- 23 Mayıs 2022 Pazartesi 09:47

Psikososyal ekibi, savaştan tahliye edilen Ahıska Türklerini biran olsun yalnız bırakmıyor

A
A
A
Psikososyal ekibi, savaştan tahliye edilen Ahıska Türklerini biran olsun yalnız bırakmıyor

Ukrayna’dan tahliye edilerek Elazığ’da geçici konaklama merkezine yerleştirilen Ahıska Türklerini, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Psikososyal Destek ekibi biran olsun yalnız bırakmıyor.

Ukrayna’dan tahliye edilerek Elazığ’da geçici konaklama merkezine yerleştirilen Ahıska Türklerini, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Psikososyal Destek ekibi biran olsun yalnız bırakmıyor. Her bireyle tek tek görüşen ekipler, çocuklarla da yakından ilgileniyor.


Ukrayna’da devam eden savaşta ülkede mahsur kalan Ahıska Türklerinin tahliyesi 10 Mayıs Salı günü itibariyle Herson kentinden Elazığ’a başlamıştı. Bu çerçevede toplamda 8 kafile halinde bin 161 Ahıska Türkü kente gelerek, Aşağıdemirtaş Geçici Konaklama Merkezi’ne yerleştirildi. Savaşın ortasından kalarak psikolojik yaralar alan Ahıska Türkleri için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü harekete geçti. Daha önce Elazığ ve İzmir depremi ile Kastamonu’daki sel felaketi olmak üzere birçok olayda görev almış tecrübeli Psikososyal Destek Ekibi görevlendirildi. Mesai mefhumu gözetmeksizin özveriyle çalışan ekip, konaklama merkezine yerleştirilen tüm bireyler ile tek tek ilgileniyor. Akşamları hane ziyaretleri yaparak Ahıska Türklerine yalnız olmadıklarını hissettiren ekip, devletin sıcak yüzü gösteriyor. Yaşlı ve çocuklarla daha yakından ilgilenen psikososyal ekip, bir yandan da gerekli taramaları gerçekleştiriyor. Neredeyse her gün çocuklarla oyunlar oynayan ekip, Ahıska Türklerinin gönlüne taht kuruyor.



“Ne mutlu ki Türk’üz”


Kendilerine yardım eden ekiplere minnettar olduğunu dile getiren Mevlüde Mustafayeva, “Öncelikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dan Allah razı olsun. Burada ki ekiplere ve bize yardım eden herkese minnettarız. Herkes bize bakıyor bizimle ilgileniyor. Bugün annemi sağlık ocağına götürdük. Orada da baktılar ilaç falan verdiler. Daha sonrada hastaneye sevk edip daha detaylı ilgileneceklerini söylediler. Allah Türk halkından ve hepinizden razı olsun. Ne mutlu ki Türk’üz. 40 senedir Rusya ve Ukrayna arasında yaşadık. Ukrayna’da da çok iyi insanlar vardı komşularımız çok iyilerdi. Ama Türk Başka” dedi.


Buradaki ablalarla eğlendiklerini ifade eden Hamza Mihraliyev, “Biz şuada burada oyunlar oynuyoruz, eğleniyoruz. Burası çok güzel. Bizi buraya getirdiler. Ablalarla eğlenceli oyunlar oynuyoruz. Onlar da sağ olsunlar bizi buraya getirdiler” şeklinde konuştu.



“Sağ olsun Türkiye’miz bize sahip çıktı”


Savaş başladıktan sonra çok zor günler geçirdiğini belirten Dilfuza Mirzayeva, ”Çok mutluyuz Allah razı olsun hepinizden. Bizi kurtardınız oralardan. Çok zor günler gördük. Savaş saat 4’ de başladı ve o iki ay kabus içerisindeydik. Sağ olsun Türkiye’miz bize sahip çıktı. Çok mutluyuz, Allah hepinizden razı olsun. Sevgi ablamız var çocukları onu çok seviyor. Bugün ona hediyeler yaptılar, her gün onu bekliyorlar. Dişim ağrıyordu ilaç getirdiler yarın hastaneye götürecekler. Çok sağ olsunlar” diye konuştu.



İlk aşamada Ahıska Türkleri ile güven bağı oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Psikososyal Destek Birimi Saha Sorumlusu ve Koordinatörü Rüveyda Taşkaya, “Aziz soydaşlarımız bir süredir gelmekteler. Bizler AFAD gibi diğer çözüm ortaklarımız ile birlikte onları yerleştirmeye çalışıyoruz. Akşamları geliyorlar. Hepsini itinayla konteynerlerine yerleştirip temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bir süredir birlikteyiz, bize ve sosyal ortama uyum aşamasında irtibat halindeyiz. Zaman zaman hane ziyaretlerimizi yapıyoruz. Gelen ailelerimiz içerisinde engelli ve yaşlı bireylerimiz var, çoğunluğu da kadın ve çocuk. Özellikle onları yalnız bırakamamaya çalışıyoruz, çünkü yaşlı bireylerimiz bayağı üzüntülü durumdalar. Orada bıraktıkları çocukları, evleri, eşyaları ve hayvanları olduğunu söyleyenler oldu. Onlar için üzüntü içinde olan yaşlılarımız var. Özellikle onlara moral verme amaçlı günlük olarak ziyaretlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Engelli bireylerimiz var onların hayatlarını biraz daha kolaylaştırabilmek için içinde bulundukları psikolojik durumu rahatlatabilmek için onların sohbet amaçlı yanlarına gidiyoruz. Akşamları ve gündüzleri ziyaret edebiliyoruz. Bu şekilde devam ediyor. Gün içinde çocuklarımız zaten bu alanı aktif bir şekilde kullanıyorlar aynı zamanda sokak aralarında da kendi müzikleri eşliğinde oyunlar oynayabiliyorlar. Biz onlara dahil oluyoruz. Şuada birbirimize karşı bir güven bağı oluşturmaya çalışıyoruz. Sonrasın da psikososyal destek çerçevesinde kendilerine birey birey ve hane hane kendilerine gereken desteği sağlayacağız. Biz bu süreçte bütün soydaşlarımız geldiğinde ve hepsini yerleştirdikten sonra taramalarımız yapacağız. Kendi hane ve aile ziyaretlerimizi yapacağız. Burada belirli tespitlerde bulunacağız, eksiklikleri varsa onları düzeltmeye çalışacağız. Psikolojik, psikiyatrik ya da sosyal desteğe ihtiyacı olan bireylere de kendi görevimiz dahilinde hizmet sunmaya çalışacağız sonrasında da bizim normal bireysel görüşmelerimiz ve grup çalışmalarımız olacak. Sosyal uyum aşamasında onlara gereken desteği sağlamaya çalışacağız. Bu şekilde çalışmalarımızı yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yücel Paşmakçı’ya Vefa Konseri Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Türk halk müziğinin duayeni Yücel Paşmakçı’ya vefa gecesi konseri düzenlendi. Gecede Paşmakçı’nın yetiştirdiği önemli sanatçılar, ustalarıyla beraber yer aldıkları sahnede Bursalı sanatseverlere halk müziği ziyafeti yaşattı. Türk halk müziğinin duayenlerinden Yücel Paşmakçı, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen vefa gecesinde sevenleri ve öğrencileriyle bir araya geldi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen geceye Paşmakçı’nın öğrencilerinden Ümit Tokcan, Erdal Erzincan, Mercan Erzincan, Sümer Ezgü, Çetin Akdeniz, Kubilay Dökmetaş gibi 30’a yakın önemli isim katıldı. Şef Kemal Kamalı yönetimindeki koro ve orkestra Paşmakçı’nın derlediği eserleri seslendirirken, Karagöz Halk Dansları Topluluğu da sergilediği performansla geceye renk kattı. “Bizim için çok anlamlı bir akşam” Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Şafak Baba Pala, etkinlikte yaptığı konuşmada, Türk halk müziğinin usta ismi Yücel Paşmakçı ve öğrencilerini ağırlamaktan duydukları mutluluğu dile getirerek “Bizim için çok anlamlı bir akşamdı. Türkiye’de Türk halk müziği geleneğinin en önemli değerlerinden biri olan, özellikle Bursa için çok büyük emekleri olan Yücel hocamızı burada ağırlamak, onun derlediği türküleri Türkiye’nin önemli icracılarından dinlemek hepimiz için, Bursalılar için çok özeldi” dedi. “Benim için iftihar meselesi” Etkinlikte konuşan 89 yaşındaki duayen sanatçı Yücel Paşmakçı ise, Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı Türk Halk Müziği Bölümü’nün 1992 yılında temellerini attıklarını belirterek, yetiştirdiği birçok öğrencisinin Türkiye’nin tanınmış sanatçıları arasında yer almasının kendisine onur verdiğini ifade etti. Paşmakçı, “Halk müziği bölümünün kuruluş aşamasında haftada iki gün gelip çalışıyordum. Bu sebepten dolayı Bursa’ya hep bir alışkanlığım var. Burada öğrenciler yetiştirdik, onlar da hoca oldular. Onlar da sanatçı yetiştiriyorlar. Bu yüzden Bursa benim için çok anlam ifade ediyor. Türkiye’nin farklı yerlerinde öğrenciler yetiştirdik. Şimdi onlar Türkiye’nin en çok tanınan halk müziği sanatçıları oldular. Benim için iftihar meselesi. Bursa benim için çok anlamlı. Burada olmaktan dolayı çok heyecanlıyım, büyük bir coşku var içimde. Bu geceye emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Program sonunda Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, usta sanatçıya çiçek takdim etti.
Antalya Dolandırıldığına pişman olmadı, yapılan yorumlar hayatını zindana çevirdi Antalya’da internetten gördüğü kazalı ve trafikten men aracı 90 bin TL’ye almak isterken sahte ruhsatla dolandırılan araç boyacısı Cumali Orhan, yapılan haber sonrası sosyal meyada kendisine yapılan olumsuz yorumları eleştirdi. “Ava giderken avlandı” yorumuna, “Kardeşim ben ormanda kuş avına gitmedim” şeklinde yanıt veren Orhan, “397 yorumdan 7’si olumlu. 397 yorumun sadece 7’sine teşekkür ediyorum, geri kalanlara diyecek kelime bulamıyorum” dedi. Antalya’da sanayide araç boyacılığı ile uğraşan 2 çocuk babası Cumali Orhan (40), internetten 105 bin TL’den satışa konulan kazalı bir aracı satın almak için A.S. ile iletişime geçti. Taraflar 90 bin TL’ye anlaşırken, Orhan Kırşehir’deki araca bakmaları için kuzenlerini belirtilen adrese yönlendirdi. Kuzenlerinin aracı görmesi sonrası satış işlemlerine başlanırken, A.S.’nin bulduğu şahsa vekalet veren Orhan kendi adına düzenlenen ruhsata güvenip 90 bin TL’yi karşı tarafa gönderdi. Ruhsattaki harfi görünce şoke oldu Ardından aracı almak için oto servisi arayan Orhan, aracın satılık olmadığını ve ruhsat sahibinin başka kişiye ait olduğunu öğrenince şoke oldu. Ruhsatı kontrol eden Orhan, ilandaki aracın plakasıyla adına düzenlenen ruhsattaki plakada tek bir harfin farklı olduğunu görünce dolandırıldığının farkına vardı. Karşı tarafa ulaşamayan Orhan, sahte ruhsattaki plakayı sorgulattığında belirtilen plakada trafiğe kayıtlı bir araç olmadığını öğrenince soluğu polis merkezinde aldı. “397 yorumun sadece 7’sine teşekkür ediyorum” Yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Cumali Orhan, bir internet sayfasında kendisi hakkında yapılan olumsuz yorumlara tepki gösterdi. Toplam 397 yorumdan hepsini okuduğunu aktaran Orhan, “390 tanesinin tümü bana yüklenmiş. 397 yorumun sadece 7’sine teşekkür ediyorum, geri kalanlara diyecek kelime bulamıyorum. Bir tanesi ’Dolandırmaya giderken dolandırılmış’ demiş. Sanayide araçla uğraşanların yüzde 99’u hasarlı araba işi yapar. Sanayicilerin dışında yapan çoktur. Bu aracı alırlar, yaparlar, satarlar ya da binerler. Benim hasarlı araba almam neden bu kadar battı onu anlamadım. Biz kimseye göstermediğimiz malı satmıyoruz, biz de masraf yapıyoruz. Demişler ki ’Bu arabanın fiyatı 500 bin TL.’ Bilirkişiyi çağıralım ve fiyatını o belirlesin. Bu aracın sigortadan ağır hasarlı olduğu, 85 bin masrafı olduğu söylenmişti” dedi. “Ava giderken avlanmadım, çünkü ormanda kuş avına gitmedim” Yorumlara karşı tepkisini sürdüren Orhan, “Ava giderken avlandı’ şeklinde birisi yazmış. Kardeşim ben ormanda kuş avına gitmedim. Para verdim, araba satın aldım, paramın karşılığını alamadım. Bir tanesi de ‘köprü satılık’ yazmış. Kardeş ben araba işinden anlarım, araba işinden anlamam. Anlayan sensin, al kendin sat. Çok saçma yorumlarla karşılaştım” diye konuştu. “13 yaşındaki çocuğum bana ‘Baba sen dolandırdın mı?’ diye soruyor” Olumsuz yorumlarda bulunanlara da bir ricada bulunan Orhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “O yorum yazanlardan şunu rica ediyorum. Benim bir ailem, çevrem, çocuklarım var. Bunlar o yorumları okuyorlar. Oğlum beni arayarak, ‘Baba yorumun en başında dolandırmaya giderken dolandırılmışsın’ diyor. Çocuk tabii ki kimseye inanmaz ama 13 yaşında bu soru işaretinin beynine yerleştirilmesi insanlık dışı bir olay bence. Kimseyi dolandırmadık, kimsenin parasını pulunu yemedik, araba sattıysak da insanlar görerek ve bilerek aldı ama ben dolandırıldım. Rica ediyorum, benim çocuklarımın olduğunu unutmasınlar, öyle yorumlar yazmasınlar. Yazmak istiyorlarsa düzgün yazsınlar veya hiç yazmasınlar.” Dolandıran kişiye seslendi: “IBAN göndersin bana, 10 günde kaybettiğim itibarımın bedelini ödeyeceğim” Yaşadıkları karşısında itibarını kaybettiğini de dile getiren Orhan, “Beni dolandıran şahsiyete şunu diyeyim; bana bir IBAN numarası atsın. 10 günde kaybettiğim itibarımın bedelini ödeyeceğim ona. İtibar demek 90 bin TL demek değildir. Benim o yediğim yorumlar, uğradığım hakaretlerin bedeli 90 bin TL değil. Ben yoksul ve fakir bir adamım. Kendimi acındırmak için söylemiyorum. 33 senedir maaşlı çalışıyorum. Ben iyi niyetimi kaybetmedim, hiçbir zaman da kaybetmeyeceğim. Ben başkaları da bu hataya düşmesin diye yaptım ama birçok insan bana hakaret bile etti. İnsanların önyargısını değiştirmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
Antalya Şehit Mustafa Şen son yolculuğuna uğurlandı Şırnak’ta devriye görevi sırasında meydana gelen trafik kazasında şehit olan Jandarma Asb. Çvş. Mustafa Şen’in (23) cenazesi memleketi Antalya’da defnedildi. Anne Ayşe Şen, “Kıyamadım, doyamadım bebeğim” diyerek gözyaşı dökerken, Baba İsmail Şen de şehidin tabutuna sarılıp ağladı. Şırnak’ta Gabar Dağı bölgesi Güleşli köyü sınırlarında bulunan petrol sahasında dün devriye görevi yapan Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı’nda görevli tim, kobra tipi araçla seyir halindeyken, sürücü Uzman Erbaş N.C.’nin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazası meydana geldi. Kazada araçta bulunan Jandarma Astsubay Çavuş Mustafa Şen (23) ve Uzman Erbaş Ensar Enes Ertaş şehit oldu. Sürücü N.C. ile Asb. Çvş. K.Ç. yaralandı. Şehit Şen’in acı haberi Antalya’nın Manavgat ilçesi Çakış Mahallesi’ndeki ailesine verildi. 2 katlı evde yaşayan ve çiftçilik yapan baba İsmail Şen ile ev hanımı anne Ayşe Şen acı haberin ardından gözyaşına boğuldu. Jandarma Asb. Çvş. Mustafa Şen’in cenazesi bugün öğle saatlerinde Antalya Havalimanı’ndan ailesinin Manavgat’ın Çakış Mahallesi’ndeki evine getirildi ve burada helallik alındı. Evin önündeki alanda yapılan cenaze törenine ise Antalya Valisi Hulusi Şahin, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Korgeneral Halis Zafer Koç, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören alanına askerlerin desteğiyle gelen Şen ailesinden anne Ayşe Şen, “Kıyamadım, doyamadım bebeğim” diyerek gözyaşı döktü. Gözyaşları içinde ki Anne Ayşe Şen’i, elinden tutan kadın astsubaylar teselli etti. Şehit Şen’in evinin önündeki alanda yapılan cenaze namazını İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya kıldırdı. Cenaze namazının ardından Türk bayraklı tabuta sarılan baba İsmail Şen, tabutu öperek ağladı. Askerlerin omzunda araca taşınan Şen’in cenazesi Yeni Mahalle Mezarlığı’na götürüldü. Törene katılan yakınları ve çok sayıda vatandaş, 1.5-2 kilometre uzaktaki mezarlığa yürüyerek, cenazenin taşındığı araca eşlik etti. Şehit Astsubay Mustafa Şen’in cenazesi mahalle mezarlığında toprağa verildi.
Zonguldak Zonguldak’ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkuyla kutlandı Zonguldak’ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkuyla kutlandı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları İstasyon Caddesi önünde başladı. Toplanan kalabalık Madenci Anıtı önüne kadar yürüdü. Burada kutlamalar gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Kutlamalarda düzenleme komitesi adına konuşan İsa Mutlu, "1 Mayıs Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günümüz, İşçi ve Emekçi Bayramımız kutlu olsun. 1 Mayıs, işçilerin ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bugün, ülkemizin dört bir yanında omuz omuza vererek sesimizi yükseltiyoruz. Dünya işçileri ve emekçileri olarak dünyanın dört bir yanında; emperyalist ülkelerin ve onların çok uluslu şirketlerinin dayattığı, insanlık dışı politikalara karşı; işgallere, savaşa, sömürüye, zulme karşı; barış, demokrasi, insan hakları, kardeşlik ve dayanışma için alanlardayız. Bugün burada gün geçtikçe artan sorunlarımızı dile getirmek ve ortak mücadelemizi güçlendirmek için bir aradayız. 1 Mayıs emeğin, alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın, yardımlaşmanın günüdür. Bugün biz emekçilerin, günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanmasını, vergide adaletin sağlanmasını, özgürce örgütlenmemize imkan verilmesini, tüm haklarımızın korunup geliştirilmesini, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğimizi meydanlarda haykıracağımız gündür. 1 Mayıs’ta gündemimizi; geçim sıkıntısı, yoksulluk, vergide adaletsizlik, sendikasızlaştırma, taşeronlaşma oluşturuyor. Bunlara dur demek için, sorunların çözümü için 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, sadece işçi sınıfının ve emekçilerin değil tüm halkımızın meydanlarda buluştuğu bir gündür" dedi. Programın son bölümünde ise yerel sanatçılar sahne alarak konser verdi.