuz, ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacak duruma geldi. Artık yavaş yavaş ihracat boyutunu düşünmeye başladık. Burada avokado, mango, papaya ve ejder gibi ürünlerimize yurt dışından talep yoğunlaşmaya başladı. Burada üretim hızlı bir şekilde artıyor. Yetkililerden ricamız özellikle bizim yerli üreticimizin ürettiği ürünlerin hasat zamanında ithal ürünlere bir kısıtlama getirilmesini talep ediyoruz. Bizim burada işletme maliyetimiz yoğun olduğu için ürünümüz para ederse biz üretime devam ederiz’’ dedi. Turizm ve tarım iç içe Turizm ve tarımın aynı anda yapıldığı tek yerin Alanya olduğunu söyleyen Hüddoğlu, "Alanya ölçeğinde baktığımızda turizm ve tarımın iç içe yapıldığı tek şehir. Bizim burada işletme maliyetimiz artıyor. Çalışacak insan bulmakta zorlanıyoruz. Burada günlük yevmiye ise 3 bin ile 3 bin 500 arasında. Bu da bizim işletme maliyetimizi artırıyor. Seralarda çalışmak yoğun bir işçilik gerektiriyor. 40 bin üreticinin olduğu bir şehir. Yeni halimiz hala bitmedi. Yeni hal açıldığında ihracatçı tüccarların hale yoğun bir talebi olacak. Tropikal meyve Alanya, Gazipaşa, Anamur ve Manavgat çanağında yetiştiği için açılacak halimiz ihracat noktasında elimizi güçlendirecektir’’ ifadelerini kullandı. Kırsal alanda hırsızlıkların önüne geçilebilmesi için kontrollerin artırılması gerektiğini belirten Hüddoğlu, "Bu tür hırsızlıklar üreticimizin başına geliyor. Biz bu üretimleri daha çok kırsal alanda yaptığımız için geniş alanda her ne kadar kamera koysan da kör noktalar oluyor. Tropikal meyve üretimimiz olduğu alanlarda kontrollerin daha sık yapılmasını ve bu bölgelere kamera takılmasını talep ettik. Olumsuz durumlara karşı üreticilerimizi kayıt altına almak için de gerekli yerlere başvuruda bulunduk’’ şeklinde konuştu. Muzun üreticiden çıkış fiyatı ortalama 35 lira olurken, avokado 100 lira, papaya 60 lira, mango 110 liradan alıcı buluyor.
Yeni Yerel-Sen’den üst düzey kamu görevlilerine yapılan maaş artışına tepki
03 Aralık 2025 Çarşamba - 11:14 Yeni Yerel-Sen’den üst düzey kamu görevlilerine yapılan maaş artışına tepki Kamuoyunda son günlerde tartışma oluşturan, bazı üst düzey kamu yöneticileri ve kariyer personelin maaşlarına ortalama 30 bin lira seyyanen artış yapılmasına ilişkin düzenleme, memur sendikalarının tepkisini çekmeye devam ediyor. Yeni Yerel-Sen, yaptığı yazılı açıklamada söz konusu uygulamanın adaletsiz ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu belirterek düzenlemeye sert eleştiriler yöneltti. Sendika açıklamasında, son yıllarda memur maaşlarının resmi enflasyon rakamlarına göre artırılmasına rağmen, sahadaki gerçek hayat pahalılığı karşısında çalışanların alım gücünün ciddi şekilde düştüğü vurgulandı. Elektrik, doğalgaz, gıda ve diğer temel ihtiyaçlara gelen zamların memurların geçimini zorlaştırdığı ifade edildi. Bu şartlar altında yalnızca üst düzey kamu görevlilerine yüksek oranlı bir maaş artışı yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Yeni Yerel-Sen, "Üst düzey kadroların maaşları enflasyon karşısında eridi ise alt kademe memurun maaşı da erimiştir ve bu durum görmezden gelinemez" değerlendirmesinde bulundu. Sendika, tüm kamu görevlileri için adil, eşit ve oransal bir maaş iyileştirmesi yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Memura gelince kaşıkla, üst düzey kadrolara gelince kepçeyle verilen artışlar sosyal adalet ve hakkaniyet ilkesiyle örtüşmemektedir" ifadelerini kullandı. Yeni Yerel-Sen, kamu görevlileri arasında ayrışmaya neden olacak uygulamalardan vazgeçilmesini istedi. Açıklamada, yaşam maliyetleri ve enflasyon karşısında tüm memurların maaşlarının adil şekilde iyileştirilmesinin bir zorunluluk olduğunun altı çizildi ve "Hakkaniyet, şeffaflık ve sosyal devlet anlayışı gereği çalışanların emeğinin karşılığını almasını sağlayacak adımlar bir an önce atılmalıdır" denildi.