GENEL - 05 Kasım 2018 Pazartesi 15:53

Başkan Yanılmaz, “Cumhurbaşkanımız, devam derlerse devam edeceğiz"

A
A
A
Başkan Yanılmaz, “Cumhurbaşkanımız, devam derlerse devam edeceğiz"

Elazığ Belediyesi olarak 2014 ile 2018 yıllar arasında 114 projeyi hayata geçirdiklerini belirten Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve milletin uygun görmesi halinde Elazığ’a gururla hizmet etmeye aday olacağını söyledi.

Elazığ Belediyesi olarak 2014 ile 2018 yıllar arasında 114 projeyi hayata geçirdiklerini belirten Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve milletin uygun görmesi halinde Elazığ’a gururla hizmet etmeye aday olacağını söyledi.


Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Kültür Park Mamürat’ül Aziz Toplantı Salonunda , 2014-2018 yılları arasında gerçekleştirilen projeleri anlattı. Verdiği sözleri yerine getirdiklerini aktaran Başkan Yanılmaz, içinde Kültürpark, Cip Mesire , Şehit Fethi Sekin Mesire Alanı,Çöpten Enerji Tesisi, Hayvan Bakım Evi, 5 adet alt ve üst geçit, Galericiler sitesi, ELBÜS’ler başta olmak üzere gerçekleştirilen 114 projeyi tek tek anlattı.


Yaptıkları her çalışma da hizmet, sosyal ve şantiye belediyeciliğini ilkelerinin olduğunu vurgulayan Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Ayrıca 3 ana prensibimizi de ortaya koymuştuk. Bunlar Elazığ’ın ‘E’ harfi ile başlayan 3 kelimenden oluşan ana prensiplerdi. Etik, estetik ve ekonomik kurallara uyacağımızı ve bu prensiplerden taviz vermeden hizmetlerimizi yürüteceğimizi belirtmiştik. Yaptığımız her çalışmanın ve attığımız her adımın söylediğimiz her sözün hesabını vereceğimizin inancı ve bilincinde olarak hizmetlerimizi yürütmekti . Dünyada yaptığımız her işin ahirette hesabını vereceğimizin inancındayız. Vatandaşlarımıza hizmet ederken, adımlarımızı atarken bunların ebedi alemde hesabını vereceğimizin inancı ile hareket ettik. Elazığ’ı birlikte yöneteceğimizi söyledik. Belediye Başkanlığının 4 duvar arasından değil, STK’lar, vakıflar, dernekler, odalar , basın mensupları, esnaflarla ve vatandaşlarla birlikte anlayışı ortaya koyarak yöneteceğimizi hep söyledik. Bu sistemden de asla taviz vermedik” dedi.



"Yaptığımız her iş açık,net ve şeffaf"


Adil bir hizmet verdiklerini dile getiren Başkan Yanılmaz, “Zengin, fakir, iyi, kötü, siyasi yakınlığı ve uzaklığı, inancına bakmadan insanlığımızın ihtiyacına baktık. Bu ihtiyacı yerine getirmenin gayreti içerisinde olduk. Güçlünün değil, haklının yanında olmanın mücadelesini verdik. Siyasi, ekonomik ve rant gücü ne olursa olsun, bu gücü göz önüne almadık. Vatandaşlarımızın haklı olduğu ana konulara baktık. Haklının yanında yer alırken de irademizi ve cesaretimizi ortaya koyduk. Gizli ajandamız hiç olmadı. Yaptığımız her işi açık, net ve şeffaf bir şekilde yaptık. Sizlerle bir araya geldik ve paylaştık. Gizli hesabımız hiç olmadı. Sadece yaptığımız işe odaklandık. Elazığ’ı büyütmeye, geliştirmeye ve zenginleştirmeye odaklandık. Yaptığımız her işin hesabını vermekten çekinmedik. Her yerde, her kesim vatandaşımızla bir araya geldiğimizde sorulan her soruyu net bir şekilde cevapladık. Elazığ Belediyesi ile ilgili yaptığımız çalışmalarla ilgili kimin hangi konuda sorusu olursa biz oraya geliriz ve cevaplandırırız. Cevaplandıramayacağımız bir soru olursa dersimize çalışır tekrar cevabını vermenin gayreti içerisinde oluruz. Ahlaki ve etik değerlerimiz bizim hizmet yaparken olmazsa olmaz ana ilkemiz oldu. Bundan da taviz vermedik” diye konuştu.



"Cumhurbaşkanımız Elazığ’a devam derlerse devam edeceğiz"


Kendisinin görev adamı olduğunu ifade eden Yanılmaz, “Bu güne kadar emelli hiçbir hesabım olmadı. Herhangi bir görev içinde Bizans oyunlarının içine asla girmedim. Şunu yaparsam bu buraya ulaşır gibi bir çalışmanın içerisinde olmadım. Dikkat ederseniz sosyal medyada bu tip konularda çıkan hiçbir yazılara da cevap vermiyorum. Bizim yaptığımız bu çalışmaları gören, duyan, takip eden büyüklerimiz var. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve milletimiz uygun görür, bir dönem daha devam et derse, ben Elazığ’a gururla hizmet etmeye ve bu şehrin hizmetkarı olmaya adayım. Ancak buranın dışında başka bir görev derlerse o görevi de en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisinde olurum. Bu kadar yıllık hayatımda hiçbir zaman görev beğenmedim. Verilen görevi en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisinde oldum. Orta okulda iken bankalar caddesi üzerinde bulunan Milli Türk Talebe Birliğine giderdim. Ora da gelen misafirlere çay ikram etme görevi verildiğinden dolayı bunu en iyi şekilde yapan bir çocuktum. Hayatım boyunca da hangi görev verildiyse hep görevime odaklandım. Görevimde başarılı olmak için çalıştım ve bugüne kadar da başarısız olduğum hiçbir görevim olmadı. Bundan da gurur duyuyorum. Önümüzdeki dönemde yakında belli olacak. Çok uzun bir zaman kalmadı. Eğer Cumhurbaşkanımız değerlendirmelerinde Elazığ’a devam derlerse devam edeceğiz. Bizlerle ilgili kararı genel merkezimiz ve cumhurbaşkanımız verecek. Bizim aday adayı olma gibi bir lüksümüzde yok. Adayımızsın ve devam derlerse, inanıyorum ki vatandaşımızın teveccühünü alır, önümüzdeki dönem hizmete devam ederiz. Değil derlerse , hangi görev verilirse o görevde yine şehrimize , hemşerimize ve milletimize hizmete devam ederiz. Rabbim hepimizin hakkında hayırlı olanı nasip etsin” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Gürhan Akdoğan: "Bursa ovası da, sanayisi de sahipsiz değildir" Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolle 20 bin hektar alandan geriye, 9 bin hektarın kaldığını söyledi. ADD Bursa Şubesi, Bursa’da sanayileşme ve kentleşme çerçevesinde çevresel etkileri hiçe sayan, doğayı tahrip ederek kent ve toplum çıkarları yerine, bireysel çıkarları hedefleyen gündemdeki bazı projeler hakkın basın mensuplarıyla bir araya geldi. Nilüfer Karaman Dernekler Yerleşkesinde konuşan ADD Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, "Yıllarca anlattık, olmadı. Her şeyi rant gören anlayışla vahşice çarpık kentleşme ve çarpık sanayileşme ile mücadele ettik. ’Bursa ovasını yok ediyorsunuz’, ’Sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğayı çevreyi koruyarak sanayileşmeyi, kentleşmeyi birlikte planlayalım’ dedik yine olmadı. Onlarca sanayileşme ve kentleşme sempozyumları düzenledik, raporlar hazırladık, kent yağmasına, ova talanına karşı davalar açtık ama bir türlü dinlemediler. 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolde korunacak ova koruma alanı 20 bin hektar olarak belirlenmiş olmasına rağmen ova korunamamış, meydana gelen sanayileşme ve yerleşim sebebiyle ova koruma alanı 11 bin 245 hektara kadar küçülmüştür. Bu duruma rağmen yapılan araştırmalar (2011 yılında belirlenen ova koruma alanı 9 bin 163 hektar) Bursa ovasının kan kaybetmeye devam ettiğini, günümüzde 9 bin hektarın da çok altına düştüğünü göstermektedir. Bursa ovasının elimizde 9 bin hektarı kalırken onu da sulayamıyoruz. Bursa 2020 yılı çevre düzeni planın da bugüne kadar yaklaşık 300 adet plan değişikliği yapılmıştır. Bu değişiklikleri yapan kurumlar sırasıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Bursa İl Özel İdaresi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile ilçe Belediyeleri ve meclisleridir" dedi. "Tarım arazileri her geçen gün küçülmektedir" Dünyada yaşayan insanların nüfusu 2000 yılında 6 milyar iken, şimdi 7,8 milyara ulaştığını belirten Akdoğan, "19. yüzyıl başlarında 1,5 milyar olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 10 milyara çıkacağı tahmin edilmektedir. 1950 yılında 21 milyon olan nüfusumuz, 2023 yılında 4 kat artarak 85 milyona ulaşmıştır. Yaşadığımız uygarlık, doğal kaynakların yanlış kullanımı ve doğal yaşam alalarına verilen zarar sebebiyle tehlikeye girmiş durumdadır. Kapasitenin üzerinde kullanımının sonucunda dünya, aşın bir baskıyla karşı karşıyadır. Endüstri devriminden günümüze dek geçen süre içerisinde dünya nüfusu sekiz katına çıkmıştır. Son 100 yıl içinde, endüstriyel üretim 100 kat artmıştır. İnsan etkinliklerinin ve nüfusun bu inanılmaz artışı çevre üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler oluşturmuştur. Bursa’da ise tarım arazisi 2016 yılında 417 bin 420 hektarla toplam arazinin yüzde 38,34’ünü oluştururken, 2022 yılında 369 bin 727,80 hektara düşerek yüzde 33,36’ ya gerilemiştir. Yani son 16 yılda 47 bin 692,20 hektar tarım arazisi, tarım dışına çıkarılmıştır. Tarım dışına çıkarılan bu arazilerin büyük bir kısmı da yerleşim yerlerine ve sanayi alanına dönüşmüştür. Bursa toplam tarım alanının yüzde 79’luk kısmı sulamaya uygun olmasına rağmen, yüzde 42’lik kısmı sulanabilmektedir. Sulamaya uygun alanın ise yüzde 53’ü sulanmaktadır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da hala tarımsal sulama suyunun yüzde 68’i açık sulama sistemleri ile, sadece yüzde 32’si kapalı basınçlı sistemlerle sulanacak arazilere ulaştırılmaktadır" dedi. Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da plansız ve ağırlıklı dışa bağımlı bir sanayileşme söz konusu olduğunu belirten Akdoğan, "Bugün Bursa’da, faaliyette ve alt yapı çalışmaları devam eden, 17 adet Organize Sanayi bölgesi (OSB), 3 adet Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB), 8 adet Sanayi Bölgeleri (SB), 24 adet Küçük Sanayi Sitesi (KSS) toplam 52 adettir. Yaklaşık olarak toplam 5 bin 200 hektarlık bir alan kullanan Organize Sanayi Bölgelerinde, 153 bin civarında kişi istihdam edilmektedir. Bursa’da yeterince sanayi bölgesi oluşmuştur. Dağınık ve plansız sanayileşme, tarım arazilerinin yok edilmesi ve gecekondulaşma gibi kentsel sorunları da beraberinde getirmiştir. Artık, mevcut kapasite kullanımları da değerlendirildiğinde, yeni sanayi bölgelerinin açılmasına izin verilmemelidir. Sanayi Bölgeleri, Sanayi Siteleri dışında endüstriyel tesislerin kurulmasına ve çalışmasına izin verilmemelidir. Organize sanayi bölgelerinin büyük bir bölümünde, sonradan OSB olmasından kaynaklı olarak, alt ve üst yapı sorunları hala sürmektedir. Parsel bazında yüzde 30 boş kapasitesi olan Organize Sanayi Bölgelerinin, yüzde 62’sinde Arıtma tesisi yoktur. yüzde 85 inde itfaiye teşkilatı, yüzde 92’sinde Sağlık Merkezi, yüzde 70’inde PTT ve Okul gibi tesisler bulunmamaktadır. Sınırları içerisinde, sanayi bölge ve sitelerini yoğun şekilde barındıran Kestel, Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinin durumu ise vahimdir. Bu ilçeler adeta SOS vermektedir" diye konuştu.
Eskişehir Vali Hüseyin Aksoy, Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası mesajı yayımladı Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası’yla alakalı bir mesaj yayımladı. Eskişehirlileri, Yunus’u okumaya, anlamaya ve anma etkinliklerine katılmaya davet ettiğini mesajında belirten Vali Hüseyin Aksoy, Yunus Emre’yi kardeşlik, hoşgörülük ve Türkçeyi duru kullanmasıyla örnek gösterdi. Vali Aksoy’un mesajının tamamı ise şöyle; "Yunus Emre’yi yüzyıllar öncesinden günümüze uzanan bir dil ve gönül köprüsü, kardeşlik ve hoşgörü abidesi olarak tanıyor ve seviyoruz. Bu yüzden onun düşüncelerinin, insan sevgisinin doğru biçimde bilinmesi ve gelecek nesillere aktarılması son derece önemlidir. Sevgi elçisi Yunus Emre tüm çağlara özgü bir çağrıda bulunmuştur: "Sevelim, sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz. Çağlar üstü çağrısıyla kimseye kalmayan dünyada kalıcı bir kelime olan sevgi ile insanlık trajedisinin kaynağını teşhis etmiştir. Hakikatin ve hikmetin yolcusu Yunus, sevgi ve sevinci Allah’ın armağanı olarak görmüştür. Duru Türkçesi ile her kelimesi, vicdan ve zihinlere Allah, evren ve insanın bütüncül zincirinin birer halkası olarak tefekküre ve sevgiye davet etmiştir. Yunus Emre’nin şiirleri sanat kaygısı taşımaksızın halkın ruhuna işleyen bir dille yazılmıştır. Yüzyıllardır büyük bir ilgiye mazhar olan Yunus Emre, kendi alanında aşılamamıştır. Sadece Anadolu insanının değil, Türkçe konuşan bütün halkların gönlünde yaşamaktadır. Herkesin Yunus’ta seveceği şiirler ve düşünceler bulması, onun büyüklüğünün bir delili olarak kabul edilmelidir. Yunus, söyledikleriyle insanları yok olmayacak, tükenmeyecek değerlere sevk etmeye çalışmıştır. Yüzyıllar geçtikçe kıymeti daha iyi anlaşılan, milli tarihimizin abide şahsiyeti Yunus Emre’nin çok büyük değer taşıyan düşüncelerinden barış, mutluluk, sevgi ve hoşgörüye susamış olan günümüz insanının alacağı çok şey vardır. Bulabildikleriyle, biriktirdikleriyle herkesin kendince algıladığı Yunus’un daveti dinmeyecek, çağlarca çağlayana dönüşecektir. Eskişehirlileri, Yunus’u okumaya, anlamaya ve anma etkinliklerimize katılmaya davet ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”