EKONOMİ - 29 Kasım 2024 Cuma 10:33

Kadın girişimcinin safran üretimi bölgeye örnek oldu: 300 bin liralık ürün gramla satılıyor

A
A
A

Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde kilogramı 300 bin liraya ulaşan ’kırmızı altın’ safran, Pınar Çalışkan’ın girişimcilik azmiyle bölgenin önemli tarım ürünlerinden biri haline geldi. Safran üretimini kardeşinden devralarak büyüten Çalışkan, bu değerli bitkinin hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük katkılar sunduğunu belirtti.

Elazığ’ın Kovancılar ilçesi Yarımca köyünde kilogram fiyatı 300 bin liraya ulaşan ve “kırmızı altın” olarak bilinen safran, genç girişimci Pınar Çalışkan sayesinde bölgenin gözde tarım ürünlerinden biri haline geldi. Kardeşi Ziraat ve İnşaat Mühendisi Bayram Çalışkan’ın öncülüğünde başlayan üretim hikayesi, Pınar Çalışkan’ın çabalarıyla büyüyerek devam etti. Bayram Çalışkan, 4 yıl önce yaptığı araştırmalar sırasında Safranbolu’da yetiştirilen safran bitkisini keşfetti. İlk siparişini deneme amaçlı veren Çalışkan, temin ettiği safran soğanlarını Yarımca köyündeki aile bahçesine ekti. 2022’de iş nedeniyle Mersin’e taşınınca safran üretimini ablası Pınar Çalışkan’a devretti. Bu noktadan itibaren Pınar Çalışkan, işi devralarak üretimi büyütmeye başladı. Yaklaşık iki ay süren safran hasadına ailesi ile birlikte başlayan genç kadın girişimci, elde ettiği bitkinin kilogram fiyatının 300 bin liradan başladığını kaydetti. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün teknik ve sulama sistemi desteğiyle safran üretimini sürdürerek 2023 yılında TAKEP projeleri kapsamında 500 metrekarelik alanda safran yetiştiriciliği için yüzde 75 hibe alan Çalışkan, üretim yaptığı alanı büyüterek, yaklaşık 1 dekar alana çıkarttı.

’’Gram fiyatı 300 liradan başlıyor’’

Safran üretiminin hayatını değiştirdiğini dile getiren Pınar Çalışkan, “Ziraat mühendisi kardeşim bu ürünü bize tanıttı. Sonrasında işi bana devretti ve ben de dört yıldır üretime devam ediyorum. Normalde ev kızıyım ama artık kendimi iş kadını olarak tanımlayabilirim. Safran, hem çiçeklerinden hem de tohumlarından büyük kazanç sağlıyor. Kalp, şeker ve kanser gibi hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Şu an ürünün gram fiyatı 300 liradan başlıyor. Kiloyla almak oldukça zor, bu yüzden gramla satış yapıyoruz. Birçok çiftçiye tohum sattık. Onlar da bizim gibi bu işten kazanç sağlamaya başladı. Altınla yarışan bir ürün. Hem bölge ekonomisine hem de ailemize büyük katkı sağlıyor’’ dedi.

’’Ben başlattım ama boynuz kulağı geçti’’

Ziraat ve İnşaat Mühendisi Byram Çalışkan ise, ablasının başarısından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ’’2019 yılında safran yetiştiriciliğine başlamıştık. Ürünlerimiz her yıl artarak devam ediyor. 2022 yılında işim gereği Mersin’e taşındım. Bu tarihten itibaren ablam ve babam safran yetiştiriciliği ile ilgileniyor. Bu şekilde aktarım yaptık. Ben başlattım ama boynuz kulağı geçti. İşleri o ilerletiyor. Ben sadece elimden geldiğince onlara destek olmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

Rıdvan Yeşilırmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.