SAĞLIK - 05 Şubat 2019 Salı 10:45

Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde kanser farkındalığı etkinliği

A
A
A
Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde kanser farkındalığı etkinliği

Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde kanserde erken teşhisin önemine dikkat çekmek için stant kurularak bilgilendirme yapıldı.

Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde kanserde erken teşhisin önemine dikkat çekmek için stant kurularak bilgilendirme yapıldı.


İl Sağlık Müdürlüğü tarafından “Dünya Kanser Günü” kapsamında farkındalık oluşturmak ve erken teşhisin öneminin anlatılması için Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nin poliklinikler girişinde stant açıldı.Vatandaşlara, kanserde erken teşhisin önemi ve korunma yolları aktarılırken, Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi (KETEM), Sağlıklı Hayat, Aile Sağlığı ve Toplum Sağlığı Merkezlerimizde ücretsiz olarak yapılan taramalara davet edildi.Ayrıca vatandaşlara kanser ile ilgili broşürler verildi.


Etkinliğe İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Cahit Polat, idareciler, doktorlar ve sağlık çalışanları da katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Büyüdüğü çocuk yuvasının müdürü oldu, göremediği baba sevgisini çocuklara veriyor Elazığ’da 7 yaşında annesinin ölmesi sonucu çocuk yuvasına yerleştirilen Hıdır Aslan, şimdi yetiştiği yurda müdür oldu. Zamanında yaşamadıklarını ve hayallerini gerçekleştirmek için canla başla çalışan Aslan, şefkati ile adeta kader ortakları olan çocukların babası oldu. Elazığ’da 1977 yılında annesinin ölmesi üzerine Hıdır Aslan (54), 7 yaşında kardeşiyle birlikte Harput Çocuk Yuvası’na verildi. Yuvada büyüdükten sonra 19 yaşında memur olarak çalıştığı kuruma atanan Aslan, kalacak yeri olmadığı için bir süre daha yuvada kaldı. Ardından evlenen ve hayatını kuran Aslan, 2 çocuk babası oldu. Bir yandan çalışan Aslan, diğer yandan da eğitimine devam etti ve 3 üniversite bitirdi. 2018 yılında Tunceli Aile ve Sosyal İl Müdür Yardımcısı olan Aslan, 7 ay önce de Elazığ Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü’ne atandı. Bir zamanlar kendisinin de kaldığı ve büyüdüğü yurdun şimdi müdürü olan Aslan, yaşamadıklarını ve hayallerini gerçekleştirmek için canla başla çalışmaya başladı. Zamanında yaşamadığı baba sevgisini şimdi yurttaki çocuklara vermeye çalışan Aslan, göreve başladığı süre içerisinde bir yandan kurumda birçok çalışmaya imza atarken diğer yandan da 4 çocuğun yeteneğini keşfederek kurumlara yönlendirdi. “Yaşayamadıklarımı ve hayallerimi gerçekleştiriyorum” 1977 yılında annesinin vefat etmesi sonucu 2 kardeş olarak Harput Çocuk Yuvası’na verildikleri dile getiren Hıdır Aslan, “1982 yılında yetiştirme yurduna geçtik. 1989’da ilk işe girenlerdeniz. Kendi kurumumuzda başladım. 35 yıldır çalışıyorum. 2018’de Tunceli’ye il müdür yardımcısı olarak atandım. 7 aydır da büyüdüğüm, kendi kuruluşuma hizmet ediyorum. Şu anda hayallerimi gerçekleştiriyorum. 7 aydır 4 çocuğumuzu keşfettik. Büyük bir kulübe kaleci göndereceğiz. Bir kızımız boksör ve diğer bir kızımızı voleybolda Elazığspor’un alt yapısına vereceğiz. Bir kızımız ise şair. Farklı bir duygu. Yaşayamadıklarımı ve hayallerimi gerçekleştiriyorum. Kafamda o günün şartlarında sorular vardı. Şimdi o soruları çöze çöze gidiyorum. Bir çocuğu bile kurtarsak bizden mutlusu yok” dedi. “Yaşayamadığım baba duygusunu elimden geldiğince çocuklara vermeye çalışıyorum” Zamanında fakirlik olduğunu aktaran Aslan, “Devletin şimdiki gücü daha fazla. Her imkan var. Sosyal, sportif anlamda o zaman imkanlar yoktu ama şimdi tüm imkanlar var. Eğitim alanında da aynı şekilde. Bizim zamanımızda ismi yetimhaneydi. Ne kadar iyi olsa da dernek üzerinden kurulduğu için derneklerin bağışları ile geçiniyordu. 1983’te başladı ve 1989’da da kurumsallaşarak bakanlık haline geldi. Bakanlığımız bütün imkanları sunuyor. Biz de elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yaşayamadığım baba duygusunu elimden geldiğince çocuklara vermeye çalışıyorum” diye konuştu. “Çocuklara da anlatıyorum, bizim okumaktan başka şansımız yok” Aslan, “Eşim ne kadar kısa zamanda seni sevdiler dedi. Çünkü çocuklarda o sevgiyi hissediyorsun. Kafalarında bir problem varsa ben çözüm odaklıyım. Direkt bana geliyorlar. Taleplerin hemen hemen hepsini yapmaya çalışıyorum. 17 yıl yurtta kaldıktan sonra ilk işe girenlerdenim. O zamanlar aile fakirdi, okuyabilir miyiz bilemiyorum. Şu anda 3 üniversite bitirdim. Devletime elimden geldiği kadar hizmetimi yapıyorum. Çocuklara da onu anlatıyorum. Bizim okumaktan başka şansımız yok. Okuyup bu hayatta devletimize hizmet edeceğiz. Bizim dönem ile bu dönem arasında çok fark var. Şu anda her türlü imkan var” ifadelerini kullandı.
İstanbul Tuzla’da Anneler Günü coşkusu: Derya Baykal ile unutulmaz bir söyleşi gerçekleşti Tuzla Belediyesi, Anneler Günü’ne özel Derya Baykal ile söyleşi düzenledi. Ünlü televizyon sunucusu ve tasarımcı Derya Baykal’ın, annelere yönelik deneyimlerini ve önerilerini paylaştığı söyleşi, katılımcılar arasında büyük ilgi gördü. Şelale Eğitim Parkı’nda düzenlenen etkinliğe Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl, eşi Ayşegül Kılınç Bingöl ve anneleri de katıldı. Programı seyretmeye gelen anneler, Derya Baykal ile samimi bir sohbet ortamında buluşarak onun deneyimlerinden ve yaşam felsefesinden ilham aldı. Baykal, annelere özel tavsiyelerde bulunurken, etkinliğin atmosferine renk kattı. Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl de Derya Baykal ve tüm katılımcılara teşekkür ederek hepsinin Anneler Günü’nü kutladı. “Çalışan annelerimizi biraz daha rahatlattığımız bir süreci getireceğiz” Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl, “Tuzla’da annelerimizin sosyalleşebileceği, çalışabileceği, mutlu olabileceği yeni alanları belediyenin inşa ettiği bir sisteme kavuşturuyor olmayı diliyorum. Bu beş yılda bunları yapacağım. Beşinci yılın sonunda sizler de göreceksiniz; annelerimiz bugünden daha mutlu olabileceği sosyalleşme alanlarına erişecek. En büyük hedeflerimizden birisi de kreşler; 17 mahallemize 17 ayrı kreş açarak çalışan annelerimizi biraz daha rahatlattığımız bir süreci getireceğiz. İyi ki varsınız, fedakarlığınızı biliyorum. Her çocuk annesinin fedakarlığını hisseder ve her çocuğun dünyası da aslında annesi kadar. Dolayısıyla hepinize yürekten teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Etkinliğe katılan annelerden Derya Özgün, Derya Baykal’ı sosyal medyadan takip ettiğini ve bu etkinliğin kendileri için önemli olduğunu belirtti. Anneler Günü coşkusunun yaşandığı etkinlik, katılımcılar arasında büyük beğeni topladı. Tuzla Belediyesi, annelere yönelik düzenlediği etkinliklerle toplumda özel günleri unutulmaz kılmaya devam ediyor.
İstanbul Uzmanından hamilelere yüksek şeker uyarısı Hamilelerin şeker hastalığı ile karşılaşma riskinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Faruk Buyru, “100 gebeden 10’nda yüksek şekerle karşı karşıya kalıyoruz. Hamilelikte yüksek şeker bebekte ani ölüm nedeni. Bu durum hem anne adayı, hem bebek açısından ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle yüksek şeker seviyeleri kontrol altına alınmazsa bebeğin kalbini etkiliyor ve ani bebek ölümü dahil bir takım problemlere yol açabiliyor. Hiçbir test hamilelikte şeker yüklemenin yerini tutmaz”dedi. Günümüzde yaşam şartlarının değişmesi nedeniyle tüm toplumda obezite gidere artıyor. Anne adaylarında da yanlış beslenme ve hareketsizlikten dolayı obezite soruna yol açmaya başladı. Hamilelikte obezite şeker, tansiyon gibi ciddi hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Öyle ki , 60 sene önce her 100 hamilenin sadece 1’nde şeker tespit edilirken, günümüzde her 100 hamilenin 10’unda şeker ortaya çıkıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Faruk Buyru, hamilelerin şeker hastalığı ile karşılaşma riskinin her geçen gün arttığına dikkat çekti. “Hamilelikte yüksek şeker bebekte ani ölüm nedeni” Hamilelikte yüksek şekerin bir çok riski beraberinde getirdiğini vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Faruk Buyru, “Bundan 60 yıl kadar önce gebeliğe bağlı şeker hastalığı yüzde 1 oranında görülürken, yani her yüz gebeden birinde şeker hastalığına rastlanırken, bugün her 100 gebeden 10’nda yüksek şekerle karşı karşıya kalıyoruz. Hamilelikte yüksek şeker bebekte ani ölüm nedeni. Bu durum hem anne adayı, hem bebek açısından ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle yüksek şeker seviyeleri kontrol altına alınmazsa bebeğin kalbini etkiliyor ve ani bebek ölümü dahil bir takım problemlere yol açabiliyor. İri bebek nedeniyle doğum esnasında bebeğin omzunun takılması, doğum travmalarının daha fazla olması, sezaryen riskinin fazla olması, doğumdan sonra bebeğin şekerinin ani düşüşü ve yoğun bakım ihtiyacının fazla olması gibi problemler ortaya çıkabiliyor” diye konuştu. Hamilelikte şekerin ortaya çıkarılması için şeker yükleme testinin yaptırılması gerektiğini kaydeden Prof.Dr. Faruk Buyru, “Hamilelikte şeker yükleme testi şart. Tüm anne adaylarına 24-28 hafta arasında şeker yükleme testlerinin yapılmasını öneriyoruz. Test aç karnına 50 veya 75 gram glikozlu bir içecek verip , bir ya da iki saat sonra anne adayının kan şekerine bakılıyor. Eğer şeker yüksek bulunursa anne adayı gebeliğe bağlı şeker açısından risk altında olduğu anlamına geliyor. Şeker yükleme testi yüksek olan anne adaylarının yüzde 80’inde diyet ve egzersiz ile şekeri kontrol altına almak mümkün. Diyet ve egzersize rağmen şeker yine yüksek seyrediyorsa o zaman bir takım ilaçlarla gebeliğe bağlı şekerin anneye ve bebeğe zarar vermesini önlemek mümkün olacaktır. Bu durumda insülin ya da benzer ilaçlar kullanıp annenin şekerini kontrol altına almak gerekir. Eğer annenin ailesinde şeker hastalığı varsa, gebelik öncesi kilosu yüksekse ve gebelikte fazla kilo aldıysa ya da bebek ultrasonografide büyük, suyu fazla ise bu belki daha erken yükleme ya da şeker kontrolünü gerekebilir. Bu durumda 24 haftadan önce de şeker testi yapılabilir. Anormal ise bu haftadan itibaren önlem alınır. Eğer normal ise yine 24-28 haftası arasında testi tekrarlamak gerekir” dedi. “Hiçbir test şeker yükleme testinin yerini tutmaz” Şeker yükleme testinin yan etkisi olmadığını ve testten kaçınmamak gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Buyru, “ Tabii ki bütün anne adaylarında açlık, tokluk kan şekerine, gebelik öncesinde veya gebelik ortaya çıktıktan sonra 3 aylık şeker ortalamasına bakılabilir. Ama bunlar hiçbiri şeker yükleme testinin yerini tutmaz. Bunun yapılması gerektiğini, yapılmadığında olabilecek riskleri anne adayına anlattığınız takdirde çoğu anne adayı yaptırıyor. Ama maalesef bazen sosyal medyada yer alan bir takım olumsuz, gerçek olmayan bilgilerle, haberlerle yaptırmak istemeyen anne adayları da oluyor. Bunların da mutlaka açlık tokluk kan şekerlerini izlemeleri, en azından bir süre şeker açısından bir problem olup olmadığını ortaya koymak gerekir. Bugün yurt dışında doğuma gittiğinizde örneğin Amerika’da doğum yapan anne adayları eğer şeker yükleme testi yapılmadan gittiyse, mutlaka doğum öncesinde gebelik haftası ne olursa olsun orada yaptırmasını istiyorlar” dedi.