SAĞLIK - 19 Eylül 2021 Pazar 12:26

"Her gün yıkanmak saçı yıpratmıyor"

A
A
A
"Her gün yıkanmak saçı yıpratmıyor"

Dalmış Beauty yöneticisi ünlü stilist Mehmet Sait Dalmış, yaygın kanının aksine her gün yıkanmanın saçı yıpratmayacağını belirterek, yüksek ısıdaki su ile saçın yıkanmasının saç ve saç derisini olumsuz etkilediğini söyledi.

Dalmış Beauty yöneticisi ünlü stilist Mehmet Sait Dalmış, yaygın kanının aksine her gün yıkanmanın saçı yıpratmayacağını belirterek, yüksek ısıdaki su ile saçın yıkanmasının saç ve saç derisini olumsuz etkilediğini söyledi.


Doğru saç yıkamanın önemine değinen Dalmış Beauty yöneticisi ünlü stilist Mehmet Sait Dalmış, saç yıkamayla alakalı doğru bilinen yanlışlara değindi. Saçın her zaman bakıma ihtiyaç duyan vücudun hassas yerlerinden biri olduğunu aktaran Dalmış, “Özellikle kadınlar boyama işlemi gibi saçlarını kimyasal etkilere maruz bırakmaktadır. Bu nedenle bu tip durumlarda buna uygun ürünler kullanılması gerekmektedir. Saç tipi, tıpkı ciltte olduğu gibi birçok tipe ayrılır. Bu nedenle saç tipini doğru analiz etmek ve buna uygun bakım yapmak son derece önemlidir. Bunun yanı sıra saç yıkamayla alakalı birçok seçenek bulunur. Bu seçeneklerin uygulanması durumunda da saç son derece sağlıklı olacaktır. Saç yıkama rutini saç tipine göre değişiyor. Özellikle yağlı ve seyrek saç tipindeki saçlar hemen her gün yıkanmaktadır. Kişiler arasında bilinen olguların yanı sıra her gün saç yıkamak saçı yıpratmamaktadır. Saç tipine uygun ürünler kullanıldığı müddetçe saç son derece sağlıklı olacaktır. Bununla birlikte her gün saç yıkama yağlandırdığını düşündürür. Fakat her gün saç yıkamak saçı yağlandırmadığı gibi bunu stres gibi durumlar tetikler. İnanılan bir diğer yanlış ise çok sıcak su ile saç yıkamanın saçı temizlediğini sanmasıdır. Yüksek ısıdaki su ile saçın yıkanması saç ve saç derisini olumsuz etkiler. Doğru saç yıkama bu aşamada ılık su ile olmaktadır. Saç bakımı sırasında saç tipine uygun ürün kullanılması ile saç kalitesi kendini göstermektedir. Özellikle duş esnasında kullanılan ürünler oldukça elzemdir. Şampuan, saç kremi ve saç maskelerindeki SLS ve paraben gibi içerikli ürünler zararlıdır. Bu ürünlerin rutinden çıkarılması ile saç sağlıklı olmaktadır. Bunun yanı sıra duşta saça ürün uygulayıp taramakta yanlış olmaktadır. Duşta saç taramak saç tellerini kırmaya yol açar. Bunun yerine saç boy ve uçlarına saç tipine uygun ürün kullanılması sonuçları olumlu yapmaktadır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”